Analiz

ABD’de Olası Trump Dönemi Asya-Pasifik Politikaları

Trump yönetiminin Avrupa ve Asya-Pasifik’in güvenliğine verilen desteği sorgulaması kaçınılmaz görünmektedir.
Trump’ın göreve gelmesi halinde ABD’nin Çin’e karşı yoğun mücadelesinin devam edeceğini öne sürebiliriz.
Asya-Pasifik’teki Amerikan müttefiklerinin de olası Trump dönemine hazırlık yaptıkları ileri sürülebilir.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Avrupa ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) başkanlık seçim yarışlarında Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın öne çıkmasından endişe duymaktadır. Bunun sebebi Trump’ın Avrupa’ya olan desteği kesme veya azaltma ihtimalidir. Bu yüzden tüm Avrupa, ABD’de Demokratların Joe Biden’ın adaylığını düşürmesini ve başkasını aday göstermesini ümit etmeye başlamıştır.

Avrupa’nın bu korkularını haklı çıkartacak gelişmeler de yaşanmaktadır. Örneğin Trump döneminde Savunma Bakan Yardımcılığı yapmış olan Elbridge Colby, ABD’nin Ukrayna’ya verdiği desteği sona erdirmesi ve kaynaklarını Çin’i caydırmak için Pasifiğe kaydırması gerektiğini söylemiştir.[1] Colby, “Asya artık birincil savaş alanı, Avrupa değil. Avrupa, kendi başına Rusya’yla başa çıkma konusunda çok daha yetenekli. Avrupa’yı terk edelim demiyorum ama Asya’ya kıyasla çok daha kolay kendi başının çaresine bakabilir.” yorumunda bulunmuştur.[2]

Trump’ın politika danışmanları, Seul ve Tokyo’daki yetkililere gönderdikleri mesajda, göreve gelmesi halinde Trump’ın Japonya ve Güney Kore ilişkilerini teşvik edeceğini ve küresel gerilimleri hafifleteceğini vurgulamaktadırlar.[3] Böylece Trump ve ekibi, Japonya ve Güney Kore’deki yetkililere, Biden dönemi çabalarını sürdürüp daha da ilerleteceklerine dair güvenceler vermektedirler.

Diğer yandan Asya-Pasifik’teki Amerikan müttefiklerinin de olası Trump dönemine hazırlık yaptıkları ileri sürülebilir. Bu bağlamda Japonya, Filipinler, Güney Kore ve diğer müttefiklerle son dönemde kurulan bağların ilerletilmesi ve Çin, Kuzey Kore ve Rusya’yla mücadelenin derinleştirilmesi beklentiler arasındadır. Asya-Pasifik’teki Amerikan müttefikleri, Trump’ın yeniden seçilmesi halinde, Çin’i dizginleme çabalarının sürdürülmesi ve bölgenin güvenliğine verilen desteğin artırılmasını ümit etmektedirler.

ABD’nin savunma sanayine yönelik yatırımlarının Asya-Pasifik’teki olası bir askeri karşılaşma için yetersiz kaldığı yorumları sıkça dile getirilmektedir. ABD’nin özellikle donanma kuvvetlerinde zorluklar yaşadığı ve Çin’in gerisinde kaldığı belirtilmektedir. Bu yüzden ABD’nin olası Trump döneminde Asya-Pasifik’teki yatırımlarına ağırlık vermesi sürpriz olmayacaktır. Bu alandaki eksikliği vurgulayan Colby, şu yorumda bulunmuştur:[4]

En önemlisi Tayvan merkezli, ancak aynı zamanda potansiyel olarak Kore Yarımadası’nda da bir savaşın çıkma potansiyeli var. Ne ABD ne Japonya ne de Tayvan bu çatışmaya hazırlıklı. ABD ve Japonya’da hâlâ dünyaya idealist bir mercekle bakma eğilimi var. Ancak Çinliler daha güçlü ve ben bir savaşın çıkma olasılığının çok yüksek olduğunu düşünüyorum. ABD’de ekonomi çok zor durumda. Savunma konusunda ciddi mali kısıtlamalar var ve ülkede bir savaş yorgunluğu var. Dolayısıyla askeri yapılanmaya ya da ihtiyaç duyulan odaklanmaya uygun bir durum yok.”

Savunma alanındaki bu yetersizlikler, Cumhuriyetçilerin “Önce Amerika” politikasıyla birleşince daha karamsar bir tablo ortaya çıkmaktadır. Burada Trump yönetiminin Avrupa ve Asya-Pasifik’in güvenliğine verilen desteği sorgulaması kaçınılmaz görünmektedir. Dolayısıyla Cumhuriyetçi yönetim, ABD’nin ulusal çıkarlarına yönelik yeniden bir değerlendirmede bulunacak ve en nihayetinde Avrupa’nın veyahut Asya-Pasifik’in güvenliğine yatırım yapmak arasında bir tercih yapmak durumunda kalacaktır.  

“Önce Amerika” politikasını da göz önünde bulunduran Çin, Trump’ın seçilmesi halinde ABD’nin Tayvan’ı yalnız bırakabileceğini iddia etmektedir.[5] Bu meseleyle ilgili olarak Çin’in Tayvan İşleri Ofisi Sözcüsü Chen Binhua, 31 Ocak 2024 tarihinde yaptığı açıklamada, “ABD her zaman ‘önce Amerika’nın peşine düşecek ve bu yüzden Tayvan, he an bir satranç tahtasından atılmış bir satranç taşına dönüşebilir” ifadelerini kullanmıştır.[6]

Gerçekten de Cumhuriyetçiler, Trump liderliğinde yeniden göreve geldiklerinde “Önce Amerika” stratejisini hayta geçireceklerdir. Bu bağlamda Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nden (NATO) çekilmek gibi alternatif politikalar bir kez daha gündeme gelecektir. Ancak Çin’le ticaret savaşlarının da Trump döneminde başladığını vurgulamak gerekir. Bu yüzden Trump’ın Çin stratejisinin ve özellikle Tayvan’la ilgili yaklaşımının bu kez nasıl olacağı merak edilmektedir.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise ABD’nin Rusya’yı durdurması gerektiğini, aksi takdirde bu zaferin Çin gibi ülkelere yanlış sinyal gönderebileceğini söylemiştir. Stoltenberg’e göre; eğer ABD, Rusya’yı durdurmayı başarırsa Çin, Amerikan çıkarlarına karşı güç kullanmanın bedelini öğreneceğini savunmuştur. NATO Genel Sekreteri, 28 Ocak 2024 tarihinde Fox News’e verdiği röportajda, Rusya’nın savaşı kazanması halinde Çin’in Tayvan’a saldırabileceğini söylemiştir.[7] Benzer şekilde ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) Direktörü William J. Burns, Çin’in ABD’ye oluşturduğu tehdit açısından şu anda Rusya’yı geride bıraktığını ifade etmiştir. Burns, “Rusya en acil sorunu oluştursa da Çin daha büyük uzun vadeli tehdittir” demiştir.[8]

Sonuç olarak Trump’ın göreve gelmesi halinde ABD’nin Çin’e karşı yoğun mücadelesinin devam edeceğini öne sürebiliriz. Ancak izlenen yöntemler konusunda Biden yönetimine kıyasla büyük farklılıklar oluşabilir. Bu anlamda Trump döneminde ABD’nin Çin’e karşı izlediği politikalar ile Avrupa’nın bugün Çin’e yaklaşımı arasında büyük farklılıklar vardır. Trump liderliğindeki ABD’nin uyarıları ve baskıları sonucunda Avrupa, Çin’in yükselişini durdurmak amacıyla NATO çerçevesinde stratejik adımlar atmaya başlamıştır. Trump’a göre; NATO, sadece Avrupa’nın güvenliğinden sorumlu olmamalı ve tüm üyelere eşit katkı sunmalıdır. Dolayısıyla NATO, eğer Trump ABD Başkanı seçilirse, daha küresel bir konseptte hareket etmeye başlayabilir.


[1] “Former Trump Defense Official Puts Taiwan Above Ukraine; Elbridge Colby Says Chinese Attack Could Come With Little Warning”, Japannews, https://japannews.yomiuri.co.jp/world/us-canada/20240608-190646/, (Erişim Tarihi: 01.07.2024).

[2] Aynı yer.

[3] “Exclusive: Trump will encourage Japan, South Korea ties, allies tell foreign officials”, Reuters, https://www.reuters.com/world/us/trump-will-encourage-japan-south-korea-ties-allies-tell-foreign-officials-2024-06-28/, (Erişim Tarihi: 01.07.2024).

[4] “Former Trump Aides Differ on U.S. Intl Engagement; But Elbridge Colby, Matt Pottinger Both Share Concern Over Taiwan”, Japannews, https://japannews.yomiuri.co.jp/world/us-canada/20240608-190708/, (Erişim Tarihi: 01.07.2024).

[5] “China Says Trump Could Abandon Taiwan If He Wins US Election”, Bloomberg, https://www.bloomberg.com/news/articles/2024-01-31/china-says-trump-could-abandon-taiwan-if-he-wins-us-election, (Erişim Tarihi: 01.07.2024).

[6] Aynı yer.

[7] “Putin Is Getting ‘Exactly the Opposite’ Of What He Wanted Out of The War: Jens Stoltenberg”, Fox News, https://www.foxnews.com/video/6345769785112, (Erişim Tarihi: 01.07.2024).

[8] “China Says Trump Could Abandon Taiwan If He Wins US Election”, a.g.e, (Erişim Tarihi: 01.07.2024).

Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.

Benzer İçerikler