25 Eylül 2022 tarihinde İtalya’da yapılan erken seçimleri, aşırı sağcı “İtalya’nın Kardeşleri Partisi (FDI)” ve liderlik ettiği sağ ittifak kazanmıştır. Böylece İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana aşırı sağcı bir partinin ilk defa seçimlerden birinci çıktığı İtalya’da, tarihi süreç yaşanmaktadır. Seçimlerde Giorgia Meloni’nin liderliğindeki FDI, oyların %26’sını alarak birinci parti olurken; koalisyon ortakları göçmen karşıtı Matteo Salvini’nin aşırı sağcı Lig Partisi ve eski Başbakan Silvio Berlusconi’nin muhafazakâr Forza Italia (FI) Partisi sırasıyla %8,9 ve %8 oy almıştır.
Anlaşılacağı üzere seçimler, Meloni, Salvini ve Berlusconi’nin lideri olduğu sağ partilerin, sol eğilimli Demokratik Parti ve Beş Yıldız Hareketi’ne karşı zaferiyle sonuçlanmıştır. Böylece İtalya’da üç sağ partiden oluşan bir koalisyon hükümeti kurulacaktır. Bununla birlikte 50,8 milyon seçmenin oy kullanma hakkına sahip olduğu ülkede seçimlere katılım, %63,9 olmuştur.[1] Bu oran, diğer Avrupa ülkelerine göre, genellikle siyasete katılımın yüksek olduğu İtalya’da, tarihteki en düşük katılım oranı olarak kayıtlara geçmiştir.[2]
Seçimlerle birlikte oy oranını %4’ten %26’ya çıkaran ve böylelikle büyük bir zafer ilan eden Meloni’nin ülkenin ilk kadın başbakanı olması beklenmektedir. Ülkede “ulusal muhafazakâr”, “aşırı sağcı” ya da “post-faşist” olarak tanımlanan Meloni’nin İkinci Dünya Savaşı’ndan beri İtalya’nın en sağcı hükümetini kurması beklenmektedir. Dolayısıyla ülke, Benito Mussolini’den sonra ilk kez aşırı sağcı bir lider tarafından yönetilecektir. Nitekim Meloni’nin liderliğindeki FDI’nın kökenleri, Mussolini’nin 1943 yılında kurduğu Cumhuriyetçi Faşist Parti’nin devamı olan neo-faşist İtalyan Sosyal Hareketi’ne dayanmaktadır. Meloni ise 2009-2011 yılları arasında Gençlik Bakanı olarak görev almasıyla ilk defa aşırı sağ yetkiyi elinde toplamaya başlamıştır.[3]
Aşırı sağcı bir politika benimseyen Meloni’nin Avrupa Birliği (AB) yanlısı olmadığı; bilakis AB normlarına karşı çıktığı öne sürülmektedir. “Geleneksel değerleri” savunan Meloni’nin özellikle de “LGBT” konusunda oldukça sert demeçlerinin bulunduğu görülmektedir. Bu nedenle de Meloni’nin iktidara gelmesi, AB içerisinde birtakım endişelere sebebiyet vermektedir.
Söz konusu durum, “Acaba Meloni, Rusya’ya yakın bir siyaset benimser mi?” sorusunu gündeme getirmektedir. Lakin savaşın başlangıcında muhalefet kanadında yer almasına rağmen Meloni’nin Ukrayna’ya savunma yardımı verilmesi konusunda eski Başbakan Mario Draghi liderliğindeki hükümeti desteklediği ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline sert bir şekilde karşı çıktığı bilinmektedir. Bu yüzden de Meloni’nin iktidara gelmesiyle birlikte tam anlamıyla Avrupa karşıtı bir tutum benimsemesi beklenmemektedir. Ancak AB’yle ters düşeceği bazı konuların olması da muhtemeldir.
Macaristan Başbakanı Orban’a yakın bir siyaset benimsediği görülen Meloni’nin bu doğrultuda hareket edeceği ifade edilebilir. Zira AB’yle çok kez karşı karşıya gelen Orban’ın AB’nin yenilenmesini savunan bir tutum içinde olduğu bilinmektedir. Aslında bu doğal bir durum olarak da nitelendirilebilir. Nitekim Meloni’nin şu ifadeleri, AB konusunda Orban’a yakın konumlandığı tezini destekler niteliktedir:[4]
“Biz Avrupa’ya kesinlikle karşı değiliz. Daha verimli, vatandaşları için gerçek bir katma değer olmayı bilen bir Avrupa’dan yanayız. İtalya’ya gelince, uluslararası bağlamda hak ettiği rolü geri vermek ve ulusal çıkarlarını AB kurumlarında daha iyi savunmak istiyorum. Tıpkı Almanlar ve Fransızların çok iyi yaptığı gibi.”
Tam da bu yaklaşıma uygun biçimde Meloni, Avrupa Parlamentosu’nun 15 Eylül 2022 tarihinde kabul edilen Macaristan hakkındaki kararına tepki göstererek Orban’ın Macaristan’da seçimleri kazanarak göreve geldiğini ve bu nedenle demokratik bir lider olduğunu söylemiştir.[5] Buradan hareketle, Meloni’nin iktidara gelmesinin İtalya-Macaristan ilişkilerine pozitif yönlü bir ivme kazandıracağı öngörülebilir.
İtalya’daki Seçimler AB İçin Ne Anlama Geliyor?
İtalya’daki genel seçimler, AB kurucu üyesi ve avro bölgesinin en büyük üçüncü ekonomisi olan İtalya’nın ekseninin kayacağı ve birlik içindeki dengeleri değiştireceği yönündeki kaygılar nedeniyle Brüksel tarafından yakından takip edilmiştir. Bunun yanı sıra Meloni, seçimlerden önce yaptığı açıklamada Avrupa karşıtı olmadığını ve AB’yle işbirliğine devam edeceklerini vurgulamıştır.[6] Lakin Brüksel’in İtalya’da iktidara gelecek aşırı sağcı politikacıların bu konuda verdiği güvencelere temkinli yaklaştığı görülmektedir. Nitekim AB Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen’in seçimlerden bir gün önce, “işlerin zor bir yöne gitmesi halinde, İtalya’ya karşı da Macaristan ve Polonya örneklerinde olduğu gibi çeşitli araçlara başvurabileceklerini” söylemesi, bu hususu destekler niteliktedir.[7]
Yukarıda belirtilen açıklamalar, AB’nin İtalya konusunda zorlu bir sürece girildiğinin göstergesidir. Bu sebeple seçim sonuçlarının belli olmasından sonra gözler Brüksel’e çevrilmiştir. Fransa Başbakanı Elisabeth Borne, seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada, “AB, insan hakları ve kürtaj hakkına erişim konusunu dikkatle izleyecek.” diyerek üstü kapalı bir biçimde Meloni’nin sandıktan birinci çıkmasına tepki göstermiştir.[8]
Sonuç olarak Avrupa’da aşırı sağın yükselmeye devam ettiği ve elbette bu durumun AB için ciddi bir tehdit oluşturduğu söylenebilir. Ayrıca aşırı sağın yükselmesinin İslamofobi’yi arttıracağı, özellikle de Kıta Avrupası’nın yeni bir sürece tanıklık edeceği ve bu gelişmelerin AB kurumlarının işleyişini olumsuz etkileyeceği düşünülmektedir. Buna ek olarak AB-İtalya ilişkilerinde birtakım problemlerin yaşanacağı ifade edilebilir. Diğer taraftan Rusya’ya yönelik yeni yaptırım paketi üzerinde çalışan AB’nin bahse konu olan yaptırımları kabul etme noktasında zorlu bir süreçle karşılaşacağı da öne sürülebilir. Zira Orban’a yakın bir siyasi söylem geliştiren Meloni’nin Rusya’ya ek yaptırımlar konusunda nasıl bir tutum benimseyeceği merak konusudur. Dolayısıyla AB, Rusya’nın kısmi seferberlik ilanına cevaben, 2022 yılının Ekim ayında kabul etmeyi planladığı 8. yaptırım paketi için tüm üye ülkelerden onay alma konusunda her zamankinden daha çetin bir süreç yaşayabilir.
[1] “İtalya Seçimini Aşırı Sağdan Yana Kullandı: Sağ Blok Yüzde 44 Oy Oranını Geçti”, Euronews, https://tr.euronews.com/2022/09/26/italya-secimini-asiri-sagdan-yana-kullandi-sag-blok-yuzde-44-oy-oranina-yaklasti, (Erişim Tarihi: 30.09.2022).
[2] “Aşırı Sağ, Seçmen Katılımı Ve Berlusconi: Beş Başlıkta İtalya’daki Seçim Sonuçları”, Euronews, https://tr.euronews.com/2022/09/26/asiri-sag-secmen-katilimi-ve-berlusconi-bes-baslikta-italyadaki-secim-sonuclari, (Erişim Tarihi: 30.09.2022).
[3] Aynı yer.
[4] “Meloni: ‘My Party Does not Have an Anti-European Wing’”, Euractiv, https://www.euractiv.com/section/all/interview/meloni-my-party-does-not-have-an-anti-european-wing/, (Erişim Tarihi: 30.09.2022).
[5] “Italy’s Meloni Backs Orbán, Says Hungary is ‘Democratic’”, Euractiv, https://www.euractiv.com/section/politics/news/italys-meloni-backs-orban-says-hungary-is-democratic/, (Erişim Tarihi: 30.09.2022).
[6] “Meloni: ‘My Party…’”, a.g.m.
[7] “Leyen’in Sözlerine İtalya’dan Tepki”, Dünya, https://www.dunya.com/dunya/leyenin-sozlerine-italyadan-tepki-haberi-669869, (Erişim Tarihi: 30.09.2022).
[8] “Fransa İtalya’da Seçimleri Aşırı Sağın Kazanmasından Rahatsız: İnsan Haklarının Durumunu İzleyeceğiz”, Euronews, https://tr.euronews.com/2022/09/26/fransa-italyada-secimleri-asiri-sagin-kazanmasindan-rahatsiz-insan-haklarinin-durumunu-izl, (Erişim Tarihi: 30.09.2022).