Tarih:

Paylaş:

Yunanistan Balkanlar’da İstikrar Sağlayıcı Bir Aktör Olabilir mi?

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana Balkanlar, birçok krize ev sahipliği yapmıştır. Bu krizlerin başat nedenleri etnik ve dini çatışmalar olurken; bölge ülkeleri arasındaki gerilimler de bölgenin bitmeyen bir istikrarsızlık sürecini derinleştirmiştir. Günümüzde gelinen noktada Avrupa Birliği (AB) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) gibi Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşme ve uyum sürecini takip eden bölge, hala risk faktörleri içermektedir. Özellikle de Rusya-Ukrayna Savaşı’nın patlak vermesiyle bölgede yeni bir krizin ayak sesleri duyulmaya başlanmıştır.

Erken dönemde AB ve NATO üyeliğini elde eden Yunanistan, 1990’lı yıllarda Balkanlar’daki çatışma ortamından uzak durarak bölgenin getirdiği birçok problemin dışında kalmıştır. Bu durum ise Yunanistan’ın bölgesindeki komşularına olan yaklaşımını şekillendiren en önemli faktör olmuştur. Zira bu yaklaşım, Yunanistan’ın bölgede kendini bir koruyucu ve lider olarak görmesine yol açmıştır.

Son dönemde başta Kosova’da yaşanan krizler ve Bosna-Hersek iç siyasetindeki gerilimler, AB gibi aktörleri bölgeye daha fazla odaklanmaya iterken; kendisi de bir Balkan ülkesi olan Yunanistan’ın da bölgeye ilgisinin arttığı görülmektedir. Yunanistan’ın jeopolitik ve stratejik açıdan bölgede çıkarları olduğu düşünülünce, bu durum daha anlaşılablir bir hale gelmektedir. Özellikle de son dönemde bölge ülkelerine düzenlenen üst düzey ziyaretler, bu devletlerle olan ilişkilerin geliştirilmesi ve yeni işbirliği alanlarının oluşturulması noktasındaki gayreti gözler önüne sermektedir.

Bu bağlamda 2022 yılının Haziran ayında Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) Zirvesi öncesinde açıklamalarda bulunan Yunanistan Başbakanı Kriakos Miçotakis, Batı Balkanlar’a dinamik bir dönüş yaptıklarını belirterek zirvenin Selanik’te düzenlenmesinin de bunun göstergesi olduğunu ifade etmiştir.[1] Ayrıca aynı dönemde Yunanistan’ın Bükreş Büyükelçisi Sofia Grammata, Batı Balkanlar Özel Temsilcisi olarak atanmıştır.[2]

Tüm bunlara ek olarak, yeni yıl mesajında Balkanlar’a da yer veren Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropoulou, Yunanistan’ın Balkanlar’da güvenlik ve istikrar faktörü olduğunu ifade etmiştir.[3] Söz konusu açıklamalar, Yunanistan’ın bölgeye olan ilgisine işaret ederken; bu noktadaki yaklaşımını da ortaya koymaktadır. Nitekim Atina, kendisini bölgede istikrar sağlayıcı bir faktör olarak görürken; bölgedeki sorunların çözümü noktasında önemli bir aktör olabileceği mesajını vermektedir. Elbette Yunanistan’ın AB üyesi olması da bu konuda etkili olmaktadır.

Tahmin edileceği üzere, Atina’dan bölge ülkelerine yönelik yapılan açıklamalarda AB ve bütünleşme süreci ön plana çıkarılmaktadır. Öyle ki; Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Batı Balkanlar’ın AB’yle olan entegrasyon sürecine vurgu yaparak bunun tek yönlü bir yol olduğunu ifade etmiştir.[4] Dolayısıyla Yunanistan, AB’deki konumunu kullanarak bölge ülkelerinin üyelik süreçlerini desteklemektedir. Bu da Atina’nın bölgedeki hareket alanını genişletmektedir.

Belirtmek gerekir ki; Yunanistan, bölgedeki yapıcı girişimlerine rağmen birtakım engellerle karşı karşıyadır. Bunların başında Sırbistan’la ilişkiler gelmektedir. Zira iki Ortodoks ülkenin yakınlaşması, bazı kesimlerde rahatsızlık yaratmaktadır. Her ne kadar arabulucu olarak Sırbistan’ın dahil olduğu konularda Yunanistan’ın yer alması öngörülse de bunun gerçekleşmesi pek gerçekçi değildir. Bilhassa Kosova’nın bağımsızlığını resmi olarak hala tanımaması, Yunanistan’ın bölgede nasıl algılandığı noktasında önem arz etmektedir.

Her ne kadar Kuzey Makedonya’yla olan sorunlar, 2018 yılında imzalanan Prespa Anlaşması’yla çözüme kavuşsa da Yunanistan’ın anlaşmanın tam olarak uygulanması noktasında Kuzey Makedonya’ya baskıda bulunması, sürdürülebilir bir işbirliği ortamının oluşmasını zorlaştırmaktadır.

Öte yandan Hırvatistan’ın dışında AB’nin bölgedeki önemli bir temsilcisi olarak ön plana çıkan Yunanistan’ın son dönemde hem kendi iç siyasetinde yaşadığı gelişmelerin hem de uluslararası politikada gündeme gelen skandalların birtakım yan etkileri olmuştur. Özellikle AB nezdine meydana gelen ve Yunan bir siyasetçinin dahil olduğu iddia edilen rüşvet skandalı olumsuzluk yaratmıştır. Bu ise Atina’nın bölge başkentlerine sunabilecekleri açısından soru işaretleri oluşturmaktadır.

Öte yandan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın getirdiği konjonktürde yaşanan enerji krizi, Balkanlar’ı da etkisi altına almıştır. Her ne kadar Yunanistan, enerji güvenliğinin sağlanması açısından önemli bir aktör olarak ön plana çıksa da[5] Yunanistan’ın yakın zamanda bir enerji işbirliği platformu oluşturması beklenememektedir.

Sonuç olarak Yunanistan, bölgede ekonomiden güvenliğe birçok açıdan çıkarları olan bir aktördür. Atina, bilhassa bölge ülkelerinin AB’yle olan uyum ve bütünleşme süreçlerinde önemli bir role sahiptir. Ancak resmi ziyaretlerde ve birçok platformda vurgulanan işbirliğinin uygulamaya pek fazla yansıtılamadığı da gözlemlenmektedir. Özellikle Sırbistan’la olan yakın siyasi ve ekonomik ilişkiler, diğer bölge ülkelerinin eleştirilerine neden olmaktadır. Bu yüzden de Yunanistan’ın diğer aktörlere nazaran bölgedeki istikrara yeterli katkıyı sağlayamadığı söylenebilir. Atina’nın bölgedeki sorunlar karşısında tarafsız konumlanmaması ve bölge başkentleriyle birtakım problemlerinin bulunması, Yunanistan’ın istikrar sağlayıcı bir aktör haline gelmesini engellemektedir. Kısacası Yunanistan, Balkanlar’da istikrar sağlayıcı bir ülke olarak ön plana çıkmak istese de bunun için gerekli imkanlara sahip olmaktan yoksundur.


[1] “Mitsotakis: Greece Making ‘Dynamic Return’ to Western Balkans”, Ekathimerini, https://www.ekathimerini.com/news/1186546/mitsotakis-greece-making-dynamic-return-to-western-balkans/, (Erişim Tarihi: 06.01.2023).

[2] “Greece Appoints Special Envoy for Western Balkans”, Ekathimerini, https://www.ekathimerini.com/news/1186795/greece-appoints-special-envoy-for-western-balkans/, (Erişim Tarihi: 06.01.2023).

[3] “Greece a Factor of Stability, Security in the Balkans and the SE Mediterranean, Says Sakellaropoulou in New Year Message” Amna, https://www.amna.gr/en/article/698132/Greece-a-factor-of-stability–security-in-the-Balkans-and-the-SE-Mediterranean–says-Sakellaropoulou-in-New-Year-message, (Erişim Tarihi: 06.01.2023).

[4] “Dendias in Pristina: Western Balkans’ EU Path ‘is a One-Way Road’”, Ekathimerini, https://www.ekathimerini.com/news/1200714/dendias-in-pristina-western-balkans-eu-path-is-a-one-way-road/, (Erişim Tarihi: 06.01.2023).

[5] “Greece and Bulgaria Factors of Energy Stability in the Balkans”, Capital, https://www.capital.gr/english/3679043/greece-and-bulgaria-factors-of-energy-stability-in-the-balkans, (Erişim Tarihi: 06.01.2023).

Mustafa ÇUHADAR
Mustafa ÇUHADAR
Mustafa Çuhadar, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunudur. Lisans döneminde disiplinlerarası çalışmalarına ağırlık veren Çuhadar'ın başlıca çalışma alanları, Balkanlar ve İstihbarat çalışmalarıdır. 2021 yılında Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde yüksek lisans eğitimine başlayan Çuhadar, halihazırda Bosna Hersek’teki siyasi partileri inceleyen yüksek lisans tezini hazırlamaktadır. Çuhadar, iyi derecede İngilizce, Boşnakça, Hırvatça ve Sırpça ve temel seviyede Almanca bilmektedir.