2004 yılında bakanlar düzeyinde başlatılan Orta Asya+Japonya Diyaloğu’nun 2024 yılı Ağustos ayında ilk kez liderler düzeyinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Bu kapsamda Japonya Başbakanı Fumio Kishida’nın 9-12 Ağustos 2024 tarihleri için planlanan Orta Asya gezisi, ülkedeki mega deprem ve tsunami uyarısı nedeniyle ertelenmiş olmasına rağmen bu diyaloğun yakında gerçekleşmesi planlanmaktadır. Rusya ve Çin’le artan gerginliklerin ortasında Japonya’nın Orta Asya ülkeleriyle liderler düzeyinde bir zirve gerçekleştirmesi, Asya’daki rekabetin derinleşeceğine işaret edebilir. Bu bakımdan Hindistan ve Japonya’nın Orta Asya’da kurduğu etkinlikler, Rusya ve Çin’in çıkarlarıyla uyuşmayabilir.
Kazakistan’ın Astana kentinde düzenlenecek bu yılki Orta Asya+Japonya Diyaloğu esnasında, 50 Japon iş insanının da desteğiyle Başbakan Kishida’nın 2 milyar dolarlık stratejik bir ekonomik destek paketi açıklayacağı belirtilmektedir.[i] Doğal kaynakları, ticaret ve güvenlikteki stratejik rolleri nedeniyle Orta Asya, hem Batı hem Avrasya ülkeleri nezdinde ilgi uyandırmaktadır. Japonya gibi devletlerin geliştirdiği ortaklıklar, Rusya ve Çin’in bölgedeki hakimiyetine alternatif ticaret ve dayanışma modelleri sunabilir.
Fakat Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi ve Şanghay İşbirliği Örgütü’nün sunduğu ekonomik ve güvenlik desteğiyle rekabet edebilmek için Japonya’nın çok daha büyük projeler geliştirmesi gerekecektir. Dolayısıyla, Pasifik ada ülkesi olan Japonya’nın Orta Asya’ya ulaşmak için öncelikle Rusya ve Çin gibi jeopolitik bariyerleri aşması gerekecektir. Çin’e benzer şekilde Rusya, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü ve Avrasya Ekonomik Birliği gibi araçlarla bölgenin güvenlik ve ekonomisinde önemli bir etki uyandırmaktadır.
Orta Asya devletleriyle yapılan zirveler, büyük güçler arasındaki rekabete konu olmaktadır. Örneğin Çin’in Mayıs 2023 tarihinde Orta Asya liderleriyle düzenlediği zirvenin ardından Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya ve Güney Kore, kendi zirvelerini düzenlemişlerdir. Devamında Japonya’nın bakanlık düzeyindeki diyalog toplantılarını liderler düzeyine çıkarması, bu rekabetin dışında kalmak istemediğinin işareti olmuştur.
Japonya’nın son yıllarda Orta Asya’ya artan ilgisi birkaç faktörle açıklanabilir. Bunlar:
- Küresel Rekabete Ortak Olmak: Dünya siyasetinin ağırlık merkezi Avrasya’ya doğru kayarken Japonya, bu jeopolitik gerçekliğe uygun politikalar geliştirmektedir. Diğer komşu devletlere kıyasla bölgeyle tarihsel-kültürel bağlantıları zayıf olan Japonya’nın Orta Asya’da ekonomik etkinliğini artırabilmesi için diplomatik çabalarını artırması kaçınılmaz hale gelmiştir.
- Siyasi-Ekonomik Çıkarlar: Japonya, uluslararası arenada Orta Asya’nın politik desteğini kazanabilmek için bu ülkelerdeki ekonomik yatırımlarını artırmayı hedeflemektedir. Özellikle petrol ve gaz rezervleri, Japonya’nın enerji güvenliği açısından önemli kalmaya devam etmektedir. Japon şirketleri, enerji ve madencilik projelerine ağırlık vermektedir.
- Bölgesel Güç Dengeleri: Dünyanın farklı bölgelerinde patlak veren krizler ve Batı’nın kutuplaşma siyaseti nedeniyle bu krizlerin yayılma tehlikesinin artması, Orta Asya açısından da birer tehdit arz etmektedir. Japonya, bölgedeki politik angajmanını artırmak suretiyle Orta Asya’yı küresel denklemde taraf seçmeye zorlamayı amaçlıyor olabilir. Tokyo, bölgedeki güç dengelerini kendi lehine çevirerek jeopolitik eksenini güçlendirmeyi planlamaktadır. Başka bir ifadeyle Japonya’nın Orta Asya’yla güçlü diplomatik ilişkiler kurması, bölgesel-küresel jeopolitik dengeleri etkileyebilir.
Japonya’nın Orta Asya’da rekabet ettiği güçler şunlardır:
- Çin: Çin, Orta Asya’da oldukça etkili bir güçtür. Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi, Orta Asya’yı önemli bir ticaret ve enerji koridoru haline getirmiştir. Pekin, bölgedeki altyapı projelerine, enerji yatırımlarına ve ekonomik işbirliklerine büyük miktarda yatırım yapmaktadır. Bu nedenle Japonya, Çin’in Orta Asya’daki etkisini dengelemek için çabalamaktadır.
- Rusya: Rusya, tarihsel olarak Orta Asya’nın önemli bir oyuncudur ve bu bölgedeki askeri, ekonomik ve siyasi etkisini korumaktadır. Dolayısıyla Japonya, çoğunlukla Rusya’nın bu bölgedeki etkisini göz önünde bulundurarak hareket etmek durumunda kalacaktır.
- ABD: Tokyo, Orta Asya’da terörle mücadele, bölgesel istikrar ve güvenlik alanında Washington’la ortak çıkarlara sahiptir. ABD’nin bölgedeki askeri varlığı ve diplomatik ilişkileri, Japonya’nın Orta Asya’daki faaliyetlerini sürdürmesine ve etkinliğini artırmasına yardımcı olabilir.
- Avrupa: Japonya, Orta Asya’da politik olarak Avrupa’yla benzer çıkarlara sahiptir. Ancak Avrupa’nın bölgedeki ekonomik etkisi, Japonya açısından rekabetçi bir unsur olarak görülmektedir.
- Hindistan: Hindistan, son yıllarda Orta Asya’yla ticaret ve enerji işbirliklerini artırma çabası içerisindedir. Hindistan’ın bölgesel etkisi, Japonya’nın ekonomik ve stratejik hedefleriyle çakışabilir.
Sonuç olarak Japonya, bu güçlerle rekabet ederken genellikle bölgedeki enerji kaynaklarına erişim, ekonomik yatırımlar, diplomatik ilişkiler ve güvenlik işbirlikleri üzerine odaklanmaktadır. Japonya’nın Orta Asya’daki temel stratejisi, bu güçlerin etkilerini dengelemeye ve jeopolitik manevra kabiliyeti kazanmaya dayanmaktadır.
[i] “Japan leads Central Asia summit amid rising tensions with Russia, China”, Voa News, https://www.voanews.com/a/japan-leads-central-asia-summit-amid-rising-tensions-with-russia-china-/7735375.html, (Erişim Tarihi: 09.08.2024).