Orta Doğu’da yaşanan gerginlikler, uluslararası toplumun endişeyle takip ettiği bir konu haline gelmiştir. Özellikle İran ile İsrail arasında yükselen gerilim, bölgedeki istikrarın zayıflığı ve derin rekabetin göstergesi olarak kabul edilmektedir. Bu, yalnızca bölgesel değil aynı zamanda global düzeyde de etkilere sahiptir. Dolayısıyla tırmanan gerilimin önlenmesi ve bölgedeki istikrarın yeniden sağlanması için hızla ve etkili bir diplomatik çözüm bulma ihtiyacı ortaya çıkmaktadır.
İran-İsrail gerilimi, Avrupa ülkeleri nezdinde de endişelere yol açmış ve aralarında Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in de bulunduğu çeşitli çevrelerden gerilimin düşürülmesi çağrıları verilmesine sebep olmuştur. İran’ın İsrail’e yönelik “ilk doğrudan saldırısı” olarak tarihe geçen 14 Nisan 2024 tarihli eylemde İsrail topraklarına doğru yaklaşık 300 insansız hava aracı ve füze fırlatılmıştır. [1] Mermilerin büyük hacmine rağmen çoğunluğu İsrail’in gelişmiş savunma sistemleri tarafından engellenmiştir.
1 Nisan 2024 tarihinde Şam’da meydana gelen ve aralarında iki generalin de bulunduğu yedi İran vatandaşının hayatını kaybettiği bombalama olayına misilleme olarak görülen bu saldırı 185 insansız hava aracı, 120 balistik füze ve 30 seyir füzesinden oluşan bir yaylım ateşiyle gerçekleşmiştir.[2] Etkileyici önleme oranına rağmen bazı füzeler İsrail’in savunmasını aşmayı başararak güneydeki bir İsrail hava üssüne küçük çaplı hasar vermiştir. İran topraklarından ve Lübnan, Irak ve Yemen’deki bazı üslerinden düzenlenen saldırı, Orta Doğu jeopolitiğinin karmaşıklığını gözler önüne sermiştir.
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen saldırıyı derhal kınayarak “bariz ve haksız” olarak nitelendirmiştir. Açıklamasında İran ve vekillerini daha fazla saldırganlığa son vermeye çağıran Von der Leyen, ilgili tüm tarafları bölgede istikrarın yeniden sağlanması için çalışmaya davet etmiştir.[3] Bu kınama, durumun ciddiyetini vurgulamakta ve tırmanmayı önlemek için diplomatik çabalara duyulan ihtiyacın altını çizmektedir.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, zorluklar karşısında birlik vurgusu yaparak “Durdurduk. Engelledik. Birlikte kazanacağız.” demiştir. Bu birlik vurgusu ABD Başkanı Joe Biden tarafından da yinelenmiştir ve Biden, ABD’nin İsrail’in güvenliğine verdiği güçlü desteği açıklarken aceleci misilleme eylemlerine karşı uyarıda bulunmuştur.[4] Biden’in aceleci misilleme eylemlerine karşı uyarıda bulunması dikkate değerdir. Çünkü çatışmaların daha da kötüleşmesini önlemek için tarafların soğukkanlılıkla hareket etmesi oldukça önemlidir. Bu durum çatışmanın barışçıl ve diplomatik yollarla çözülmesine yönelik bir adım olarak değerlendirilebilir.
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinde ülkesinin İsrail’in güvenliğine olan bağlılığını yinelemiş ancak ABD’nin İran’a karşı saldırı operasyonlarına katılmayacağını açıkça belirtmiştir. Biden, saldırıların sonucunu İsrail için bir “kazanç” olarak nitelendirmiş ve ülkenin bu tür benzeri görülmemiş saldırılara karşı savunma kapasitesini vurgulamıştır.
ABD’nin değerlendirmelerine göre, önlenen insansız hava araçları ve füzeler arasında 100’den fazla balistik füze yer alırken gelen seyir füzelerinin hiçbiri kayda değer bir hasara yol açmamıştır. İran’ın saldırıları sonucunda doğrudan yaralanma rapor edilmemiş olsa da İsrail’in önleme füzesinden çıkan şarapnel parçasının 7 yaşındaki bir kız çocuğunu ağır yaralaması da dâhil olmak üzere ikincil hasar meydana gelmiştir.[5] ABD’nin İran’a karşı askeri operasyonlara katılmama kararı, bölgedeki gerilimi artırabilecek doğrudan bir çatışmadan kaçınma amacını taşıyabilir. Bunun yerine ABD’nin diplomatik ve siyasi yollarla bölgedeki istikrarı sağlama çabalarına odaklanması beklenmektedir.
Bu olay, tehlikeli bir tırmanışa işaret etmektedir. İranlı yetkililer, İsrail’in hafta sonundaki saldırılara karşılık vermesi halinde daha da güçlü bir misillemede bulunacakları uyarısında bulunmuşlardır. İran’ın Birleşmiş Milletler Büyükelçisi bir açıklama yayınlayarak İran’ın gerektiği takdirde daha ileri adımlar atmaya hazır olduğunu belirtmiştir.[6]
Saldırının yankıları anlık askeri çatışmanın ötesine geçmiştir. Saldırıya karşılık olarak İsrail, Hayfa kentinde halka açık sığınaklar açmak ve büyük toplantıları yasaklamak da dahil olmak üzere ihtiyati tedbirler almıştır. Ayrıca İsrail, hava sahasını yedi saat geçici olarak kapatarak karşılık vermiş ve hava yolculuğunda önemli aksamalara neden olmuştur. Tel Aviv’deki Ben-Gurion Uluslararası Havalimanı faaliyetlerine yeniden başlamış olsa da hava trafiğinin geçici olarak durması Lübnan ve Ürdün gibi komşu ülkeleri de etkilemiş ve çatışmanın bölgesel etkilerini daha da vurgulamıştır. Komşu ülkelerin de bu tür olaylardan etkilenmesi, bölgesel düzeydeki gerilimin yayılma potansiyelini artırabilir. Bundan dolayı bölgedeki tarafların daha geniş bir çatışmadan kaçınma ve diplomatik çözümlere odaklanma çabaları oldukça önemlidir. Uluslararası toplumun da bu süreçte arabuluculuk yapması ve tarafları barışçıl bir çözüm bulmaya teşvik etmesi gerekmektedir.
Tırmanan gerilim karşısında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi durumu konuşmak için acil bir toplantı planlamıştır. İsrail’in BM Büyükelçisi Gilad Erdan, saldırının kınanması ve İran Devrim Muhafızları’nın “terör örgütü” olarak tanımlanması çağrısında bulunmuştur. Erdan, İran’ın eylemlerinin yarattığı tehdidin ciddiyetini vurgulayarak Güvenlik Konseyi’ni durumu ele almak üzere kararlı adımlar atmaya çağırmıştır.[7] Gelişen durumlar uzun süredir devam eden gerginliklerin ve rekabetlerin çatışmaları körüklemeye devam ettiği bölgenin karmaşıklığının ve istikrarsızlığının altını çizmektedir. Uluslararası toplum, gerilimin daha da tırmanmasını önleme ve İran ile İsrail arasındaki anlaşmazlıkların temelinde yatan sorunlara diplomatik çözümler bulma gibi acil bir görevle karşı karşıyadır.
İran’ın İsrail’e karşı gerçekleştirdiği misilleme niteliğindeki bu saldırı, bölgesel istikrara yönelik önemli bir tehdit olarak değerlendirilmektedir. Bu tür doğrudan saldırılar bölgedeki çatışmaların derinleşmesine ve daha geniş çaplı bir çatışma riskinin artmasına sebebiyet verebilir. İran’ın bu saldırıya karşılık vereceğini belirtmesi, tırmanan gerilimin tehlikeli boyutlarını göstermektedir. Uluslararası toplumun bu tür tırmanan gerilimleri önlemek ve barışçıl çözümler bulmak için daha aktif bir rol alması gerekmektedir. Uluslararası toplumun kolektif tepkisi, hassas güç dengelerini yönlendirmek ve bölgede kalıcı barışı teşvik etmek açısından kritik önem taşıyacaktır.
Batı liderleri, saldırıyı kınayarak İran’ı daha fazla saldırganlık yapmaması konusunda uyarırken İsrail’e de desteklerini dile getirmişlerdir. Fakat askeri misilleme eylemlerinden kaçınılması ve diplomatik çözümlere odaklanılması gerektiği vurgulanmıştır. Özellikle ABD’nin İsrail’e olan desteğini sürdürürken askeri operasyonlara katılmama kararı, doğrudan bir çatışmadan kaçınma ve bölgedeki istikrarı sağlama amacını taşımaktadır.
İsrail’in aldığı ihtiyati tedbirler ve bölgedeki hava trafiğinin geçici olarak durması, çatışmanın bölgesel boyutta yayılma potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla tarafların daha geniş bir çatışmadan kaçınma ve diplomatik çözümlere odaklanma çabaları oldukça önemlidir.
Sonuç olarak İran’ın İsrail’e yönelik misillemesi bölgedeki gerginliği artırmış ve uluslararası toplumun dikkatini çekmiştir. Bu tür çatışmaların önlenmesi ve bölgedeki istikrarın sağlanması için uluslararası toplumun daha etkin bir şekilde müdahale etmesi gerekmektedir. Diplomatik çözüm arayışı ve taraflar arasında diyalogun teşvik edilmesi çatışmanın daha da büyümesini önleyebilir ve barışçıl bir çözümün yolunu açabilir.
[1] “European Commission condemns Iranian attack and calls for restraint”, The Brussels Times, https://www.brusselstimes.com/world-all-news/1005323/european-commission-condemns-iranian-attack-and-calls-for-restraint, (Erişim Tarihi: 14.04.2024).
[2] “Iran’s air attack against Israel failed, 99% of drones and missiles intercepted”, The Brussels Times, https://www.brusselstimes.com/world/1005269/irans-air-attack-against-israel-failed-99-of-drones-and-missiles-were-intercepted, (Erişim Tarihi: 14.04.2024).
[3] Aynı yer.
[4] Aynı yer.
[5] “European leaders condemn Iran’s revenge attack on Israel”, Politico, https://www.politico.eu/article/eu-leaders-condemn-irans-revenge-attack-on-israel/, (Erişim Tarihi:14.04.2024).
[6] “Iran launches unprecedented retaliatory strikes on Israel in major escalation of widening conflict”, CNN World, https://edition.cnn.com/2024/04/13/middleeast/iran-drones-attack-israel-intl-latam/index.html, (Erişim Tarihi: 14.04.2024).
[7] Aynı yer.
