Çin’in ABD Karşıtı Koalisyon Arayışları

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin iki hafta süren Asya-Pasifik gezisi, 14 Temmuz 2022 tarihinde sona ermiştir. Wang Yi, gezi kapsamında Myanmar, Filipinler, Tayland, Endonezya ve Malezya’yı ziyaret etmiş ve ardından Endonezya’daki G20 ülkelerinin Dışişleri Bakanları ve Güneydoğu Asya Uluslar Birliği’nin (ASEAN) sekreterya toplantılarına katılmıştır.

Wang Yi’nin gezisi, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Güneydoğu Asya bölgesini “Çin karşıtı bir bölgeye” dönüştürme stratejisine yönelik tasarlanmış karşı bir hamledir. Pekin, Güneydoğu Asya’da kendisine karşı bir “çevreleme kuşağı” oluşturmaya yönelik ABD girişimine tepki göstermekte ve bunu önlemenin yollarını aramaktadır.

Çin, bölge ülkelerine “Çin karşıtı politikalardan” vazgeçmeleri karşılığında, onlar için sadece çekici bir yatırımcı değil; aynı zamanda kendi stratejik çıkarları noktasında bir güvenlik garantörü olmayı da önermektedir.

Wang Yi, 11 Temmuz 2022 tarihinde Cakarta’da ASEAN toplantısına katılmış ve toplantıda yaptığı konuşmada bölgedeki gelişmelerle ilgili itirazlarını açık bir şekilde dile getirmiştir. Wang Yi, Çin’in komşularına seslenirken şu açıklamayı yapmıştır: [1]

 “Bugün ASEAN dahil bölge ülkeleri, baskı altında taraf seçmeye zorlanıyorlar. Bölgeyi jeopolitik çıkarlardan korumalı, orman kanununun tuzağına düşmemeli ve büyük güçlerin rekabetlerinde bizi satranç taşları olarak kullanmalarına izin vermemeliyiz.”

7 Haziran 2022 tarihinde Kazakistan’ın başkenti Nur-Sultan’da düzenlenen “3. Orta Asya-Çin Dışişleri Bakanları” toplantısında da Çin Dışişleri Bakanı, benzer isteklerini dile getirmiştir. Zira Wang Yi, Orta Asya ülkelerine büyük güçler arasındaki jeopolitik rekabete girmemeleri, karşı tarafın yanında yer almaya yönelik zorlamalara boyun eğmemeleri ve direnmeleri gerektiği konusunda uyarıda bulunmuştur. Çin, Orta Asya’da olduğu gibi ABD’nin Güneydoğu Asya’da da kendisine sorunlar çıkarmak istediğini düşünmektedir. Ayrıca bölge ülkelerine, Washington yönetiminin politikalarına uymamaları gerektiğini hatırlatmaktadır.

Cakarta’daki önemli açıklamalardan bir diğeri de Tayvan Sorunu’yla ilgili olmuştur. Wang Yi, konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer vermiştir: [2]

 “Tayvan Boğazı’nın her iki tarafında istikrarın sürmesi, Tek Çin ilkesine bağlı kalmakla mümkündür… Tek Çin ilkesi tam olarak kabul edildiğinde, Tayvan Boğazı’nın tüm tarafları barışçıl bir şekilde gelişecektir. Ancak Tek Çin Yasası’na meydan okunduğunda veya sabote edildiğinde, karanlık bulutlar ve hatta şiddetli fırtınalar, Tayvan Boğazı kıyılarını kaplayacaktır.”

Wang Yi, ABD’nin “Çin’in gelişimini baltalamak ve kısıtlamak” için Tayvan kartını oynamaya çalıştığını öne sürmüştür. Ayrıca Wang Yi, 8 Temmuz 2022 tarihinde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’le Bali’de gerçekleşen G20 toplantısının oturum aralarında görüşmeler gerçekleştirmiştir. Mevzubahis görüşmelerde Pekin’in Washington’a taviz vermeye hazır olmadığını göstermeye çalışmış ve aynı zamanda onu, Çin karşıtı küresel bir kampanya gerçekleştirmekle suçlamıştır. Wang Yi, Blinken’e ABD’nin giderek artan Sinofobi (Çin karşıtlığı/düşmanlığı) anlayışına sahip olduğunu belirtmiştir. Buna ek olarak Çin tehdidi anlayışı bu denli büyütülmeye devam ederse, ABD’nin Çin’e yönelik politikasının çıkmaza gireceğini ve bu durumun yeni bir Soğuk Savaş’ın önünü açacağını ifade etmiştir.[3]

Çin Dışişleri Bakanı, dünyanın önde gelen bölgesel güçlerinin kaçınılmaz olarak yeni bir çatışmanın içine çekilmeye çalışıldığını ve bunun kabul edilemez olduğuna inandığını Güney Kore ve Hindistan’a da iletmiştir. Zira Pekin, büyük güçler tarafından oluşturulmaya çalışılan bloklar arası cepheleşmelerden kaçınılması gerektiğini düşünmektedir.

Çin’in endişe duyduğu bir diğer konu, ABD’nin Hindistan’ı kendisine karşı uygulanan çevreleme stratejisine dahil etme çabasıdır. İki ülke, BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) gibi küresel çaptaki diyalog platformları ve güvenlik örgütleri içerisinde iletişim ve etkileşim halindedir. Fakat Çin ile Hindistan arasındaki sınır sorunu ve Hindistan’ın ABD’yle özel ilişkilerinin bulunması nedeniyle Washington-Yeni Delhi yakınlaşması artarken; Çin-Hindistan hattında kayda değer bir gelişme yaşanmamaktadır.

Wang Yi’nin Asya gezisi sırasında yaptığı açıklamalar ve gerçekleştirdiği diplomatik temaslar, Pekin’in Doğu ile Batı arasındaki gerginlikte savunma pozisyonunda olduğunu; ancak bu pozisyonun Pekin’in çıkarları açısından yetersiz kalacağını göstermektedir. Bu nedenle Çin, ABD’nin stratejisine karşı çok daha pro-aktif bir politika izlemesi gerektiğine inanmaktadır.

4 Temmuz 2022 tarihinde Wang Yi, Myanmar Dışişleri Bakanı Wunna Maung Lwin’le bir araya gelmiştir. Bu ziyaret sırasında taraflar, Çin-Myanmar Ekonomik Koridoru’nun inşasını hızlandırma konusunda anlaşmışlardır. Bahsi geçen anlaşmanın hayata geçirilmesiyle; sınır ötesi elektrik şebekesi anlaşmalarının uygulanması, Çin-Myanmar petrol ve gaz boru hattının sorunsuz çalışması, ikili ticari ve ekonomik işbirliği düzeyinin geliştirilmesi sağlanacaktır. Ayrıca Çin, Myanmar’dan yüksek kaliteli tarım ürünleri ithalatını artırmayı ve iki taraf arasındaki mali işbirliğini genişletmeyi planlamaktadır.[4]

Wang Yi’nin sonraki ziyareti, 5-6 Temmuz 2022 tarihleri arasında Soğuk Savaş döneminden bu yana ABD güvenlik şemsiyesi altında olan Filipinler’e gerçekleşmiştir. Wang Yi, ikili ilişkilerde yeni bir “altın çağ” başlatmak için Filipinler tarafıyla pratik işbirliğini derinleştirmeye hazır olduğunu açıklamıştır. Wang Yi’yle görüşen Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos, Çin’in sadece komşu değil; aynı zamanda “güvenilir bir ortak ve dost” olduğunu belirtmiştir. Ayrıca Güney Çin Denizi sorununun ikili ilişkilerde ana gündem maddesi olmaması ve işbirliklerini sınırlandırmaması gerektiğini belirtmiştir. Filipinler Ulusal Güvenlik Danışmanı Clarita Carlos, iki ülkenin Asya-Pasifik bölgesinde ortak barış ve refah için birlikte parlak bir gelecek inşa etme girişimini desteklediğini dile getirmiştir. Ayrıca Filipinler’in Çin’le işbirliğini genişletmeye ve taraflar arasındaki karşılıklı güven ve dostluğu geliştirmek amacıyla zıtlıkları uygun şekilde çözmeye hazır olduğunu vurgulamıştır.[5]

Filipinler’in bir önceki Devlet Başkanı Rodrigo Duterte, altı yıllık görev süresi boyunca Pekin’le daha yakın ilişkiler kurmaya çalışmış; ancak Güney Çin Denizi üzerindeki gerilimler devam etmiştir. En büyük sorun, tartışmalı deniz alanları olmuş ve Çin gemilerinin Filipinler münhasır ekonomik bölgesine yönelik girişimleri çeşitli sorunlar yaratmıştır. Wang Yi, bu sorunu görmüş ve sorunun çözümü için iki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesine odaklanmıştır.

Çin’e göre Filipinler Hükümeti, dostane ilişkisine devam edecek ve Çin’in Güneydoğu Asya’da ABD etkisini zayıflatma çabasına da yardım edecektir. Böylelikle Çin, Filipinler Hükümeti’ni destekleyecektir. Çin’in tarım, ulaştırma, altyapı ve enerji sektörüne yönelik yapacağı yatırımlar karşılığında Filipinler Hükümeti’nin askeri ilişkiler de dahil olmak üzere Çin’le münasebetlerini daha da geliştirmesi beklenmektedir.

6 Temmuz 2022 tarihinde Wang Yi’nin bir sonraki durağı Tayland olmuş ve Tayland Başbakanı Prayut Chan-Ocha’yla bir araya gelmiştir. Wang Yi’nin Tayland’ın Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Don Pramatvinai’yle yapılan görüşmelerin ardından Çin, Tayland ve Laos arasında lojistik bağlantılara, ticarete ve yatırıma dayalı üçlü bir “ekonomik ilişkiler koridoru” kurulması konusunda anlaşmaya varılmıştır.

Söz konusu koridor projesinin ana hedefinin, üç ülkenin daha fazla ekonomik kalkınma gerçekleştirebilmesi için ekonomik olarak birbirine bağlı bir sistem inşa etmek olduğu belirtilmiştir. Proje kapsamında iki ülke arasında 734 kilometrelik bir demiryolu bağlantısının kurulması planlanmaktadır.[6]

11 Temmuz 2022 tarihinde Wang Yi, Çin-Endonezya İşbirliği Diyalog Mekanizması kapsamında Endonezya Yatırım Bakanı Luhut Binsar Panjaitan’la görüşmüştür. Toplantıya Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi de katılmıştır. Görüşmelerde gıda güvenliği, tedarik zincirlerinin kurulması ve küresel ekonomik kalkınmanın yeniden toparlanması için Çin ile Endonezya arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesine yönelik beklentiler ele alınmıştır. Toplantıda Endonezya ve Çin’in Kuşak-Yol Projesi’ni geliştirme çabalarını yoğunlaştırma konusunda anlaştıkları belirtilmiştir. Panjaitan, Endonezya ve Çin liderliğindeki Küresel Kalkınma Girişimi ve Küresel Güvenlik Girişimi’ni desteklediğini ve projelere aktif olarak katılmaya istekli olduğunu duyurmuştur.[7]

Bu bağlamda Endonezya, Çin’le benzer bir görüşe sahiptir. ABD ve Japonya’dan farklı olarak Çin’le diyaloğun geliştirilmesinden ve ASEAN merkezli bir bölgesel kalkınmadan yanadır. Çin’in yükselişte olduğunu görmekte ve bu durumu kendisi için bir tehdit olmaktan ziyade; fırsat şeklinde görmektedir. Bu anlamda Endonezya, Orta Asya ülkelerinin çok yönlü dış politika ilkesine benzer bir politika izlemektedir. Ortaklıklarla azami ekonomik çıkar elde etme ve herhangi bir büyük gücün etki alanına düşmeme politikasını gütmektedir.

Öte yandan Çin’in Kuşak-Yol Projesi’ne karşı Endonezya, “Küresel Denizcilik Dayanağı” konseptini uygulamaya çalışmaktadır. “Küresel Denizcilik Dayanağı” konsepti, 2014 yılında öne sürülen ve ülkeyi küresel denizcilik gücüne dönüştürmeyi amaçlayan bir girişimdir. Söz konusu girişim, Endonezya’yı Pasifik ve Hint Okyanuslarını birbirine bağlayan deniz ulaşım ve lojistik merkezi haline getirmeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda Endonezya, ABD açısından Çin’in projesine alternatif olarak görülebilir; fakat Endonezya için tarafsızlık büyük merkezler arasındaki dengeyi ve ilişkiyi sağlamak açısından en elverişli strateji şeklinde görülmektedir. 

13 Temmuz 2022 tarihinde ise Malezya’yı ziyaret eden Wang Yi, mevkidaşı Saifuddin Abdullah’la görüşmüştür. Buna ek olarak Çin Dışişleri Bakanı, Malezya Hükümdarı II. Abdullah ve Başbakanı İsmail Sabri Yaakob tarafından da kabul edilmiştir. 

Çin ve Malezya, stratejik ortaklığın yeni bir boyuta çıkartılması, Kuşak-Yol Projesi bağlamında ulaştırma ve lojistik hatların geliştirilmesi, Çin-Malezya ve Malezya-Singapur demiryolu ve hızlı tren yolu inşaatı, Çin’in Malezya tarım ürünlerini ithal etmesi ve bölgede barış ve istikrarın sağlanması için siyasi konsensüsün sağlanması gibi konularda mutabık kalmıştır.[8]

Görüldüğü üzere Çin, Güneydoğu Asya’da kendi etki alanını kurmaya çalışmaktadır. Hatırlanacağı üzere 2022 yılının Mayıs ayında Pekin yönetimi, bölge ülkeleriyle bölgesel güvenlik ve ekonomi alanında yeni bir anlaşma yapmaya çalışmıştır. Bu anlaşmaya bölge ülkeleri genel olarak olumlu bakmış; ancak bazı ülkeler anlaşmanın içeriğiyle ilgili endişelerini dile getirmiştir. Bu yüzden söz konusu ülkeler anlaşmanın imzalanmasını ertelemeye karar vermiştir. Anlaşmanın içeriği, bölge ülkeleriyle Çin arasında serbest ticaret bölgesi oluşturmaktan insani yardım göndermeye kadar çok çeşitli konuları kapsamaktaydı. Çin ile Pasifik ülkeleri arasında güvenlik alanında daha yakın işbirliğinden de söz edilmektedir. Anlaşmaya göre Pekin, yerel polisi eğitmeyi, deniz haritalarının derlenmesi ve siber güvenlik konusunda yardım etmeyi teklif etmiştir. Ayrıca Çin, yerel maden kaynaklarına daha fazla erişim elde etmek istemişti.[9]

Anlaşılacağı gibi, gelinen noktada Güneydoğu Asya’da ABD-Çin arasındaki diplomatik rekabet artmaktadır. Bölge ülkeleri, iki büyük güçten gelen kendilerine uygun öneriler arasında tercih yapma fırsatı yakalamaktadır. Çin, ABD’nin bölge ülkelerini daha fazla yanına çekmemesi ve kendisine karşıt aktörler olarak konumlanmamaları için bu devletlere söz konusu rekabetin bir parçası olmamalarını söylemekte ve yeni önerilerde bulunarak avantaj elde etmeye çalışmaktadır. Bu nedenle de Pekin, sadece ekonomik anlamda değil; aynı zamanda güvenlik alanında da işbirliğini geliştirmenin yollarını aramaktadır.


[1] “Визит Ван И оккупировал Азию”, Kommersant, https://www.kommersant.ru/doc/5459048, (Erişim Tarihi: 13.07.2022).

[2] “МИД Китая предупредил о “свирепых бурях” над Тайваньским проливом”, Ria Novosti, https://ria.ru/amp/20220711/tayvan-1801801928.html, (Erişim Tarihi: 13.07.2022).

[3] “МИД Китая призвал США «перестать клеветать» на Китай”, Kommersant, https://www.kommersant.ru/doc/5457563, (Erişim Tarihi: 13.07.2022).

[4] “Ван И провел переговоры с главой МИД Мьянмы Вунна Маунг Лвином”, russian.news.cn, http://russian.news.cn/20220704/b66228060fe441dca9d0b3cc21fbc37f/c.html, (Erişim Tarihi: 13.07.2022).

[5] “Китай готов открыть новый “золотой век” в отношениях с Филиппинами — Ван И”, people.com.cn, http://russian.people.com.cn/n3/2022/0707/c31520-10120249.html, (Erişim Tarihi: 13.07.2022).

[6] “Китай и Таиланд договорились сотрудничать по четырем направлениям-Ван И”, news.cn, https://russian.news.cn/20220706/d7b2a58ed57e440b92c8275ae5499e0b/c.html, (Erişim Tarihi: 13.07.2022).

[7] “Президент Индонезии Дж. Видодо встретился с Ван И”, people.com.cn, http://russian.people.com.cn/n3/2022/0712/c31520-10121784.html, (Erişim Tarihi: 14.07.2022).

[8] “Китай и Малайзия определят новые цели и приоритеты для вывода двусторонних отношений на новую ступень-Ван И”, people.com.cn, http://russian.people.com.cn/n3/2022/0713/c31520-10122682.html, (Erişim Tarihi: 13.07.2022).

[9] “Китай и страны Тихого океана отложили подписание соглашения в сфере региональной безопасности и экономики – СМИ”, swissinfo.ch, https://l24.im/g9usWX, (Erişim Tarihi: 13.07.2022).

Dr. Sabir ASKEROĞLU
Dr. Sabir ASKEROĞLU
Lisans öğrenimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamlayan Dr. Sabir Askeroğlu, yüksek lisans derecesini Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda almıştır. Doktora eğitimini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda tamamlayan Dr. Askeroğlu, çeşitli düşünce kuruluşlarında görev yapmıştır. Başlıca ilgi alanları, Avrasya çalışmaları ve Rus dış politikası olan Dr. Askeroğlu, iyi derecede Rusça ve İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler