2025 yılının Mayıs ayında Bağdat’ta gerçekleştirilen 34. Arap Birliği Zirvesi, son yılların en kritik bölgesel buluşmalarından biri olarak kayıtlara geçmiştir. Zirveye ev sahipliği yapan Irak, hem organizasyonel hem de siyasi düzeyde güçlü mesajlar vermiş; özellikle Filistin meselesine odaklanılmasıyla bu toplantının tarihsel bağlamı daha da derinleşmiştir. Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid’in ve Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’nin yaptığı açıklamalar, Arap Dünyası’nda yeni bir dayanışma vizyonunun inşa edilmeye çalışıldığını göstermektedir.[i]
Irak’ın zirveye yaklaşımı, yalnızca bir ev sahibi olarak değil, aynı zamanda Arap Dünyası’nda yeniden diplomatik bir merkez olma iddiasının yansımasıdır. Özellikle 18 maddelik bölgesel yeniden yapılanma girişimi ve Filistin’e tahsis edilen yardım taahhütleri, Irak’ın yalnızca söylemle değil, eylemle de bölgesel etkinliğini artırmak istediğini göstermektedir.[ii] Bu eğilimin devam etmesi durumunda Irak’ın ilerleyen dönemde Ürdün, Mısır ve Cezayir gibi ülkelerle birlikte daha aktif bir Arap inisiyatifi inşa etmesi olasıdır. Filistin meselesi ise bu inisiyatifin hem ortak zemini hem de meşruiyet kaynağı olacaktır.
İsrail’in Gazze Şeridi’nde Ekim 2023 tarihinden bu yana yürüttüğü askeri operasyonların, Arap kamuoyunda derin bir öfkeye yol açtığı görülmektedir.[iii] Arap Birliği’nin bu konuya güçlü bir dil ile karşı çıkması, daha önceki yıllarda görmeye alışık olmadığımız bir kararlılığı yansıtmaktadır. Bu söylemsel sertlik, pratikte iki şekilde gelişebilir: Ya Arap ülkeleri ortak diplomatik baskı mekanizmaları geliştirerek Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) gibi kurumlarda daha aktif roller üstlenirler ya da bu söylemler zamanla etkisini yitirerek yeniden sembolik düzeyde kalır. İlk senaryo gerçekleşirse bölgesel diplomasi açısından bir paradigma değişiminden söz edilebilir.
Irak’ın önerdiği Arap Yeniden Yapılanma Fonu, eğer somut adımlarla hayata geçirilirse, yalnızca Filistin değil, Lübnan, Suriye ve Yemen gibi kriz bölgelerinde de yeni bir “Arap kalkınmacılığı” modelinin önünü açabilir. Bu durum, Körfez ülkelerinin mevcut kalkınma fonlarını tek taraflı yardım kanallarından çıkarıp çok taraflı platformlara yönlendirmesini gerektirecektir. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) bu sürece ne ölçüde dahil olacağı, fonun etkinliği açısından belirleyici olacaktır. Eğer bu ülkeler fonu desteklemekte gönülsüz davranırsa, bölge içi bölünmeler yeniden görünür hâle gelebilir.
Zirvede sıkça vurgulanan bir diğer konu ise “Arap içişlerine dış müdahaleye karşı ortak duruş” meselesidir. Bu vurgu, İran’ın bölgedeki etkisine karşı dolaylı bir mesaj olarak okunabileceği gibi, aynı zamanda Batı’nın özellikle Filistin meselesinde gösterdiği tutuma karşı kolektif bir tepkinin işaretidir.[iv] Önümüzdeki dönemde Arap Birliği, Arap iç barışı ve siyasi bütünlük konusunda daha güçlü ilkeler ortaya koymaya çalışabilir. Bu ise Libya, Lübnan ve Sudan gibi devlet dışı aktörlerin etkisinde olan ülkelerde yeni diplomatik girişimlerin habercisi olabilir.
Filistin’in Arap Zirvesi’nde yeniden birincil gündem maddesi hâline gelmesi, İsrail üzerindeki uluslararası baskının yeniden şekillenmesine katkı sağlayabilir. Özellikle ABD’de 2024 seçimlerinin ardından “Filistin yanlısı” toplumsal hareketlerin güç kazanması, Arap Dünyası’ndaki bu yeni birlik söylemiyle birleştiğinde İsrail’in manevra alanını daraltabilir. Bu bağlamda Arap Birliği’nin 2025 sonbaharına kadar İsrail’e yönelik ortak bir yaptırım ya da diplomatik izolasyon önerisi gündeme getirmesi olasıdır. Ancak bu tür bir kararın uygulanabilirliği, üyeler arasındaki iç siyasi farklılıklar nedeniyle tartışmalı olacaktır.
Bu zirvede verilen güçlü Filistin mesajının, İsrail’le normalleşme sürecinde olan ülkeleri nasıl etkileyeceği de önemli bir gündem maddesi olacaktır. BAE, Bahreyn ve Fas gibi ülkelerin Filistin’e verilen desteği sürdürürken İsrail’le ekonomik ilişkilerini koruma çabası, Arap halkları nezdinde “tutarsız” bir politika olarak algılanabilir. Bu durum, bu ülkelerin iç politikasında halk tabanlı muhalefet hareketlerinin güçlenmesine zemin hazırlayabilir.
Zirvede dile getirilen ve Gazze için taahhüt edilen 20 milyon dolarlık yardımın ötesinde, Arap Dünyası’nın yeniden inşa süreçlerine uzun vadeli yaklaşması gerektiği vurgulanmıştır. Bu bağlamda, Filistin yönetimi ile Arap ülkeleri arasında bir “Bölgesel Kalkınma Konseyi” kurulması yönünde teknik temasların başlaması ihtimal dâhilindedir. Böyle bir yapı, sadece insani yardımı değil, altyapı, enerji, dijital dönüşüm ve eğitim gibi alanlarda da entegrasyon sağlayarak Filistin’in devletleşme sürecine katkıda bulunabilir.[v]
Irak’ın 34. Zirve aracılığıyla sunduğu bu açılımlar, Arap Dünyası’nın yalnızca güvenlik temelli değil, aynı zamanda kurumsal işbirliği temelli yeni bir döneme evrilip evrilmeyeceğinin de işaret fişeğidir. Eğer bu zirve, retorikten eyleme geçişin başlangıcı olursa, Arap Birliği sadece bir söylem platformu olmaktan çıkıp yeniden bölgesel bir aktöre dönüşebilir. Ancak eylemsizlik devam ederse bu açıklamalar kamuoyuna yönelik moral hamleler olarak kalacaktır.
Sonuç olarak 34. Arap Birliği Zirvesi’nin Bağdat’ta gerçekleşmiş olması ve Filistin meselesinin merkeze alınması, Arap Dünyası’nda yeni bir siyasi bilinç uyanışının işareti olabilir. Önümüzdeki süreçte Arap ülkelerinin diplomatik koordinasyonunu artırması, Filistin meselesinde ortak hareket etmeye çalışması ve bölgesel yeniden inşa fonları etrafında kurumsal işbirlikleri geliştirmesi mümkündür. Ancak bu senaryonun gerçekleşebilmesi için üyeler arası çıkar çatışmalarının minimize edilmesi ve Arap halklarının beklentilerinin daha doğrudan temsil edilmesi gerekecektir.
[i] “Gaza likely to dominate agenda as Arab League meets in Baghdad”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/news/2025/5/17/gaza-likely-to-dominate-agenda-as-arab-league-meets-in-baghdad, (Erişim Tarihi: 20.05.2025).
[ii] “Sudani pledges $20 million in aid to Gaza and Lebanon at Arab League summit”, The Jerusalem Post, https://www.jpost.com/middle-east/article-854389, (Erişim Tarihi: 20.05.2025).
[iii] “Arab leaders toughen denunciations of Israel as it ramps up Gaza bombing”, Reuters, https://www.reuters.com/world/middle-east/arab-leaders-toughen-denunciations-israel-it-ramps-up-gaza-bombing-2025-05-17/, (Erişim Tarihi: 20.05.2025).
[iv] “34th Arab Summit rejects displacement of Palestinian people”, Ministry of Foreign Affairs of Oman, https://www.fm.gov.om/34th-arab-summit-rejects-displacement-of-palestinian-people/, (Erişim Tarihi: 20.05.2025).
[v] “Leaders at Arab League summit push for Gaza ceasefire, pledge reconstruction money”, The Times of Israel, https://www.timesofisrael.com/leaders-at-arab-league-summit-push-for-gaza-ceasefire-pledge-reconstruction-money/, (Erişim Tarihi: 20.05.2025).
