“AngloKazakh Limited” Kurucu Genel Müdürü Nicholas Pomeroy: “Kazakistan, Yeşil Hidrojen Üretimi ve Kullanımı İçin Önemli Potansiyele Sahiptir.”

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Yeşil hidrojen üretimi, enerji dönüşümünün bir parçası olarak önemli bir role sahiptir. Bu yakıt, ağır sanayi ve ulaşım sektörlerinde kullanılmaktadır. Yeşil hidrojen, yenilenebilir enerji kaynakları ve elektroliz yöntemiyle üretilmektedir. Kazakistan gibi Orta Asya ülkeleri, yeşil hidrojen üretimi konusunda büyük bir potansiyel barındırmaktadır. Bu, bölge için hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli bir fırsattır. Çünkü yeşil hidrojen kullanımı sıfır emisyonlu bir yakıt sağlamaktadır.

Buradan hareketle Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Kazakistan’ın yeşil hidrojen üretimini değerlendirmek AngloKazakh Limited Kurucu Genel Müdürü Nicholas Pome’dan almış olduğu görüşleri dikkatlerinize sunmaktadır.

1. Enerji Dönüşümüyle neyi kast ediyoruz? Bize bu terimin öneminden bahsedebilir misiniz?

Enerji dönüşümü, fosil bazlı (ham petrol, doğal gaz ve kömür) enerji üretim ve tüketim sistemlerinden rüzgâr, güneş, hidroelektrik ve biyokütle gibi yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına doğru küresel paradigma değişimini ifade etmektedir. Bu, sıfır karbon enerji kaynakları kullanılarak karbondioksit emisyonlarının azaltılması ve atmosfere daha az sera gazı salınımının sağlanması sürecidir.

Enerji dönüşümü, iklim değişikliği krizi ve küresel ısınmanın bu yüzyılın sonuna kadar 2°C’nin altında (tercihen 1,5°C) sınırlandırılması hedefi tarafından yönlendirilmektedir. Bu hedef, 2015 yılında Paris’te düzenlenen COP21 Konferansı’nda imzalanan ve bu nedenle “Paris Anlaşması” olarak anılan uluslararası anlaşmaya uygundur. Son yıllarda jeopolitik olaylar, ülkeler ve bölgeler kendi enerji kaynaklarını güvence altına almaya çalıştıkça enerji dönüşümünü hızlandırmıştır. Bilimsel kanıtlara rağmen iklim değişikliğine şüpheyle yaklaşan pek çok kişi vardır. Hidrokarbonların sınırlı kaynaklar olduğunu vurgulamak önemlidir. Bu kaynaklar eninde sonunda tükenecektir.Bu nedenle teknolojiye sahip olduğumuz için hidrokarbon kaynaklarının tamamen tükenmesini beklemek yerine, şimdi sürdürülebilir teknolojilere geçiş yapmamız mantıklı olacaktır.

Enerji geçişi teriminin önemi, bunun tek bir dijital olay değil, bir geçiş olmasıdır. İçinde yaşadığımız dünya, sadece enerji için değil, büyük ölçüde hidrokarbonlara bağımlıdır ve öngörülebilir gelecekte de öyle olacaktır. Sonuç olarak, bir gecede yapılacak değişiklikler pratik değildir.

2. Sizce enerji dönüşümü Orta Asya Ülkeleri için nasıl bir stratejik öneme sahip?

Enerji dönüşümü, üç temel nedenden ötürü Orta Asya bölgesi için özel bir önem taşımaktadır. İlk olarak, bölgedeki beş ülke (Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan) iklim değişikliğinin etkilerine karşı küresel olarak en savunmasız ülkelerden bazılarıdır. İkinci olarak, bu beş ülkeden üçü (Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan), ekonomileri büyük ölçüde bu endüstrilere bağlı olan önemli hidrokarbon üreticileridir.  Üçüncüsü, tüm bölge, ağırlıklı olarak eskiyen ve yatırım yapılmayan Sovyet dönemi altyapısı nedeniyle ciddi enerji güvenliği sorunlarına sahiptir.

İyi haber ise Orta Asya’nın önemli yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip olması ve sınır ötesi enerji işbirliği yoluyla enerji dönüşümünü güvenli bir şekilde gerçekleştirebilecek olmasıdır. Beş ülkenin hükümetleri de enerji dönüşümünün gerekliliğini ve faydalarını kabul etmektedir. Ancak daha hızlı hareket etmeleri gerekmektedir. Yenilenebilir enerji kullanımı önemli ölçüde arttırılmalı, kaynaklar ülkeler arasında paylaşılmalı, hidrojen gibi alternatif yakıtlar benimsenmeli, politikalar geliştirilmeli ve uygulanmalı, ayrıca sanayinin yeşil teknolojiyi benimsemesi için teşvikler sunulmalıdır.

Orta Asya bölgesinde enerji dönüşümü, başta gerekli yatırım seviyeleri olmak üzere pek çok zorlukla karşı karşıyadır. Fakat gerçekçi ve başarılabilirdir. Bölgedeki her ülke temiz ve güvenilir bir enerji kaynağına ve tamamen hidrokarbonlara bağımlı olmayan bir ekonomiye sahip olabilir.

3. Yeşil hidrojen üretimi nedir? Kazakistan’daki yeşil hidrojen potansiyeli hakkında bilgi verebilir misiniz?

Hidrojen, enerji dönüşümünü hızlandırabilecek bir yakıttır. Evrensel bir çözüm değildir, ancak özellikle ağır sanayi (örneğin çimento, çelik, kimyasallar) ve ulaşım (örneğin gemicilik, ağır nakliye ve havacılık) gibi azaltılması zor sektörler için uygundur. Hidrojen üretimi çeşitli şekillerde gerçekleştirilebilir; buhar reformu adı verilen bir işlemle doğal gaz veya metandan üretilen gri hidrojen, buhar reformu işlemi sırasında karbonun yakalandığı ve çıkarıldığı mavi hidrojen ve yenilenebilir elektrik (örneğin rüzgâr, güneş, hidroelektrik ve biyokütle) ve su moleküllerini hidrojen ve oksijen bileşenlerine ayırmak için elektroliz işlemi kullanılarak üretilen yeşil hidrojen. Yeşil hidrojen yakıt olarak kullanıldığında ortaya çıkan tek emisyon sudur. Bu nedenle yeşil hidrojen gerçek anlamda sürdürülebilir ve sıfır emisyonlu tek hidrojen yakıt kaynağıdır.

Büyük bir yüzölçümüne sahip olan Kazakistan, aynı zamanda doğal kaynaklar açısından zengin ve yenilenebilir enerji kaynakları bakımından da önemli potansiyeli olan bir ülkedir. Bununla birlikte, yeşil hidrojen projelerinin ekonomik uygulanabilirliğine baktığımızda, dikkate alınması gereken birkaç ek faktör vardır: su kaynaklarının mevcudiyeti, pazar talebi, tedarik zinciri, lojistik ve devlet desteği. Sıralayacak olursam;

  • Kazakistan’da ve daha geniş Orta Asya bölgesinde su kaynaklarıyla ilgili zorluklar iyi belgelenmiştir. Cumhurbaşkanı Sayın Kasım Cömert Tokayev, yakın zamanda bu sorunların üstesinden gelmek için özel bir Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı kurulduğunu açıklamıştır. Bunun da yeşil hidrojen üretimi için zorluklar yarattığı açıktır. Ancak atık su kullanımı, çevresel iyileştirmenin ek faydasıyla birlikte bu sorunu çözebilir.
  • Hidrojen şu anda Kazakistan’da, özellikle petrol rafinerilerinde ve gübre üretmek için amonyak türevi olarak sınırlı bir kullanıma sahiptir. Bu nedenle yerel bir hidrojen ekonomisinin geliştirilmesi yeşil hidrojen üretimini desteklemek için kritik öneme sahiptir. Hidrojen ihracatı sınırlı bir potansiyele sahip gibi görünmektedir. Hidrojenin uzun mesafelere taşınması oldukça zordur ve uygun altyapı eksikliği nedeniyle önemli yatırımlar gerekecektir. Bu da Kazakistan’dan ihraç edilen yeşil hidrojenin maliyetini aşırı derecede pahalı hale getirecektir.
  • Kazakistan stratejik bir coğrafi konuma sahip olsa da yeşil teknolojinin (örneğin rüzgâr türbinleri, güneş panelleri, elektrolizörler, vb.) ithalatı çoğunlukla Avrupa ve Çin’deki köklü üretim merkezlerinden gelmektedir. Kazakistan’da şu anda yeşil teknolojinin yerel üretimi çok azdır veya hiç yoktur. Bu durum, Kazakistan’daki yeşil hidrojen projelerinin sermaye harcamalarını (CAPEX), bir üretim merkezine yakın benzer projelerden önemli ölçüde daha yüksek hale getirmektedir. Yeşil teknolojiyi ithal etmek için hidrokarbon yakıtlı taşımacılık kullanılıyorsa, projenin yeşil olarak sınıflandırılıp sınıflandırılamayacağı da şüphelidir. Açıkçası, yeşil hidrojen üretimini desteklemek için yerel üretim bugün ciddi bir şekilde düşünülmelidir.
  • Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev, 2023 Ulusa Sesleniş konuşmasında hidrojen üretiminin geliştirilmesinin gerekli olduğunu belirtmiştir. Ancak Kazakistan Hükümeti, hidrojenin Kazakistan’ın enerji dönüşümündeki rolüne ilişkin bir yol haritasını net bir şekilde ortaya koyması gereken bir hidrojen stratejisi yayınlamaya devam etmektedir. Bu strateji, yeni Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı da dâhil olmak üzere tüm devlet bakanlıklarının hidrojen kullanımı ve politikası konusunda uyumlu olmasını sağlayacak ve Kazakistan’ın enerji dönüşümüne yardımcı olacak yerel bir hidrojen ekonomisinin geliştirilmesine yardımcı olacaktır. Hidrojen stratejisinin, endüstriyel kullanıcıların yeşil hidrojeni benimsemeleri için teşviklerle uyumlu hale getirilmesi de gereklidir. Bu tür önlemlerin yakın zamanda Avrupa’da uygulamaya konulduğunu gözlemlemiş bulunmaktayız.

Kazakistan, yeşil hidrojen üretimi ve kullanımı için önemli bir potansiyele sahiptir ve Orta Asya bölgesi için önde gelen bir yeşil hidrojen merkezi olabilir. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi, bunun gerçekçi bir şekilde başarılabilmesi için aşılması gereken önemli engeller bulunmaktadır.

Nicholas Pomeroy

Nicholas Pomeroy, Kazakistan’ın enerji sektöründe 20 yılı aşkın deneyime sahip üst düzey bir iş yöneticisidir. Enerji sektöründeki İngiliz ve Kazakistanlı işletmeler için bir danışmanlık hizmeti olan AngloKazakh Limited’in Kurucusu ve Genel Müdürü’dür.

Asıl mesleği Elektrik Mühendisliği olan Nicholas, 2003 yılında Kazakistan’a taşınmış ve çeşitli uluslararası enerji, mühendislik, inşaat ve danışmanlık şirketlerinde üst düzey bölgesel liderlik görevlerinde bulunmuştur. Kazakistan’ın devlet petrol ve gaz şirketi KazMunayGas (KMG) ile bir ortak girişim kurulmasına ve yakın zamanda Kazakistan Hükümeti ile yeşil hidrojen projeleri portföyünün geliştirilmesi için bir Çerçeve Anlaşması imzalanmasına öncülük etmiştir. Nicholas, Southampton Üniversitesi’nden birinci sınıf Mühendislik Yüksek Lisans (MEng) derecesine sahiptir. Yeminli Elektrik Mühendisidir (CEng) ve yakın zamanda Orta Asya Enerji Politikası alanında Felsefe Doktorası (PhD) çalışmalarına başlayacaktır.

Dilara Cansın KEÇİALAN
Dilara Cansın KEÇİALAN
Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Dilara Cansın KEÇİALAN, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı'nda yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında yüksek lisans eğitimini sürdüren Keçialan, ayrıca Atatürk Üniversitesi'nde Yeni Medya ve Gazetecilik bölümünde öğrenim görmektedir. ANKASAM'da Avrasya Araştırma Asistanı olarak görev yapan Keçialan'ın başlıca ilgi alanları Avrasya ve özellikle Orta Asya bölgesidir. İngilizce, Rusça ve az derecede Ukraynaca bilmekte olup Kazakça öğrenmektedir.

Röportaj

Szczecin Üniversitesi, Prof. Dr. Małgorzata Kamola-Cieślik: “ABD ve Çin, Ay’daki Helyum-3 Kaynakları İçin Bir Yarış İçindedir.”

Enerji kaynakları denildiğinde akla ilk olarak fosil yakıtlar gelmektedir. Dünya genelinde tüketilen enerjinin %80’ini...

Tufts Üniversitesi, Fletcher Okulu, Kıdemli Araştırmacı Dr. Mihaela Papa: “BRICS, Son Dönemde Ekonomik Ortaklık ve İnovasyonu Güçlendirmeye Öncelik Vermektedir.”

BRICS ülkeleri, global ekonomi ve politika arenasında giderek artan bir etkiye sahiptir. Brezilya, Rusya,...

Mahidol Üniversitesi, Dr. Daniele Carminati: “Hallyu, Yabancıların Güney Kore’ye Bakış Açısını Değiştirmeye Başlamıştır.”

Güney Kore’nin küreselde gitgide artan popüler kültürünün de etkisiyle Kore yumuşak gücü ve kamu...

KIMEP Üniversitesi Hukuk Fakültesi Geçici Dekanı Doç. Dr. Rustam Atadjanov: “Orta Asya’da Uluslararası Hukukun Gelişiminde Kaydedilen İlerleme Çok Yönlüdür.”

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), Orta Asya ülkelerinin hukuksal etkilerini değerlendirmek üzere...