Rusya-Batı Mücadelesinin Bir Sonraki Adresi Transdinyester mi?

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

20-26 Eylül 2022 tarihlerinde Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, Birleşmiş Milletler (BM) 77. Genel Kurulu Toplantısı’na katılmak için Amerika Birleşik Devletleri’ni (ABD) ziyaret etmiştir. Sandu, ülkesine döndüğünde ise Moldova Güvenlik Konseyi’ni toplantıya çağırmıştır. Ayrıca Sandu’nun ABD’ye uçtuğu uçakta Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in de yer aldığı görülmüştür. Bu da tarafların Rusya’nın bölge politikalarına dair istişarelerde bulunduğu izlenimini oluşturmuştur. BM Toplantısı sırasında yaptığı konuşmada ise Sandu, Moldova’nın bağımsızlığını kazanmasından itibaren dile getirdiği milli tezlerini şu sözlerle ifade etmiştir:[1]

“Rus birliklerinin bölgedeki yasadışı varlığı, tarafsızlığımızı tehdit ediyor ve ülkemizin güvenliğine yönelik riskleri arttırıyor. Rus birliklerinin koşulsuz ve eksiksiz olarak geri çekilmesini ve tüm bölge için tehdit yaratan Kolbasna’daki depolarda bulunan mühimmatların imha edilmesini istiyoruz.”

Sandu’nun yaptığı açıklama, Kişinev yönetiminin geçmiş söylemlerinden farklı olmasa da uluslararası sistemin içinde bulunduğu durum nedeniyle geniş yankı uyandırmıştır. Bunun nedeni ise Rusya-Ukrayna Savaşı’dır. Zira Moskova yönetimi, Ukrayna’ya askeri müdahale gerçekleştirmiş ve bu ülkenin çeşitli bölgelerini uluslararası hukuka aykırı bir biçimde ilhak etmiştir. Üstelik Kremlin, nükleer silah kullanabileceği yönünde tehditlerde de bulunmaktadır. Bu da Moldova’nın Transdiyester Sorunu’na dair kaygılarını arttırmaktadır. Çünkü Kremlin’in bu sorunu da askeri güç kullanarak çözmeye çalışacağı yönünde iddialar gündeme gelmektedir.

Halihazırda Transdinyester Bölgesi’ndeki yapı ile Moldova arasındaki müzakereler dondurulmuş durumdadır. Bunun sebebi ise Kişinev’in Ukrayna Savaşı’nın başlamasının ardından Tiraspol’le yürütülen görüşmelere ara vermesidir. Yani Moldova Hükümeti, olayların nasıl bir sürece evrileceğini izlemeyi tercih etmiştir. Böylece Kişinev, Transdinyester üzerinde baskı oluşturmak istemiştir. Sandu’nun 28 Eylül 2022 tarihinde verdiği röportajda kullandığı şu ifadeler ise Tiraspol’ün endişelerini arttırmıştır:[2]

“Jeopolitik bir fırsat ortaya çıktığında, bu çatışmayı çözülebilecek hazırlıkta olmamız gerektiğini her zaman söyledim. Ukrayna, savaşı kazandığında, jeopolitik bir fırsat oluşabilir. Fakat asıl amacımız, çatışmaya barışçıl bir çözüm bulmak. Ve şimdi zamanın geldiğine inanan herkese cevap veriyorum: Bizim için en önemli şey, Transdinyester’in hem sağ hem de sol kıyısında barışı korumaktır.”

Diğer taraftan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un 1 Eylül 2022 tarihinde Rus Barış Güçlerinin güvenliğine tehdit olarak değerlendirilebilecek her türlü eylemi, Rusya’ya yapılan bir saldırı şeklinde kabul edeceklerini belirttiği de hatırlanmalıdır.[3] Lavrov’un açıklamasının ardından Eski ABD Avrupa Kuvvetleri Komutanı Ben Hodges şunları söylemiştir:[4]

Belki de Ukrayna ve Moldova’nın Transdinyester Sorunu’nu çözme zamanı gelmiştir. Kremlin, bunu durduramaz. Transdinyester sakinleri, Rusya’ya zincirle bağlı kalmak istiyor mu? Yoksa daha parlak bir gelecek için bir umut var mı?

Anlaşılacağı üzere hem Moskova hem de Tiraspol, Transdinyester Sorunu’nun Kişinev’in beklentilerine uygun biçimde çözülmesine yönelik adımlar atılabileceğini düşünmekte ve bundan çekinmektedir. Bu yüzden de Tiraspol, Kişinev’le müzakereden yana olduğunu ima etmektedir. Hatta Kremlin de bunu desteklemektedir. Fakat Moldova, Transdinyester’deki yönetimin liderleriyle görüşmek istememektedir. Bir diğer ifadeyle Kişinev, doğrudan bir diyalog kurulmasını değil; tüm meselelerin “Yeniden Entegrasyon Bürosu” aracılığıyla çözülmesini arzulamaktadır.[5]

Moldova, özellikle de Rusya-Ukrayna Savaşı’nın yarattığı uluslararası konjonktürden yararlanarak Transdinyester’e yönelik hedeflerine ulaşmaya çalışmaktadır. Bu yüzden de Sandu, ABD dönüşünde Güvenlik Konseyi’ni toplamıştır. Ayrıca Sandu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulunmuştur:[6]

“Moldova Cumhuriyeti’nin doğu bölgelerindeki Moldova vatandaşlarının kısmi seferberliğe dahil olma riski var. Bu tür eylemleri önlemek için Rusya’nın yanında savaşacak ve Rus pasaportuna sahip kişilerin Moldova vatandaşlığından çıkarılması seçeneğini analiz ediyoruz. Paralı asker olmak isteyen Moldova vatandaşlarına daha ağır cezalar verilmesi ihtimalini de değerlendiriyoruz.”

Transdinyester sakinlerinin bir bölümü, aynı zamanda Rusya vatandaşıdır. Dolayısıyla Moskova’nın söz konusu bölgeyi seferberliğe dahil etmesi halinde, Moldova-Rusya ve Moldova-Transdinyester ilişkileri daha da kötüleşebilir. Kişinev, mevzubahis senaryoya iki sebeple karşı çıkmaktadır. Birincisi, bu yöndeki bir girişimin Moldova’nın egemenliğinin ihlali anlamına gelecek olmasıdır. İkincisi ise Kiev’in Kişinev’in müttefiki konumunda bulunmasıdır. Dolayısıyla Moldova, vatandaşlarının Rus Ordusu için savaşmasını kabul edilemez görmektedir.

Öte yandan Transdinyester yönetiminin bölgede yaşayan insanları Rusya’ya destek için savaşa göndermesi durumunda, bölgenin Ukrayna Ordusu’nun hedefi haline gelmesi de mümkündür. Oysa ki Kiev, Transdinyester Sorunu’nda hem garantör hem de arabulucudur. Ancak Rus Barış Güçlerinin bölgedeki varlığının Ukrayna’yı rahatsız ettiği de bilinmektedir.

Kremlin ise bölgenin Rus sınırlarına uzaklığının ve bu nedenle de savunulmasının zor olacağının farkındadır. Üstelik mevcut statükonun bozulması, Rusya’nın çıkarlarına aykırı bir denklem yaratabilir. Buna rağmen Kremlin’in Transdinyester bölgesine müdahale etmesi, bir olasılık olarak varlığını korumaktadır. Lakin bu tarz bir hamle, Rus kuvvetlerinin Ukrayna’nın güneybatısında yer alan Odessa’yı kontrol etmesini gerektirmektedir. Bu durumda Moskova, Transdinyester’e müdahalede bulunarak burayı ilhak edip kendi toprağı şeklinde tanımlayabilir. Fakat sahadaki dengeler göz önünde bulundurulduğunda, bu olasılığın zayıf olduğu söylenebilir.

Sonuç olarak Moldova Hükümeti, Transdinyester Sorunu’nun çözümü konusundaki müzakereleri durdurmuş ve Ukrayna Savaşı’nın seyrini beklemeye karar vermiştir. Eğer ki; Rusya’nın kayıpları artarsa, Kişinev’in Kiev ve Batı’yla hareket ederek bölgedeki statükoyu kendi lehine çevirmek isteyeceği öngörülebilir. Aksi senaryoda ise Rusya, Ukrayna’nın güneybatısında kontrol ettiği alanlara bağlı olarak Transdinyester’i de ilhak etmeye çalışabilir.


[1] “Санду призвала с трибуны ООН вывести российские войска, незаконно размещенные в Приднестровском регионе”, JurnalTV, https://www.jurnaltv.md/news/cd3725c38431984f/sandu-prizvala-s-tribuny-oon-vyvesti-rossiyskie-voyska-nezakonno-razmeshchennye-v-pridnestrovskom-regione.html/, (Erişim Tarihi: 04.10.2022).

[2] “Победа Украины может поспособствовать решению проблемы Приднестровья-президент Молдовы”, Evropeyskaya Pravda, https://www.eurointegration.com.ua/rus/news/2022/09/28/7147708/, (Erişim Tarihi: 04.10.2022).

[3] “Лавров заявил, что действия против миротворцев в Приднестровье будут считаться нападением на РФ”, Tass, https://www.interfax.ru/russia/860242, (Erişim Tarihi: 04.10.2022).

[4] “Генерал Ходжес: Возможно, пора Украине и Молдове решить приднестровский вопрос”, Evropeyskaya Pravda, https://www.eurointegration.com.ua/rus/news/2022/09/4/7146141/, (Erişim Tarihi: 04.10.2022).

[5] “Лавров заявил, что Россия следит за интересами русскоязычных в Молдове: реакция Кишинёва”, SP, https://esp.md/ru/sobytiya/2022/09/01/lavrov-zayavil-chto-rossiya-sledit-za-interesami-russkoyazychnyh-v-moldove#, (Erişim Tarihi: 04.10.2022).

[6] “Санду пригрозила лишить гражданства молдаван, которые будут воевать на стороне России”, Tass, https://tass.ru/mezhdunarodnaya-panorama/15866543?utm_source=google.com&utm_medium=organic&utm_campaign=google.com&utm_referrer=google.com, (Erişim Tarihi: 04.10.2022).

Dr. Sabir ASKEROĞLU
Dr. Sabir ASKEROĞLU
Lisans öğrenimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamlayan Dr. Sabir Askeroğlu, yüksek lisans derecesini Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda almıştır. Doktora eğitimini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda tamamlayan Dr. Askeroğlu, çeşitli düşünce kuruluşlarında görev yapmıştır. Başlıca ilgi alanları, Avrasya çalışmaları ve Rus dış politikası olan Dr. Askeroğlu, iyi derecede Rusça ve İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler