18 Ocak 2025 tarihine Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) TikTok’a yasak getirilmiş, veri gizliliği meselesi ve uygulamanın tamamen ortadan kalkma olasılığı kullanıcılar arasında tartışma konusu olmuştur. Özellikle bu değişim, TikTok’un ABD’deki geleceği etrafındaki belirsizlikleri beraberinde getirmiştir. Trump yönetimi ve Çin arasında TikTok’un ABD’deki faaliyetlerine devam etmesi için bir anlaşma sağlandığı, yetkililer tarafından 15 Eylül 2025 tarihinde açıklanmıştır.[i] Trump’ın birinci başkanlık döneminden beri TikTok’u hedef haline getirmiş olması ve bu konuda somut sonuçlar alması dikkate değerdir.
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, bir çerçeve anlaşmasının sağlandığını ve Trump’ın cuma günü Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile konuşarak anlaşmayı sonuca bağlayacaklarını dile getirmiştir. Bu bağlamda TikTok’un Oracle tarafından yönetileceği düşünülmektedir. Oracle Yönetim Kurulu Başkanı Larry Ellison, 2025 yılı Eylül ayında kısa bir süre için dünyanın en zengin insanı seçilmiştir. Ayrıca Trump, 2025 yılının Ocak ayında Ellison’ın, Trump destekçisi olarak TikTok’un ABD varlıklarını satın almasını destekleyeceğini söylemiştir.[ii]
Bu gelişmeler çerçevesinde dijitalleşmenin ve gizliliğin 21. yüzyılın uluslararası ilişkilerini şekillendiren temel dinamiklerden biri haline geldiğini söylemek mümkündür. Teknolojik gelişmeler, devletler, uluslararası kuruluşlar ve özel sektör arasındaki etkileşimleri yeniden tanımlarken, dijital platformlar diplomatik, ekonomik ve kültürel ilişkilerde kritik bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda TikTok’un ABD-Çin ilişkilerinde bir pazarlık unsuru olarak ortaya çıkması, dijitalleşmenin uluslararası politikadaki derinleşmesini çarpıcı bir şekilde gözler önüne sermektedir. Oxford Internet Institute tarafından yayımlanan ve Nicholas Westcott’un kaleme aldığı “Digital Diplomacy: The Impact of the Internet on International Relations” başlıklı rapor, internetin uluslararası ilişkilerdeki dönüştürücü etkisini vurgulamaktadır.[iii]
Dijitalleşmenin uluslararası ilişkilerdeki rolü üç temel biçimde kategorize edilmiştir:
- Aktör Çeşitliliğini Artırma: İnternet, uluslararası politika yapımında yer alan seslerin ve çıkarların sayısını çoğaltarak devletlerin kontrolünü azaltmakta ve karar alma süreçlerini karmaşıklaştırmaktadır.
- Bilgi Yayılımını Hızlandırma: Doğru veya yanlış bilgilerin yayılımını hızlandırarak olayların sonuçlarını ve yönetimini etkilemektedir.
- Diplomatik Hizmetlerin Daha Hızlı ve Maliyet Etkin Teslimi: İnternet, devletlerin vatandaşlarına ve diğer ülkelere yönelik hizmetlerini daha verimli bir şekilde sunmasını sağlamaktadır.
Bu etkiler, TikTok’un ABD-Çin müzakerelerindeki rolüyle açıkça gözlemlenmektedir. TikTok, yalnızca bir sosyal medya platformu olmanın ötesine geçerek ulusal güvenlik, veri gizliliği ve ekonomik çıkarlar gibi stratejik meselelerin kesişim noktasında bir sembol haline gelmiştir. Madrid’de gerçekleşen ABD-Çin görüşmeleri, TikTok’un bu bağlamdaki önemini ortaya koymuş ve dijital platformların uluslararası ilişkilerde nasıl bir pazarlık aracı haline geldiğini göstermiştir.[iv]
TikTok’un ABD-Çin ilişkilerindeki rolü, Westcott’un belirttiği “çok aktörlülük” ve “bilgi yayılımı” etkilerini açıkça yansıtmaktadır. TikTok, 170 milyon ABD kullanıcısına sahip bir platform olarak, özellikle genç nesiller arasında güçlü bir etkiye sahiptir. Trump yönetimi, TikTok’u Pekin’in müzakerelere olan ciddiyetini test eden bir “litmus testi” olarak görmüş ve platformun ABD’deki faaliyetlerini sürdürebilmesi için bir anlaşma sağlanmasını, daha geniş ticaret ve güvenlik müzakerelerinin bir öncülü olarak değerlendirmiştir.[v] Bu, internetin devletlerin kontrolünü azalttığı ve yeni aktörlerin (örneğin, teknoloji şirketleri ve kullanıcı toplulukları) uluslararası politikada etkili olduğu tezini desteklemektedir.[vi]
TikTok’un etrafındaki tartışmalar, internetin bilgi yayılımını hızlandırma kapasitesini de ortaya koymaktadır. Platformun veri gizliliği ve ulusal güvenlik tehditleri hakkındaki tartışmalar, hem resmi kanallar hem de sosyal medya aracılığıyla hızla yayılmış ve kamuoyunun algısını şekillendirmiştir. İnternetin bu özelliği, doğru veya yanlış bilgilerin küresel ölçekte anında yayılmasını sağlayarak diplomatik süreçleri etkilemektedir. TikTok’un ABD’de yasaklanma ihtimali, kullanıcıların alternatif platformlara yönelmesine ve veri gizliliği konusundaki endişelerin artmasına neden olmuştur. Bu husus, internetin basit bir iletişim aracı değil, aynı zamanda kamuoyunu yönlendiren, iktidar-bilgi ilişkisinde bilginin kaynağını sorgulatan hatta bilgiyi çok yönlü sunan yeni bir söylem gücü olduğunu göstermektedir.
Madrid görüşmeleri, “dijital diplomasi” yaklaşımının pratikte nasıl işlediğini de göstermektedir. Görüşmelerde, üst düzey yetkililerin tartışmayı çerçevelemesi, teknik ekiplerin detaylı pazarlıklar yapması ve liderler arasında telefon görüşmesiyle nihai onayın sağlanması, adım adım müzakere modeline örnek teşkil etmektedir. Bu model, dijital çağda karmaşık uluslararası sorunların çözümünde etkili bir yol sunmaktadır.
TikTok anlaşması, dijitalleşmenin uluslararası ilişkilerdeki etkilerinin yalnızca sıradan bir örneğidir. Washington’un bir sonraki müzakere turunda nadir toprak elementleri ve mıknatıslar gibi yüksek teknoloji endüstrileri için kritik malzemelere odaklanmak istediği belirtilmektedir.[vii] Dijitalleşme sadece sosyal medya platformlarıyla sınırlı değildir, yüksek teknolojili endüstriler ve temiz enerji geçişi gibi stratejik alanlarda da derin bir etkiye sahiptir.
Ticaret savaşının yeni bir evresine işaret eden ABD’nin Çin’e yönelik %145’e varan gümrük vergileri ve buna karşılık Çin’in %125’lik misilleme tarifeleri, özellikle akıllı telefonlar ve yarı iletkenler gibi teknoloji ürünlerinde muafiyetler ve tarife indirimlerine yönelik bir çerçeve oluşturulması beklentisini güçlendirmektedir. Çin’in Nvidia’ya yönelik rekabet soruşturması, teknoloji ihracat kontrolleri bağlamında stratejik bir pazarlık unsuru olarak değerlendirilmektedir. Uzmanlar bu hamlenin Pekin’in ABD’ye karşı pozisyonunu güçlendirme çabası olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca nadir toprak elementleri ve mıknatıslar gibi yüksek teknoloji endüstrileri için kritik öneme sahip malzemeler, temiz enerji geçişi ve teknolojik üstünlük mücadelesinde uzun vadeli bir stratejik rekabetin unsurları olarak gündeme gelmesi beklenmektedir.
[i] “A TikTok deal has finally been reached with China, the Trump administration says”, CNN, https://edition.cnn.com/2025/09/15/tech/trump-tiktok-china-deal, (Erişim Tarihi: 16.09.2025).
[ii] Aynı yer.
[iii] “Digital Diplomacy: The Impact of the Internet on International Relations”, Oxford Internet Institute, https://www.oii.ox.ac.uk/wp-content/uploads/old-docs/RR16.pdf, (Erişim Tarihi: 16.09.2025).
[iv] “US, China reach framework deal on TikTok; Trump and Xi to speak on Friday”, Reuters, https://www.reuters.com/world/china/us-china-reach-framework-deal-tiktok-trump-xi-speak-friday-2025-09-15/, (Erişim Tarihi: 16.09.2025).
[v] “Beyond an app: What TikTok reveals about the next phase of China-U.S. negotiations”, CGTN, https://news.cgtn.com/news/2025-09-16/What-TikTok-reveals-about-the-next-phase-of-China-U-S-negotiations-1GIc9ecJtzW/p.html, (Erişim Tarihi: 16.09.2025).
[vi] Ermağan İ. (2022). “ULUSLARARASI İLİŞKİLER VE TEKNOLOJİ: GİRİFT BİR İLİŞKİNİN SONU DİSİPLİNDE YENİ BİR “ALT DAL” MI?”, Akademik Hassasiyetler, 9(18), 49-78.