ABD-Japonya-Güney Kore İttifakı ve Bölgesel Dinamikler

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Kuzey Kore, Asya-Pasifik Bölgesi’nde yükselen bir nükleer güç olması hasebiyle ciddi bir tehdit yaratmaktadır. Nitekim söz konusu tehdidin nükleer bir tehdit olması hem küresel hem de bölgesel çapta ciddi endişelere yol açmaktadır. Haliyle söz konusu durum bölge üzerinde Batı İttifakı’nın önemli sac ayaklarını oluşturan Güney Kore, Japonya ve Avustralya gibi devletler arasında bir işbirliğine yol açmaktadır. 

Washington’un da önderliğinde oluşturulan bu ittifaklar, birçok sert açıklamayı ve askeri tatbikatı beraberinde getirmiştir. Bu eylem ve söylemler, Pyongyang yönetimini caydırmayı hedeflemektedir. Fakat pratikte durum bu şekilde işlememektedir. Kuzey Kore’nin her türlü karşı hamleden provoke olduğu ve kendi gücünü daha da artırma yoluna gittiği söylenebilir. 

Güney Kore, Asya-Pasifik Bölgesi üzerinde Kuzey Kore kaynaklı tehditleri en yakından hisseden ülkedir. Nitekim söz konusu durum da halihazırda Batı perspektifine sahip olan ülkeyi gün geçtikçe daha da Amerika Birleşik Devletleri ve Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) çizgisine yaklaştırmaktadır. Tüm bunların da bölgesel çapta tehlikeyi azaltıcı bir rol oynamaktan öte Pyongyang’ı daha da provoke ettiği söylenebilir. 

Böylesi bir durum da Güney Kore’yi gerek savunma gerekse de saldırı kapasitesini artırmak adına ABD ve NATO’dan destek talep etmeye yöneltmektedir. Bilhassa geçtiğimiz aylarda Seul Hükümeti’nin Washington’dan Asya-Pasifik Bölgesi’nde nükleer tatbikatlar gerçekleştirilmesi noktasında destek ve işbirliği talebinde bulunduğu ve ABD’nin söz konusu talebi geri çevirdiği bilinmektedir. Bu durum da ABD’nin bölgeye sağladığı desteği belli bir seviyede tutma hedefi olduğu şeklinde düşünülmektedir. 

Bu noktada güvenlik kapsamında gerçekleştirilecek olan görüşmeler, ABD’nin bölgedeki ittifakını tamamen yalnız bırakmak istemediği ve bir noktada daha önceki talepleri reddetmesinin diyetini ödediği şeklinde yorumlanabilir. Nitekim bu bölgede ABD hem verdiği desteği sınırlı tutmakta hem buna rağmen ittifakın konsolidasyonunu sağlamlaştırarak kendi nüfuzunu güçlendirmeye çalışmaktadır.

ABD’nin ise Asya-Pasifik Bölgesi’ne olan ilgisi gün geçtikçe artmaktadır. Nitekim NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Güney Kore ve Japonya’ya sıklıkla ziyaretler gerçekleştirmiştir.[1] Batı’nın özellikle güvenlik çerçevesinde bu bölgeye ilgisinin artmasının önemli bir sebebi olarak Kuzey Kore’nin bu bölgede yer alması ve büyüyen nükleer gücüyle artan nükleer denemeleri olduğu söylenebilir. 

Bu kapsamda bölgedeki Batı Bloğu’na dahil Japonya ve Güney Kore gibi devletler söz konusu tehlikeyi oldukça yakından hissetmektedir. Özellikle Seul’un söz konusu tehlikeyi oldukça yakından hissetmesi de ülkenin Batı’ya ve ABD’ye olan ihtiyacını artırmaktadır. Çünkü Güney Kore’nin nükleer bir gücü yoktur. 

Tüm bunların yanında ABD ve Batı da bölge üzerindeki müttefiklerinin konsolidasyonunu sağlayabilme amacı doğrultusunda müttefiklerine güvenlik garantileri vermektedir.[2] Çünkü ABD ancak bir güvenlik garantisi sunarak buradaki devletlerin kendisine olan bağlılığını koruyabilecek ve artırabilecektir. 

Sonuç olarak ABD’nin bölgesel gerilimi arttırmak istemeyeceği ancak eylem ve söylemlerinin bu duruma evrildiği söylenebilir. Zira bölgede nükleer bir silahlanma yarışına girilmesinin ve bir güvenlik ikileminin meydana gelmesinin veya gerilimin kontrolsüzce yükselmesinin her iki taraf için de dezavantajlı bir durum yaratacağı düşünülmektedir. En nihayetinde, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın devam ettiği bir düzlemde ABD’nin yeni bir askeri gerilim alanı istemeyeceği düşünülebilir.


[1] “UPDATE: NATO Secretary General to Visit Republic of Korea and Japan”, North Atlantic Treaty Organization,https://www.nato.int/cps/en/natohq/news_211016.htm, (Erişim Tarihi: 06.09.2023).

[2] “Defence Chiefs of U.S., S. Korea Vow to Step up Drills to Counter North”, Reuters, https://www.reuters.com/world/austin-south-korea-yoon-seeks-greater-us-nuclear-assurances-2023-01-30/, (Erişim Tarihi: 06.09.2023).

Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan Gülten, 2021 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Amerikan Dış Politikası” başlıklı bitirme teziyle ve 2023 yılında da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dış Ticaret bölümünden mezun olmuştur. Halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans öğrenimine devam eden Gülten, lisans eğitimi esnasında Erasmus+ programı çerçevesinde Lodz Üniversitesi Uluslararası ve Politik Çalışmalar Fakültesi’nde bir dönem boyunca öğrenci olarak bulunmuştur. ANKASAM’da Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışan Gülten’in başlıca ilgi alanları; Amerikan Dış Politikası, Asya-Pasifik ve Uluslararası Hukuk’tur. Gülten, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler