Analiz

Türkiye-Güney Kore İlişkilerinde “Orta Güç” Diplomasisi

2025 Ankara Zirvesi, Türkiye-Güney Kore ilişkilerini yüksek teknolojili stratejik ortaklık düzeyine taşımıştır.
Savunma, nükleer enerji ve ticaret alanlarındaki anlaşmalar, iki ülkenin çok kutuplu düzende tamamlayıcı bir ortak güç profili oluşturduğunu göstermektedir.
Zirve, her iki devletin ABD ve Çin rekabeti arasında özerk stratejik konumlanma arayışını kurumsal temele oturtmuştur.

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

24-25 Kasım 2025 tarihlerinde Ankara’da gerçekleşen Türkiye-Güney Kore Devlet Ziyareti, iki ülkenin 1950-1953 Kore Savaşı’ndan beri sürdürdüğü bağları, çok kutuplu dünya düzeninde somut jeoekonomik ve jeostratejik kazanımlara dönüştüren stratejik bir dönüm noktası olmuştur.[i]

Kore Savaşı sırasında Türkiye’nin 21.492 asker göndererek 721 şehit vermesi, Güney Kore’yle kardeşlik bağlarının temellerini atmıştır. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ortak basın toplantısında “kanla perçinleşmiş kardeşlik” vurgusu yapmış ve kolektif hafızayı güncel diplomatik söyleme yeniden entegre etmiştir.[ii][iii] Bu ziyaret, Güney Kore’nin geleneksel olarak Pasifik odaklı dış politikasını Avrasya’ya açarken, aynı zamanda Türkiye’nin Asya-Pasifik’e açılım alanı yaratmaktadır.

Zirvenin en somut çıktısı, beş mutabakat zaptı ve on yıl aradan sonra yeniden toplanan Ortak Ekonomik Komisyon aracılığıyla kurumsallaşan ilişkiler olmuştur. 2024 sonunda 12,8 milyar dolar olan ikili ticaret hacmi, 2025 yılında 15 milyarı aşmış; Hyundai Assan’ın Kocaeli’deki elektrikli araç fabrikası yatırımı ve Serbest Ticaret Anlaşması’nın revizyonu görüşmeleri, ekonomik alandaki önemli gelişmeler olmuştur.[iv]

Özellikle Hyundai Rotem ile Altay ana muharebe tankı motoru ve güç grubu ortak geliştirme projesi, Türkiye’nin savunma sanayiine önemli katkılar sağlayacaktır.[v][vi] Bu işbirliği, iki ülkenin savunma ihracatında küresel ölçekte orta güç savunma profili oluşturma potansiyelini ortaya koymaktadır.

Nükleer enerji alanında imzalanan KEPCO-Türkiye Nükleer Enerji A.Ş. mutabakat zaptı, jeoekonomik boyutun en kritik unsuru olarak öne çıkmaktadır. Sinop Nükleer Güç Santrali için APR-1400 reaktör[vii] teknolojisi teklif eden Seul, aynı zamanda nükleer yakıt döngüsü ve işletme deneyimini ihraç etmeyi planlamaktadır.[viii]

Bölgesel güvenlik açısından ise iki ülke, Gazze’de ateşkes ve iki devletli çözüm çağrısı ile Suriye’de siyasi çözüm vurgusu yaparak normatif uyum sergilemiştir.[ix] MIKTA (Meksika, Endonezya, Güney Kore, Türkiye, Avustralya) platformunda G20 Johannesburg Zirvesi marjında başlayan temaslar, orta güçlerin çok taraflı diplomaside rollerini güçlendirmiştir.

24-25 Kasım 2025 tarihlerinde gerçekleştirilen Ankara Zirvesi, Türkiye-Güney Kore ilişkilerinin Soğuk Savaş sonrası dönemde eriştiği en olgun ve en stratejik evreye işaret etmiştir. Kore Savaşı’nın yarattığı duygusal ve normatif zemin, artık sadece diplomatik retorik olmaktan çıkmış, savunma sanayii, nükleer enerji, biyoteknoloji ve altyapı gibi yüksek teknolojili sektörlerde somut proje ve yatırım taahhütleriyle desteklenir hale gelmiştir.

İki orta güç, çok kutuplu dünya düzeninde köprü aktör rollerini bilinçli bir şekilde derinleştirmekte ve hegemonik rekabetin yarattığı boşlukları kendi kapasiteleriyle doldurmaya çalışmaktadır. Bu hususta dikkat çekici olan bir diğer nokta, zirvenin zamanlamasıdır. Güney Kore’nin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ittifakına bağlı olarak Tayvan ve Güney Çin Denizi ekseninde artan gerilimlerle karşı karşıya olduğu, Türkiye’nin ise NATO içinde S-400 ve F-35 krizleri sonrasında Batı ile ilişkilerinde yaşadığı güven bunalımının devam ettiği bir dönemde, iki ülkenin birbirini stratejik tampon ve teknoloji transferi ortağı olarak konumlandırması tesadüf değildir.

Özellikle Sinop Nükleer Güç Santrali projesinin Rusya’nın Akkuyu’daki tekeline karşı Kore teknolojisiyle ilerletilmesi girişimi, Ankara’nın enerji güvenliğini çok vektörlü bir yapıya kavuşturma çabasının en somut göstergesidir. Aynı şekilde Altay tankı için Hyundai Rotem motoru ve K9 obüs varyantlarının ortak üretimi, Türkiye’nin savunma sanayiinde yerli oranını yükseltme hedefine katkıda bulunacaktır.

Sonuç olarak 2025 Ankara Zirvesi, Türkiye-Güney Kore ilişkilerinin artık sadece tarihi kardeşlik retoriğiyle değil, yüksek teknolojili, yüksek katma değerli ve yüksek riskli alanlarda karşılıklı bağımlılık yaratarak sürdürülebilir bir stratejik ortaklığa dönüştüğünün ilanıdır. Bu ortaklık ne ABD ne de Çin eksenine tam anlamıyla eklemlenmeden, kendi özgünlüğünü üretme iradesini yansıtmaktadır. Önümüzdeki beş yıllık dönemde Sinop’ta işbirliği temellerinin atılması, Altay tankının seri üretimine geçilmesi ve ikili ticaret hacminin 30 milyar dolar bandına ulaşması halinde bu ilişki yalnızca bölgesel değil, küresel güç dengelerinde de belirleyici bir faktör haline gelebilecektir. Bu hususta asıl belirleyici olan, iki ülkenin bölgesel krizlere karşı ortak refleks geliştirme kapasitesi ve hegemonik baskılara karşı ortak direnç gösterebilme potansiyeline bağlıdır.


[i] “South Korean President Lee to visit Türkiye at Erdoğan’s invitation”, Daily Sabah, https://www.dailysabah.com/politics/diplomacy/south-korean-president-lee-to-visit-turkiye-at-erdogans-invitation, (Erişim Tarihi: 25.11.2025).

[ii] “South Korean president hails ‘brotherly’ Türkiye ahead of visit, Daily Sabah, https://www.dailysabah.com/politics/diplomacy/south-korean-president-hails-brotherly-turkiye-ahead-of-visit, (Erişim Tarihi: 25.11.2025).

[iii] “(2nd LD) Lee, Erdogan agree to bolster defense, nuclear energy cooperation in summit talks”, Yonhap News Agency, https://en.yna.co.kr/view/AEN20251124011552315, (Erişim Tarihi: 25.11.2025).

[iv] “Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yatırım yapacak Koreli şirketlere her türlü desteği vereceğiz”, Independent Türkçe, https://www.indyturk.com/node/768658/haber/cumhurbaşkanı-erdoğan-yatırım-yapacak-koreli-şirketlere-her-türlü-desteği, (Erişim Tarihi: 25.11.2025).

[v] “Hyundai Rotem: Türkiye ile tank üretimindeki iş birliğimiz sürüyor”, Defense Here, https://tr.defensehere.com/hyundai-rotem-turkiye-ile-tank-uretimindeki-is-birligimiz-suruyor, (Erişim Tarihi: 25.11.2025).

[vi] “President Lee Jae-myung Seeks Defense, Nuclear Cooperation with Turkey”, The Chosen Daily, https://www.chosun.com/english/national-en/2025/11/23/O55M36COIFHH3KJMDE6E3ZXRLM/, (Erişim Tarihi: 25.11.2025). 

[vii] “Power plant profile: Sinop APR-1400 (IV), Turkey”, Power Technology, https://www.power-technology.com/marketdata/power-plant-profile-sinop-apr-1400-iv-turkey/, (Erişim Tarihi: 25.11.2025).

[viii] “Lee vows to expand support for Korean War veterans in Turkey”, Yonhap News Agency, https://en.yna.co.kr/view/AEN20251125011000315, (Erişim Tarihi: 25.11.2025). 

[ix] “Türkiye, South Korea eye deeper cooperation on regional issues”, Daily Sabah, https://www.dailysabah.com/politics/diplomacy/turkiye-south-korea-eye-deeper-cooperation-on-regional-issues, (Erişim Tarihi: 25.11.2025).  

Zeynep Çağla ERİN
Zeynep Çağla ERİN
Zeynep Çağla Erin, 2020 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Feminist Perspective of Turkish Modernization” başlıklı bitirme teziyle ve 2020 yılında da İstanbul Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Sosyoloji bölümünden mezun olmuştur. 2023 yılında Yalova Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim dalında “Güney Kore’nin Dış Politika Kimliği: Küreselleşme, Milliyetçilik ve Kültürel Kamu Diplomasisi Üzerine Eleştirel Yaklaşımlar” başlıklı yüksek lisans tezini tamamlayarak mezun olmuştur. Şu an Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim dalında doktora eğitimine devam etmektedir. ANKASAM Asya & Pasifik Uzmanı olan Erin’in başlıca ilgi alanları; Asya-Pasifik, Uluslararası İlişkiler’de Eleştirel Teoriler ve Kamu Diplomasisi’dir. Erin iyi derecede İngilizce ve başlangıç seviyesi Korece bilmektedir.

Benzer İçerikler