ABD ve Japonya’nın “Kriz Müdahale Gücü” Kurması

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Soğuk Savaş’ın sona ermesinin ardından Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı George W. Bush, Yeni Dünya Düzeni’nin kurulduğunu ilan ederek adeta dünyadaki hegemonyasını ilan etmekteydi. 1980’li senelerden itibaren Çin’in liberal politikalara ağırlık vermesi ve 2013 yılında Kuşak-Yol Projesi’ni ilan etmesiyle birlikte uzun vadede Amerikan hegemonyasına dönük en ciddi tehdit ortaya çıkmıştır. Çin’in yükselişini durdurmak ve onu sınırlandırmak için Barack Obama döneminde Pivot-Asya stratejisi, Donald Trump döneminde ticaret savaşları ve Joe Biden yönetiminde ise kriz stratejisi uygulanmaya başlanmıştır. Bu anlamda ABD, Çin’in içerisinde veya yakın çevresinde yapay olarak üretilecek ve ardından körüklenecek krizlerle onu kendi sınırlarına hapsetmeyi ve küresel politikaya olan ilgisini azaltmayı hedeflemiştir.

Çin’in ekonomik olarak zenginleşmesi sonucunda askeri gücüne daha fazla yatırım yapması, Pekin’in faaliyetlerinin bölgesel bir güvenlik tehdidi olarak algılanmasına yol açmıştır. Bunun yanı sıra Tayvan’la birleşme hedefine ulaşmak için gerekirse güç kullanacağını dile getirmesi, ABD ve müttefikleri nezdinde “Çin tehdidinin” yükselmesine yol açmıştır. Böyle bir riski en yakından hisseden müttefiklerden biri de Japonya’dır. Çünkü Tayvan yakınlarına kadar uzanan takımadalara sahiptir. Örneğin Nansei/Ryukyu Adaları, Çin’i denizlerden çevrelemekte ve onun dünyaya açılmasında engel teşkil etmektedir. Bu yüzden Tayvan’la birlikte Japonya’ya ait adaların da tehlike altında olduğu düşünülmektedir.

Tüm bu güvenlik risklerini değerlendiren Tokyo yönetimi, ulusal savunmasını uzak denizlere ve geniş bir hava sahasına (uzaya) doğru genişletmeye çalışmaktadır. 2022 yılının Aralık ayında yayımladığı strateji belgesinde Japonya, topraklarına yönelik herhangi bir saldırı durumunda karşı saldırı yeteneklerini, füze savunmasını ve ABD’yle ortak savunma yeteneklerini güçlendireceğini vurgulamıştır.[1] Bu amaç doğrultusunda krizlere müdahalede koordinasyonunu artırmak maksadıyla iki ülkenin savunma kuvvetleri arasında yürütülen müzakereler devam etmektedir. Hem Japonya hem de ABD, bölgedeki birliklerini yeniden düzenlemeye ve güçlendirmeye çalışmaktadır.

İki ülke arasında 1951 yılında imzalanan güvenlik anlaşması gereği ABD, Japonya’nın savunmasını sağlamak maksadıyla askeri birliklerini güneydeki Okinawa Adası’nda konuşlandırmıştır. Bu birlikler, ABD-Hint-Pasifik Komutanlığı içerisinde görev yapmaktadır. Fakat buna ek olarak Washington, krizlere müdahalede görevlendirmek üzere yeni bir birleşik komutanlık kurmuştur. Benzer adımları Japonya da atmaktadır. Tokyo, tüm askeri komutanlıklarını tek bir merkezden kontrol etmeyi amaçlayan entegre-birleşik bir komutanlık kuracaktır. Böylece ABD ve Japonya, kurdukları yeni askeri komutanlıklarla operasyonel hazırlıklarını arttırmayı ve olası bir kriz anındaki müdahale yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu komutanlıklar, acil durumlarda, Japon Öz Savunma Kuvvetleri ile Amerikan Kuvvetleri arasındaki hareketleri koordine edecektir.  

Her iki devletin de Tayvan’la ilgili bir savaşa hazırlandığı görülmektedir. Örneğin Japonya’nın Tayvan yakınlarındaki askeri yığınağını artırdığı belirtilmektedir.[2] Yaklaşık beş yıl içinde Tokyo ve Washington, Tayvan’da çıkabilecek olası bir işgal girişimine karşı ortak müdahale yeteneklerini geliştirmiş olacaktır. Görünen o ki; ne Japonya ne de ABD, mevcut şartlarda patlak verebilecek bir krize-çatışmaya- hazırlıklı değildir. Çin, askeri modernizasyonunu 2027 yılına kadar tamamlamayı planlamaktadır. ABD de bu tarihe kadar Tayvan veya Japonya üzerinden bir savaşın patlak verebileceğini hesap etmekte ve hazırlıklarını bu tarihe göre yapmaktadır. Zira ABD’deki üniversitelerde hazırlanan Çin ve Tayvan’la ilgili son savaş simülasyonlarında 2026 veya 2027 yılları dikkate alınmıştır.[3] Benzer şekilde Japonya, ulusal savunma stratejisinin gerçekleşmesi için 2027 senesini nihai hedef olarak belirlemiştir.

Son askeri tatbikatlar sırasında Amerikan Deniz Piyadeleri, ilk kez müttefiklerin komuta noktalarıyla irtibat kurmak (onlara haber vermek) yerine ortak taktik koordinasyon merkezleri sayesinde Japon askeri birimlerini de “yedek kuvvet”in bir parçası olarak görevlendirmiştir. Yani ABD, artık krize müdahalede Japonya’yı haberdar etmek ve ondan yardım istemek durumunda kalmadan ortak taktik koordinasyon merkezini kullanarak Japonya’dan yedek kuvvetler temin edebilecektir. Bu, acil bir kriz anında müttefik devletlere önemli bir zaman kazandıracaktır. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, söz konusu üslerin Japonya’nın savunmasına ve aynı zamanda özgür ve açık Hint-Pasifik’e katkı sağlayacağını duyurmuştur.[4]

ABD, Japonya’yla kurulan kriz müdahale koordinasyon merkezini diğer müttefikleriyle kurmaya başlayabilir. Böylece Tayvan Krizi esnasında ABD, adaya yakın olan birçok müttefik devletin üslerinde konuşlanabilecek ve hızlıca müdahalede bulunabilecektir. Bu, ABD’nin kriz stratejisinin birer parçasıdır. Konuya dair açıklamasında ABD Deniz Piyadeleri Müdahale Gücü Komutanı General James Bierman, “Biz buna ‘tiyatro’ diyoruz. Japonya’da, Filipinler’de ve başka yerlerde tiyatro kuruyoruz.” demiştir.[5]

Askeri bir terim olan tiyatro, birliklerin “hareket alanını” ifade etmektedir. Bir diğer ifadeyle tiyatro, müttefik devletlerle yapılan savunma-güvenlik işbirlikleri dahil olmak üzere genellikle askeri birliklerin operasyon ve görevlerinin kapsamını (sınırlarını) belirlemektedir. Daha önce Ukrayna için kurulan askeri tiyatro, bu kez Tayvan ve ona yakın adalarda çıkabilecek krizler için tesis edilmektedir. ABD’li komutan James Bierman, Hint-Pasifik’te müttefik devletlerle kurulan işbirliğinin Avrupa’da Rusya-Ukrayna Savaşı’ndakine benzer olduğuna dikkat çekmiştir. Bu hazırlıklar sayesinde Ukrayna’nın başarılı bir savunma verdiğini vurgulamıştır.[6] Öyleyse ABD ve müttefik devletler, bu kez Tayvan için hazırlanmaktadır.  

ABD’nin Japonya’yla attığı bu son adımlardan sonra Çin’in tepkisi gecikmemiştir. Buna göre Pekin, Washington’un bölgedeki askeri çatışmaları önlemek için ikili istişare mekanizmasını yeniden kurma ve diyaloğu sürdürme teklifini geri çevirmiştir.[7] Öyle ki; 2022 yılının son günlerinde bir Çin askeri uçağı, Güney Çin Denizi’nde Amerikan askeri kuvvetlerine ait bir uçağın 10 fit (3 metre) yakınına kadar gelmiş ve onu manevralar yapmaya zorlamıştır.[8] Bunun üzerine ABD, krizlerin çatışmaya dönüşmesini engellemek için Çin’le iletişim kanallarını açık tutmak maksadıyla girişimlerini arttırmıştır. Çünkü 2023 yılında ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın da Pekin’i ziyaret etmesi beklenmektedir. 2022 senesinin Ağustos ayında ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan’ı ziyareti esnasında Çin’in bu uçağı düşürebileceği bile iddia edilmişti. Bu yüzden ABD, Blinken’ın Pekin ziyaretinde böyle bir riskten kaçınmak istemektedir. Fakat ABD’nin kriz siyasetinin doğal bir sonucu da gerginliğin yükselmesi ve çatışma olasılığının artmasıdır. Washington, Pekin’i sınırlarına hapsetmek için bu çatışma olasılığını göze almıştır.


[1] “Basis of Defense Policy”, Japan Ministry of Defense, https://www.mod.go.jp/en/d_policy/basis/index.html, (Erişim Tarihi: 13.01.2023).

[2] “Japan Nears Plan For Ammo Storage Network Closer To Taiwan”, Asia Nikkie, https://asia.nikkei.com/Politics/International-relations/Taiwan-tensions/Japan-nears-plan-for-ammo-storage-network-closer-to-Taiwan, (Erişim Tarihi: 13.01.2023).

[3] “War Game Suggests Chinese Invasion of Taiwan Would Fail At A Huge Cost To US, Chinese and Taiwanese Militaries”, CNN, https://edition.cnn.com/2023/01/09/politics/taiwan-invasion-war-game-intl-hnk-ml, (Erişim Tarihi: 13.01.2023).

[4] “US To Deploy New Mobile Marine Unit in Japan’s Okinawa: Austin”, Korea Times, https://koreatimes.co.kr/www/nation/2023/01/501_343443.html, (Erişim Tarihi: 13.01.2023).

[5] “US Bolsters Military Ties with Japan, Philippines over Possible Taiwan Conflict with China”, Taiwan News, https://www.taiwannews.com.tw/en/news/4776321, (Erişim Tarihi: 13.01.2023).  

[6] Aynı yer.

[7] “China Snubs US Military Outreach Ahead of Expected Blinken Visit”, VOA News, https://www.voanews.com/a/china-snubs-us-military-outreach-ahead-of-expected-blinken-visit-/6910896.html, (Erişim Tarihi: 13.01.2023). 

[8] “Chinese Jet Came within 10 Feet of U.S. Military Aircraft, U.S. Says”, Reuters, https://www.reuters.com/world/chinese-jet-came-within-20-feet-us-military-aircraft-us-military-2022-12-29/, (Erişim Tarihi: 13.01.2023).   

Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.

Benzer İçerikler