Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) anakara dışındaki en stratejik toprağı olan Hawaii, yalnızca bir tatil destinasyonu veya kültürel çeşitliliğin sembolü değil, aynı zamanda Washington’un Pasifik merkezli güvenlik ve dış politika stratejilerinin merkezinde yer alan bir bölgedir. 1959 yılında 50.eyalet olarak ABD’ye katılan Hawaii’nin önemi, sadece bu tarihten itibaren değil, 19. yüzyılın sonlarından bu yana giderek artan şekilde kendini göstermiştir. Jeopolitik konumu, askeri kapasitesi, tartışmalı hukuki statüsü ve kültürel çeşitliliğiyle Hawaii, ABD’nin küresel projeksiyonunun Pasifik’teki en kritik ayağıdır.
Hawaii’nin ABD açısından en temel önemi, Asya-Pasifik bölgesindeki konumuyla ilgilidir. Büyük Okyanus’un tam ortasında yer alan Hawaii, bu yönüyle hem ABD anakarasıyla Asya arasında bir köprü işlevi görür hem de deniz ve hava yolları açısından stratejik bir kontrol noktası oluşturur. Bu nedenle Hawaii, ABD’nin “Pasifik Ekseni” stratejisinde kilit bir yer tutmaktadır. Özellikle Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki artan faaliyetleri ve Tayvan Boğazı’nda artan gerilim, Washington’u Hawaii merkezli daha aktif bir askeri varlık sürdürmeye itmiştir. Bu bağlamda Hawaii, yalnızca savunma amaçlı bir üs değil, aynı zamanda proaktif dış politika araçlarının planlandığı ve konuşlandırıldığı bir merkezdir. ABD’nin “Hint-Pasifik” bölgesine dair diplomatik, ekonomik ve askeri vizyonu, büyük ölçüde Hawaii üzerinden şekillendirilmektedir.
Hawaii, İkinci Dünya Savaşı sırasında Japonya’nın 7 Aralık 1941 tarihinde gerçekleştirdiği “Pearl Harbor Saldırısı” ile dünya tarihine dramatik bir şekilde dahil olmuştur. Bu saldırı, ABD’nin savaş ilan etmesine ve küresel bir aktör olarak konumunu pekiştirmesine neden olmuştur. Günümüzde ise Hawaii, ABD Hint-Pasifik Komutanlığı’na (INDOPACOM) ev sahipliği yapmaktadır. Bu komutanlık, ABD’nin en geniş coğrafi sorumluluk alanına sahip askeri birimi olup yaklaşık 36 ülkeyi kapsamaktadır.[1] Hawaii’de konuşlu nükleer denizaltı limanları, füze savunma sistemleri, radar tesisleri ve gelişmiş lojistik altyapı, bölgeyi adeta bir askeri “ön cephe karakolu”na dönüştürmüştür. Ayrıca burada yürütülen çok uluslu tatbikatlar ve silahlı kuvvetlerin hazır bulunuş seviyesi, ABD’nin küresel caydırıcılığının önemli bir parçasıdır.
Her ne kadar Hawaii bugün ABD’nin bir eyaleti olarak kabul edilse de bu statünün tarihsel meşruiyeti oldukça tartışmalıdır. 1893 yılında ABD destekli iş insanları ve askerler tarafından Hawaii Kraliçesi Liliʻuokalani’ye karşı yapılan darbe, bağımsız Hawaii Krallığı’nın sonunu getirmiştir. 1898 yılında ise Hawaii, ABD tarafından resmen ilhak edilmiştir. Ancak bu süreç, yerli halk (Kanaka Maoli) tarafından hâlâ bir işgal olarak görülmekte ve uluslararası hukukta “kendini yönetme hakkı” temelinde eleştirilmektedir.
1993 yılında ABD Kongresi, “Özür Kararı” adlı yasayla Hawaii Krallığı’na yapılan müdahaleyi hukuka aykırı olarak tanımış ve resmi bir özür yayınlamıştır.[2] Ancak bu özür, yerli halkın bağımsızlık taleplerini veya özerklik arayışlarını sona erdirmemiştir. Günümüzde çeşitli yerli hareketler, Hawaii’nin egemenlik hakkının iadesini, kültürel ve siyasi özerklik taleplerini dile getirmeye devam etmektedir.[3]
Hawaii yalnızca askeri ve jeopolitik anlamda değil, aynı zamanda ABD’nin yumuşak gücünün bir parçası olarak da dikkat çekmektedir. Japonya, Çin, Kore ve Filipinler kökenli toplulukların bir arada yaşadığı Hawaii, Asya ile Amerika arasında kültürel bir köprü işlevi görmektedir. Aynı zamanda turizm sektörüyle ABD ekonomisine önemli katkılar sunmaktadır; yılda yaklaşık 10 milyon turisti ağırlayan adalar, Pasifik’teki en gelişmiş altyapıya sahip bölgelerden biridir.[4] Bu yönüyle Hawaii, ABD’nin liberal değerlerini ve kültürel çoğulculuğunu yansıtan bir “vitrin” işlevi de görmektedir. Özellikle Asya-Pasifik’teki bölgesel güçlere karşı, yalnızca askeri değil kültürel nüfuz alanı oluşturmak isteyen Washington için Hawaii stratejik bir platformdur.
Pasifik Adaları zinciri içinde yer alan Hawaii, iklim güvenliği açısından da önem arz etmektedir. Küresel ısınmanın etkileriyle yükselen deniz seviyesi, mercan resiflerinin tahribatı ve ekosistem kaybı gibi sorunlar Hawaii’yi doğrudan etkilemektedir. Bu durum, ABD’nin çevre ve afet yönetimi stratejilerinde Hawaii’nin bir gözlem ve müdahale üssü olarak konumlanmasına yol açmaktadır. Ayrıca Hawaii, ABD’nin iklim müzakerelerinde Pasifik Adaları Forumu gibi uluslararası yapıların görüşlerine duyarlılığını göstermek için sembolik bir platform işlevi de görmektedir.
Hawaii’nin ekonomisi büyük ölçüde dışa bağımlı iki sektöre dayanmaktadır: turizm ve askeri harcamalar. Her iki sektör de küresel krizlere karşı son derece hassastır. 2020 yılı Covid-19 salgını sırasında turizm gelirlerinin neredeyse sıfırlanması, Hawaii ekonomisinde ciddi sarsıntılar yaratmış; aynı dönemde askeri harcamalar ise sabit kalmıştır. Bu durum, eyaletin ekonomik kararlarında Pentagon etkisinin daha da hissedilir hale gelmesine neden olmuştur. Akademik literatürde bu bağımlılık, “turizm-militarizm ikilemi” olarak kavramsallaştırılmakta ve yerel halkın yaşam maliyetleri üzerindeki etkisi eleştirilmektedir.
Hawaii’nin ABD’ye ilhak süreci, günümüzde uluslararası hukukta devletleşme, self-determinasyon ve yerli halk hakları gibi kavramlar etrafında yeniden değerlendirilmektedir. Birleşmiş Milletler’in (BM) sömürgesizleştirme listelerinde yer almayan Hawaii, bu yönüyle Batı merkezli hukuk normlarının nasıl çifte standartlı işletilebildiğinin de somut bir örneğidir.[5] Bazı yerli hukukçular, Hawaii’nin tıpkı Grönland veya Fransız Polinezyası gibi bir “özel statü” kazanması gerektiğini savunmakta; bu da Hawaii’yi yalnızca ABD iç hukuku değil, aynı zamanda uluslararası hukuk normları açısından da dikkatle incelenmesi gereken bir konu haline getirmektedir.[6]
Günümüzde yalnızca kara ve deniz değil, siber ve uzay alanları da devletlerarası rekabetin merkezinde yer almaktadır. Hawaii, ABD Uzay Kuvvetleri’nin Pasifik ayağının da geliştirildiği bir merkez olarak dikkat çekmektedir. Yüksek irtifa radar sistemleri ve uydu kontrol altyapısıyla Hawaii, Çin’in siber saldırı kapasitesine karşı ileri bir gözlem noktası haline gelmiştir. Böylece Hawaii, klasik savaş konseptinden çok boyutlu güvenlik paradigmasına geçişte de kilit rol üstlenmektedir.
Hawaii, ABD’nin yalnızca coğrafi sınırlarını genişleten bir ada zinciri değil; aynı zamanda ülkenin küresel askeri gücünü pekiştiren, Asya-Pasifik stratejilerine yön veren ve tarihsel olarak sömürgecilikle özdeşleşen çok katmanlı bir bölgedir. Pasifik’in ortasında yer alması, onu hem bir güvenlik kalesine hem de kültürel bir ara yüze dönüştürmüştür. Ancak bu stratejik önem, yerli halkın tarihsel adalet taleplerini ve uluslararası hukukun meşruiyet sınamalarını da beraberinde getirmektedir. Günümüzün çok kutuplu dünyasında, Hawaii gibi bölgeler yalnızca fiziksel varlıklarıyla değil; aynı zamanda taşıdıkları siyasi, hukuki ve ahlaki anlamlarla da önem kazanmaktadır. Dolayısıyla Hawaii’yi anlamak, yalnızca bir ada grubunu değil, aynı zamanda ABD’nin küresel kimliğini, güvenlik reflekslerini ve tarihsel sorumluluklarını da çözümlemeyi gerektirmektedir.
[1] “Commander, U.S. Indo-Pacific Command.” U.S. Indo-Pacific Command, U.S. Department of Defense, www.pacom.mil/Contact/Directory/Bio-Display/Article/2590636/commander-us-indo-pacific-command/, (Erişim Tarihi: 11.05.2025).
[2] United States Congress. “Joint Resolution to Acknowledge the 100th Anniversary of the January 17, 1893 Overthrow of the Kingdom of Hawaii, and to Offer an Apology to Native Hawaiians.” Public Law 103-150, 107 Stat. 1510, 23 Nov. 1993. GovInfo, https://www.govinfo.gov/content/pkg/STATUTE-107/pdf/STATUTE-107-Pg1510.pdf, (Erişim Tarihi: 11.05.2025).
[3] Nation of Hawai’i. Nation of Hawai’i Official Website, www.nationofhawaii.org, (Erişim Tarihi: 11.05.2025).
[4] SFGATE. “Hawaii Businesses Struggle as Visitor Numbers Decline.” SFGATE, https://www.sfgate.com/hawaii/article/hawaii-businesses-struggle-visitors-decline-20240245.php, (Erişim Tarihi: 11.05.2025).
[5] United Nations. “Non-Self-Governing Territories.” United Nations and Decolonization, https://www.un.org/dppa/decolonization/en/nsgt, (Erişim Tarihi: 11.05.2025).
[6] Hawaiian Kingdom. “International Law.” Hawaiian Kingdom Blog, https://hawaiiankingdom.org/blog/category/international-law/, (Erişim Tarihi: 11.05.2025).