Analiz

İspanya’nın NATO’nun Yeni Harcama Hedefine İtirazı

İspanya’nın pozisyonu, NATO içinde farklı tutumları da beraberinde getirmiştir.
İspanya’nın %5’lik savunma harcaması hedefini reddetmesi, NATO içinde yalnızca teknik değil, aynı zamanda stratejik bir kırılma yaratmıştır.
İspanya, bu süreçte sadece kendi bütçesel sınırlarını değil, aynı zamanda Avrupa’nın gelecekteki savunma mimarisini de şekillendirmeye yönelik bir yaklaşım sergilemiştir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

2025 yılında Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) gündeme taşıdığı en önemli başlıklardan biri, üye ülkelerin savunma harcamalarını Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYİH) %5’ine çıkarmaları yönündeki yeni hedefi olmuştur. Bu hedefin yalnızca askeri harcamaları değil, altyapı ve savunma sanayi yatırımlarını da kapsayacak şekilde genişletilmesi önerilmiştir. Ancak İspanya, bu planın hem iç ekonomik dengelere hem de Avrupa Birliği’nin sosyal ve çevresel önceliklerine zarar vereceği gerekçesiyle sert şekilde karşı çıkmıştır. Bu tutum, yalnızca bütçesel bir ihtilafı değil, NATO’nun ortak güvenlik vizyonunda farklılaşan stratejik öncelikleri de gün yüzüne çıkarmıştır.

İspanya Başbakanı Pedro Sánchez, önerilen %5’lik savunma harcaması hedefine karşı çıkarak bu hedefi “mantıksız ve karşı üretken” olarak tanımlamıştır.[1] NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’ye gönderdiği mektupta, bu seviyedeki bir harcama artışının hem sosyal refahı zedeleyeceği hem de ülkenin yeşil dönüşüm hedeflerini baltalayacağı belirtilmiştir. Başbakan ayrıca böyle bir hedefin dayatılması durumunda İspanya için bir istisna uygulanmasını ya da hedefin gönüllülük esasıyla yürütülmesini talep etmiştir. Sánchez, “İspanya olarak böyle bir hedefi kabul etmemiz mümkün değil, çünkü bu türden bir savunma artışı toplumsal refahı tehdit eder” demiştir.[2] Savunma Bakanı Margarita Robles ise hedefin gerçekçilikten uzak olduğunu vurgulamıştır. “%5 hedefi gerçekçi değil. İnsanların sağlık, eğitim ve sosyal hizmet beklediği bir dönemde bu kadar büyük bir bütçeyi sadece savunmaya aktaramayız” ifadelerini kullanmıştır.[3]

2024 yılı verilerine göre İspanya, NATO içerisinde savunma harcamasını GSYH’sinin yalnızca %1,28’i oranında gerçekleştirmiştir. Bu oran, ittifak içindeki en düşük seviyelerden biridir.[4] Öte yandan ABD, %3,38’lik payla lider konumda bulunurken, Polonya gibi doğu cephesindeki ülkeler %4’ü aşan oranlara ulaşmıştır. Bu durum, savunma yükünün üye devletler arasında eşit dağılmadığına işaret etmektedir. Bu çerçevede NATO’nun %2’lik klasik hedefi yerine %5 gibi daha yüksek ve çok boyutlu bir hedef benimsemesi, dayanışma retoriğiyle birlikte ekonomik gerçekliklerle sınanmaktadır.

İspanya’nın itirazı yalnızca oranlara değil, harcamaların kapsamına yöneliktir. Yeni hedef, askeri operasyonel giderlerin yanı sıra dijital savunma teknolojileri, siber güvenlik, askeri altyapı, lojistik sistemler ve savunma sanayi üretim zincirini de içerecek biçimde genişletilmiştir. Sánchez hükümeti ise bu genişletmenin, üye devletlerin milli bütçelerinde sosyal politikalar aleyhine bir kaymaya neden olacağı uyarısında bulunmuştur. Bu durum, NATO’nun askeri hedefleri ile Avrupa Birliği’nin kalkınmacı ve yeşil odaklı stratejilerinin çatışma alanına dönüşmesine neden olmuştur.

İspanya’daki iç politik dengeler de bu tutumun ardında önemli bir rol oynamıştır. Sosyalist İşçi Partisi’nin öncülüğündeki hükümet, koalisyon ortakları olan Sumar ve Podemos gibi sol parti gruplarının baskısı altındadır. Bu partiler, savunma harcamalarının artırılması yerine eğitim, sağlık ve yeşil altyapı gibi toplumsal alanlara yatırım yapılmasını savunmaktadır. Nitekim 2024 yılında İspanya’da kabul edilen savunma bütçesinde yapılan artış, kamuoyunun bir kesimi tarafından eleştirilmiştir. Sánchez’in önerilen hedefe net şekilde karşı çıkması, aynı zamanda iç politik meşruiyeti koruma çabasının bir yansıması olarak da yorumlanmıştır.

İspanya’nın pozisyonu, NATO içinde farklı tutumları da beraberinde getirmiştir. Polonya, Baltık ülkeleri ve Romanya gibi Rusya sınırına yakın ülkeler önerilen hedefi desteklerken, Belçika, İtalya ve Kanada gibi devletler daha temkinli bir yaklaşım sergilemiştir. Özellikle İtalya, %5 hedefine ulaşma süresinin 2032 yerine 2035 olarak yeniden değerlendirilmesini istemiştir.[5] Bu farklılaşmalar, NATO içinde “kademeli uyum” ya da “çok vitesli ittifak” tartışmalarını yeniden canlandırmıştır.

İspanya’nın önerdiği esnek model, yalnızca ekonomik baskıların hafifletilmesini değil, aynı zamanda ittifak içinde dengeleyici ve sürdürülebilir bir güvenlik anlayışının teşvik edilmesini amaçlamaktadır. NATO’nun tarihsel olarak tek sesli bir güvenlik paradigması benimsemesi, günümüzün çok kutuplu uluslararası ortamında hem ekonomik çeşitlilik hem de siyasi yönelim açısından sorgulanmaya başlanmıştır. Bu bağlamda İspanya, yalnızca bir “itiraz eden taraf” değil, aynı zamanda “alternatif güvenlik mimarisi” öneren bir aktör konumuna yükselmiştir.

ABD’nin NATO üzerindeki etkisi de bu tartışmaların arka planını şekillendirmiştir. Donald Trump’ın önceki yıllarda dile getirdiği “ABD’nin Avrupa’nın güvenliğini finanse ettiği” yönündeki eleştiriler, NATO’nun kendi yükümlülüklerini artırma baskısıyla sonuçlanmıştır. %5’lik yeni hedefin özellikle ABD’nin teşvikiyle gündeme geldiği anlaşılmaktadır.[6] Ancak Avrupa ülkeleri, savunma alanında bağımsızlaşma ve özerk karar alma yetisini artırma yönünde ABD’den farklı öncelikler geliştirmeye başlamıştır. Bu çelişki, NATO-AB ilişkilerinde uzun vadeli stratejik ayrışmalara yol açabilecek bir eğilim yaratmıştır.

Sonuç olarak İspanya’nın %5’lik savunma harcaması hedefini reddetmesi, NATO içinde yalnızca teknik değil, aynı zamanda stratejik bir kırılma yaratmıştır. Bu tutum, ekonomik sürdürülebilirliği önceleyen bir güvenlik anlayışının savunulması bakımından önemlidir. İspanya, bu süreçte sadece kendi bütçesel sınırlarını değil, aynı zamanda Avrupa’nın gelecekteki savunma mimarisini de şekillendirmeye yönelik bir yaklaşım sergilemiştir. NATO’nun önümüzdeki dönemde bu tür ulusal farklılıkları dikkate alan bir yapı mı benimseyeceği, yoksa tüm üyeleri aynı stratejik kalıba sokmaya devam mı edeceği önemli bir sınav olarak karşısında durmaktadır.


[1] Suman Naishadham & Lorne Cook, “Spain rejects NATO’s anticipated 5% defense spending proposal as ‘unreasonable’”, AP News, https://apnews.com/article/spain-nato-spending-increase-f9d105eb41d708acc78356599032b95a, (Erişim Tarihi: 20.06.2025).

[2] Inti LandauroAislinn Laing & David Latona, “Spain risks derailing NATO summit by resisting 5% defence spending goal”, Reuters, https://www.reuters.com/business/aerospace-defense/spain-wants-opt-out-natos-5-defence-spending-target-2025-06-19/, (Erişim Tarihi: 20.06.2025).

[3] Aynı yer.

[4] Spain rejects NATO’s 5% defence spending hike as counterproductive. Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/economy/2025/6/19/spain-rejects-natos-5-defence-spending-hike-as-counterproductive, (Erişim Tarihi: 20.06.2025).

[5]  Henry Foy, “Spain risks derailing NATO summit by resisting 5% defence spending goal”, Financial Times, https://www.ft.com/content/4d7ad269-57f2-401d-931c-0841ec18b07e, (Erişim Tarihi: 20.06.2025).

[6] Suman Naishadham, “Why meeting Trump’s military spending target could be tough for NATO’s lowest spender”, AP News, https://apnews.com/article/spain-nato-us-defense-spending-trump-ed07b2dd28b28cfc20558a10e4f2a58e,(Erişim Tarihi: 20.06.2025).

Sena BİRİNCİ
Sena BİRİNCİ
Sena Birinci, 2024 yılında Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı zamanda Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi'nden çift anadal yapmıştır. Şu anda Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nde Siyaset ve Sosyal Bilimler alanında yüksek lisans eğitimine devam eden Sena’nın ilgi alanlarını Avrupa siyaseti, Avrupa Birliği ve seçim siyaseti oluşturmaktadır. Sena, ileri derece İngilizce, başlangıç seviyesinde Rusça bilmektedir.

Benzer İçerikler