Analiz

Bangladeş’te İç ve Dış Politikanın Geleceği

Güney Asya’daki komşu ülkelerle iyi ilişkiler kurmaya çalışan Bangladeş, özellikle Hindistan ve Çin arasında önemli bir dengeleyici aktör konumundadır.
Geçici hükümetin ülkede otoriteyi yeniden tesis etmesi için önünde uzun ve karmaşık bir yol vardır.
Sınır güvenliğini sağlamak ve bölgesel istikrarı desteklemek için Bangladeş’in komşu devletlerle güvenlik işbirliklerine ağırlık vermesi büyük önem arz etmektedir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Ülke çapındaki hükümet karşıtı protestolarla karşı karşıya kalan Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina, 5 Ağustos 2024 Pazartesi günü istifa ederek askeri bir helikopterle ülkeyi terk etmiş, parlamento feshedilmiş ve Cumhurbaşkanı Muhammed Şahabuddin, geçici hükümeti kurması için Muhammed Yunus’u görevlendirmiştir. 2009 yılından beri görevde olan Hasina’nın yoğun protestolar sonrası ülkeyi terk ederek Yeni Delhi’ye gitmesi, görevde oluşan güç boşluğu ve toplumdaki huzursuzlukla birlikte Bangladeş’in iç ve dış politikasının geleceği merak edilmeye başlanmıştır.

Hasina, görevi bırakmadan önce protestoları bastırmak için sokağa çıkma yasağı ilan etmiş, ancak Bangladeş Ordusu’nun bu kararı yerine getirmekte isteksiz olması ve büyüyen protestolar sonucu Başbakan istifa etmek durumunda kalmıştı.[i] Ülke çapında sokağa çıkma yasağı, 4 Ağustos 2024 Pazar günü ülke çapındaki çatışmalarda en az 91 kişinin öldürülmesi ve yüzlerce kişinin yaralanmasının ardından getirilmişti. Protestoların yayılması ve en az 241 kişinin ölümü, Bangladeş Ordusu’nun Hasina’yı her ne pahasına olursa olsun savunmasını zorlaştırmış ve en nihayetinde iktidar değişimi kaçınılmaz hale gelmiştir.

Ülkede yeni seçimler gerçekleşene kadar geçici hükümeti kurmakla görevlendirilen 84 yaşındaki Muhammed Yunus ise uzun zamandır Hasina yönetimini eleştiren Nobel Barış Ödüllü bir sosyal girişimci ve bankacıdır. Bu süreçte iç siyasette oluşan güç boşluğunun hızla geçici hükümet tarafından doldurulması çok önemlidir. Çünkü Bangladeş Ordusu’nun bu liderlik boşluğunu doldurmak için devreye girip girmeyeceği de endişe yaratmıştır. Bu yüzden geçici hükümetin ülkede otoriteyi yeniden tesis etmesi için önünde uzun ve karmaşık bir yol vardır. Buradaki ilk zorluk ise şiddetli protestoların ardından kamu düzenini, güvenlik ve istikrarı yeniden tesis etmek olacaktır.

Bir diğer önemli görev ise özgür ve adil seçimlerin gerçekleşmesini sağlamak olacaktır. Zira halkın hükümetten en önemli beklentisi ve talebi, uzun yıllardır demokratikleşme, temel hak ve özgürlüklerle ilgili olmuştur. Ayrıca geçici hükümet, yaklaşık 300 kişinin öldürüldüğü protestocuların büyümesini önlemek, olası sonuçlarıyla ilgilenmek ve yeni şiddet olaylarını önlemek için de mücadele edecektir. Bu bakımdan geçici hükümet ya da yeni seçilecek hükümet, şiddet olaylarına karışan görevlileri soruşturmak ve gerekli yargı prosedürlerini işletmek için de baskı altında olacaktır. İç sükûnet sağlanıncaya kadar ülke ekonomisini yönetmek, yolsuzlukları önlemek ve reformlar yapmak için de zorlu görevler üstlenmek durumunda kalabilir.

İç politikadaki zorlukların yanı sıra dış politikada da bir jeopolitik sıkışmışlık içerisinde olan Bangladeş, yeni dönemde ekonomik büyümesini sürdürebilmek, uluslararası ticaret ve yatırım ilişkilerini güçlendirebilmek ve en nihayetinde istikrarı yeniden yakalayabilmek için yoğun bir mücadele dönemine girmektedir. Nitekim Bangladeş, özellikle tekstil ve giyim sektörü gibi ana ihracat kalemlerinde önemli bir oyuncudur ve bu nedenle dış ticaret anlaşmaları ve ekonomik ortaklıklarını sürdürebilmek, küresel yatırımcılar açısından da büyük önem taşımaktadır.

Güney Asya’daki komşu ülkelerle iyi ilişkiler kurmaya çalışan Bangladeş, özellikle Hindistan ve Çin arasında önemli bir dengeleyici aktör konumundadır. Bu bağlamda sınır güvenliğini sağlamak ve bölgesel istikrarı desteklemek için Bangladeş’in komşu devletlerle güvenlik işbirliklerine ağırlık vermesi büyük önem arz etmektedir. Zira ülke, sınırdaki çeşitli militan grupların faaliyetleriyle mücadele etmek için bölgesel işbirliklerine ihtiyaç duymaktadır.

Bangladeş’in Hindistan’la olan bağları, özellikle Myanmar’la ilişkilerin yönetilmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Bu bakımdan Hindistan’la ilişkiler, bölgesel güvenlik ve istikrar açısından bir denge unsuru oluşturmaktadır. Diğer yandan Bangladeş, Çin’le ekonomik ve stratejik ilişkiler geliştirme noktasında kararlıdır. Çin’in Myanmar’ın iç istikrarı ve güvenliğinde üstlendiği rol, devamında Bangladeş’in çıkarlarına da katkı sunmaktadır. Daha da önemlisi Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi içerisinde Bangladeş’in stratejik öneme sahip olduğu vurgulanabilir. Bu yüzden Bangladeş’te siyasi istikrarın sağlanması ve sürdürülmesi noktasında Çin’in yapıcı desteğini sürdüreceği tahmin edilmektedir.

Hindistan, Çin ve Japonya başta olmak üzere bölgesel ve küresel aktörlerin bilhassa ticari çıkarlarını koruyabilmek ve Bengal Körfezi kıyısındaki yatırımlarını sürdürebilmek adına Bangladeş’in iç istikrarına büyük önem verdiği söylenebilir. Nitekim Bangladeş’ten deniz yoluyla yapılan ticaretin güvenliği, küresel güçlerin de çıkarlarını ilgilendirmektedir.

Bangladeş’te yaşanan siyasi geçiş süreci küresel politikanın geleceğine de yön verebilir. Myanmar’daki iç savaş sürecinin devam etmesi, Güney Asya’daki krizlerin yayılma tehlikesini barındırmaktadır. Bu bakımdan Hindistan ve Çin başta olmak üzere bölgedeki aktörlerin bilhassa karşılıklı saygı ve egemen eşitliğine dayalı ilişkiler kurmaları ve Bangladeş’in barış, güvenlik ve istikrarına katkıda bulunmaları oldukça büyük önem arz etmektedir.

Sonuç olarak, siyasi bir geçiş süreci yaşayan Bangladeş’in bölgesel ve küresel güç dengelerinde kritik bir rol üstlendiğini vurgulamak gerekir. Batılı güçlerin krizleri başka bölgelere taşıyabileceği düşüncesinden hareketle Asyalı aktörlerin, bilhassa yabancı müdahalesine karşı teyakkuzda olmaları oldukça önemlidir. Bangladeş’in bu açıdan güçlü ve sağlam bir devlet geleceği-tecrübesine sahip olduğu ileri sürülebilir.  


[i] “Exclusive: Bangladesh army refused to suppress protest, sealing Hasina’s fate”, Reuters, https://www.reuters.com/world/asia-pacific/bangladesh-army-refused-suppress-protest-sealing-hasinas-fate-2024-08-07/, (Erişim Tarihi: 08.08.2024).

Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.

Benzer İçerikler