Avrupa Siyasi Topluluğu: Rusya’sız Yeni Bir Avrupa Düzeni mi?

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

6 Ekim 2022 tarihinde Çekya’nın başkenti Prag’da 44 Avrupalı ​​liderin katılımıyla Avrupa Siyasi Topluluğu’nun ilk toplantısı yapılmıştır. 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesinin temsilcilerinin katıldığı toplantıya, aday statüsünde bulunan devletlerin yanı sıra ekonomik anlaşmalarla AB’ye bağlı olan ve Avrupa değerlerini paylaşan ülkeler de katılmıştır. Belarus ve Rusya ise toplantıya davet edilmemiştir. Avrupa Siyasi Topluluğu liderlerinin yılda bir veya iki kez toplanacağı belirtilmektedir. Ayrıca zirvenin gündemi, formatın adının aksine; ekonomiden güvenliğe kadar pek çok meseleyi içermiştir.

Esasen yeni bir platform oluşturma fikri, 2022 yılının Mayıs ayında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından dile getirilmiştir. Daha sonra bu öneri, AB tarafından onaylanmıştır. Birlik, topluluğu AB üyeliğine bir alternatif değil; yeni bir işbirliği platformu şeklinde tanımlamıştır. Bu kapsamda Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, şu ifadeleri kullanmıştır:[1]

“Birçok cephede Avrupa ülkelerini etkileyen Rusya-Ukrayna Savaşı’nın dramatik sonuçları göz önüne alındığında, Avrupa kıtasındaki ülkeleri birleştirmek ve siyasi koordinasyon için bir platform sağlamak amacıyla Avrupa Siyasi Topluluğu’nu oluşturmayı kabul ettik. Amaç; liderleri bir araya toplamak, Avrupa’nın bir bütün olarak güvenliğini, istikrarını ve refahını güçlendirmek ve birlikte çalışabilmek için siyasi diyalog ve işbirliğini teşvik etmektir”

Tahmin edileceği üzere, Prag Zirvesi’nin ana gündem maddeleri; Rusya-Ukrayna Savaşı, Enerji Krizi ve ekonomik meseleler olmuştur. Temel tartışmalar ise Ukrayna merkezli gelişmeler etrafında cereyan etmiştir. Bu kapsamda Michel, şunları söylemiştir:[2]

“Ukrayna’daki savaşın Avrupa’daki enerji durumu üzerinde güçlü bir etkisi var. Ekonomimiz üzerinde de yan etkisi söz konusu. Özellikle de soğuk kış ayları yaklaşırken temel hedefimiz, evlerimiz ve işletmelerimiz için arz güvenliğini ve uygun fiyatlı enerjiyi sağlamaktır. Bu konuda alınmış kararları değerlendireceğiz ve koordineli hareket edebilen bir Avrupa için önerilerde bulunacağız”

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise Rusya’yı eleştiren şu cümleleri kurmuştur:[3]

“Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin iktidarda olduğu sürece, Avrupa’da Rusya’nın ayrılmaz bir parçası olacağı ve yine ortak ilkelere saygı duyan yeni bir güvenlik düzeni veya “barış mimarisi” hayal etmek imkansızdır… Rusya, coğrafi bir komşu ve uluslararası sistemin bir üyesi olmaya devam ediyor; fakat Putin’in Rusya’sı olmadan bir Avrupa siyasi topluluğu inşa etmeliyiz.”

Öte yandan Borrell, istikrarlı ve müreffeh bir uluslararası sistem inşa edebilmek ve Avrupa’nın güvenliğini sağlamak amacıyla AB’yi aşacak daha kapsamlı bir güvenlik mimarisi ihtiyacına dikkat çekmiştir. Buna ek olarak Borrell, AB’nin Ukrayna’ya ek fon ayırması yönünde çağrı yapmıştır.[4] Ayrıca Prag’daki toplantıda Rusya’ya yönelik yeni bir yaptırım paketi hakkında fiili kararlar da alınmıştır.

Yaptırım paketi, ikincil olarak kabul edilen kısıtlamaları içermektedir.  Bunlar, öncelikle gerçek ve tüzel kişilere yönelik düzenli yaptırımlardır. Diğer yaptırımlar ise Rusya’ya yönelik ihracat ve ithalat kısıtlamalarına ilişkin alınan kararları kapsamaktadır. Daha önce de açıklandığı gibi, yaptırım paketinde Rus petrolüne uygulanacak tavan fiyatın belirlenmesi de vardır. Rakam, henüz açıklanmamıştır. Lakin belirlenecek fiyat, 2022 yılının Aralık ayından itibaren petrol ithalatında ve 2023 senesinin Şubat ayından itibaren de petrol ürünlerinde uygulanacak biçimde yürürlüğe girecektir. Bu fiyatların, AB üyesi olmayan Avrupa ülkeleri için de hesaba katılması gerekecektir. Fakat üçüncü ülkelerin enerji güvenliği için bazı istisnalar yapılabilir. Ancak en temelde Prag Zirvesi, AB’nin ana hedeflerinden olan Rusya’nın izolasyonunu sıkılaştırılmasına hizmet etmiştir.

Avrupalı devletlerin geneli, Rusya’nın yalnızca Ukrayna’yla savaşmadığını; aynı zamanda kolektif Batı’ya karşı bir mücadele verdiğini düşünmektedir. Üstelik bu ülkelere göre Rusya, ulusal sınırları tanımamakta ve Avrupa düzenine uygun olmayan “Rus Medeniyeti” veya “Rus Dünyası” kavramıyla hareket etmektedir.

Batı’da Putin’in tutumunun diyalog ve diplomasiye kapıları kapattığına ve Rusya’yı giderek daha fazla savaş ve tecrit ettiğine inanılmaktadır. Bu nedenle Putin iktidarda kaldığı sürece, Avrupa’da Rusya’nın da bir parçası olacağı yeni bir güvenlik yapısı ya da diğer bir ifadeyle “barış mimarisi” düşünülmemektedir. Bu nedenle de Rusya’nın yer almayacağı yeni bir Avrupa güvenlik sistemi yaratılmak istenmektedir. Aslında Prag Zirvesi de bunun ilk adımıdır.

Sonuç olarak Avrupa Siyasi Topluluğu, Avrupa’daki sorunların ele alınması ve ihtilaflı meselelere çözüm aranması gibi bir diyalog platformu oluşturma çabasının yanı sıra Rusya’yı Avrupa güvenlik sisteminin dışına itme amacı taşımaktadır. Avrupa’nın bu politikasının nasıl bir sonuç vereceğini ise zaman gösterecektir.


[1] “Европейское политическое сообщество впервые соберется в Праге”, Reformation, https://reform.by/332314-evropejskoe-politicheskoe-soobshhestvo-vpervye-soberetsja-v-prage, (Erişim Tarihi: 07.10.2022).

[2] Aynı yer.

[3] “В Праге состоится первый саммит Европейского политического сообщества с участием Украины”, Evropeyskaya Pravda, https://www.eurointegration.com.ua/rus/news/2022/10/6/7148169/, (Erişim Tarihi: 07.10.2022).

[4]  “Боррель анонсировал новый пакет военной помощи Евросоюза Украине”, RBC-Ukraina, https://www.rbc.ua/ukr/news/borel-anonsuvav-noviy-paket-viyskovoyi-dopomogi-1665131405.html, (Erişim Tarihi: 07.10.2022).

Dr. Sabir ASKEROĞLU
Dr. Sabir ASKEROĞLU
Lisans öğrenimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamlayan Dr. Sabir Askeroğlu, yüksek lisans derecesini Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda almıştır. Doktora eğitimini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda tamamlayan Dr. Askeroğlu, çeşitli düşünce kuruluşlarında görev yapmıştır. Başlıca ilgi alanları, Avrasya çalışmaları ve Rus dış politikası olan Dr. Askeroğlu, iyi derecede Rusça ve İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler