AB’nin “Orta Asya Açılımı” ve Kazakistan’la İlişkileri

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Kazakistan’ın başkenti Astana, 27 Ekim 2022 tarihinde Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ile Orta Asya ülkelerinin liderleri arasında gerçekleştirilen bir toplantıya ev sahipliği yapmıştır. Ziyaret öncesinde Michel, “AB, Orta Asya’yla bağları derinleştirmeye ve bölgesel işbirliğini desteklemeye hazır” ifadelerini kullanmıştır.[1]

Görüşmelerin ardından açıklamalarda bulunan Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, AB’yle ortaklığın geliştirilmesinin Kazakistan dış politikasının ana önceliklerinden biri olduğunu belirtmiştir. Konuyla ilgili Tokayev, şu ifadeleri kullanmıştır: [2]  

“Ziyaret, Kazakistan ve AB arasındaki ortaklık yelpazesinde önemli başarıları kutlamak için mükemmel bir fırsat sunuyor. Önümüzdeki yıl, AB’yle diplomatik ilişkilerin kurulmasının 30. yıldönümünü kutlayacağız. Kazakistan’a yapılan bu ziyareti, ilişkilerimizi yeni bir düzeye taşımak için karşılıklı ilginin bir kanıtı olarak görüyoruz.”

Kazakistan’ı ilk defa ziyaret eden ve Tokayev’in daveti üzerine Astana’ya gelen Michel ise “Orta Asya ve AB giderek daha da yakınlaşıyor ve birbirine daha fazla bağlı hale geliyor.” değerlendirmesinde bulunmuştur. Görüşmede enerji ve iklim değişikliği gibi konuların ele alındığını vurgulayan Michel,[3] AB’nin Orta Asya’daki en büyük ticari ortağı olan Kazakistan’ın Doğu ve Batı arasında bölgesel bir “ulaşım merkezine” dönüştüğüne dikkat çekmiştir.

Michel-Tokayev görüşmesinde taraflar, yaptırıma tabi olmayan Avrupalı ​​şirketlerin Kazakistan’a taşınması konusunu da ele almışlardır. Bu kapsamda Michel, uluslararası yaptırımlara uyulması gerektiğini ve yaptırımları aşma girişimlerinin kabul edilemez olduğunu hatırlatarak, AB’nin Moskova’ya uyguladığı yaptırımların üçüncü ülkelere yönelik olmadığını vurgulamıştır. Kazakistan, bu konuda AB’nin beklentilerini karşılamaktadır. Rusya’nın Ukrayna’ya işgalinden sonra Astana, Moskova’ya karşı uluslararası yaptırımlara uyacağını açıklamıştır. Kazakistan’ın bu kararı, Rusya’nın tepkisine neden olurken; Batı tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. ABD ve AB, Rusya’ya uygulanan yaptırımların Kazakistan’a zarar vermemesi için yardımcı olacaklarını söylemişlerdir.

Tokayev ve Michel, “mevcut jeopolitik durumu dikkate alarak” Avrupa ve Orta Asya arasındaki ulaştırma koridorlarını genişletmenin ve yeni hatlar inşa etmenin önemine dikkat çekmiş ve Trans-Hazar uluslararası taşımacılık güzergahının olanakları ve gelişimiyle ilgili fikir alışverişinde bulunmuşlardır. Her iki lider de Kazakistan ve AB arasındaki Genişletilmiş Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması’nı, Orta Asya için AB Stratejisini ve ayrıca Orta Asya için “bağlantı ve diğer sektörlere” yönelik yeni AB girişimlerini daha fazla uygulamaya karar vermişlerdir.[4]

Kazakistan, AB’yle Genişletilmiş Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması imzalayan ilk ve tek Orta Asya devleti olmuştur. Tokayev, düzenli üst düzey temasların taraflar arasındaki kapsamlı diyaloğu güçlendirdiğine inanmaktadır. Doğu ile Batı ve Güney ile Kuzey arasında bir tür “tampon pazar” rolü oynamayı hedefleyen Kazakistan, AB’nin Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Rotası da dahil olmak üzere alternatif kıtalararası koridorların geliştirilmesinde işbirliği yapmasını istemektedir. Bunun yanı sıra öncelikli işbirliği alanlarının enerji ve gıda güvenliği, “yeşil” ekonomi, ulaşım ve lojistik hatlarının geliştirilmesi olduğu belirtilmektedir.

Kazakistan, bir taraftan Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımların ülkeyi zor durumda bırakmasından olumsuz etkilenirken, diğer taraftan ise Rusya’dan çekilen Avrupalı şirketlerin kendi ülkesine yatırım yapmalarını teşvik etmeyi amaçlamaktadır.

Rusya’nın Kazak petrollerinin Hazar Boru Hattı Konsorsiyumu üzerinden akışını kesmesinin ardından hem Avrupa hem de Kazakistan buna alternatif rota kurmanın yollarını aramaktadır. Rusya’yla yaşanan sorunlar, Kazakistan’ın petrol ihracatını olumsuz etkilemekle birlikte Kazakistan’a Rusya’ya olan bağımlılıktan kurtulma fırsatını da sunmuştur.

AB, jeopolitik konjonktürden yararlanarak Orta Asya stratejisini revize etmektedir. Buna göre AB’nin Orta Asya stratejisi; enerji kaynaklarının (Kazakistan petrolleri ve Türkmenistan doğalgazının) kesintisiz akışının sağlanması, Orta Asya’yla transit hatlarının geliştirilmesi, bölge pazarında etkin olunması, AB’nin bölge ülkeleri için yeniden alternatif çekim merkezlerinden biri haline gelmesi şeklinde sıralanabilir.

Kazakistan, diğer Orta Asya ülkeleri gibi, Avrupa ile Çin arasında bir Orta Koridor geliştirmek isterken ve Kuşak Yok Projesi’ne önem verirken; AB, Kazakistan’ın Çin’den ziyade kendisiyle ilişkisini geliştirmesinden yanadır. Bir Asya ülkesi ve Çin’in komşusu olarak Kazakistan, Pekin ile Brüksel arasında dengeli bir ilişki kurmayı arzulamaktadır. AB ise Kazakistan’ın dış politika ekseninin Batı’dan yana olmasını istemektedir. Uluslararası konjonktür, Kazakistan’ın ulusal çıkarları ve AB’nin ihtiyaçları dikkate alındığında, Kazakistan ile AB arasındaki ilişkilerin orta vadede daha da güçleneceği söylenebilir.


[1] @CharlesMichel, “In Astana To Deepen The Ties With Central Asia”, Twitter, 27 Ekim 2022, https://twitter.com/CharlesMichel/status/1585490060140503040, (Erişim Tarihi: 27.10.2022).

[2] “Токаев и Мишель обсудили сотрудничество Казахстана и ЕС”, 24 Mir, https://mir24.tv/news/16528613/tokaev-i-mishel-obsudili-sotrudnichestvo-kazahstana-i-es, (Erişim Tarihi: 27.10.2022).

[3] Aynı yer.

[4] “Мишель заявил о роли Астаны в регионе, отметил важность «всестороннего» расследования Январских событий”, Radio Azattık, https://rus.azattyq.org/a/32102887.html, (Erişim Tarihi: 27.10.2022).

Dr. Sabir ASKEROĞLU
Dr. Sabir ASKEROĞLU
Lisans öğrenimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamlayan Dr. Sabir Askeroğlu, yüksek lisans derecesini Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda almıştır. Doktora eğitimini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda tamamlayan Dr. Askeroğlu, çeşitli düşünce kuruluşlarında görev yapmıştır. Başlıca ilgi alanları, Avrasya çalışmaları ve Rus dış politikası olan Dr. Askeroğlu, iyi derecede Rusça ve İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler