Analiz

Kırgızistan ve AEB Diplomasisi: Çevresel Konumdan Merkezî Rol Arayışına

Kırgızistan, AEB’nin 10. yılı zirvelerinde küçük bir üye değil, bölgesel gündemi şekillendiren aktif bir aktör olarak öne çıkmıştır.
Rusya’nın AEB üzerinden artan nüfuzu, Kırgızistan’a ekonomik fayda sunsa da uzun vadede stratejik bağımlılık riski taşımaktadır.
Orta Asya’da çok merkezli entegrasyonda Kırgızistan’ın başarısı, Rusya’yla dengeyi koruyup diğer aktörlerle ilişkilerini çeşitlendirmesine bağlıdır.

Paylaş

Avrasya Ekonomik Birliği’nin (AEB) kuruluşundan bu yana geçen on yıl, Orta Asya’da güç dengelerinin yeniden şekillendiği bir dönem olmuştur. Bu süreçte özellikle Kırgızistan’ın oynadığı rol, küçük devletlerin çok taraflı örgütler aracılığıyla kendilerine siyasî ve ekonomik alan açabilmelerinin tipik bir örneğini sunmaktadır. Çolpon-Ata ve Issık Göl kıyısında düzenlenen zirveler, yalnızca ekonomik istatistiklerin paylaşıldığı teknik toplantılar olmanın ötesinde Kırgızistan’ın diplomatik kapasitesini ve bölgesel etki alanını görünür kılan bir platform hâline gelmiştir. 

Rusya’nın AEB aracılığıyla sürdürdüğü bölgesel nüfuz politikaları ile Kazakistan ve İran gibi aktörlerin Birlik içindeki etkinliği, Kırgızistan’ın çok aktörlü bir denge siyasetinde kendisini nasıl konumlandıracağı sorusunu daha da önemli kılmaktadır. Dolayısıyla bu zirveler, Kırgızistan’ın ulusal çıkarlarını korurken aynı zamanda Orta Asya’da yeni birçok merkezli entegrasyon modeline yön verebilmesi açısından stratejik bir dönüm noktası niteliğindedir.

15 Ağustos 2025 tarihinde Kırgızistan’ın Çolpon-Ata kentinde düzenlenen Avrasya Hükûmetlerarası Konsey genişletilmiş oturumu, yalnızca teknik kararların alındığı bir platform değil, aynı zamanda Kırgızistan’ın bölgesel konumunun yeniden tanımlandığı bir sahne olmuştur. Kırgızistan Bakanlar Kurulu Başkanı Adılbek Kasımaliyev, AEB’nin on yıl içinde kaydettiği ekonomik büyümeyi vurgularken, ülkesinin bu süreçte elde ettiği kazanımların altını çizmiştir. Kasımaliyev’in açıkladığı veriler (GSYH’nin yüzde 18 artışı, sanayi ve tarımda kaydedilen büyüme, karşılıklı ticaret hacminin ikiye katlanması), Kırgızistan’ın yalnızca pasif bir üye olmadığını, aksine Avrasya entegrasyonunun aktif bir kazançlısı olduğunu ortaya koymaktadır.[i]

13 Ağustos’ta Issık Göl kıyısında düzenlenen ve Kırgızistan’ın AEB’ye katılımının 10. yılına adanan konferans, bu kazanımların daha derinlemesine tartışıldığı bir alan sunmuşken; millî gelirin birkaç kat artması, ihracat hacminin dört katına çıkması ve Rus-Kırgız Kalkınma Fonu aracılığıyla altyapıya yönelen yatırımlar, ülkenin entegrasyon kapasitesini güçlendirdiği aktarılmıştır. Ancak bu konferans yalnızca başarıların sergilenmesiyle sınırlı kalmamış, aynı zamanda birliğin yapısal sorunlarına da ışık tutmuştur. Sınır engelleri, ticaretteki yapay gecikmeler ve sermaye-hizmet dolaşımındaki kısıtlamalar, entegrasyonun tam anlamıyla kurumsallaşmadığını ortaya koymuştur. Kırgızistan’ın deneyimi, küçük ekonomilerin de büyüme imkânı bulabileceğini gösterse de kalıcı başarı için AEB’nin “dört özgürlüğü” tam olarak uygulaması gerektiği üzerinde durulmuştur. Bu perspektiften bakıldığında Kırgızistan, birliğin gelecekteki reform süreçlerinin adeta laboratuvarı konumundadır.

Bu tartışmaların arka planında Rusya’nın rolü kritik öneme sahiptir. Rusya Başbakanı Mihail Mişustin, entegrasyonun geleceğini belirleyecek kilit parametrelerden birinin; malların, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımı olduğuna işaret etmiştir. Moskova, AEB’nin kurucu ve hâkim aktörü olarak, hem birlik içi kurumsallaşmayı derinleştirmeye çalışmakta hem de bu yapıyı kendi jeopolitik stratejileriyle uyumlu kılmayı hedeflemektedir. Bu açıdan bakıldığında Kırgızistan’ın entegrasyondan elde ettiği ekonomik kazanımlar, aynı zamanda Rusya’nın bölgesel nüfuzunun pekiştirilmesiyle doğrudan bağlantılıdır. Dolayısıyla AEB’nin Kırgızistan için sunduğu fırsatlar, Rusya’nın Orta Asya’daki duruşunun gölgesinde biçimlenmektedir.

13 Ağustos’ta Bosteri’de gerçekleştirilen VII. Kırgız-Rus Ekonomi Forumu, bu ilişkinin simgesel bir örneğini sunmuştur. AEB’nin 10. yılına adanan konferansta, Rusya-Kırgızistan hattındaki işbirliği özellikle dijital dönüşüm, sanayi ve teknoloji ortaklıkları ile tarım-sanayi entegrasyonu bağlamında ele alınmıştır.[ii] Kırgızistan’ın entegrasyon sürecinde “uyum sağlayan” konumdan “gündem şekillendiren” bir aktöre evrilmesi, Moskova’nın bu ülkeye yönelik stratejik yaklaşımının da yeniden tanımlanmasına yol açmaktadır. Kırgızistan’ın AEB içindeki bu yükselişi, Rusya için hem fırsat hem de dikkatle yönetilmesi gereken bir bağımlılık ilişkisidir.

Zirvede Kazakistan Başbakanı Oljas Bektenov’un katılımı da Orta Asya içi dengelerin önemini vurgulamıştır. Bektenov’un özellikle ticaret ve dış ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine vurgu yapması, AEB’nin sadece Moskova merkezli bir yapı olmadığını, bölgesel çok aktörlü bir platforma dönüşme eğilimi taşıdığını göstermiştir. 10 resmî belgenin imzalanması ve ulaştırmadan ilaç sektörüne kadar geniş bir yelpazede kararlar alınması, Kırgızistan’ın ev sahipliğinde yürütülen sürecin pragmatik bir çıktısı olmuştur.[iii]

Bununla birlikte AEB’nin çekim alanı yalnızca üye devletlerle sınırlı değildir. İran Birinci Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Rıza Aref’in zirveye katılımı, Birliğin Orta Asya dışında da cazibe merkezi hâline geldiğini kanıtlamıştır. Aref’in, İran’ın gözlemci statüsünden daimi üyeliğe doğru ilerlediğini vurgulaması ve enerji, lojistik, tarım gibi alanlarda entegrasyonun derinleştirilmesini istemesi, Tahran’ın “Doğu’ya yönelim” stratejisinin bölgesel tezahürü olarak okunmalıdır.[iv] İran’ın bu hamlesi, Rusya’nın liderliğinde gelişen AEB’yi Batı karşıtı bloklaşmaların parçası hâline getirme riskini de beraberinde taşımaktadır. Kırgızistan’ın ev sahipliği yaptığı zirvede İran’ın varlığı, bu ülkenin bölgesel diyalogda bir köprü işlevi gördüğünün altını çizmiştir.

Bu bağlamda Kırgızistan’ın ev sahipliği, yalnızca teknik bir organizasyon değil, aynı zamanda uluslararası ilişkiler literatüründe “küçük devletlerin çok taraflı kurumlar aracılığıyla güç projeksiyonu”na örnek teşkil etmektedir. Kırgızistan, AEB içindeki konumunu kullanarak hem Moskova’yla stratejik bağlarını derinleştirmekte hem de bölgesel liderlik kapasitesini göstermektedir. Bu durum, Orta Asya’da çok merkezli bir entegrasyon anlayışının geliştiğini ortaya koymaktadır.

Kırgızistan’ın AEB çerçevesindeki etkinliğini artıran bir diğer alan da turizm ve kültürel diplomasi olmuştur. “Avrasya Turizminin Dijital Vektörü” başlıklı panelde Kırgızistan’ın turizmi dijitalleştirme vizyonu öne çıkarken, AEB ülkelerinin ortak bir turizm ekosistemi kurma girişimleri tartışılmıştır.[v] Bu tür girişimler, AEB’nin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel bütünleşme projesine dönüştüğünü göstermektedir.

Bişkek’teki stratejik eğitim oturumu da bu vizyonun tamamlayıcı bir parçasıydı. Rusya ile Kırgızistan arasında ortak eğitim alanını güçlendirmeyi hedefleyen Avrasya Eğitim Alanları, araştırma laboratuvarları ve WorldSkills formatındaki yarışmalar, yalnızca pedagojik birer yenilik değil, aynı zamanda ortak kimlik inşasının kurumsal araçlarıdır. Kırgızistan, bu girişimlere ev sahipliği yaparak bölgesel kültürel bütünleşmede öncü rol üstlenmektedir.

Kırgızistan açısından bakıldığında AEB sürecinde ev sahipliği yaptığı zirveler ve 10. yıl etkinlikleri, ülkenin bölgesel diplomaside görünürlüğünü artırma fırsatı sunmuştur. Bu bağlamda Kırgızistan, sınırlı kapasiteye sahip devletlerin çok taraflı kurumsal mekanizmaları kullanarak kendilerine manevra alanı açabileceğinin güncel bir örneğini oluşturmaktadır. Ancak bu durum aynı zamanda çift yönlü riskler barındırmaktadır. Bir taraftan AEB’nin ekonomik ve kurumsal gelişiminden doğrudan fayda sağlayan Kırgızistan, dış yatırımların artması, ticaret hacminin genişlemesi ve altyapı projelerinin hızlanması gibi somut kazanımlar elde etmektedir. Diğer taraftan bu kazanımların çoğu Moskova merkezli entegrasyon politikalarına bağlı olduğundan, Kırgızistan’ın stratejik özerkliği sınırlı kalabilmektedir. Dolayısıyla Kırgızistan için temel mesele, AEB’nin sağladığı ekonomik avantajları kullanırken Rusya’ya bağımlılığın derinleşmesini önleyebilecek denge politikaları üretmektir.

Rusya’nın AEB aracılığıyla bölgesel nüfuzunu artırma çabaları, Kırgızistan için hem fırsatlar hem de tehditler doğurmaktadır. Moskova, AEB’nin kurucu ve baskın aktörü olarak kurumun siyasî ve ekonomik ajandasını belirleme kapasitesine sahiptir. Bu, Kırgızistan’ın kısa vadede istikrar ve dış yatırım bakımından kazançlı çıkmasını sağlarken, uzun vadede bağımlılık ilişkilerini derinleştirme riskini beraberinde getirmektedir. Ancak önümüzdeki dönemde Avrupa Birliği’nin (AB) Orta Asya’ya yönelik artan açılım stratejisi, Kırgızistan için yeni bir fırsat penceresi oluşturabilir. AB’nin bölgeye sunduğu enerji güvenliği, dijitalleşme, yeşil dönüşüm ve altyapı projeleri gibi alanlardaki işbirliği teklifleri, Kırgızistan’ın AEB ile AB arasında “dengeleyici köprü” rolü üstlenmesine imkân tanıyabilir. Böyle bir senaryoda Kırgızistan, hem Rusya’nın yönlendirdiği entegrasyondan fayda sağlamayı hem de AB’nin ekonomik-teknolojik kaynaklarını çekerek stratejik özerkliğini güçlendirmeyi deneyebilir. Buna karşın Moskova, AB’nin bölgedeki nüfuz artışını “jeopolitik bir meydan okuma” olarak görmektedir. Bu durum, Kırgızistan’ı daha karmaşık baskılarla karşı karşıya bırakabilir. Bu nedenle ülkenin stratejik önceliği, AB açılımını kullanarak çeşitlenmiş ortaklıklar kurmak ve Rusya’nın etkisini dengeleyici, çok yönlü bir dış politika hattı geliştirmek olabilir.

Sonuç olarak Kırgızistan’ın AEB çerçevesindeki yükselişi, ülkeyi yalnızca ekonomik kazanımlar elde eden bir üye olmaktan çıkararak bölgesel diplomasinin merkezinde konumlandırmıştır. Ancak bu süreç, Rusya’nın belirleyici etkisinin gölgesinde geliştiği için fırsatlarla birlikte ciddi riskleri de barındırmaktadır. Önümüzdeki dönemde AB’nin Orta Asya’ya yönelik artan açılım stratejisi, Kırgızistan’a hem ekonomik çeşitlilik hem de stratejik özerklik için yeni kanallar açabilir. Dolayısıyla Kırgızistan’ın başarısı, AEB içindeki entegrasyondan faydalanırken Rusya’ya aşırı bağımlılığı önleyecek ve aynı zamanda AB’nin sunduğu çok boyutlu işbirliği imkânlarını değerlendirecek esnek bir “denge siyaseti” geliştirmesine bağlı olacaktır.


[i] “Kyrgyzstan Lauds Eurasian Economic Union’s Economic Vitality”, Xinhua, https://english.news.cn/20250815/2cfbdb617a0148ceae2293f62d8157fd/c.html, (Erişim Tarihi: 16.08.2025).

[ii] “Arzybek Kozhoshev: ‘Za Desyat let v YEAES Kyrgyzstan Proshol Bolshoy put’”, AEK, https://eec.eaeunion.org/news/arzybek-kozhoshev-za-desyat-let-v-eaes-kyrgyzstan-proshyel-bolshoy-put-/, (Erişim Tarihi: 16.08.2025).

[iii] Adlet Seilkhanov, “Prime Minister Bektenov Attends Expanded Meeting of EIGC in Kyrgyzstan”, Kazinform, https://qazinform.com/news/prime-minister-bektenov-attends-expanded-meeting-of-eigc-in-kyrgyzstan-42bf12, (Erişim Tarihi: 16.08.2025).

[iv] “Iran’s Vice President Begins Central Asia Visit to Cement Strategic Ties”, Press TV, https://www.presstv.ir/Detail/2025/08/14/753078/Expanding-ties-with-Eurasia-a-priority-for-Iran,-says-VP-ahead-of-Kyrgyzstan-visit, (Erişim Tarihi: 16.08.2025).

[v] “Kyrgyzstan i YEAES Razvivayut Tsifrovoy Turizm”, Akchabar, https://www.akchabar.kg/news/kirgizstan-i-eaes-razvivayut-tsifrovoj-turizm-oceetjnznywnahxw, (Erişim Tarihi: 16.08.2025).

Ergün MAMEDOV
Ergün MAMEDOV
Ergün Mamedov, 2020 yıllında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler tezli yüksek lisans bölümüne kabul almış ve 2022 yılında tezini başarıyla savunarak mezun olmuştur. Eğitimine hâlihazırda 2022 yılında başladığı Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler ana bilim dalında doktora öğrencisi olarak devam etmektedir. Gürcistan vatandaşı olan Ergün Mamedov, ileri düzeyde Gürcüce, orta düzeyde İngilizce ve başlangıç düzeyinde Rusça bilmektedir. Başlıca ilgi alanları, Güney Kafkasya ve Türk Dünyası coğrafyaları merkezli güncel diplomasi gündemi ve siyasî tarihtir.

Benzer İçerikler