Japonya’nın Yeni Proaktif Dış Politikasının Yarattığı Bölgesel Tepkiler

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Japonya Asya-Pasifik bölgesinde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli ittifakın önemli bir parçasıdır. Söz konusu durumun en önemli sebebi de Tokyo’nun Pekin ile Pyongyang üzerinden tehdit algılamasıdır. Bu nedenle Japonya, bölge üzerinde ABD ve Güney Kore ortaklığında tatbikatlar gerçekleştirmekte ve bu iki devletle yakın müttefiklik ilişkileri kurmaktadır. Nitekim mevzubahis tatbikatların dile getirilen hedefinin Kuzey Kore tehlikesi olduğu gibi, belirtilmeyen amacının da Çin’i çevreleme stratejisi olduğu söylenmektedir.

Haliyle Japonya’nın hem Kuzey Kore hem de Çin tehlikesini yakından hissetmesi ve ABD’nin bölgesel amaçlarının önemli bir sac ayağını oluşturması Tokyo’yu ABD ve Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) eksenine daha fazla yaklaştırmakta ve ülkenin savunma politikalarına odaklanmasına neden olmaktadır.

Bahsi geçen dönemde Tokyo’nun attığı adımlara bakıldığında ise öncelikle Japonya’nın Asya-Pasifik bölgesinde Avustralya, Birleşik Krallık ve ABD tarafından oluşturulan AUKUS’a dahil olmasının gündeme geldiği,[1] ardından Japonya, İtalya ve Birleşik Krallık üçlüsünün işbirliği içerisinde yeni bir savaş uçağı geliştirme kararı aldığı görülebilir.[2]  Bununla birlikte Japonya Başbakanı Fumio Kishida, kabinesinin yeni ulusal güvenlik belgesinde Çin’i “eşi görülmemiş bir rakip” olarak tanımlamış[3] ve Tokyo’nun Çin ve Kuzey Kore’nin oluşturduğu tehditleri gerekçe göstererek önümüzdeki beş yıl içinde askeri harcamalarını ikiye katlayacağını açıklamıştır.[4]

Aynı zamanda Japonya’nın kendisini Çin’i vurabilecek füzelerle silahlandıracak ve onu sıcak bir çatışmaya hazır hale getirecek olan 320 milyar dolarlık bir askeri yığınak inşa etmeye başlayacağını açıklaması[5] ve Japonya Savunma Bakan Yardımcısı Toshiro Ino’nun Kuzey Kore’nin faaliyetlerini kınadığını söylemesi[6] yine aynı minvalde gelişmelerdir. Bu bağlamda Japonya milletvekillerinin ülke içinde Çin karşıtlarını takip ettiği söylenen ve casusluk amacı güttüğü düşünülen iki Çin karakolunun kapatılması noktasında hükümete baskı yapmaya başlaması da önemli bir gelişmedir.[7]

Nitekim küresel politik konjonktürün dinamikleri dikkate alındığında gerek küresel gerekse de bölgesel olarak bir devletin güvenlik kapasitesini hızlı bir şekilde ivmelendirmesinin diğer devletlerin güvenlik endişeleri yaşamasına ve bir “güvenlik ikilemi” oluşmasına neden olacağı söylenebilir. Haliyle Japonya’nın izlemeye başladığı proaktif dış politikasıyla güçlendirmeye başladığı savunma kapasitesi, hem rakiplerinde hem de müttefiklerinde tepkiler oluşmasına sebebiyet vermiştir.

Bunlardan ilki, Kuzey Kore’nin tepkisidir. Nitekim Pyongyang, Tokyo’nun izlemeye başladığı yeni güvenlik stratejisini ülkeyi “saldırgan bir askeri dev” haline getirme girişimi olarak tenkit etmiştir. Yaptığı açıklamada Kuzey Kore Dışişleri Bakanlığı, Tokyo yönetiminin karşı saldırı yeteneği elde etme çabasının meşru müdafaa olarak adlandırılamayacağını ve “diğer ülkelerin topraklarına saldırı başlatmayı amaçlayan önleyici saldırı yeteneği” elde etmeye yönelik açık bir girişim olduğunu söylemiştir. Aynı zamanda Kuzey Kore, Japonya’nın söz konusu stratejisine devam etmesi halinde Pyongyang’ın Tokyo’ya karşı askeri bir hamle yapabileceğini de belirtmiştir.[8]

Tüm bunların yanı sıra Kuzey Kore, Japonya’nın mevcut politikasını “yeniden işgal için silahlanma” şeklinde nitelendirmiş ve Pyongyang’ın hoşnutsuzluğunun “pratikte” gösterileceğini belirterek Tokyo’ya uyarıda bulunmuştur.[9] Nitekim Kuzey Kore, Batı ittifakının en önemli ötekilerinden olmakla birlikte aynı zamanda Japonya’nın güvenliğine yönelik en büyük tehdidi oluşturan devletlerin başında gelmektedir. Haliyle Tokyo’nun yeni atılımının Pyongyang’ı rahatsız etmesi şaşırtıcı değildir. Zira Japonya’nın mevzubahis hamlelerinin ana sebeplerinden birini Kuzey Kore’nin yarattığı nükleer tehdit oluşturmaktadır.

Japonya’ya bir diğer bölgesel tepki de Çin’den gelmiştir. Nitekim Çin Donanması gemilerinden oluşan bir filo, Japonya yakınlarından geçmiştir.  Lhasa ve Kaifeng muhripleri ve bir ikmal gemisi, Japonya’nın güneyindeki Osumi Boğazı’ndan geçmiş, 796 gövde numaralı Dongdiao sınıfı bir gözetleme gemisi ise Okinawa’nın güneyindeki Miyako Boğazı’ndan geçerek Batı Pasifik’e ulaşmıştır. Japonya Savunma Bakanlığı ise geminin tüm yol boyunca Japon gemileri ve uçakları tarafından yakından takip edildiğini söylemiştir.[10]

Çin ise Nansei/Ryukyu Adaları çevresindeki deniz ve hava tatbikatlarını hızlandırmıştır. Tokyo yönetimi, Japonya’nın uzun menzilli seyir füzeleri yerleştirmeyi planladığı Nansei/Ryukyu Adaları’na yönelik Çin’in uzun menzilli füze saldırıları provası yapmasının beklendiğini dile getirmiştir.[11]

Anlaşılacağı üzere Çin de Kuzey Kore gibi hem Batı karşıtlığıyla hem de hayata geçirdiği politikalarla Japonya’nın söz konusu atılımları yapmasına neden olan faktörlerin başında gelmektedir. Haliyle bölgede Batı ittifakının önemli sac ayaklarından olan ve Çin’i çevreleme/baskılama politikası kapsamında ABD’yle işbirliği yaparak tatbikatlara katılan bir devletin güvenlik stratejisini ciddi bir şekilde güçlendirmesinin Pekin’i rahatsız etmesi son derece normaldir.

Bu noktada Asya-Pasifik bölgesinde Japonya’ya karşı meydana gelen tepkilerden en dikkat çekici olanı, Güney Kore tarafından verilen tepkidir. 16 Aralık 2022 tarihinde Güney Kore Dışişleri Bakanlığı, Japonya’nın “Ulusal Strateji Belgesi”nde yer alan Dokdo ve Takeshima Adaları’na ait toprak iddialarının derhal kaldırılmasını talep etmiş ve bu hareketin iki ülke arasında “geleceğe yönelik ilişki kurma” hedeflerine zarar verdiğini belirtmiştir. Bakanlık, daha sonra da protesto için Japonya’nın Seul Büyükelçisi’ni çağırmıştır.

Bununla birlikte Güney Kore Dışişleri bakanlığı ayrı bir açıklama yaparak Japonya’nın yeni güvenlik politikasının uygulanmasının şeffaf olmasını ve pasifist anayasanın ruhunu korumaya devam etmesini ve bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunmasını umduklarını duyurmuştur.[12] Bu durum, Japonya ile Güney Kore’nin hem Kuzey Kore hem de Çin’e karşı birlikte hareket etmeleri ve ABD’yle işbirliği yapmaları hasebiyle oldukça dikkat çekicidir.

Güney Kore’nin mevzubahis tepkisi, devletlerin her ne kadar belirli hedefler çerçevesinde ittifaklar oluştursa da kendi ulusal güvenliklerini öncelediklerini gözler önüne sermiştir. Aynı zamanda bu tepki, Japonya’nın proaktif dış politikasının güvenlik ikilemi yaratması şeklinde de yorumlanabilir. Nitekim Japonya’nın gerek askeri gerekse de savunma kapasitesini arttırması, yalnızca Pyongyang ve Pekin’i değil; Seul’u de rahatsız etmiştir.

Sonuç olarak Japonya, bölgesel tehlikeler nedeniyle yeni bir dış politika anlayışına geçmektedir. Lakin bu durumun da hem rakipleri hem de müttefikleri nezdinde çeşitli endişelere yol açtığı ifade edilebilir.


[1] “Japan Joining Aukus: the ‘Logical Choice’, but Would it Be A Full Partner in the Alliance?”, South China Morning Post, https://www.scmp.com/week-asia/politics/article/3200963/japan-joining-aukus-logical-choice-would-it-be-full-partner-alliance, (Erişim tarihi: 26.12.2022).

[2] “Japan, Italy, and the U.K. Are Teaming Up on a Secret New Fighter Jet”, Popular Mechanics, https://www.popularmechanics.com/military/weapons/a42218929/japan-italy-uk-new-fighter-jet/, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).

[3] “Japan Calls China Unprecedented Challenge in Security Shift”, Yahoo, https://news.yahoo.com/japan-call-china-unprecedented-challenge-095006630.html, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).

[4] “Japan Defence: Chna Threat Prompts Plan to Double Military Spending”, BBC News, https://www.bbc.com/news/world-asia-64001554, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).

[5] “Pacifist Japan Unveilse Unprecedented $320bn Military Build-ıp”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/news/2022/12/16/pacifist-japan-unveils-unprecedented-320bn-military-build-up, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).

[6] “Japan Protests N. Korea’s Latest Missile Launches”, News.com.au, https://www.news.com.au/national/japan-protests-n-koreas-latest-missile-launches/video/72c40174b38bd0dc5adab66e720f217d, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).

[7] “Japan Urged to Root Out Secret ‘Chinese Police Stations’ Amid Spying Concerns”, This Week in Asia, https://www.scmp.com/week-asia/politics/article/3204054/japan-urged-root-out-secret-chinese-police-stations-amid-spying-concerns, (Erişim Tarihi: 26.12.2022).

[8] “North Korea Threatens Strong Millitary Step Against Japan”, AP News, https://apnews.com/article/japan-north-korea-ad0c8daea40f8e6ba148aed488dd5fb2, (Erişim Tarihi: 29.12.2022).

[9] “Japan’s Shift in Defense Posture Riles North Korea””, Nıkkei Asia, https://asia.nikkei.com/Spotlight/N-Korea-at-crossroads/Japan-s-shift-in-defense-posture-riles-North-Korea, (Erişim Tarihi: 29.12.2022).

[10] “China Sends Ships Into Pacific Amid Japan Security Koves”, AP News, https://apnews.com/article/china-japan-ba727bc6b80fe06278ce43ae9a36e703, (Erişim Tarihi: 29.12.2022).

[11] “China, Japan Up Military Ante on the Nansei Islands”, Asia Times, https://asiatimes.com/2022/12/china-japan-up-military-ante-on-the-nansei-islands/, (Erişim Tarihi: 29.12.2022).

[12] “South Korea Protests Japan’s Island Claim in National Security Strategy”, Reuters, https://www.reuters.com/world/asia-pacific/south-korea-protests-japans-island-claim-national-security-strategy-2022-12-16/, (Erişim Tarihi: 29.12.2022).

Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan Gülten, 2021 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Amerikan Dış Politikası” başlıklı bitirme teziyle ve 2023 yılında da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dış Ticaret bölümünden mezun olmuştur. Halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans öğrenimine devam eden Gülten, lisans eğitimi esnasında Erasmus+ programı çerçevesinde Lodz Üniversitesi Uluslararası ve Politik Çalışmalar Fakültesi’nde bir dönem boyunca öğrenci olarak bulunmuştur. ANKASAM’da Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışan Gülten’in başlıca ilgi alanları; Amerikan Dış Politikası, Asya-Pasifik ve Uluslararası Hukuk’tur. Gülten, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler