Sudan’a Yönelik Ekonomik Ambargoyu Hafifletme Kararları ve Beklenen Senaryolar (1341 & 13067 Kararları)

Paylaş

Sudan ile Amerika Birleşik Devletleri arasında ilk ilişkiler, 1956 yılında Sudan’ın bağımsızlığa kavuşması ile başladı. 1967 Arap-İsrail Savaşı’na kadar ABD, Sudan’daki askeri ve geçici demokratik yönetimleri destekleyen bir politika izledi. 1967 Arap-İsrail Savaşı’nda ABD’nin İsrail’in yanında yer alması, iki ülke arasındaki ilişkileri gerginleştirdi. Sudan’da ilk defa, Amerika ve İsrail aleyhtarı gösteriler düzenlendi.

1983 yılında Sudan–ABD ilişkileri kesildi. Söz konusu yıl, Sudan’ın şeriat rejimine geçtiği yıldı. Bu durum, ABD ve bölge ülkelerini rahatsız etti. Ardından Sudan’daki ABD’li petrol şirketleri Sudan’dan çekildi. Böylece ekonomik ilişkiler tamamen kesildi. 1997 yılında teröre destek verdiği bahanesiyle Sudan’a ekonomik ve askeri ambargo uygulanmaya başlandı ve 2016 yılında ambargoyu altı aylık hafifletme kararı alındı.

Neden Ambargo Uygulandı?

1989 yılı, Sudan’da İslami Hareket’in iktidarı darbe ile ele aldığı yıldır. İktidara gelen Müslümanların başarılı olmamaları için Sudan’a karşı ekonomik ve askeri ambargo uygulandı. Bununla yetinilmedi, Hartum’da bazı stratejik öneme sahip binalar bombalandı. 1997 yılından Sudan’daki Şifa İlaç Fabrikası, Amerika uçakları tarafından bombalandı. Ardından Clinton idaresi Sudan’a ekonomik ambargo uygulama kararı aldı. 2006 yılında ise Bush idaresi ambargoyu artırdı ve böylece Sudan’ın ekonomik olarak sıkıştırıldı.

Ambargonun Nedenleri

Birinci neden: 1990 yılında Usame Bin Ladin’in Sudan’da bulunmasından, Suudiler ve Amerikalılar çok rahatsız oldu. Sudan hükümeti Ladin’i Sudan’dan göndermek hususunda çok istekli değildi. Bazı raporlarda Sudan istihbaratının Bin Ladin’i Amerika’ya teslim etmek istediği yazmaktadır.

İkinci neden: 1995 yılında Mısır eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in Adis Ababa’da suikaste uğramasında Sudan’ın istihbaratının parmağı olduğuna dair emareler bulunması.

Üçünü neden: Sudan’ın Hamas’ı desteklemesi. Birçok İsrail kaynağı, Hamas’ın bütün silahlarının Sudan’dan geldiğini söylemektedir.

Dördüncü neden: Sudan’ın İran’la iyi ilişkilere sahip olması. Bu ilişkilerden ABD ve bölge ülkeleri çok rahatsızdır. İki ülke de “terörü destekleyen ülkeler” listesindedir.

Kararların Zamanlaması

Yukarda bahsedildiği gibi, 1997 yılında ABD Sudan’a ekonomik ve askeri ambargo uyguladı. Sudan ise, Çin ile ilişkilerini geliştirdi ve Çin’e petrol ihaleleri verdi. Bu durumdan ABD doğası gereği rahatsız oldu ve Güney Sudanlı isyancıları destekleyerek bu ülkenin ikiye bölünmesine yol açtı. Sudan, Çin ile ilişkilerini devam ettirdi. Ancak ABD ile ilişkilerini normalleştirmek için de çaba harcadı. ABD, son dönemde Doğu Afrika bölgesinde yaşanan Çin, Rusya ve ABD yarışında Sudan’ı yanına çekmek istedi.

Sudan, ABD’nin bölgedeki terör örgütleri ile mücadelesinde ciddi bir rol oynadı. Bunun sonucunda da ABD ile ilişkileri yavaş yavaş normale döndü ve ambargolar 1314 ve 13067 sayılı kararlarla kaldırdı.

Söz konusu kararların alındığı tarih, Obama idaresinin son günleri idi. ABD’nin, bu kararları alırken çıkarlarını gözettiği malum. ABD ve Sudan mercilerinin açıklamalarına göre Sudan, ABD’nin terörle mücadelesinde çok önemli rol oynadı. Bunun ötesinde iki ülkenin istihbarı anlaşmaları olduğu da söyleniyor. Dolayısıyla ambargo kararı, Amerika’nın Sudan’dan terörle mücadelede daha etkin bir oynaması istediği şeklinde yorumlanıyor.

1341 & 13067 Kararlarına Bölge Ülkelerinin Reaksiyonları

Ambargolar, Sudan’ın ve bölge ülkelerinin yardım ve çabaları ile kaldırıldı. Sudan dışındaki bölge ülkeleri de mutazarrır oldukları için kararlara karşı çıktı ve kaldırılması için çaba harcadı.

Mısır

Sudan, Mısır için iyi bir pazardır; meyve ve sebzeler ithalatında en büyük müşterisidir. Mısır, dolayısıyla bu pazarı kaybetmek istemedi ve ambargonun kalkmasından en çok rahatsız olan ülke oldu. Unutmayalım ki Mısır’ın, Sudan’a ambargo uygulanmasında çok büyük bir rolü vardı.

Suudi Arabistan

Suudi Arabistan, Sudan’da en çok yatırımı olan ülkedir. Son dönemde Sudan’ın İran’la olan ilişkilerini kesmesi ve Yemen’deki Arap koalisyonuna katılmasından sonra ilişkilerin gelişmesi, ambargonun hafifletilmesi için çabaladığının göstergesidir.

Etiyopya

Etiyopya’nın son dönemlerde Sudan’la ilişkileri çok ileri seviyededir. Özellikle Sudan’ın, Etiyopya’nın Grand Etiyopya Rönesansı Barajı’nın yapımını desteklemesinden sonra Etiyopya’nın Sudan’a yönelik ambargonun kalkmasında önemli rol oynadığı; hatta Etiyopya Başkanı’nın Obama’yla Sudan’dan ambargonun kaldırılması konusunu görüştüğü söylendi.

Türkiye  

Türkiye’nin Sudan’ı her dönemde desteklediği herkes tarafından bilinen bir gerçek. Türkiye, TİKA aracılığı ile Sudan’ın kalkınması için her türlü yardımı yaptı ve ambargonun hafifletilmesi özel çaba harcadı.

İran

Sudan’ın İran’la ilişkilerini kesmesinin ardından ambargonun hafifletilmesi kararı çıktı. Kararlarla ilgili İran herhangi bir reaksiyon vermedi. Anlaşılan odur ki İran, Sudan’ı gözden çıkarttı.

Kararlardan Sonra Beklenen Senaryolar

Birinci senaryo; Bu kararlar tabii ki Sudan’ın ekonomik olarak gelişmesi için son derece olumlu olacaktır. Çünkü kararlardan sonra birçok Batılı şirket ve iş adamı Sudan’a ziyaret gerçekleştirdi ve yatırım fırsatları için ilgili merciler ile görüştü. Ancak Sudan rantiye devlet modelini uyguladığı için, büyük gelişmelerin yaşanması beklenmiyor. Rantiye devletten kasıt, hâsılalarının tamamını veya önemli bir kısmını, sermaye, petrol, doğalgaz gibi iç kaynaklarını diğer ülkelere kiralayarak veya satarak elde eden devlettir.

İkinci senaryo; Libya ve Güney Sudan’da ortak hareket edilecek. Batılı müttefikler Libya’da DAEŞ ile mücadeleyi karadan yürüteceklerini açıkladı. Zaten ABD Özel Kuvvetleri’nin Libya’ya girdiğine daire haberler medyaya yansıdı. Libya’da DAEŞ ile mücadelede Sudan’ın büyük rol oynamasını bekleniyor.

Üçüncü Senaryo; Sudan DAEŞ ile mücadele koalisyona katılarak DAEŞ’in hedefine girecek. Bilindiği üzere DAEŞ kendisine karşı savaşan devletlere barbarca saldırılar yapar. Örneğin, Paris saldırıları gibi. Yani gelecekte Sudan’ın birçok şehrinde bombalar patlayacağı beklenmektedir.

Kaynakça

  1. İbrahim Tığlı, (2009) ‘’ Sudan- ABD ilişkileri’’ Dünya Bülteni, http://www.dunyabulteni.net/index.php?aType=haber&ArticleID=85532, erişim tarihi; 09.03.2017.
  2. .http://www.aljazeera.net/news/reportsandinterviews/2011/5/2/%D8%A7%D9%84%D9%85%D8%B1%D8%AD%D9%84%D8%A9-%D8%A7%D9%84%D8%B3%D9%88%D8%AF%D8%A7%D9%86%D9%8A%D8%A9-%D9%81%D9%8A-%D8%AD%D9%8A%D8%A7%D8%A9-%D8%A8%D9%86-%D9%84%D8%A7%D8%AF%D9%86,
  3. http://sudanreeves.org/2004/12/20/khartoums-central-role-in-the-assassination-attempt-on-egyptian-president-hosni-mubarak-october-3-2001/,
  4. http://www.coastweek.com/4009-Sudan-says-loses-US-45-billion-dollars-due-to-US-sanctions.htm, erişim tarihi; 09.03.2017.
  5. http://www.usbed.org/afrika/news-guney-sudan-bolunmesinde-petrolun-rolu.html, erişim tarihi; 09.03.201.
  6. http://www.usbed.org/afrika/news-rantiye-devlet-kavrami-ve-sudanda-vatandaslarin-hukumetlerine-guveni.html, erişim tarihi; 09.03.2017.
  7. http://www.businessinsider.com/us-special-operators-isis-libya-2016-8, erişim tarihi; 09.03.2017.
  8. http://www.arabnews.com/node/1039151/saudi-arabia, erişim tarihi; 10.03.2017.
İbrahim NASSIR
İbrahim NASSIR
1988 yılında Sudan’ın Kassala şehrinde doğmuştur. İlkokulu ve liseyi Kassala’da okuduktan sonra Sudan – Türkiye arasındaki anlaşma kapsamında lisans eğitimini almak için 2008 yılında Türkiye’ye gelmiştir. 2013 yılında Türkiye Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi’nden lisans derecesini almıştır. Türkiye–Afrika ilişkileri konusunda bir çok panel ve konferensa konuşmacı olarak katılmıştır. Uluslararası alanda bir çok akademik çalışmada bulundu. Ulusal düzeyde çeşitli radyo ve televizyon programlarına katılmıştır. Yüksek Lisansını Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkileri Bölümü’nde yapmaktadır. Afrika, Ortadoğu ve İran Çalışmaları başlıca ilgi alanlarını oluşturmaktadır. İyi derecede İngilizce ve Türkçe bilmektedir.

Benzer İçerikler