Güney Kore, tek meclisli Ulusal Meclis’in tüm üyelerini seçmek için 10 Nisan 2024 tarihinde sandık başına gitmiştir. Söz konusu parlamento seçimleri, yaygın olarak muhafazakar parti lideri Başkan Yoon Suk Yeol’un görevdeki ilk iki yılına ilişkin bir referandum olarak görülmüştür.[1] Son 32 yılın en yüksek katılım oranıyla (%67) Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk Yeol’un Halkın Gücü Partisi (PPP) mecliste 114 sandalyeden 108 sandalyeye düşerek 6 sandalye kaybederken, muhalefetteki liberal Kore Demokrat Partisi (DPK) ve müttefikleri meclisteki sandalye sayısını 157’den 187’ye çıkararak 30 sandalye kazanmıştır.[2]
Yoon yönetimi, göreve başladığından bu yana, muhalefetin kontrolündeki parlamento ve düşük onay oranları gibi zorlukla karşı karşıya kalmıştır. Güney Kore iç siyasetindeki kutuplaşma derinleştikçe seçmenlerin Yoon yönetimine olan güven eksikliği, DPK’nın Ulusal Meclis içindeki gücünü korumaya yardımcı olmuştur. Bu bağlamda muhalefet partisinin Ulusal Meclis’teki zaferinin devam etmesinin Güney Kore dış politikasında ne gibi değişikliklere yol açabileceğini incelemek önemlidir.
Yoon’un dış politika stratejileri popülizme dayanmadığı için seçim sonuçlarının Güney Kore dış politikasını pek fazla etkilemeyeceği düşünülmektedir. Başkan Yoon, halihazırda uyguladığı muhafazakar dış politikasıyla gurur duymaktadır. Aynı zamanda Başbakan Han Duck-soo ve Başkan Yoon’un üst düzey yardımcılarının çoğu, başkanın hükümetini yeniden düzenlemesinin önünü açmak için istifalarını sunarlarken, bu değişikliğin dış politika yardımcılarını içermemesi, Bay Yoon’un süregelen diplomatik girişimlerini devam ettirme niyetinde olduğunu göstermektedir.
İktidardaki ilk iki yılı boyunca Yoon, Güney Kore’nin Batı’yla olan ilişkilerini yakın tutarken coğrafi komşuları ve ticari ortakları olan Çin ve Rusya’yla doğrudan karşı karşıya gelmekten kaçınmaya dikkat etmiştir. Görev süresi boyunca Yoon, ABD ve Japonya’yla ikili ilişkileri canlandırmış, güvenlik ve ekonomik işbirliği alanlarını genişletmiştir. Bunun yanı sıra savunma, tedarik zincirleri, insani yardım ve ileri teknoloji gibi alanlarda üçlü girişimleri resmileştirmiştir.
Görevi kazanmadan önce bile Yoon’un başkanlık kampanyası, Güney Kore’nin uluslararası sahnede daha büyük bir rol oynaması ihtiyacını vurgulayan Küresel Önemli Devlet politikası platformunu öne çıkarmıştır. Birçok kaynağa göre Yoon yönetiminin “çok yönlü küresel diplomasisi”, Güney Kore’nin küresel topluluk içinde proaktif ve sorumlu bir uluslararası aktör olarak yükselmesine katkıda bulunmaktadır.[3]
Diğer yandan Yoon’un yurtdışına odaklanmasının maliyeti, Güney Kore halkının gözünden kaçmamıştır. Bu da Yoon’un dış seyahat harcamalarında 43,8 milyon dolar tutarındaki incelemeye yol açmıştır.[4] Bu rakam, önceki başkanlık yönetimlerine göre karşılaştırmalı olarak üç kat artışı temsil etmektedir.
ABD açısından Başkan Yoon yönetimindeki Güney Kore, Çin’e karşı bir koalisyon kurma konusunda kilit ve istekli bir ortaktır. Bu çaba, Başkan Biden’ın 11 Nisan 2024 tarihinde Japonya ve Filipinler liderleriyle yaptığı toplantılarda da vurgulanmıştır.[5] Yoon, ülke içindeki siyasi tepkilere rağmen Japonya’yla gergin ilişkileri iyileştirmeye çalışmıştır. Bu bağlamda Yoon hükümetinin ABD ve Japonya’yla üçlü ortaklıkları genişletme, NATO’yla bağlar kurma ve Asya-Pasifik bölgesinde “küresel önemli” bir devlet olmaya çalışma şeklindeki dış politikasını sürdürme niyetinde olduğu düşünülmektedir.[6]
Güney Kore halkı tarafındandan da olumlu yaklaşılan Yoon hükümetinin ABD’yle ilişkileri güçlendirme çabaları şu ana kadar muhalefet kontrolü altında bulunan Ulusal Meclis tarafından da genel olarak desteklemiştir. Diğer yandan özellikle muhalefetteki Demokrat Parti ve Kore’nin Yeniden İnşası Partisi, Güney Kore’nin Japonya’yla ikili ilişkilerini güçlendirme çabalarına ters düşmüşlerdir. Kore’nin Japon sömürge yönetimi altındaki deneyimlerinden dolayı, Japonya’yla askeri tatbikatlar veya istihbarat paylaşımı yoluyla daha yakın bir ortaklık olasılığını eleştirmişlerdir.[7]
Kuzey Kore’nin Doğu Asya’da devam eden askeri provokasyonlarını caydırmaktaki başarısızlığın da seçmenler arasında Güney Kore’nin ABD ve Japonya’yla güvenlik adına sürdürdüğü stratejik ortaklığın efektifliğini sorgulatabileceği unutulmamalıdır. İlerleyen tarihlerde muhalefet partisi, Yoon’un dış politikasını pratik olmadığı gerekçesiyle eleştirerek iktidar üzerinde baskı kurabilir. Güçlenen bir muhalefet, Yoon’un Japonya’yla ikili bağları güçlendirme planlarını da engellemeye çalışacaktır.
Demokrat Parti Lideri Lee Jae-myung, son seçim kampanyası sırasında Tayvan Boğazı ve Rusya-Ukrayna Savaşı ile ilgili konularda tarafsızlığı savunmuştur. Başkan Yoon’u, Güney Kore’nin en büyük ticaret ortağı Çin’i Washington adına yabancılaştırdığı için şiddetle eleştirmiştir. Çin’le gerilimleri artırmanın ve Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Ukrayna’ya destek vermenin Rusya ile Kuzey Kore arasındaki ticaret ve ilişkileri etkileyerek Güney Kore’ye zarar verdiğini iddia etmiştir. Bu tarafsız duruş, Yoon’un Ukrayna’ya daha fazla destek vererek, Demokrasi Zirvesi’ne ev sahipliği yaparak ve değere dayalı diplomasiyi teşvik ederek Güney Kore’nin küresel profilini geliştirmeye çalışan yaklaşımıyla keskin bir tezat oluşturmaktadır.[8]
Muhalefet Lideri Lee, ayrıca Başkan Yoon ve Washington’un yaptırımlara ve askeri caydırıcılığa öncelik veren yaklaşımından farklı olarak Kuzey Kore ile diyaloğu tercih etmektedir.[9] Bu durum, yeni oluşturulan Ulusal Meclis içinde stratejik bölünmeleri derinleştirerek Başkan Yoon’un iki partinin de desteğini gerektiren bir dış politika stratejisini başarıyla uygulama olasılığını azaltacaktır. Mecliste çoğunluğu elde eden muhalefetin bütçeleri kısmaya çalışması halinde Yoon’un dış politika planlarının risk altında kalma potansiyeli vardır.
Birçok seçmene göre; bu seçim, dış politikadan ziyade enflasyon ve demokratik gerileme işaretleri gibi iç sorunlarla ilgili olmuştur. KBS tarafından yapılan bir ankete göre seçmenlerin %73’ü konut maliyetleri ve enflasyonu oy verme kararlarında önemli faktörler olarak görmüşlerdir.[10] Diğer yandan Yoon’un İkinci Dünya Savaşı’nda zorla çalıştırılan mağdurlara kamu fonlarıyla tazminat ödemesi ve Japonya’nın Fukushima Nükleer Santrali’nin arıtılmış radyoaktif atık su salmasını pasif bir şekilde kabul etmesi gibi politikaları ülke içinde tepkilere yol açmıştır.[11] Bu durum, Demokrat Parti’nin Yoon yönetimini “aşırı derecede Japonya yanlısı” olarak tasvir etmesine olanak tanıyarak muhafazakârlar ile siyasi ayrışmayı alevlendirmektedir.
Ulusal Meclis’teki büyük çoğunluğun muhalefet tarafından korunması aynı zamanda Yoon’un Kuzey Kore ve Çin’e karşı müttefikleri ile kaynakları birleştirme ve politikaları uyumlaştırma amaçlı diplomatik çabalarını zayıflatacaktır. Ulusal Meclis’teki muhalefet partileri, halkın yaklaşık %60’ının desteğiyle Japonya’ya olan yaklaşımının artan yakınlığını engellemeye çalışabilir.[12]
Japonya’yla ilişkilerin geliştirilmesi, Yoon’un görev süresinin geri kalanı için en büyük dış politika zorluğu olacaktır. 2027 yılında yapılacak bir sonraki başkanlık seçimi için Yoon’un dış politika stratejilerinin işe yaradığını göstermesi için üç yılı vardır. Bu süreç içerisinde Yoon, halk tarafından da destek gören ABD-Güney Kore ikili ilişkilerini güçlendirmeye devam ettirse de kamuoyunun hassasiyetini koruyan Japonya’yla üçlü işbirliğinin devamı konusunda daha tedbirli davranmak zorunda kalacaktır. Hükümet politikasının temelde yerel kaynaklardan türediği gerçeği unutulmamalıdır. Güney Kore’nin uluslararası alandaki rolünü genişletme çabaları sırasında politika bütünlüğünün, fizibilitesinin ve uzun vadeli sürdürülebilirliğinin, iç politikada ve dış politikada güçlü bir iç destekle sağlanması son derece önemlidir.
[1] “South Korean President Yoon faces foreign policy challenges after the National Assembly election”, The Conversation, https://theconversation.com/south-korean-president-yoon-faces-foreign-policy-challenges-after-the-national-assembly-election-227650, (Erişim Tarihi: 19.04.2024).
[2] Aynı yer.
[3] “A Balancing Crisis: Managing Foreign and Domestic Policy Ahead of the South Korean Election”, The Diplomat, https://thediplomat.com/2024/04/a-balancing-crisis-managing-foreign-and-domestic-policy-ahead-of-the-south-korean-election/, (Erişim Tarihi: 20.04.2024).
[4] Aynı yer.
[5] “Stinging Election Loss Leaves South Korean Leader at a Crossroads”, The New York Times, https://www.nytimes.com/2024/04/11/world/asia/south-korea-yoon-election.html, (Erişim Tarihi: 19.04.2024).
[6] “South Korean President Yoon faces foreign policy challenges after the National Assembly election”, The Conversation, https://theconversation.com/south-korean-president-yoon-faces-foreign-policy-challenges-after-the-national-assembly-election-227650, (Erişim Tarihi: 19.04.2024).
[7] Aynı yer.
[8] “South Korea’s 2024 General Election: Results and Implications”, Center for Strategic and International Studies, https://www.csis.org/analysis/south-koreas-2024-general-election-results-and-implications, (Erişim Tarihi: 19.04.2024).
[9] “Stinging Election Loss Leaves South Korean Leader at a Crossroads”, The New York Times, https://www.nytimes.com/2024/04/11/world/asia/south-korea-yoon-election.html, (Erişim Tarihi: 19.04.2024).
[10] “Commentary: South Korea’s foreign policy on the ballot”, Channel News Asia, https://www.channelnewsasia.com/commentary/south-korea-election-2024-president-yoon-suk-yeol-domestic-foreign-policy-4252796, (Erişim Tarihi: 20.04.2024).
[11] Aynı yer.
[12] Aynı yer.