Körfez Ülkeleri, uzun yıllar boyunca ekonomilerini büyük oranda petrole dayandırmış ve bu durum, onlara hem ekonomik refah hem de siyasi güç kazandırmıştır. Ancak küresel enerji dönüşümü, fosil yakıtların sürdürülemezliği ve alternatif enerji kaynaklarının gelişmesi, bu ülkeleri ekonomik çeşitlilik arayışına itmiştir. Bu bağlamda Suudi Arabistan’ın geliştirdiği 2030 Vizyonu, petrol dışı gelir kaynaklarının artırılmasına yönelik en kapsamlı projelerden biri olarak öne çıkmaktadır. Vizyonun temel amacı, ekonominin çeşitlendirilmesi, özel sektörün güçlendirilmesi, sosyal yaşamın modernize edilmesi ve ülkenin küresel ölçekte daha rekabetçi hale getirilmesidir.
Bu dönüşümün arkasındaki en güçlü figür Prens Muhammed bin Selman’dır. Kral Selman’ın oğlu olan Prens Muhammed, yetkileri devraldıktan sonra hem sosyal reformlar hem de ekonomik projeler açısından Suudi Arabistan tarihinde benzeri görülmemiş adımlar atmıştır. Toplumsal alanda özellikle kadın hakları konusunda atılan adımlar dikkat çekmektedir. Geçmişte kadınlara yönelik katı kısıtlamalar büyük tepki toplamışken, son yıllarda kadınların araç kullanması, çalışması, sanata ve spora katılması gibi alanlarda reformlar gerçekleştirilmiştir. Bu gelişmeler, hem iç kamuoyunun modernleşme taleplerine yanıt niteliğinde hem de dış dünyaya Suudi Arabistan’ın değişmekte olduğu mesajını vermektedir.
2030 Vizyonu’nun ekonomik ayağını güçlendirmek amacıyla başlatılan “Riyadh Season” etkinlikleri, eğlence ve kültür alanında ülkenin dışa açılımını temsil eden önemli bir adımdır. Her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen konserler, spor etkinlikleri, uluslararası sergiler ve festivaller, ülkeye turist çekmenin yanı sıra yeni sektörlerin gelişimine de katkı sağlamaktadır. Bu etkinliklerin hedeflerinden biri, Suudi Arabistan’ı sadece kutsal topraklara ev sahipliği yapan bir ülke olmanın ötesine taşıyıp aynı zamanda turizm, kültür ve sanat alanında da cazip bir merkez haline getirmektir.
2030 Vizyonu’nun en dikkat çekici ve iddialı unsuru hiç kuşkusuz “THE LINE” projesidir. 10 Ocak 2021 tarihinde tanıtılan bu mega proje, Neom adlı akıllı şehir girişiminin merkezinde yer almaktadır. “THE LINE”, geleceğin kenti olarak tanımlanmakta ve doğa ile uyumlu, karbon salımı sıfır olan, araçsız bir yaşam alanı vadetmektedir. Projenin 170 kilometre uzunluğunda, 200 metre genişliğinde ve 500 metre yüksekliğinde iki paralel yapı arasında uzanan doğrusal bir şehir olması planlanmaktadır. Bu yapılar içinde konut, işyerleri, yeşil alanlar ve kamu hizmetleri yer alacaktır. Şehir tamamen yenilenebilir enerjiyle çalışacak ve beş dakikalık yürüme mesafesi içinde tüm temel ihtiyaçlara ulaşılabilecek şekilde tasarlanmıştır. Proje tamamlandığında 9 milyon kişiye ev sahipliği yapması beklenmektedir.
“THE LINE”ın ülke ekonomisine katkısı sadece mimari ve teknolojik yeniliklerle sınırlı değildir. Projenin yaklaşık 460.000 kişiye istihdam yaratacağı, ülkenin milli hasılasına 48 milyar dolar katkı sağlayacağı tahmin edilmektedir. Bu, ülkenin petrol dışı büyümesini destekleyecek somut bir adım olarak değerlendirilmektedir. Aynı zamanda bu projenin, bölgeye yabancı yatırım çekilmesinde önemli bir rol oynaması beklenmektedir.
Projenin bu devasa hedefleri, birçok zorluğu da beraberinde getirmiştir. Başlangıçta 500 milyar dolarlık bir bütçeyle tasarlanan Neom’un finansmanında ve inşaat süreçlerinde zaman zaman yavaşlamalar yaşanmış ve bazı planlar yeniden gözden geçirilmiştir. 2024 yılındaki bütçe kısıtlamaları nedeniyle projesinin planlanan bitiş tarihi değiştirilmiş ve ilk etapta yalnızca birkaç kilometrelik kısmın inşasına odaklanılmıştır.
Bu gibi revizyonlara rağmen proje ilerlemeye devam etmektedir. Ekim 2022 itibarıyla şehrin tamamı boyunca kazı çalışmaları başlamış, 2024 yılında sahada çalışan işçi sayısı 100.000’i geçmiştir. 2025 yılına kadar bu sayının iki katına çıkması beklenmektedir. THE LINE, sadece bir mimari proje değil, aynı zamanda Suudi Arabistan’ın küresel inovasyon yarışındaki iddiasını simgelemektedir. Şehir planlamasında sürdürülebilirlik, yapay zekâ, yüksek teknoloji ve veri yönetimi gibi alanlarda dünyanın en ileri çözümlerinin uygulanması hedeflenmektedir. Bu proje hem istihdam sağlaması hem de gelecek için önemli bir ekonomik imkan sunmaktadır.
“THE LINE” dışında Riyad şehrinde de birçok büyük ölçekli proje eş zamanlı olarak yürütülmektedir. “King Salman Park”, “Green Riyadh” ve “Sports Boulevard” gibi projeler hem şehir estetiğini hem de yaşam kalitesini artırmayı hedeflemektedir. Bu projeler sayesinde Riyad, Ortadoğu’nun en yaşanabilir şehirlerinden biri haline getirilmeye çalışılmaktadır. Tüm bu gelişmeler Suudi Arabistan’ın yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal, çevresel ve kültürel dönüşümünü de ortaya koymaktadır. 2030 Vizyonu çerçevesinde hayata geçirilen projeler, ülkenin geleceğini şekillendirme potansiyeline sahip olmakla birlikte turizm ve ülkenin imajı konusunda önemli mesajlar içermektedir.
Sonuç olarak Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu, petrole bağımlı ekonomik modelin ötesine geçme çabasının somut bir ifadesidir. Bu vizyon çerçevesinde gerçekleştirilen sosyal reformlar, kültürel etkinlikler ve mega projeler, ülkenin hem bölgesel hem de küresel düzeyde rekabet gücünü artırmayı hedeflemektedir. “THE LINE” gibi projeler ise bu dönüşümün vitrininde yer alarak Suudi Arabistan’ı geleceğin şehircilik ve sürdürülebilirlik merkezlerinden biri haline getirmeye adaydır. Bu, diğer Körfez Ülkeleri için de önemli bir örnek teşkil edebilir.
