Kuzey Kore Parlamentosu, nükleer programını ülkenin anayasasına yerleştirmek için oybirliğiyle hareket etmiştir. Devlete ait Kore Merkezî Haber Ajansı’nın (KCNA) 28 Eylül 2023 tarihli haberine göre; [1] bu anayasa değişikliği sonucunda Kuzey Kore’nin nükleer güç çabaları “devletin temel yasası olarak” belirlenecektir.[2]
Ülkenin lideri Kim Jong Un, değişikliklerin meclisten geçmesine destek olmak için bir konuşma yapmıştır. Kim, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Güney Kore gibi tehditlere karşı “stratejik caydırıcılığın kesin bir üstünlüğünü sağlamak için nükleer silahların modernizasyonunu hızlandırma” çağrısında bulunmuştur. Kim, şu ifadeleri kullanmıştır:[3]
“Bu, ulusal savunma kabiliyetlerini önemli ölçüde güçlendirmek için güçlü bir siyasi kaldıraç sağlayan tarihi bir olaydır. Kuzey Kore nükleer güç inşa politikası, hiç kimsenin herhangi bir şeyle çiğneyemeyeceği devletin temel yasası olarak kalıcı hale getirilmiştir.”
Bundan sadece birkaç gün önce Kuzey Kore’nin Daimi Temsilcisi Kim Song, ülkesinin “dışarıdan gelen düşman tehditleri” sonucunda nükleer savaşa itilebileceği konusunda Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nu uyarmıştır.[4] Kim, 26 Eylül 2023 tarihinde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullanmıştır:[5]
“Kore Yarımadası, yakında nükleer savaşın patlak verme tehlikesiyle kritik bir durumdadır. Son derece tehlikeli koşullara atıfta bulunarak, Kuzey Kore’nin kendini savunmasını sağlamak için savunma yeteneklerini acilen geliştirmesi gerekmektedir.”
Nükleer silahların geliştirilmesine dair kanunun ülkenin anayasasına yerleştirilmesi, Kuzey Kore’yi nükleer silahlar geliştirmekten alıkoymayı amaçlayan bir dizi BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararına meydan okur niteliktedir. Son bir yıl içinde Kuzey Kore, balistik ve seyir füze denemelerinin sayısını arttırmıştır. 2006 yılından bu yana altı nükleer test gerçekleştiren Kuzey Kore’nin son nükleer denemesi 2017 yılındadır.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da dahil olmak üzere Amerikalı yetkililer, yedinci bir testin yakın bir zamanda gerçekleşme olasılığı konusunda uyarıda bulunmuşlardır. ABD Savunma İstihbarat Ajansı Direktörü Tümgeneral Scott Berrier, bu yılın Mart ayında Kuzey Kore’nin füze ve nükleer silah envanterini genişletmesiyle “çok daha tehlikeli” hale geldiğini söyleyerek “Daha büyük kararlılık içinde ölümcül faaliyetler peşinde koşmaya devam ediyorlar” demiştir. Ancak Kuzey Koreli yetkililer, nükleer silahların birikimini, ABD, Güney Kore ve Japonya gibi tehditlere karşı kendini savunmanın gerekliliği olarak göstermektedir.
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, ABD, Japonya ve Güney Kore arasındaki birlikteliği “Asya versiyonu NATO”ya benzetmektedir.[6] Üç ülke, Pasifik bölgesinde düzenli olarak ortak askeri tatbikatlar gerçekleştirmiş ve Kuzey Kore devlet medyası bu durumu “nükleer şantaj” olarak nitelendirmiştir.[7] Bu ayın başlarında Kim, ülkesinin dışına nadir bir ziyarette bulunarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Vostochny uzay üssünde ziyaret etmiştir ve Rusya’nın askeri kabiliyetlerini incelemiştir. Putin ise karşılığında Kuzey Kore’yi ziyaret etmeyi taahhüt ederek, iki ülke arasında silah ticareti anlaşması konusunda endişelere yol açmıştır.
Kuzey Kore’nin nükleer programını ülkenin anayasasına dahil etme kararı, uluslararası toplumda büyük endişe yaratmıştır. Kuzey Kore’nin lideri Kim Jong Un’un bu değişikliği desteklemesi, ülkenin nükleer silahlarının modernizasyonunu hızlandırma ve stratejik caydırıcılıkta üstünlük elde etme hedeflerini vurgulamaktadır.
Bu hamle, ABD ve Güney Kore gibi algılanan tehditlere karşı bir savunma mekanizması olarak sunulmuş ve ulusal güvenliği sağlamak için acil bir ihtiyaç olarak gerekçelendirilmiştir. Ancak bu eylem, uluslararası arenada nükleer silahların yayılmasına karşı açık bir meydan okumadır. Kuzey Kore’nin bu yönde aldığı kararlar, bölgesel ve küresel istikrarı ciddi şekilde tehdit edebilir ve nükleer silahların kontrolsüz bir şekilde yayılmasının önünü açabilir. Kuzey Kore, kendisini savunma ihtiyacı olarak nükleer silahlarını geliştirme argümanını öne sürse de uluslararası toplum, bu tür bir nükleer silahlanmanın bölgesel güvenliği daha da tehlikeye atabileceği ve çatışma riskini artırabileceği uyarısında bulunmaktadır.
Sonuç olarak bölgesel barış ve güvenliğin sağlanması için diyalog ve diplomasi yoluyla çözümler aranmalı ve tüm taraflar arasında güven artırıcı önlemler alınmalıdır. Bu tür adımlar, Kuzey Kore’nin nükleer programının askeri yöntemlerle değil, diplomasi ve müzakere yoluyla ele alınması gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır.
[1] “North Korea Enshrines Nuclear Power Status in Constitution”, Le Monde, https://www.lemonde.fr/en/international/article/2023/09/28/north-korea-enshrines-nuclear-power-status-in-constitution_6140490_4.html, (Erişim Tarihi: 30.09.2023).
[2] “North Korean Parliament Enshrines Nuclear Ambitions in Constitution”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/news/2023/9/27/north-korean-parliament-enshrines-nuclear-ambitions-in-constitution, (Erişim Tarihi: 30.09.2023).
[3] “North Korea Enshrines Nuclear Power Status in Constitution”, a.g.e., (Erişim Tarihi: 30.09.2023).
[4] Aynı yer.
[5] “North Korean Parliament Enshrines Nuclear Ambitions in Constitution”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/news/2023/9/27/north-korean-parliament-enshrines-nuclear-ambitions-in-constitution, (Erişim Tarihi: 30.09.2023).
[6] Aynı yer.
[7] Aynı yer.
