Transkarpatya Sorunu’nun Macaristan-Ukrayna İlişkilerine Etkisi

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Son yıllarda Macaristan ile Ukrayna arasındaki ilişkilerin şekillenmesinde Transkarpatya Sorunu son derece önemli bir yer teşkil etmektedir. Öyle ki; bu durum, Budapeşte yönetiminin 24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’na ilişkin pozisyonunun belirlenmesinde de kritik bir rol oynamaktadır.

Bahse konu olan durumu açmak gerekirse; Macaristan Hükümeti, Kiev yönetiminin Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Macaristan’dan kopan ve halihazırda Ukrayna’nın bir bölgesi olan Transkarpatya’daki azınlık topluluklarına uyguladığı politikalardan rahatsızdır. Zira Transkarpatya, Birinci Dünya Savaşı’na kadar neredeyse 1000 yıl boyunca Macar hakimiyetinde bulunmuştur. Bu tarihi bağ ise Macaristan’ın niçin bu bölgeye önem atfettiğini ortaya koymaktadır.

Bununla birlikte Transkarpatya, Ukrayna’nın Macaristan ve Slovakya sınırının kesiştiği yerdedir ve ciddi bir Macar nüfusa ev sahipliği yapmaktadır. Nitekim Transkarpatya’da yaşayan Macarların sayısının 140.000 olduğu tahmin edilmektedir. Yani bu bölge, Macaristan’ın tarihsel ve kültürel bağlarının güçlü olduğu bir yerdir.[1]

Bu noktada belirtmek gerekir ki; Budapeşte ile Kiev arasındaki gerginliğin temeli, Ukrayna Parlamentosu’nun 2017 yılında kabul ettiği Macarca da dahil olmak üzere ulusal azınlıkların dillerinin okul eğitiminde kullanılmasına kısıtlamalar getiren bir eğitim yasasından kaynaklanmaktadır.[2] Her ne kadar Ukrayna’nın temel hedefi, Rus dilinin Ukrayna’daki faaliyet alanını kısıtlamak olsa da Macarca da bundan nasibini almıştır. Budapeşte yönetimi, mevzubahis yasaya sert tepki göstermiş ve 2017 senesi, taraflar arasındaki ilişkiler açısından bir dönüm noktası olmuştur.  

Görüldüğü üzere, söz konusu anlaşmazlık nedeniyle Macaristan ile Ukrayna arasındaki ilişkiler, bahsi geçen savaştan çok daha önce bozulmuştur. Zaten bu nedenle Budapeşte yönetimi, 2019 senesinde bölgedeki seçimlerin sonucunu etkilemeye çalışmakla suçlanmış ve Macaristan, bu anlaşmazlıktan ötürü Ukrayna’nın Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) üyelik müzakerelerini engellemiştir.[3]

Dolayısıyla Budapeşte’nin Ukrayna’daki savaştaki mevcut politikası değerlendirilirken; bu sorunun da önemli bir yer tuttuğu göz önünde bulundurulmalıdır. Bir diğer ifadeyle Macaristan, savaş vesilesiyle Ukrayna’nın Transkarpatya’daki Macar azınlığa karşı takip ettiği siyaseti etkilemeye çalışmaktadır. Bu bakımdan Macaristan’ın mevzubahis savaşa yönelik tutumu, bazı çevrelerin iddia ettiği gibi salt Rus yanlılığıyla açıklanamaz.

Öte yandan Macaristan Başbakanı Viktor Orban, 24 Ekim 2022 tarihinde verdiği bir mülakatta Ukrayna’daki savaştan sonra, Macar azınlığın haklarını garanti altına alan Macaristan-Ukrayna işbirliği konusunda kapsamlı bir anlaşmaya ihtiyaç duyulacağına dikkat çekmiştir.[4]Orban’ın yanı sıra Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto da 29 Kasım 2022 tarihinde ülkesinin Ukrayna’yla azınlık hakları konusunda yaşadığı anlaşmazlık sebebiyle NATO-Ukrayna ilişkisini geliştirmekten sorumlu resmi organın toplanmasını engellemeye devam edeceğini dile getirmiştir. Ayrıca Szijjarto, Budapeşte’nin yıllar önce Ukrayna’nın Transkarpatya’da yaşayan Macarların haklarını geri verene kadar bu organın toplanmasını kabul etmeyeceğini açıkça belirttiğini ifade etmiştir.[5]

Anlaşılacağı gibi, Macaristan’ın savaşa ilişkin tutumunda Transkarpatya Meselesi önemli bir yere sahiptir. Ayrıca Budapeşte yönetimi, söz konusu sorun kapsamında Kiev’e karşı hem Avrupa Birliği (AB) hem de NATO faktörünü kullanmaya çalışmaktadır. Bu yüzden de Ukrayna’nın bu iki örgüte üyelik ve entegrasyon sürecinin bir anlamda Macaristan’a bağlı olduğu öne sürülebilir. Bu bakımdan Budapeşte, Kiev’in bahsi geçen örgütlere katılabilmesi için birtakım tavizler koparmaya çalışacaktır.

Diğer taraftan 2023 yılının Ocak ayında dünya basınına Macaristan’ın Ukrayna’ya yapılması planlanan 500 milyon avroluk AB askeri yardımını veto edeceği haberi yansımıştır.  Lakin 23 Ocak 2023 tarihinde Szijjarto, Budapeşte’nin böyle bir tavır takınmayacağını dile getirmiştir. Bununla birlikte Macaristan Dışişleri Bakanı, yeniden Traskarpatya Meselesi’ni gündeme getirmiştir. Szijjarto, Ukrayna Hükümeti’ni Transkarpatya’daki Macar azınlığın haklarına saygı göstermeye çağırmış ve etnik Macarların son zamanlarda yerel yetkililerin saldırılarına maruz kaldığını öne sürmüştür. Üstelik Szijjarto, Kiev yönetiminin bu tutumunun ilerleyen süreçte Macaristan’ın Ukrayna’yı destekleyen kararlar almasını zorlaştıracağını da belirtmiştir.[6] Bu nedenle de Macaristan’ın Ukrayna’ya yönelik AB yardım paketlerini bir pazarlık unsuru olarak kullanmaya gayret edeceği söylenebilir.

Kısaca özetlemek gerekirse; Ukrayna’nın Macaristan’ın tarihsel bağlarının olduğu Transkarpatya Bölgesi’nde birtakım reformlar yapmadan NATO’ya üyeliğinin gerçekleşmesi son derece zordur. Dolayısıyla Macaristan’ın Ukrayna’nın AB’ye ve NATO’ya üyeliğini Transkarpatya’daki emellerini gerçekleştirebilmek için bir fırsat olarak algıladığı söylenebilir. Zaten Budapeşte, yıllar önce Kiev’in ittifaka üyeliği gündeme geldiğinde de bu sorun nedeniyle veto yetkisini kullanmıştır. Mevcut durumda da Macaristan, söz konusu politikasını sürdürmektedir.

Sonuç olarak Transkarpatya Sorunu’nun Budapeşte ile Kiev arasındaki münasebetler değerlendirilirken; pek çok kez göz ardı edildiği ifade edilebilir. Bu mesele, Macaristan’ın mevzubahis savaşa ilişkin siyasetinin şekillenmesinde kritik bir rol oynamaktadır.  Budapeşte’nin Kiev’den istediklerini elde edememesi halinde, Ukrayna’nın NATO ve AB’yle entegrasyon süreçlerinin sekteye uğratabileceği öngörülebilir. 


[1] “Hungary: Kyiv’s Minority Rights Stance ‘Limits’ Any Support in Conflict”, Euractiv, https://www.euractiv.com/section/politics/short_news/hungary-kyivs-minority-rights-stance-limits-any-support-in-conflict/, (Erişim Tarihi: 30.01.2023).

[2] “Ukraıne War Feeds Dreams of Hungarıan Far-Rıght Reclaımıng Lost Land”, Balkan Insight, https://balkaninsight.com/2022/05/04/ukraine-war-feeds-dreams-of-hungarian-far-right-reclaiming-lost-land/, (Erişim Tarihi: 30.01.2023).

[3] “Hungary’s ‘Pro-Russia’ Stance Was Inevitable”, Politico, https://www.politico.eu/article/hungary-pro-russia-stance-inevitable/, (Erişim Tarihi: 30.01.2023).

[4] “Orbán: After the War There Will be a Need to Guarantee the Rights of the Hungarian Minority in Ukraine-Interview”, Daily News Hungary, https://dailynewshungary.com/orban-after-the-war-there-will-be-a-need-to-guarantee-the-rights-of-the-hungarian-minority-in-ukraine-interview/, (Erişim Tarihi: 30.01.2023).

[5] “Hungary Defends Continued Block of a NATO-Ukraine Meet Up”, Euractiv, https://www.euractiv.com/section/politics/news/hungary-defends-continued-block-of-a-nato-ukraine-meet-up//, (Erişim Tarihi: 30.01.2023).

[6] “Hungary Won’t Veto EU Arms Funding to Ukraine, Oficial Says”, Associated Press, https://apnews.com/article/russia-ukraine-politics-european-union-peter-szijjarto-europe-28d2a306ea846547b827ebce4d66b2f7, (Erişim Tarihi: 30.01.2023).

Cemal Ege ÖZKAN
Cemal Ege ÖZKAN
Cemal Ege Özkan, 2019 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, 2022 senesinde aynı üniversitenin Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Anabilim Dalı’nda hazırladığı “Türk Siyasi Hayatında Selim Rauf Sarper ve Faaliyetleri” başlıklı teziyle almıştır. Hâlihazırda aynı enstitüde doktora eğitimine devam etmektedir. 2020-2021 yılları arasında Türk Tarih Kurumu Yüksek Lisans Bursiyeri olan Özkan, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler