Analiz

Orta Asya’da Kadın Girişimciliğinin Yeni Dinamikleri

Kadın girişimciler sadece ekonomik aktör değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümün taşıyıcıları olarak ön plana çıkmaktadır.
Kadın girişimciliği, Orta Asya’da ekonomik büyüme ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin temel taşı haline gelmektedir.
Uluslararası kuruluşların sağladığı eğitim, finansman ve ağ oluşturma destekleri kadınların girişimcilik yolculuğunu güçlendirmektedir.

Paylaş

Kadın girişimciliği, çağımızda sadece ekonomik kalkınmanın değil, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanabilmesinde mühim araçlardan biri olarak değerlendirilmektedir. Bilhassa geçiş ekonomilerinin hâkim olduğu Orta Asya coğrafyasında kadın girişimciliği, toplumsal değişim aşamalarıyla birlikte ele alınması gereken bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Kadınların iş gücüne katılımı, küresel pazarlara entegrasyonu ve dijitalleşme aşamaları, ilgili bölgenin ekonomik sürdürülebilirliği bakımından stratejik bir öneme sahiptir. Milletlerarası kuruluşların öncülüğünde yürütülen pek çok farklı proje, kadın girişimciliğini desteklemek suretiyle kapsayıcı büyüme ve toplumsal eşitliğin kuvvetlenmesine katkı sağlamaktadır.

Orta Asya’daki kadın girişimciliğinin gün geçtikçe artmasında en dikkat çekici örneklerden bir tanesi, 2024 yılının Nisan ayında Kazakistan’ın Almatı şehrinde gerçekleştirilen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (OSCE) Kadın Girişimcilik Programı’dır. Şubat ayında başlayan ve yedi hafta süren bu program, Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan ve Özbekistan’dan 21 girişimci kadını bir araya getirmek suretiyle gerçekleştirdiği çevrim içi pazarlama, dijital dönüşüm ve iş yönetimi stratejileri üzerine kapsamlı bir eğitim imkanı sağlamıştır. Projede yer alan katılımcılar, iş modellerini geliştirme, çevrim içi kimlik oluşturma, finansal dijital araçları etkin bir şekilde kullanma gibi pek çok farklı alanlarda donanım sahibi olmuştur. Bu programın öne çıkan unsurlarından bir tanesi, katılımcıların bire bir mentorluk desteği almasıdır. Böylece kadın girişimciler sadece bilgi edinmekle kalmamış, ayrıca bölgesel bir dayanışma ağına dahil olmuştur.[i] Bu durum, kadın girişimciliğinde topluluk ve ağ kurmanın, bireysel yetkinlik kadar önemli bir unsur olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu duruma benzer olarak Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) aracılığıyla gerçekleştirilen ve 2009 yılından beri başarılı bir şekilde devam ederek “Orta Asya’da Ticaret için Yardım Programı” olarak adlandırılan “Aid for Trade” girişimi, Kırgızistan, Özbekistan ve Tacikistan’da başlamıştır. Finlandiya tarafından desteklenen bu girişim, bu ülkelerdeki kadınlara finansman, mentorluk ve pazar entegrasyonu gibi farklı alanlarda önemli destekler sunmaktadır. Bu girişim, kadın girişimcilerin uluslararası ticarete katılım oranlarını arttırmak ve onları küresel tedarik zincirlerine entegre etmeyi hedeflemektedir. Bunun yanı sıra Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN Women) tarafından düzenlenen “Women’s Entrepreneurship EXPO”, kadın girişimcilerin yatırımcılarla buluşmasına imkan tanımaktadır.

UN Women’ın yayımladığı raporlarda, bu tür platformların kadın girişimciler için hem finansmana erişimi kolaylaştırdığı hem de yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesine zemin hazırladığı vurgulanmaktadır. Bu uygulamanın en dikkat çeken bir diğer yönü, kadın girişimcilerin e-ticaret yolu ile küresel pazarlara açılmasına olanak tanımasıdır. Kırgızistan’da desteklenen projelerden biri olan “Tomo”, kadınların evden üretim yaparak el sanatlarını dijital pazarda sunmasına yardımcı olmaktadır. Bu sayede kadınlar bir tek ekonomik gelir elde etmekle kalmamakta, ayrıca sosyal kapsayıcılığa katkıda bulunmaktadır.[ii]

Kadın girişimcilik konusu Özbekistan’da da hızlı bir artış yaşamaktadır. 2020 senesinde sadece ülkede 300 bin kadın girişimci varken, bu rakam 2024 yılı itibarıyla 2,1 milyona erişmiştir. Bu, dört yılda yedi katlık bir artış anlamına gelmektedir. Benzer şekilde Kazakistan’ın kırsal kesimlerinde kadınların küçük ölçekli ticaretteki payı %80 oranına yükselmiştir. Fakat bütün bu gelişmelere rağmen kadın girişimciler halihazırda ciddi zorluklarla karşılaşmaktadır. Yaşanan finansman, teknolojiye erişim eksikliği, pazara erişim kısıtlılığı ve düşük dijital okuryazarlık oranı, kadınların potansiyellerini tam anlamıyla kullanmasına engel olmaktadır. Gerçekleştirilen destekler, kadın girişimciliğini sadece bireysel başarı hikâyeleriyle sınırlı olmaktan çıkarıp bölgesel kalkınma stratejilerinin vazgeçilmez bir unsuru haline getirmektedir.

Kadınların üstlendiği liderlik rolü, çeşitliliği artırmakta ve yenilikçi iş modellerinin gelişimine de önemli katkılarda bulunmaktadır. Bilhassa sağlık, eğitim, tarım ve çevre gibi toplumsal fayda odaklı alanlarda kadın girişimcilerin varlığı, sürdürülebilir kalkınmanın hızlanmasına hizmet etmektedir. UN Women tarafından yürütülen Women’s Entrepreneurship EXPO, kadınları destekleyen bir diğer önemli platformdur. 2021 yılında başlatılan EXPO, çok kısa bir sürede kadın girişimcilerin başarılarının sergilendiği ve kadınların birbirini desteklediği hareket halini almıştır. Bugüne dek 1600’den fazla kadın girişimci bu platforma katılmış, 10 farklı devlette düzenlenen 16 etkinlikte 18.000’den fazla katılımcı yer almıştır. EXPO sadece bir fuar olarak değil, aynı zamanda kadın girişimcilerin yatırımcılarla, danışmanlarla ve iş ortaklarıyla buluştuğu bir ekosistem olarak dikkat çekmektedir. Katılımcılar, yeşil ekonomi, dijital pazarlama, e-ticaret, finansman ve yapay zekâ gibi farklı alanlarda eğitim almakta ve işlerini genişletme olanağı bulmaktadır.[iii]

Tüm bu gelişmelere bakıldığı zaman, kadın girişimciliğinin Orta Asya’da hızla yükselen bir trend olduğu ortaya çıkmaktadır. Fakat bu aşamanın sürdürülebilir olabilmesi için sadece eğitim ve koçluk değil, bunun yanı sıra finansmana erişim, pazara entegrasyon ve dijital okuryazarlığın artırılması gibi yapısal geliştirmelerin de yapılması gerekmektedir. Kadın girişimcilerin sayısının çoğalması bireysel ekonomik fayda sağlamakla kalmayacak, bunun yanı sıra söz konusu bölgenin kalkınmasına, istihdam oluşturulmasına ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin güçlenmesine de katkıda bulunacaktır. Orta Asya’da kadınların girişimcilik yoluyla yarattığı bu değişim süreci, gelecekte daha sürdürülebilir, kapsayıcı ve eşitlikçi bir ekonomik düzenin inşa edilmesinde temel bir rol oynayacaktır.

[i] “Digital Empowerment: Central Asian Women’s Entrepreneurship Programme Concludes Successfully”, OSCE, https://www.osce.org/oceea/567046, (Erişim Tarihi: 03.10.2025).

[ii]“United to advance the 2030 Agenda: Central Asia countries pledge to act for gender equality in the region”, UN WOMEN, https://eca.unwomen.org/en/stories/press-release/2025/02/united-to-advance-the-2030-agenda-central-asia-countries-pledge-to-act-for-gender-equality-in-the-region, (Erişim Tarihi: 03.10.2025).

[iii]“In Focus: Women’s Entrepreneurship EXPO 2025”, UN WOMEN, https://eca.unwomen.org/en/what-we-do/economic-empowerment/womens-entrepreneurship-expo-2025, (Erişim Tarihi: 03.10.2025).

Dilara Cansın KEÇİALAN
Dilara Cansın KEÇİALAN
Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Dilara Cansın KEÇİALAN, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı'nda yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında yüksek lisans eğitimini sürdüren Keçialan, ayrıca Atatürk Üniversitesi'nde Yeni Medya ve Gazetecilik bölümünde öğrenim görmektedir. ANKASAM'da Avrasya Araştırma Asistanı olarak görev yapan Keçialan'ın başlıca ilgi alanları Avrasya ve özellikle Orta Asya bölgesidir. İngilizce, Rusça ve az derecede Ukraynaca bilmekte olup Kazakça öğrenmektedir.

Benzer İçerikler