Afganistan’da “Büyük Oyun” Yeniden Kurulurken “Hibrit İttifaklar”…

Paylaş

Siz isterseniz buna “Eski Oyun”a yeniden dönüş de diyebilirsiniz. Zira ABD’nin 11 Eylül sonrası Afganistan’ı işgali ile kanlı-hızlı bir şekilde başlayan ve Obama’yla ara verilen Avrasya merkezli “Yeni Büyük Oyun”da tekrar “eski günlere” dönüş yaşanıyor. Afganistan’da geçen hafta yaşanılan bombalı eylemler adeta birer işaret fişeği gibiydi. Bölge tek kelimeyle diken üstünde…

Gerçi bu bölge açısından bir sürpriz değildi. Zira ABD, Soğuk Savaş sonrası dönemde aşamalı/kontrollü bir şekilde “terör laboratuvarına” dönüştürdüğü Afganistan üzerinden Orta Asya ve Güney Asya’yı hedef alan yeni süreci başlatacağıyla ilgili mesajları Obama’nın başkanlığının son yıllarından itibaren vermeye başlamıştı.

El Kaide’nin yerini alan IŞİD’in 2014’ten itibaren Afganistan’da ve sonrasında Myanmar’da görülmeye başlaması, Türkmenistan ve Özbekistan sınırlarında saldırılar gerçekleştirmesi ve bölgedeki terör örgütlerinin (örneğin Özbekistan İslami Hareketi gibi) ona bağlılığını bildirmesi; Orta Asya ve Güney Asya’yı içine alan geniş bir coğrafyada uzun soluklu bir terör döneminin başlayacağı şeklinde değerlendirilmekteydi.

Daha önceki analizlerimizde de altını çizdiğimiz üzere; ABD’nin Rusya ve Çin’i çevreleme, zayıflatma ve projelerini (örneğin; Kuşak Yol ya da Yeni İpek Yolu Projesi gibi) sabote etmeyi hedefleyen politikası bölgedeki kriz alanlarını bir kez daha tetiklemiş durumda. Bu bağlamda Keşmir, Doğu Türkistan, Myanmar ve Fergana başta olmak üzere, bölgedeki fazlasıyla kırılgan fay hatlarının yeni depremlere yol açması kaçınılmaz görünüyor.

Ortadoğu’da devam eden vekâleten savaşların “yeniden adresi” olarak ön plana çıkan bu bölgedeki devletler, bu sefer ABD’nin “ya bizimlesiniz ya da terör örgütleriyle” mesajına anladığı dilden cevap verme niyetinde görünüyor. Bu noktada Ortadoğu’da edindikleri deneyim oldukça önemli. Zira artık daha deneyimliler. Dolayısıyla ABD’nin bu sefer işi hiç de kolay değil; daha da ötesi, büyük bir meydan okuma ile karşı karşıya…

ABD’ye Karşı Avrasya’da “Hibrid İttifak” Arayışları

ABD’nin bölgede Trump ile hız kazanan bu girişimleri bölgedeki diğer devletleri ve örgütleri; başta Rusya, Çin, İran ve Taliban olmak üzere harekete geçirmiş durumda. Bu bağlamda bir taraftan bu krizin/felaketin önüne geçme noktasında diplomasi ön plana çıkartılırken, diğer taraftan ABD destekli IŞİD/DEAŞ’a karşı bölgedeki diğer gruplarla işbirliği sürecinin başlatıldığı görülüyor.

Buradaki diğer gruplar ifadesi oldukça önemli. Zira ABD’nin IŞİD üzerinden uygulamaya koyduğu vekâleten savaşa bölge hibrid savaş ile cevap verme arayışında. Dolayısıyla ABD ve benzeri ülkelerin terör örgütlerine yüklediği; işgal için alan açma-meşruiyet zemini oluşturma, projelerini hayata geçirme noktasında demografik temizlik ve müttefikleri dâhil kendi projelerine karşı duran devletleri bu terör örgütleri üzerinden sindirme/hizaya sokma hedefleri, bölgede Afganistan merkezli terörün tekrar hortlamasına yol açmış durumda.

Bu noktada tarafların birbirlerine yönelttikleri iddialar yenilir içilir cinsten değil. Örneğin Afganistan’daki ABD güçlerinin komutanı General John Nicholson, Rusya’nın Taliban’a destek olduğunu, hatta silah verdiğini söylüyor. “Rusların istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerini gördüm” açıklamasında bulunan Nicholson, Rus yapımı silahların Tacikistan sınırından Taliban’a ulaştığını ancak miktarını söyleyemeyeceğini belirtiyor. Benzer iddialar İran açısından da geçerli. İran’ın aynen Rusya gibi bölgedeki bazı Taliban grupları ile işbirliği içerisinde olduğu belirtiliyor.

Burada dikkat çekici en önemli husus; düne kadar birbirini boğazlama noktasına gelen, birbirinden nefret eden grupların-ülkelerin aynı çatı altında buluşabilmesi.

Daha somut bir şekilde ifade etmek gerekirse; Taliban’ın Rusya ve özellikle de İran’a bakışı ile aynı şekilde bu ülkelerin Taliban’a bakışındaki inanılmaz değişim. Rusya ve İran, her şey bir tarafa, Taliban’a karşı Kuzey İttifakı’nı desteklerken ve hatta Afganistan’ın işgali sürecinde ABD ile işbirliklerinde önemli bir faktör iken, şimdilerde aynı Taliban ABD’nin IŞİD kartına karşı bölge ülkelerinin önemli bir kartına dönüşmüş vaziyette. Reelpolitik dedikleri bu olsa gerek!

İran: “ABD, IŞİD militanlarını helikopterlerle Afganistan’a taşıdı”

Diğer taraftan ABD’nin IŞİD/DEAŞ’a desteğiyle ilgili Rusya ve İran’ın da ciddi iddialarda bulunduğu bilinen bir sır. Bu sır için örneğin İran resmi ajansı IRNA’da yer alan şu habere bakılabilir. Söz konusu habere göre, İran Meclis Başkanı Ali Laricani, Avrupa Birliği Dışişleri Komisyonu Başkanı David McAllister ile Tahran’da yaptığı görüşmede ABD’yi bölgedeki terör örgütlerini desteklemekle suçluyor ve aynen şu ifadeleri kullanıyor: “ABD, IŞİD militanlarını helikopterlerle Afganistan’a taşıdı. …Terör örgütleri gelecekte ABD için tehdit olacak.”

Helikopterleri geçelim, çünkü biz bunu PKK-ABD ilişkilerinden biliyoruz. Burada Laricani’nin asıl dikkate alınması gereken ifadesi; uyarı soslu tehdidi olarak ön plana çıkan “terör örgütleri gelecekte ABD için tehdit olacak” cümlesi. Bunu bir kenara şimdilik not edin.

Bu arada ABD’nin terör örgütü IŞİD’i Afganistan’a taşıdığını iddia eden İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’in 30 Ocak 2018 tarihinde yaptığı konuşmasında, Afganistan’da son günlerde düzenlenen, yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği saldırıların arkasında ABD’nin olduğunu söylediğini de belirtelim.

Taşkent Zirvesi: Afganistan’da Barış ve İstikrar Arayışları

Bu gelişmeler hiç kuşkusuz bölge devletlerini derin bir endişeye sevk etmiş durumda. Zira ne Orta Asya ne de Güney Asya’daki devletler “Ortadoğulaşmak” istemiyor. Bu bağlamda diplomasinin ön plana çıkması için tüm çabalarını serf etmiş durumdalar. Özbekistan Cumhurbaşkanı ŞavkatMirziyoyev’in Eylül 2017’de BM Genel Kurulu’nda yaptığı çağrı, öneri kabul görüş durumda.

Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te 26-27 Mart tarihleri arasında toplanacak olan, 21 ülke ve uluslararası örgütün davet edildiği; “Barış Süreci Güvenlik İşbirliği ve Bölgesel Birliktelik” başlıklı Afganistan konulu zirve bu açıdan önemli bir girişim. Zirvenin önemli gündem maddelerinden biri Afganistan’da yaşanan Taliban ile diyalog girişimleri.

Özbekistan Dışişleri Bakanı AbdulazizKamilov’un bu konferansın bir defaya mahsus bir etkinlik olmasından öteye geçmesini ve Afganistan’da barışın sağlanması yönünde kalıcı çabaların merkezi olmasını hedeflediklerini vurgulayan açıklaması ise, aslında Afgan sorununun nedeninin de büyük ölçüde özetliyor. Türkiye’nin de yer alacağı Taşkent Zirvesi, bölgedeki son arayışlardan biri olarak da kabul edilebilir…

Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL
Prof. Dr. Mehmet Seyfettin EROL
1969 Dörtyol-Hatay doğumlu olan Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden 1993 yılında mezun oldu. BÜ’de 1995 yılında Yüksek Lisans çalışmasını tamamlayan Erol, aynı yıl BÜ’de doktora programına kabul edildi. Ankara Üniversitesi’nde doktorasını 2005’de tamamlayan Erol, 2009 yılında “Uluslararası İlişkiler” alanında doçent ve 2014 yılında da Profesörlük unvanlarını aldı. 2000-2006 tarihleri arasında Avrasya Stratejik Araştırmaları Merkezi (ASAM)’nde görev yapan Erol, ASAM’ın Genel Koordinatörlük görevini de bir dönemliğine yürütmüştür. 2009 yılında Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün (SDE) Kurucu Başkanlığı ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. Uluslararası Strateji ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi (USGAM)’nin de kurucu başkanı olan Prof. Erol, Yeni Türkiye Stratejik Araştırmalar Merkezi (YTSAM) Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Başkanlığını da yürütmektedir. Prof. Erol, Gazi Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi (GAZİSAM) Müdürlüğü görevinde de bulunmuştur. 2007 yılında Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı (TÜRKSAV) “Türk Dünyası Hizmet Ödülü”nü alan Prof. Erol, akademik anlamdaki çalışmaları ve medyadaki faaliyetlerinden dolayı çok sayıda ödüle layık görülmüştür. Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir: 2013 yılında Çağdaş Demokratlar Birliği Derneği tarafından “Yılın Yazılı Medya Ödülü”, 2015 yılında “APM 10. Yıl Hizmet Ödülü”, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından “2015 Yılın Basın-Fikir Ödülü”, Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri “2016 Gönül Elçileri Medya Onur Ödülü”, Yörük Türkmen Federasyonları tarafından verilen “2016 Türkiye Onur Ödülü”. Prof. Erol’un 15 kitap çalışması bulunmaktadır. Bunlardan bazılarının isimleri şu şekildedir: “Hayalden Gerçeğe Türk Birleşik Devletleri”, “Türkiye-AB İlişkileri: Dış Politika ve İç Yapı Sorunsalları”, “Avrasya’da Yeni Büyük Oyun”, “Türk Dış Politikasında Strateji Arayışları”, “Türk Dış Politikasında Güvenlik Arayışları”, “Türkiye Cumhuriyeti-Rusya Federasyonu İlişkileri”, “Sıcak Barışın Soğuk Örgütü Yeni NATO”, “Dış Politika Analizinde Teorik Yaklaşımlar: Türk Dış Politikası Örneği”, “Krizler ve Kriz Yönetimi: Aktörler ve Örnek Olaylar”, “Kazakistan” ve “Uluslararası İlişkilerde Güncel Sorunlar”. 2002’den bu yana TRT Türkiye’nin sesi ve TRT Radyo 1 (Ankara Radyosu) “Avrasya Gündemi”, “Stratejik Bakış”, “Küresel Bakış”, “Analiz”, “Dosya”, “Haber Masası”, “Gündemin Öteki Yüzü” gibi radyo programlarını gerçekleştirmiş olan Prof. Erol, TRT INT televizyonunda 2004-2007 yılları arasında “Arayış”, 2007-2010 yılları arasında Kanal A televizyonunda “Sınır Ötesi” ve 2020-2021’de de BBN TÜRK televizyonunda “Dış Politika Gündemi” programlarını yapmıştır. 2012-2018 yılları arasında Millî Gazete’de “Arayış” adlı köşesinde dış politika yazıları yayımlanan Prof. Erol’un ulusal-uluslararası medyada çok sayıda televizyon, radyo, gazete, haber siteleri ve dergide uzmanlığı dahilinde görüşlerine de başvurulmaktadır. 2006-2018 yılları arasında Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde ve Ankara Üniversitesi Latin Amerika Araştırmaları Merkezi’nde (LAMER) de dersler veren Prof. Erol, 2018’den bu yana Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi olarak akademik kariyerini devam ettirmektedir. Prof. Erol, 2006 yılından itibaren Ufuk Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde de dersler vermiştir. Prof. Erol’un başlıca ilgi ve uzmanlık alanları ve bu kapsamda lisans, master ve doktora seviyesinde verdiği derslerin başlıcaları şu şekilde sıralanabilir: “Jeopolitik”, “Güvenlik”, “İstihbarat”, “Kriz Yönetimi”, “Uluslararası İlişkilerde Güncel Sorunlar”, “Türk Dış Politikası”, “Rus Dış Politikası”, “ABD Dış Politikası”, “Orta Asya ve Güney Asya”. Çok sayıda dergi ve gazetede yazıları-değerlendirmeleri yayımlanan Prof. Erol’un; “Avrasya Dosyası”, “Stratejik Analiz”, “Stratejik Düşünce”, “Gazi Bölgesel Çalışmalar”, “The Journal of SSPS”, “Karadeniz Araştırmaları gibi” akademik dergilerde editörlük faaliyetlerinde bulunan Prof. Erol, “Bölgesel Araştırmalar”, “Uluslararası Kriz ve Siyaset Araştırmaları”, “Gazi Akademik Bakış”, “Ege Üniversitesi Türk Dünyası İncelemeleri”, “Ankara Uluslararası Sosyal Bilimler”, “Demokrasi Platformu” dergilerinin editörlüklerini hali hazırda yürütmekte, editör kurullarında yer almaktadır. 2016’dan bu yana Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Kurucu Başkanı olarak çalışmalarını devam ettiren Prof. Erol, evli ve üç çocuk babasıdır.

Benzer İçerikler