Uluslararası sistemde ekonomik etkileşimler, devletlerin dış politika araçlarını şekillendiren temel dinamiklerden biri hâline gelirken, küçük ve orta ölçekli ülkelerin dış ticaret politikaları da giderek daha stratejik bir görünüm kazanmaktadır. Bu çerçevede Güney Kafkasya’da jeopolitik açıdan kritik konumda yer alan Gürcistan, 2025 yılı itibarıyla ekonomik diplomasiyi dış politikasının merkezine alan bir yönelim geliştirmiştir. Özellikle bölgesel kriz alanlarına yönelik kontrollü ticari açılımlar ve bu açılımların diplomatik düzleme yansıyan sonuçları, ülkenin hem ekonomik kapasitesini artırma hem de uluslararası meşruiyetini güçlendirme çabasıyla yakından ilişkilidir. Bu kapsamda Gürcistan ile Suriye arasındaki ticaret hacminin dikkat çekici biçimde artması, yalnızca ekonomik verilerle açıklanamayacak çok boyutlu bir dış politika dönüşümüne işaret etmektedir.
2025 yılının ilk çeyreği itibarıyla Gürcistan dış politikasında dikkat çeken en önemli yönelimlerden biri, ticaret temelli dış ilişkilerin giderek daha fazla öncelik kazanması olmuştur. Bu bağlamda Suriye’yle ilişkilerde kaydedilen ani ve yüksek oranlı artış, yalnızca ekonomik bir gelişme değil, aynı zamanda diplomatik zeminde yeni bir dönemin işaretidir. 2025 yılının Ocak-Nisan aralığı döneminde Gürcistan ile Suriye arasındaki ticaret hacmi yaklaşık yedi kat artarak 1,2 milyon dolara yaklaşmış; ihracat 19 bin dolardan 779 bin 700 dolara, ithalat ise 136 bin 700 dolardan 413 bin 100 dolara yükselmiştir. Hafif otomobiller, fındık ve bitkisel hammaddeler ihraç edilen başlıca ürünler arasında yer alırken; temizlik ürünleri, baharatlar ve metal ürünleri ise ithalat kalemlerini oluşturmuştur.[1]
Gürcistan’ın otomobil re-eksportunu yeniden başlatması ve geleneksel tarım ürünlerini Suriye’ye ihraç etmesi, bu ticari yönelimin sadece miktarsal değil, yapısal bir çeşitlenmeyi de barındırdığını ortaya koymuştur. Bu eğilim, Gürcistan’ın Kafkasya ile Orta Doğu arasında ekonomik köprü olma hedefinin bir parçası olarak değerlendirilmektedir. Öte yandan ticaretin bu ölçüde artması, siyasî anlamda da bazı kapıların aralanmasına neden olmuştur.
Bu bağlamda dikkat çeken gelişmelerden biri, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Temsilciler Meclisi üyesi Joe Wilson’ın şubat ayında Suriye Dışişleri Bakanı Şibani’ye hitaben yaptığı çağrıdır. Wilson, Gürcistan’ın Rus işgali altındaki bölgeleri olan sözde Abhazya ve Güney Osetya yönetimlerini tanıma kararının iptal edilmesini talep etmiş ve bu adımın, Suriye’nin yeni yönelimiyle birlikte uluslararası meşruiyete bağlılığını yansıtan sembolik bir girişim olacağını belirtmiştir.[2] Bu çağrı, Gürcistan’daki dört ana muhalefet partisinin (Değişim Koalisyonu, UNM-Birlik, Güçlü Gürcistan ve Gakharia–Gürcistan İçin) 31 Ocak’ta geçici Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şaraa’ya gönderdikleri ortak mektupla paralellik göstermektedir. Mektupta, Esad rejiminin 2018 yılında aldığı tanıma kararının iptali talep edilmiş ve yeni yönetimden Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü tanıyan uluslararası normlara uyum göstermesi beklenmiştir.
Diplomatik düzeydeki bu hareketlilik, ABD ile Suriye arasında kademeli olarak başlayan normalleşme süreciyle de çakışmıştır. 14 Mayıs 2025 tarihinde Riyad’da gerçekleşen zirvede, ABD Başkanı Donald Trump ile geçici Suriye Devlet Başkanı el-Şaraa’nın bir araya gelmesiyle Washington yönetiminin Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldıracağı duyurulmuştur.[3] Değinilen temaslar, Gürcistan’ın bölgesel krizlerde tarafsız ama ilkeli bir ekonomik pozisyon geliştirme çabasının uluslararası düzeyde yankı bulduğunu göstermektedir.
Makroekonomik göstergeler de bu dış ticaret artışını destekleyen finansal zemin hakkında önemli veriler sunmaktadır. TBC Capital’in değerlendirmelerine göre, güçlü döviz girişleri, doların küresel ölçekteki değer kaybı ve iç piyasada dövize olan talebin normalleşmesi laride yukarı yönlü bir baskı oluşturmuştur.[4] Bununla birlikte Gürcistan’ın ticaret yaptığı ülkelerin para birimleri daha güçlü değerlendiği için reel efektif döviz kurunda lari bir miktar geride kalmıştır. Ancak bu fark, Gürcistan Merkez Bankası’nın döviz rezerv politikaları sayesinde kademeli olarak dengelenmeye çalışılmaktadır.
Gürcistan’daki dış ticaret dengesine bakıldığında, 2025 yılının Ocak-Nisan döneminde dış ticaret hacmi geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 15,3 artarak 7,76 milyar dolara yükselmiştir. Bu artışla birlikte ihracat yüzde 14,2 oranında büyüyerek 2,01 milyar dolara, ithalat ise yüzde 15,7’lik yükselişle 5,74 milyar dolara ulaşmıştır. Söz konusu dönemde 3,73 milyar dolarlık dış ticaret açığı kaydedilmiş, bu da Gürcistan ekonomisinin hâlen yüksek ölçüde ithalata bağımlı bir yapıya sahip olduğunu göstermiştir.[5]
Bu genel ticaret görünümüne paralel olarak, tarım sektörü açısından yapılan analizlerde Gürcistan’ın bölgesel ihracat rekabetinde oldukça sınırlı bir konumda kaldığı görülmektedir. Zira 2025 boyunca yalnızca 33,2 bin ton tarım ürünü ihraç edilmiş, bu miktar Türkiye, Azerbaycan ve hatta Ermenistan’ın gerisinde kalmıştır. Tarımsal üretim kapasitesinin düşüklüğü, hem altyapı eksiklikleri hem de küresel pazarlara entegrasyon yetersizliğiyle ilişkilendirilmekte ve sektörün uzun vadeli reform ihtiyacını gündeme getirmektedir.[6] Öte yandan finans sektöründe yaşanan gelişmeler ekonomik kırılganlıklara karşı dengeleyici bir işlev görmektedir. Özellikle Halyk Bank’ın bireysel tasarrufu özendiren kampanyaları finansal bilinç düzeyini artırırken,[7] Londra Borsası’nda işlem gören Bank of Georgia, TBC Bank ve Georgia Capital gibi büyük Gürcü şirketlerinin hisse performansları uluslararası yatırımcının ülkeye duyduğu güveni teyit etmektedir.[8]
Enerji alanında ise Gürcistan Enerji Borsası’nın 1 Temmuz 2025 itibarıyla saatlik dengeleme sistemine geçecek olması, yalnızca iç piyasadaki rekabeti artıracak teknik bir adım olarak değil, aynı zamanda sınır ötesi elektrik ticaretini genişletecek ve bölgesel enerji entegrasyonunu kurumsallaştıracak stratejik bir reform olarak değerlendirilmektedir. Özellikle komşu ülkelerin enerji sistemleriyle teknik uyumun sağlanması, Gürcistan’ın Güney Kafkasya’da enerji geçiş merkezi rolünü güçlendirme potansiyelini artırmaktadır.[9] Aynı zamanda bunların mali boyutuna bakıldığında ise, 2025 yılı Nisan ayında kaydedilen para transfer verileri, Gürcistan’ın küresel finans dolaşımındaki yerinin pekiştiğini göstermektedir; 31,9 milyon dolarlık yurt dışına çıkış ve 295,5 milyon dolarlık giriş ile ülke tarihinin en yüksek döviz hareketlerinden biri yaşanmıştır. Para çıkışlarının ağırlıklı olarak Türkiye, Azerbaycan ve Rusya’ya yönelmesi, Gürcistan’ın bölgesel iş gücü ve ticaret akışındaki pozisyonunu yansıtırken; Avrupa Birliği (AB) ve ABD kaynaklı transferlerin güçlü oranı, Batı sermayesiyle kurulan bağların sürdüğünü teyit etmiştir.[10]
Tüm bu veriler ışığında, Gürcistan’ın dış politikasında giderek belirginleşen dengeci yaklaşım, önümüzdeki döneme ilişkin bir dizi öngörülebilir senaryonun değerlendirilmesini mümkün kılmaktadır. İlk ve en olası senaryo, Gürcistan’ın mevcut ekonomik açılım çizgisini sürdürerek hem Batı ile entegrasyonunu derinleştirmesi hem de Orta Doğu gibi kriz bölgeleriyle temkinli ama kademeli bir ticari normalleşme sürecini güçlendirmesidir. Bu çerçevede Suriye ile gelişen ticaretin, yalnızca ikili ekonomik kazanç üzerinden değil, aynı zamanda Gürcistan’ın kendi toprak bütünlüğünü savunan aktörlerle diyalog kurma kapasitesini artıran bir araç olarak kullanılması beklenebilir. Eğer Şam yönetimi, ABD ve Gürcistan tarafından açıkça talep edilen şekilde sözde Abhazya ve Güney Osetya yönetimlerini tanıma kararını iptal ederse, bu durum Tiflis için diplomatik bir kazanım olarak okunacak ve ülkenin denge politikası içinde “geri kazanım diplomasisi”ne örnek teşkil edecektir.
İkinci senaryo, Gürcistan’ın Batı’yla olan siyasî ve güvenlik temelli ittifaklarını muhafaza ederken, Rusya’yla doğrudan cepheleşmeye girmeden Suriye gibi ülkelerle yürüttüğü ticari ilişkileri dikkatli bir diplomatik dil çerçevesinde sürdürebilmesidir. Böylece Tiflis, ekonomik çok yönlülüğü ve jeopolitik esnekliği sayesinde, “Batı’ya yakın ama Rusya’yla da çatışmayan” bir denge konumu geliştirebilir. Üçüncü senaryo ise Gürcistan’ın enerji, finans ve dış ticaret alanlarındaki altyapısal reformları derinleştirerek yalnızca bir geçiş ülkesi değil, bölgesel ekonomik merkez hâline gelmesidir. Enerji Borsası’nın tam kurumsallaşması, Gürcistan’ı Azerbaycan-Türkiye enerji hattının vazgeçilmez bir parçası yaparken; döviz girişleri, yatırımcı güveni ve finansal istikrarın artması, ülkenin makroekonomik kırılganlıklarını sınırlayacak ve denge politikası için daha sağlam bir zemin oluşturacaktır.
Sonuç olarak Gürcistan’ın 2025 itibarıyla dış politikasında benimsediği ekonomik diplomasiye dayalı dengeci yaklaşım, ülkenin yalnızca ticaret hacmini genişletmekle kalmayıp aynı zamanda uluslararası sistemde çok yönlü ve hesaplı bir aktör olarak konumlanmasına imkân tanımaktadır. Suriye’yle artan ekonomik ilişkiler, stratejik sabır ve kontrollü açılım ilkeleriyle uyumlu biçimde yürütülürken, Gürcistan’ın toprak bütünlüğü lehine şekillenen diplomatik söylem ve Batı’yla kurumsal yakınlığı, dış politikasını esneklik ve meşruiyet temelinde yeniden inşa etmesini mümkün kılmıştır. Enerji borsası, finansal hareketlilik ve ticaret verilerinde gözlenen ilerlemeler, Gürcistan’ın bölgesel bir ekonomik merkez olma hedefini güçlendirirken; bu potansiyelin sürdürülebilirliği ise yapısal reformların derinleştirilmesine, ithalata bağımlılığın azaltılmasına ve Moskova-Washington hattındaki değişken dengelerin rasyonel biçimde yönetilmesine bağlıdır. Gürcistan’ın denge politikası, bu yönüyle yalnızca taktiksel bir pozisyon alma refleksi değil; aynı zamanda jeopolitik bilinçle şekillenmiş stratejik bir tercih olarak değerlendirilmelidir.
[1] “Sakartvelosa da Sirias Shoris Vachroba 7-jer Gaizarda – Ras Vqidit da Vqidulobt”, BPN – Business Press News, https://www.bpn.ge/article/139235-sakartvelosa-da-sirias-shoris-vachroba-7-jer-gaizarda-ras-vqidit-da-vqidulobt, (Erişim Tarihi: 21.05.2025).
[2] Joe Wilson, “I Was Grateful to Ask FM Shibani in February to Reverse the Assad Regime’s”, X, https://x.com/RepJoeWilson/status/192348431655371098, (Erişim Tarihi: 21.05.2025).
[3] “Congressman Wilson Urges Syria to Revoke Recognition of Georgia’s Occupied Regions”, Civil Georgia, https://civil.ge/archives/682336, (Erişim Tarihi: 21.05.2025).
[4] “‘Utskhour Valutaze Motkhovna Shedarebit Normalizda’ – Ratom Mqardeba Lari”, BPN – Business Press News, https://www.bpn.ge/article/139240-ucxour-valutaze-motxovna-shedarebit-normalizda-ratom-mqardeba-lari, (Erişim Tarihi: 21.05.2025).
[5] External Mechandise Trade in Georgia: January-April 2025 (Preliminary Results), Geostat, https://www.geostat.ge/media/70438/External-Merchandise-Trade-of-Georgia-in-January-April-2025.pdf, (Erişim Tarihi: 21.05.2025).
[6] İrakli Fofkhadze, “Sakartvelos Soplis Meurneobis Produktebis Eksportis Qvelaze Dabali Machvenebeli Akvs Regionshi – Worldpopulationreview-is Monatsemebi”, BPN – Business Press News, https://www.bpn.ge/article/139224-sakartvelos-soplis-meurneobis-produktebis-eksportis-qvelaze-dabali-machvenebeli-akvs-regionshi-worldpopulationreview-is-monacemebi, (Erişim Tarihi: 21.05.2025).
[7] Halyk Bank Georgia, Facebook, https://www.facebook.com/halykbank.ge/videos/701972385861444, (Erişim Tarihi: 21.05.2025).
[8] Shota Tkheshelashvili, “Rogor Sheitsvala Kartuli Kompaniebis Aktsiebis Pasi Londonis Sapondo Birzhaze”, Business Media, https://bm.ge/news/rogor-sheitsvala-qartuli-kompaniebis-aqtsiebis-fasi-londonis-safondo-birzhaze-317714, (Erişim Tarihi: 21.05.2025).
[9] Meri Tabatadze, “‘Bazris Ganvitarebis Kvaldakval Mushaoba Daitsqeba’ – İgegmeba tu Ara Sakartvelos Energetikuli Birzhis Mezobel Kveqnebtan Daakhloeba”, BPN – Business Press News, https://www.bpn.ge/article/139221-bazris-ganvitarebis-kvaldakval-mushaoba-daicqeba-igegmeba-tu-ara-sakartvelos-energetikuli-birzhis-mezobel-kveqnebtan-daaxloeba, (Erişim Tarihi: 21.05.2025).
[10] “Tibisi Kapitalma Makroekonomikuri Ganakhleba Gamoakveqna”, Forbes, https://forbes.ge/thibisi-kapitalma-makroekonomikuri-ganakhleba-gamoaqveqhna, (Erişim Tarihi: 21.05.2025).