AB Enerji ve İklim Politikası Uzmanı Sam Williams: “Yunanistan-Bulgaristan Enterkonnektörü, Doğalgaz Arzını Çeşitlendirmeyi Hedeflemektedir.”

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Balkanlarda iki komşu ülkenin doğalgaz iletim şebekelerini birbirine bağlayan Güney Gaz Koridoru’na ve bir dizi yeni doğalgaz kaynağına erişim sağlayan ve Yunanistan-Bulgaristan Enterkonnektörü (IGB) olarak bilinen doğalgaz boru hattı, 1 Ekim 2022 tarihinde resmen faaliyete geçmiştir. Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle enerji kriziyle kritik bir mücadele veren Avrupa ülkeleri, Rusya menşeili enerji kaynaklarına alternatif aramaya başlamıştır.

Bu bağlamda Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), 2020 yılında inşası başlayan IGB’nin önemini değerlendirmek üzere Almanya merkezli EPICO KlimaInnovation’ın Avrupa Birliği (AB) Enerji ve İklim Politikası Uzmanı olan Sam Williams’ın görüşlerini dikkatlerinize sunmaktadır.

1. Yunanistan-Bulgaristan Enterkonnektörü, 1 Ekim 2022 tarihinde resmen açıldı. Sizce bu enterkonnektör Avrupa’nın doğalgaz talebini tam olarak karşılar mı?

IGB, ne AB’nin doğalgaz talebini tamamen karşılama ne de Rusya’nın doğalgazının yerine geçmeyi amaçlamaktadır. Bu enterkonnektörün temel amacı, stratejik nitelikte olup; Bulgaristan’da ve bölgede doğalgaz arzını çeşitlendirmeyi hedeflemektedir.

Zaten bu basit bir denklemle hesaplanabilir. 2022 yılının ikinci çeyreğinde doğalgaz tüketiminde 2021 senesinin ikinci çeyreğine kıyasla yaklaşık 14 milyar metreküp daha az olan keskin düşüş dikkate alındığında bile AB, yılda toplam 400 milyar metreküp civarında doğalgaz tüketmektedir. 2021 yılında Rusya’dan 155 milyar metreküp doğalgaz arzı gelmiştir. IGB, yıllık 3-5 milyar metreküp doğalgaz kapasitesine sahiptir ve Azerbaycan’dan Trans-Adriyatik Boru Hattı (TAP) üzerinden gelen doğalgazı taşımaktadır.

IGB’nin kapasitesi için ilk piyasa testi, 2015 yılında başlatılmış ve inşaat, 2020 senesinde resmen başlamıştır. Dolayısıyla IGB’nin inşaatının Rusya-Ukrayna Savaşı’nın yaşandığı bir dönemde tamamlanması, zamanlama açısından oldukça önemlidir. Zira tek bir ülkenin doğalgaz ihracatına aşırı bir şekilde bağlı olmak, doğası gereği oldukça risklidir. Örneğin Bulgaristan, doğalgazın %90’ını Rusya’dan karşılamaktadır. Bu da neredeyse yıllık 3 milyar metreküpe denk düşmektedir.

IGB’nin bölgedeki doğalgaz arzının çeşitlendirilmesinde kilit bir role sahip olduğu söylenebilir. Burada Dedeağaç’taki LNG terminali sayesinde elde edilebilecek ek potansiyel de dikkate değerdir. Doğalgazın orta vadede aşamalı şekilde kullanımdan kaldırılması kaçınılmaz olsa da AB için ana enerji kaynaklarından biri olmaya devam etmektedir.

Öte yandan yenilenebilir enerji kaynaklarının arttırılması gerekmektedir. Ancak mevcut durumda doğalgaz arzının çeşitlendirilmesi; enerji güvenliğinin sağlanması ve nihayetinde Avrupa’daki hanelerin enerji faturalarının fiyatının düşürülmesi için çok önemlidir.

2. Enterkonnektörün Yunanistan ve Bulgaristan için ekonomik faydaları neler olabilir?

Bu cevabın en az iki boyutu olacaktır. Birincisi, güncel enerji kriziyle ilişkilidir. İkincisi ise enerji piyasası üzerine daha geniş bir makroekonomik bakış açısıyla ilgilidir. Dolayısıyla IGB, bölgede yaşayan insanların daha uygun fiyata enerji tüketmesine yardımcı olacaktır.

AB, mevcut süreçte enerji krizi konusunda zor bir sınav vermektedir. Üye ülkeler, mevcut koşullarda enerji fiyatlarının düşürülmesi için alternatif seçenekleri tartışmaktadırlar.[*] Ancak bu seçeneklerin hiçbiri optimal değildir. Bunun başlıca nedeni, fiyat sinyallerinin enerji piyasasının bütünlüğü için çok önemli olmasının yanı sıra yenilenebilir enerji kaynaklarının benimsenmesi noktasında itici güç olmasıdır. Ancak yüksek enerji maliyetleri, toplum üzerinde olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu nedenle arzın çeşitlendirilmesi her türlü çözümün merkezinde yer almaktadır.

Ekonomik faydalar genellikle arz güvenliğiyle ilgilidir. Özünde liberal olan Avrupa enerji piyasası, birkaç devletten enerji arzı sağlanması durumunda en iyi şekilde işler. Böyle bir senaryonun gerçekleşmesi halinde, doğalgaz fiyatları rekabetçi olacak, yatırım riskleri azalacak ve nihayetinde hane halkları için maliyetler düşecektir. Uzaklaşma büyümeye, uyum sağlama baskısındaki artış ise inovasyona yol açar. Bu sonuçlar, insan hakları ve refahın korunmasıyla doğrudan ilişkilidir.

IGB, Gazprom’un bölgedeki tekelini azalttığı ve Avrupa’nın geneli bakımından da faydalar sağladığı için devreye girmektedir. Benzer bir şekilde, söz konusu durum siyasi ve diplomatik nitelikteki olumlu değişikliklerle birlikte ilerlemektedir.

3. Azerbaycan doğalgazının Güney Gaz Koridoru üzerinden taşınacağı ve IGB’ye bağlanacağı biliniyor. Orta Asya’daki alternatif ülkelerin Avrupa’ya doğalgaz sağlayacağını düşünüyor musunuz?

Kısa vadede Orta Asya ülkelerinden Avrupa’ya doğalgaz tedarik etmesine ilişkin gerçekçi beklentiler yok denecek kadar azdır. Ancak Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin alternatif doğalgaz tedarikçilerini yeniden gündeme getirdiği de bir gerçektir.

En güncel nokta, yaklaşık 14 trilyon metre küp doğalgaz rezervine sahip olan Türkmenistan’dan gelen doğalgazdır. 2000’li yıllardan bu yana, Türkmen doğalgazını Gürcistan’dan Romanya’ya, Hazar Denizi’nin altından taşıyacak bir boru hattı olan “Beyaz Akım Boru Hattı”nı inşa etme fikri vardır. Bunun AB’ye 30 milyar metreküp doğalgaz getireceği düşünülmektedir.

Bununla birlikte böyleSİ bir projenin gerçekleşmemesinin nedenleri arasında Hazar Denizi’nin yasal statüsündeki ihtilaf belirleyici olmaktadır. Ayrıca Türkmenistan, İran’la birlikte AB’ye doğalgaz satılmasını engellemek için ciddi baskı uygulayan Rusya’ya diplomatik olarak çok yakındır. Dolayısıyla Beyaz Akım, teorik olarak ancak 2024 yılında faaliyete geçecektir.

4. Rusya’nın bu konudaki tepkileri nasıl olacaktır?

Kremlin, Avrupa’ya enerji ihracatını silah olarak kullanma konusunda başarılı bir geçmişe sahiptir. Bu nedenle tekeline yönelik herhangi bir meydan okumaya karşı mücadele edeceği aşikârdır. IGB, en az 2015 yılına dayanan bir projedir ve Rusya’nın buna tepki göstereceği öngörülmektedir.

Ukrayna’yı işgal etmeden sadece birkaç gün önce Rusya, devlet şirketi Lukoil aracılığıyla Azerbaycan’ın Şah Deniz Doğalgaz Projesi’nin %10’luk hissesini satın almıştır. Bu da Azerbaycan doğalgazının AB’ye satılmasından elde edilen gelirin Kremlin için de faydalı olduğu anlamına gelmektedir. Bu tür yatırımlar, Rus devletinin önemli Azerbaycan şirketlerine ve altyapısına yaptığı çeşitli yatırımların geniş resmine yerleştirilmelidir. Örneğin aynı dönemde Lukoil de bir doğalgaz arama alanı olan Sığ Su Abşeron Yarımadası’nın %25 hissesini satın almıştır. Rusya’nın Güney Gaz Koridoru’na dahil olmasından ve Azerbaycan Gaz Tedarik Şirketi Limited’deki (AGSC) %16’lık payından bahsetmeye bile gerek yoktur.


Sam Williams

Sam Williams, EPICO KlimaInnovation’da AB Enerji ve İklim Politikası Uzmanı olarak görev yapmaktadır. İngiltere’deki Kent Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler eğitimi alan Williams, London School of Economics’ten AB ve Uluslararası Kamu Politikası alanında yüksek lisans derecesine sahiptir. Ayrıca Avrupa Koleji’nden AB Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi alanında yüksek lisans derecesi alarak Dış Ekonomik İlişkiler ve Sürdürülebilir Kalkınma konularında uzmanlaşmıştır. Williams, APCO Worldwide (Brüksel) Enerji ekibinde, Enerji Topluluğu Sekretaryası’nda (Viyana) ve İtalya’daki iki düşünce kuruluşunda AB enerji ve iklim politikası ve diplomasisi üzerine çalışmaktadır.


[*] Konuyla ilgili EPICO tarafından yayınlanan analiz hakkında detaylı bilgi için bkz. “How to act?”, EPICO KlimaInnovation, https://epico.org/en/publications/how-to-act, (Erişim Tarihi: 01.11.2022).

Sevinç İrem BALCI
Sevinç İrem BALCI
Sevinç İrem Balcı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunudur. İyi derecede İngilizce bilen Balcı, aynı zamanda Rusça ve Yunanca öğrenmektedir. Başlıca çalışma alanları Balkanlar ve Avrupa'dır.

Röportaj

Szczecin Üniversitesi, Prof. Dr. Małgorzata Kamola-Cieślik: “ABD ve Çin, Ay’daki Helyum-3 Kaynakları İçin Bir Yarış İçindedir.”

Enerji kaynakları denildiğinde akla ilk olarak fosil yakıtlar gelmektedir. Dünya genelinde tüketilen enerjinin %80’ini...

Tufts Üniversitesi, Fletcher Okulu, Kıdemli Araştırmacı Dr. Mihaela Papa: “BRICS, Son Dönemde Ekonomik Ortaklık ve İnovasyonu Güçlendirmeye Öncelik Vermektedir.”

BRICS ülkeleri, global ekonomi ve politika arenasında giderek artan bir etkiye sahiptir. Brezilya, Rusya,...

Mahidol Üniversitesi, Dr. Daniele Carminati: “Hallyu, Yabancıların Güney Kore’ye Bakış Açısını Değiştirmeye Başlamıştır.”

Güney Kore’nin küreselde gitgide artan popüler kültürünün de etkisiyle Kore yumuşak gücü ve kamu...

KIMEP Üniversitesi Hukuk Fakültesi Geçici Dekanı Doç. Dr. Rustam Atadjanov: “Orta Asya’da Uluslararası Hukukun Gelişiminde Kaydedilen İlerleme Çok Yönlüdür.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Orta Asya ülkelerinin hukuksal etkilerini değerlendirmek üzere...