11 Ocak 2023 tarihinde Taipei ziyareti sırasında yaptığı açıklamada Almanya Parlamento Savunma Komitesi Başkanı ve Şansölye Olaf Scholz’un koalisyon ortağı Hür Demokratik Parti’nin (FDP) bir üyesi olan Marie-Agnes Strack-Zimmermann, ülkesinin Tayvan’a silah sağlamayacağını; çünkü durumun Ukrayna’nınkinden farklı olduğunu söylemiştir.[1] Bu açıklama, Almanya’nın uzun süredir Tayvan Meselesi’nde Avrupa’dan farklılaşan politikalarının son örneği olmuştur. Tüm Avrupa, Çin’le ekonomik ilişkileri sınırlandırma yoluna giderken; Berlin yönetiminin Hamburg Limanı’nda Çinli şirketlere yeni hisseler vermesi çok fazla eleştirilmiştir. Üstelik Scholz’un 2022 yılının Kasım ayında Pekin’e gitmesi, Avrupa içerisindeki tartışmaları daha da alevlendirmiştir.
Almanya’nın Çin politikasında Batılı güçlerden keskin bir şekilde ayrıştığı görülmektedir. Burada ekonomik faktörlerin yanı sıra Anglosaksonların hegemonya arayışları ve Avrasya’nın buna karşı çıkışı gibi jeopolitik faktörler etkili olmaktadır. Başka bir ifadeyle Almanya, Çin’le olan ekonomik bağımlılığı gerekçe göstererek Amerika Birleşik Devletleri (ABD)-İngiltere ikilisinin Tayvan politikasına karşı çıkmaktadır. Çünkü Berlin, yakın geçmişte Rusya-Ukrayna Savaşı’nda yaşananların tekrarlanacağını ileri sürmektedir.[2]
Almanya, 2022 yılında İngiltere ve ABD tarafından Ukrayna’daki savaşın içine çekildiğini düşünmektedir. Nitekim 2022 senesinin yaz aylarında Almanya Savunma Bakanı Christine Lambrecht’in yaptıpı “Ukrayna’ya daha fazla silah yardımında bulunmayacağız.” şeklindeki açıklama,[3] bir anlamda uyanışın simgesidir. Bir Avrasya ülkesi olarak Almanya, Ukrayna’daki bu krizden kurtulmaya ve Tayvan’da yeni bir krizin çıkmasını önlemeye çalışmaktadır. Ukrayna’yı silahlandırmaya karşı çıkan Lambrecht, yakın geçmişte istifasını açıklamıştır.[4] Görünen o ki; Berlin Hükümeti hem Rusya-Ukrayna Savaşı’nda hem de Çin-Tayvan Meselesi’nde ABD-İngiltere ikilisinin baskısı altındadır.
Berlin yönetiminin hedefi, dünyada yeni krizlerin ortaya çıkmasını engellemektir. Bu doğrultuda Scholz, Pekin’e giderek kutuplaşmaya karşı olduğunu söylemiş ve çok kutupluluğa vurgu yapmıştır. Almanya, Ukrayna’daki krizden en fazla zarar gören devletlerden biridir. Aslında bu, İngiltere ve ABD’nin Almanya’ya karşı savaşıdır ve bundan en büyük zararı Kıta Avrupası, Almanya ve genel anlamda Avrasya’daki aktörler görmektedir.
Hatırlatmak gerekirse Berlin, Ukrayna’daki savaş nedeniyle Rusya’yla olan enerji işbirliğini sona erdirmiş ve bundan ekonomik olarak büyük zarar görmüştür. Dolayısıyla Berlin, aynı hataya Tayvan ve Çin meselesinde düşmemek için çaba sarf etmektedir. Tayvan’ın askeri olarak desteklenmesini savunanlar ise Londra ve Washington’dur. Kıta Avrupası ise Ukrayna’dan sonra bir başka savaşa doğru sürüklenmek istememektedir. Almanya’nın Tayvan’ı askeri olarak desteklemekten kaçınmasının sebebi de budur.
Ukrayna, ABD-İngiltere ikilisi için bir prova olmuştur. Tayvan’da ise günümüzde daha büyük bir oyun kurulmaktadır. Nitekim Tayvan’ı askeri olarak güçlendirmek, onu Çin’le karşı karşıya getirecek ve savaş bir noktadan sonra kaçınılmaz hale gelecektir. Almanya, kendisini ekonomik olarak çökertmek isteyen aktörlerin bu oyununu gördüğü için Çin ve Tayvan’la barışçıl bir şekilde diyaloğunu sürdürmeye çalışmaktadır.
Hatırlatmak gerekirse ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan’a indiği gün olan 2 Ağustos 2022 tarihinde Çin’in Tayvan’a saldırabileceği endişesi hakimdi. Hatta Çin’in Pelosi’nin uçağını vurabileceği bile konuşulmuştu. Savaş ihtimalinin doruk noktaya ulaştığı bu süreçte Almanya, gerekirse ABD’ye destek olabileceğini ima ederek Çin’i caydırmaya çalışmıştır.[5] Bu bağlamda Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, “Uluslararası hukukun çiğnendiğini ve daha büyük bir komşunun uluslararası hukuku ihlal ederek küçük komşusuna saldırmasını kabul etmiyoruz. Bu elbette Çin için de geçerli.” demiştir.[6] Bu tavır, Tayvan’da bir savaşın çıkmasını engellemeye yöneliktir. Çünküziyaretten bir gün sonra; yani savaş riskinin azalmasıyla birlikte Almanya, Tayvan Boğazı’nda gerilimi azaltma çağrısında bulunmuş ve “Tek Çin Prensibi”ne bağlı olduğunu vurgulamıştır.[7]
Almanya, savaşmayı göze alan hangi kutup olursa olsun ona karşı tavır almaktadır. Eğer Çin, saldırganlık yaparsa ABD’nin duruşunu destekleyecektir. Ancak ABD ve İngiltere, krizi derinleştirmek isterse, buna karşı da tavır koyacaktır. Fakat Almanya’nın tamamen Çin’i desteklediğini söylemek doğru değildir. Zira Pekin’in de “saldırgan” bir politika izlemesine karşıdır. Örneğin Scholz, Pekiz ziyareti esnasında Tayvan’daki statüko değişikliğinin barışçıl yollarla gerçekleşmesi gerektiğini belirtmiştir.[8] Dolayısıyla Almanya, Çin’in Tayvan’a karşı askeri güç kullanmasına karşıdır.
Esasen Berlin yönetimi, Moskova ile Pekin arasındaki işbirliği potansiyelinden her zaman fayda sağlamaktadır. Çünkü dünyadaki kutuplaşma, ABD-İngiltere ikilisi ile Avrasyalı güçler arasında yaşanmaktadır. Rusya-Çin birlikteliği, her ne kadar Batı hegemonyasına karşı gibi görünse de asıl meydan okuma ABD-İngiltere ikilisine yöneliktir. Bu rekabetten en fazla zararı, Avrasyanın bir parçası olan Kıta Avrupası görmektedir. Kıta Avrupası’nın hamiliğini ise Almanya yapmaktadır.
Anlaşılacağı üzere Berlin yönetimi, taraflar arasında bir arabulucu aktör gibi konumlanmak istemektedir. Bunu denge politikası olarak adlandırmak da mümkündür. 19. yüzyıldaki güç dengesi sistemine adını veren dönemin Alman Şansölyesi Klemens Von Metternich, Avrupa’daki statükoyu korumak için savaş gücünü kullanmayı bile göze almıştı. Günümüzde ise Almanya, uluslararası statükoyu barışçıl yollarla korumaya çalışmaktadır. Fakat uluslararası düzene yönelik en büyük tehditler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) veto yetkisine sahip olan aktörlerden gelmektedir. Almanya, böyle bir güce sahip değildir. Dolayısıyla bu aktörleri caydırabilecek bir güçten de yoksundur. Dolayısıyla Berlin yönetimi, Tayvan’ın kaderini değiştirme noktasında fazla etkili olamayacaktır.
Şayet ABD, Avrupa’yı ve özellikle de Almanya’yı yeni bir krizle cezalandırmak isterse, Tayvan’daki savaşla bunu kolaylıkla yapabilir. Almanya’nın bu konuda ABD’yi durdurabilmesinin yolu yoktur. Fakat Berlin’in elindeki en önemli kozu Pekin’dir. Eğer Almanya, Çin’i ikna edebilirse birlikte Avrasya’da işbirliği yapabilirler. Buna Rusya’nın da dahil olmasıyla Avrasya’da büyük bir eksen kurulabilir. ABD, bu tehlikeyi görmektedir. Fakat Almanya ve Çin de “ABD’nin kurduğu tuzağı” görmüştür. Bu nedenle de sıra Rusya’yı ikna etmeye gelmiştir. Çin ve Almanya, Rusya’yı savaştan caydırmayı başarabilirlerse, bu ABD için büyük bir başarısızlık olur. Fakat işte o zaman ABD, Tayvan’da savaşı körükleyerek bu aktörleri cezalandırmak isteyecektir. Bu yüzden de dünyanın barış ve güvenliği, büyük oranda Berlin-Pekin-Moskova hattında yapılacak işbirliğine bağlı olacaktır.
[1] “Germany Will Not Arm Taiwan, Senior Lawmaker Says”, US News, https://www.usnews.com/news/world/articles/2023-01-11/germany-will-not-arm-taiwan-senior-lawmaker-says, (Erişim Tarihi: 16.01.2023).
[2] “German Chancellor’s Party Warns of Breakdown in China Ties Over Taiwan”, Anadolu Agency, https://www.aa.com.tr/en/politics/german-chancellor-s-party-warns-of-breakdown-in-china-ties-over-taiwan/2785526#, (Erişim Tarihi: 16.01.2023).
[3] “Almanya Savunma Bakanı: Ukrayna’ya Daha Fazla Silah Yardımında Bulunmayacağız”, NTV, https://www.ntv.com.tr/dunya/almanya-savunma-bakani-ukraynaya-daha-fazla-silah-yardiminda-bulunmayacagiz,lDyrZfDzp0mr-zqBfulkHQ, (Erişim Tarihi: 16.01.2023).
[4] “Almanya Savunma Bakanı Lambrecht İstifasını Sundu”, Deutche Welle, https://www.dw.com/tr/almanya-savunma-bakan%C4%B1-lambrecht-istifas%C4%B1n%C4%B1-sundu/a-64403342, (Erişim Tarihi: 16.01.2023).
[5] “Germany Promises to Help Taiwan If China Attacks”, Russia Today, https://www.rt.com/news/560079-germany-help-taiwan-china/, (Erişim Tarihi: 16.01.2023).
[6] “China Issues Threatening Warning to Germany After Support for US Pelosi’s Visit to Taiwan”, Express, https://www.express.co.uk/news/world/1649801/china-news-Nancy-pelosi-Taiwan-visit-germany-annalena-baerbock-berlin-ambassador-Beijing, (Erişim Tarihi: 16.01.2023).
[7] “Germany Calls for De-Escalation in Taiwan Strait”, Anadolu Agency, https://www.aa.com.tr/en/europe/germany-calls-for-de-escalation-in-taiwan-strait/2652753, (Erişim Tarihi: 16.01.2023).
[8] “Germany’s Scholz Tells China: Any Change in Taiwan’s Status Quo Must Be Peaceful”, US News, https://www.usnews.com/news/world/articles/2022-11-04/germanys-scholz-tells-china-any-change-in-taiwans-status-quo-must-be-peaceful, (Erişim Tarihi: 16.01.2023).