Rusya, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) yalnızca Avrupa’da değil, aynı zamanda Asya-Pasifik’te de genişlemesine itiraz etmektedir. Moskova’nın savunduğu “bölünmez güvenlik ilkesi”ne göre; bir devlet, kendi güvenliği pahasına başkalarının güvenliğini tehlikeye atmamalıdır. Bu anlamda Rusya, NATO’nun kendi güvenliği pahasına attığı adımları kendi ulusal güvenliğine dönük bir tehdit olarak yorumlamaktadır. NATO’nun Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda’yla kurduğu yeni ortaklıklar, Avrupa’daki kutuplaşmanın Asya-Pasifik’e doğru yayılmasına sebebiyet verebilir.
Hatırlatmak gerekirse Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Batı’nın Hint-Pasifik kavramını kendi bağlamından kopardığını ve yeni bir anlam katarak NATO’yu Hint-Pasifik’le ilişkilendirmeye çalıştığını açıklamıştır.[i] Son yıllarda Rusya’nın özellikle Hint-Pasifik kavramından ve Hindistan’ın Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QUAD) üyeliğinden rahatsızlık duyduğu bilinmektedir. Batı ile Rusya arasında “paylaşılamayan aktör” konumundaki Hindistan’ın yapacağı tercihler, Asya’nın geleceğinde kritik rol oynamaktadır.
Günümüze kadar Hindistan, Batı’nın bütün uğraşlarına rağmen dış politikadaki bağlantısızlığını sürdürmeyi başarmıştır. İlk başta Batı, Rusya’yı hedef göstermeye çalışmıştır. Ancak Yeni Delhi’nin Moskova’dan tehdit algılamak için büyük bir gerekçesi yoktur. Aksine ona savunma ve enerji kalemlerine büyük oranda bağımlıdır. Bu yüzden Hindistan nezdinde “Çin faktörü”, Batı açısından daha kullanışlı bir argüman haline getirilmiştir. Bu bağlamda ABD, Çin karşısında Hindistan’a güvenlik desteği sunmaya çalışmaktadır. Yeni Delhi ise Pekin karşısında kendi ulusal güvenliğini koruyabileceğini düşünmektedir. Bu yüzden Hindistan, yukarıda sayılan diğer 4 Batılı aktöre kıyasla, NATO’yla işbirliğine daha mesafeli yaklaşmaktadır.
Rusya ise hem Hindistan’a hem de Çin’e “NATO’yu” hedef göstermektedir. Daha açık bir ifadeyle Rusya, Batı’nın bu bloklaşma siyaseti nedeniyle Çin ve Hindistan arasında savaş çıkabileceğini söyleyerek bu iki aktörü kendi yanına çekmeye çalışmaktadır. Burada Moskova’nın daha büyük hedefi, Asyalı aktörlerin kendi aralarında bir araya gelmesidir. Başka bir ifadeyle NATO’nun bölgedeki artan varlığı, Asyalı aktörlerin güçlü bir birliktelik oluşturmasına zemin hazırlayabilir. Moskova, burada bölge ülkelerini “Batı tehdidine” karşı uyaran ve onların bu tehdide karşı bir araya gelmelerini sağlayan aktör konumundadır. Rusya, kendisinin yaptığı gibi, Çin ve Hindistan’ın da Batı’ya karşı birlikte mücadele etmesini istemektedir. “Batı emperyalizmi”, bu üç aktörü bir araya getiren ve birbirine kenetleyen en önemli faktördür.
ABD, dünya genelindeki müttefiklerini, özellikle Asya Pasifik’teki dost-müttefik ülkeleri, bölgede çıkabilecek yeni krizlerle tehdit etmektedir. Amerika’nın bu baskılarının benzerini Avrupa ülkeleri üzerinde de görmekteyiz. Ukrayna’daki savaş nedeniyle Avrupa’nın ABD’ye olan bağımlılığı artmıştır. Son dönemde birçok Avrupa ülkesi, Rusya ve Çin gibi meselelerde ABD’den bağımsız kararlar alamadığı bir döneme girmiştir. Benzer baskılar Hindistan üzerinde de vardır. Yine de Hindistan, stratejik özerklik adı altında dış politikada kendi çizgisini takip etmeye çalışmaktadır. Buna rağmen Hindistan, Çin’e karşı mücadelesinde Batı’dan destek almak durumundadır. Nitekim Çin, son aylarda Sri Lanka ve Maldivler’le kurduğu ilişkiler bağlamında Hint Okyanusu’ndaki varlığını iyiden iyiye artırmıştır. Hindistan, buna misillemede bulunmak için Güney Çin Denizi’nde varlık kurmak isteyebilir. Fakat bunun için de Hindistan’ın ABD ve müttefikleriyle daha fazla işbirliği ve koordinasyona ihtiyacı olacaktır. Kısacası ABD olmadan Hindistan’ın Çin’e gerektiği gibi karşı koyabilmesi mümkün değildir. Yeni Delhi’nin tek çaresi Çin’le çatışmaktan uzak durmak ve mümkünse onunla ilişkileri pozitif yönlü tutmaktır.
Rusya, ABD’nin Hindistan, Güney Kore, Japonya ve diğer bölgesel müttefikleri üzerindeki kurduğu baskılardan rahatsızdır. Zira Amerika’nın bu adımları, her zaman bir çatışma riskini barındırdığı için Rusya, bölge ülkelerini özellikle Çin’e karşı tarafsız kalmaya ve provokasyonlara gelmemeye çağırmaktadır. Zira QUAD’ın bir sonraki aşaması, Pasifik’te kolektif bir savunma örgütünün kurulması olabilir. Amerikalılar, bu amaç doğrultusunda bölgede, Kuzey Atlantik ve Hint-Pasifik Antlaşması Örgütü’nün (NAIPTO) kurulabileceğini ileri sürmektedirler.[ii] Kişisel kanaatimce ABD, bu ittifaka Japonya, Hindistan, Avustralya, İngiltere ve diğer bölgesel aktörleri dahil etmek isteyecektir. Fakat buna Hindistan’ın olumlu cevap vermesi mümkün görünmemektedir. ABD, Yeni Delhi’nin görüşlerini olumluya çevirmek için onu yakın çevresinde “daha fazla” ve “daha büyük” krizlerle karşı karşıya bırakmak isteyebilir.
Avrupa, önümüzdeki süreçte Hint-Pasifik’in güvenliğine daha fazla katkıda bulunmak istediğinde; ABD, bir savunma paktının kurulması önerisinde bulunabilir. Ancak bu savunma ittifakı, şimdilik düşünce aşamasındadır ve resmi yetkililerin ağzından bu yönde bir açıklama henüz duyulmamıştır. Çünkü bu örgüt, aynı zamanda Çin’in Rusya’ya daha fazla bağlanmasına yol açacaktır. Rusya, halihazırda NATO’yla mücadele etmektedir. Eğer Asya’da ABD liderliğinde NAIPTO adlı yeni bir savunma paktı kurulursa bu örgütün hedefi de tartışmasız Çin olacaktır. Böylece Çin de NAIPTO’ya karşı mücadele verecektir. Böylece Rusya ve Çin, rakipleri karşısında güç paylaşımına gitmek zorunda kalacaktır. Rusya, Çin’in kendisine olan desteğini azaltacak ve ilgisini dağıtacak bu planlara karşı çıkacaktır. Batı’nın bu planını bozması için Rusya’nın elindeki en önemli koz, Hindistan’dır. Eğer Yeni Delhi, Pekin’le dayanışma gösterirse Batı’nın bütün oyunları da bozulacaktır.
[i] “Nato Making ‘Overtures’ To India to Create ‘Additional Problems’ With China: Russia’s Sergei Lavrov”, India Today, https://www.indiatoday.in/world/story/nato-making-overtures-india-create-additional-problems-china-russia-sergei-lavrov-2323936-2023-01-20, (Erişim Tarihi: 25.07.2024).
[ii] “NAIPTO-Toward a Eurasian, Transoceanic Multilateral Collective Defense Alliance”, Hudson, https://www.hudson.org/foreign-policy/naipto-toward-a-eurasian-transoceanic-multilateral-collective-defense-alliance, (Erişim Tarihi: 25.07.2024).