Yeni Zelanda’da binlerce protestocu, yeni hükümetin yerli halka yönelik politikalarına karşı çıkmak amacıyla sokaklara dökülmüştür. Te Pati Maori Partisi’nin ülke genelinde gösteriler düzenlenmesi çağrısının ardından protestocular, 5 Aralık 2023 tarihinde parlamentonun önünde ve otoyollarda toplanmıştır. Bu gösteriler, merkez sol ideolojideki İşçi Partisi’nin altı yıllık yönetimine son veren ekim ayındaki seçimlerin ardından gerçekleşmiştir.[1]
Te Pati Maori, parlamentoda altı sandalyeye sahip olmasına rağmen, Kral Charles’a bağlılık yemini etmeden önce, sözde protokol ihlali olarak, Britanya ile Maori halkı arasında bir sömürge dönemi kuruluş belgesi olan Waitangi Anlaşması’na bağlılık yemini etmiştir. Yeni Ulusal Parti liderliğindeki koalisyon, olumlu ayrımcılık politikalarını gözden geçirme, bazı departmanların isimlerini Maori dilinden İngilizceye çevirme ve Waitangi Anlaşması’nın prensiplerine atıfta bulunan yasaları değiştirme sözü vermiştir.[2]
Protestoculara yönelik konuşmasında Te Pati Maori’nin ortak lideri Rawiri Waititi, şu ifadeleri kullanmıştır:[3]
“Bu bir protesto değil, bu bir aktivasyon. Sesimizi duyurun, sesimizin çıkmasına izin verin ve bugün kim olduğumuzdan gurur duyun.”
Yeni Zelanda Polisi, gösterilere karışan iki kişinin gözaltına alındığını ve Auckland gibi birçok şehirde trafikte aksamalar olduğunu açıklamıştır. ACT Yeni Zelanda’nın lideri David Seymour, Te Pati Maori’yi “bölücü tiyatrolardan” çok yerli halk için çözümler sunmaktan daha fazla ilgilenmekle suçlamıştır. Seymour: “Söz konusu olan, ırklarına bakılmaksızın insanlara eşit davranacak bir hükümeti seçen Yeni Zelandalılardır.” demiştir.[4]
Bu olaylar bağlamında Yeni Zelanda’daki yeni hükümetin politika değişiklikleri ve Te Pati Maori’nin tepkisi, ülkedeki toplumsal dinamikler ve siyasi atmosfer üzerinde derin etkiler bırakabilir.
Yeni Zelanda’da yapılan seçimler sonucunda, merkez sol İşçi Partisi’nin yerine sağcı Ulusal Parti liderliğinde bir koalisyon hükümeti kurulmuştur. Bu siyasi değişiklik, ülkedeki politika ve yönetim tarzında önemli değişikliklere neden olabilir. Te Pati Maori’nin protestoları, hükümetin yerli halka yönelik politikalarının sert bir eleştirisi olarak değerlendirilebilir.
Te Pati Maori’nin, Kral Charles’a bağlılık yemini etmeden önce Waitangi Anlaşması’na bağlılık yemini etmesi, Yeni Zelanda’nın tarihsel ve kültürel bağlamını vurgulamaktadır. Hükümetin olumlu ayrımcılık politikalarını gözden geçirme sözü, toplumsal eşitsizlik ve ayrımcılık konularında tartışmalara yol açabilir. Yerli halkın bu politikalara nasıl tepki göstereceği ve bu değişikliklerin toplumdaki gruplar arasındaki dengeyi nasıl etkileyeceği önemli bir sorun olabilir.
Te Pati Maori’nin “aktivasyon” olarak tanımladığı protestolar, toplumun belirli kesimlerinin duygusal ve kültürel bağlamdaki hassasiyetlerini nasıl bir araya getirdiğini göstermektedir. Bu tür protestoların örgütlenmesi ve liderliği, yerel halkın sesini duyurmak adına önemli bir rol oynayabilir.
Sonuç olarak bu olaylar, Yeni Zelanda’nın uluslararası arenadaki imajını etkileyebilir. Bu durum, ülkenin dış ilişkilerini ve uluslararası diplomasiyi etkileyebilir. Yeni Zelanda’daki bu olaylar, yerli halkın haklarının korunması, kültürel mirasın saygı görmesi ve politika değişikliklerinin toplumsal dinamiklere etkileri açısından önemli bir konuyu gündeme getirmektedir. Bu durumu anlamak ve çözmek için hükümet, yerli liderler ve toplum arasında açık ve yapıcı bir diyalog geliştirilebilir.
[1] “Thousands Gather in New Zealand to Protest Government’s Indigenous Policies”, Al Jazeera, https://www.aljazeera.com/news/2023/12/5/thousands-gather-in-new-zealand-to-protest-governments-indigenous-policies, (Erişim Tarihi: 06.12.2023).
[2] Aynı yer.
[3] Aynı yer.
[4] Aynı yer.