Analiz

Gebele Zirvesi: Türk Dünyası’nın Stratejik Birlik Arayışı

TDT, Avrasya’da yeni bir bütünleşme modelinin merkezinde yer almaktadır.
Gebele Zirvesi, Türk Dünyası’nın barış, güvenlik ve kalkınma ekseninde ortak bir gelecek kurma iradesini teyit etmiştir.
Türk Yatırım Fonu, ekonomik dayanışmayı güçlendirirken dijital dönüşüm sürecine ivme kazandıracaktır.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Küresel sistemin giderek çok kutuplu bir yapıya dönüştüğü günümüzde, bölgesel örgütlerin önemi katbekat artmaktadır. Bilhassa Avrasya coğrafyasında ekonomik, stratejik ve kültürel bağları derin olan Türk Dünyası, bu değişim aşamasında yeni bir ortak vizyon etrafında birleşme gayreti göstermektedir. 2009 yılında kurulan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), bu vizyonun en somut kurumsal yansıması olarak dikkatleri üzerine çekmektedir. Teşkilat, sadece siyasi bir dayanışma mekanizması değil, ayrıca ekonomik, teknolojik ve kültürel entegrasyonun da itici gücü hâline gelmektedir. 7 Ekim 2025 tarihinde Azerbaycan’ın Gebele şehrinde düzenlenen 12. TDT Devlet Başkanları Zirvesi’nde Türk Yatırım Fonu’nun hızlı bir şekilde faaliyete geçmesi yönündeki girişimler, Türk Dünyası’nın geleceğine yönelik ortak iradenin güçlü bir göstergesi olarak ön plana çıkmaktadır.

Gebele Zirvesi, Türk Dünyası’nın siyasi ve ekonomik gündeminin yeni baştan tanımlandığı bir dönüm noktası haline gelmiştir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ev sahipliğindeki toplantıya Türkiye, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve diğer gözlemci devletlerin liderleri katılım sağlamıştır. Bu zirvede ön plana çıkan temel mesaj, Türk birliğinin sadece tarihî ve kültürel köklere değil, bunun yanı sıra ortak ekonomik çıkarlara ve güvenlik stratejilerine dayanması gerektiği olmuştur. Aliyev’in konuşmasında vurguladığı üzere, “güvenlik olmadan kalkınma mümkün değildir”; bu vesileyle bölgesel barışın korunması, ekonomik iş ortaklığının sürdürülebilirliği bakımından hayati bir öneme sahiptir. [i]

Bu kapsamda Türk Yatırım Fonu’nun yürürlüğe konması, TDT’nin ekonomik dayanışma kapasitesini daha da arttıracak stratejik bir adım şeklinde değerlendirilmiştir. Kazakistan Dışişleri Bakanı Yermek Koşerbayev, fonun sadece finansal bir araç olarak değil, aynı zamanda Türk Dünyası’nda teknolojik dönüşüm, Yapay Zekâ (YZ) ve dijitalleşme konularında da iş ortaklığını hızlandıracak bir platform olacağını ifade etmiştir. Zirvede ayrıca ulaştırma, enerji ve savunma konularında da çok yönlü iş ortaklığını gerçekleştirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. “Orta Koridor” şeklinde bilinen Trans-Hazar ticaret hattının kuvvetlendirilmesi, Türk devletlerini Asya ile Avrupa arasında stratejik bir lojistik merkez hâline gelmesine olanak tanımaktadır.

Azerbaycan’ın Zengezur Koridoru’nu faaliyete geçirme girişimleri de bu çerçevede büyük önem arz etmektedir. Zengezur hattı, sadece ticaret yollarında ulaşımı kısaltmakla kalmayacak, aynı zamanda Türk devletlerinin ekonomik ve jeopolitik entegrasyonunu pekiştirmesi beklenmektedir.[ii] Bu gelişmeler, Türk Devletleri Teşkilatı’nı enerji güvenliği, ulaştırma ve dijital ekonomi gibi alanlarda bölgesel bir güç merkezine dönüştürmesi mümkün görünmektedir.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu zirvede vurguladığı “Türk Dünyası büyük bir dil modeliyle YZ alanında da ortak üretim yapmalıdır” çağrısı, kültürel birlikteliği teknolojik yeniliklerle birlikte harmanlayan ileri bir vizyonu temsil etmektedir. Bu öneri, Türk Dünyası’nın dijital kültür mirasını koruma ve geliştirme aşamasında somut bir adım niteliği taşımaktadır. Bunun yanı sıra yapay zekâ destekli dil modellerinin daha da geliştirilmesi, ortak alfabe ve dil birliğini pekiştiren yeni bir dönemi başlatması beklenmektedir. Bu sayede TDT sadece ekonomik değil, kültürel dijital egemenlik bakımından da bütünleşik bir sistem oluşturma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Gebele Zirvesi’nde yer alan liderlerin ortak vurgusu, “Türk birliği bir medeniyet projesidir” düşüncesi etrafında birleşilmesi olmuştur. Bu bakış açısı, klasik jeopolitik hesapların çok ötesine geçerek ortak kimlik, tarih ve gelecek vizyonuna dayalı bir dayanışma kültürünü ön plana koymaktadır. Türk Dünyası’nın sahip olduğu doğal rezervler, genç nüfus ve jeostratejik konum, bu bütünleşmeye destek veren temel unsurlar olarak ön plana çıkmaktadır.[iii] Bunlardan başka yeşil enerji uygulamaları çerçevesinde Azerbaycan, Kazakistan ve Özbekistan arasında bir araya getirilen ortaklık, sürdürülebilir kalkınma bakımından da diğer ülkelere örnek teşkil etmektedir. Enerjiye geçiş aşamasında Türk devletlerinin ortak bir şekilde hareket etmesi, bölgesel enerji güvenliğine katkı sağlaması beklenmektedir.

Sonuç olarak bakıldığında TDT’nin gelişimi, Türk Dünyası’nın tarihsel bağlarını çağın gereksinimleriyle birlikte yeni baştan şekillendirdiğini göstermektedir. 7 Ekim 2025 tarihinde gerçekleştirilen Gebele Zirvesi ve Türk Yatırım Fonu girişimi, ekonomik iş ortaklığını kurumsallaştırarak bölgesel dayanışmayı güçlendirmiştir. Atılan bu adımlar, Türk devletlerinin yalnızca bölgesel değil, global düzeyde de daha görünür ve etkin bir aktör olma gayesini de desteklemektedir. Barış, güvenlik ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda hareket eden TDT’nin gelecekte Avrasya’nın istikrar eksenlerinden biri hâline gelmesi muhtemeldir. Teknoloji, enerji ve kültürel diplomasi konularında geliştirilecek ortak uygulamalar, Türk Dünyası’nın hem maddi hem manevi birliğini pekiştirecek böylece ortak bir “Türk Yüzyılı” vizyonunun temelleri atılacaktır.

[i] “Gabala hosts 12th Summit of OTS Council of Heads of State”, Aze Media, https://aze.media/gabala-hosts-12th-summit-of-ots-council-of-heads-of-state/, (Erişim Tarihi: 08.10.2025).

[ii] “Kazakh FM Urges Swift Launch of Turkic Investment Fund to Boost Regional Cooperation”, The Astana Times, https://astanatimes.com/2025/10/kazakh-fm-urges-swift-launch-of-turkic-investment-fund-to-boost-regional-cooperation/, (Erişim Tarihi: 08.10.2025).

[iii] Aynı Yer.

Dilara Cansın KEÇİALAN
Dilara Cansın KEÇİALAN
Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Dilara Cansın KEÇİALAN, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı'nda yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında yüksek lisans eğitimini sürdüren Keçialan, ayrıca Atatürk Üniversitesi'nde Yeni Medya ve Gazetecilik bölümünde öğrenim görmektedir. ANKASAM'da Avrasya Araştırma Asistanı olarak görev yapan Keçialan'ın başlıca ilgi alanları Avrasya ve özellikle Orta Asya bölgesidir. İngilizce, Rusça ve az derecede Ukraynaca bilmekte olup Kazakça öğrenmektedir.

Benzer İçerikler