ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, İstanbul Sancaktepe’de yaşanan helikopter kazasında şehit olan askerleri anarak sözlerine başladı ve milli savunmanın önemine dikkat çekerek son dönemde bu tür kazaların arttığını dile getirdi.
Brexit meselesi için 25 Kasım’da gerçekleştirilen toplantıyı değerlendiren Erol, yeni dünyanın inşa edilmesi sürecinde çeşitli kopmaların olabileceğini ifade ederek, bugün yalnızca Doğu-Batı arasında değil; Batı’nın kendi içende de ciddi anlamda bir mücadele olduğunu söyledi. Erol, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) tek kutuplu dünya idealini gerçekleştirmek istediğini kaydetti ve Türkiye-ABD ilişkilerinin uzun süredir iyi olmadığını sözlerine ekledi. Türkiye’nin çok kutuplu sistemi savunması bakımından Rusya ile işbirliği yaptığını vurgulayan Erol, “Avrupa’ya baktığımızda Almanya ve Fransa ikilisini ABD ile ters düşerken görüyoruz. Ayrıca İngiltere’nin Brexit sürecine bakıldığında kendisi bağımsız bir aktör olarak yer almak istiyor.” diyerek sistemdeki dalgalanmaların altını çizdi.
Diğer yandan Erol, Türkiye- Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinde müzakerelerin adının değiştiğini söyleyerek imtiyazlı ortaklıktan bahsedildiğini hatta onun da yerini stratejik ortaklık bağlamında bir işbirliğinin alabileceğini işaret etti ve bugün AB’nin Türkiye’yi cezbetmediğinin altını çizerek birliğin özellikle güvenlik politikaları, ekonomi ve manevi değerler açısından sınıfta kaldığını dile getirdi.
Bugün bakıldığında güç mücadelesinin ağırlıklı olarak Çin Seddi’nden Cebeli Tarık Boğazı’na kadar olan alanda; Osmanlı İmparatorluğu ve Selçuklu coğrafyasında gerçekleştiğini ifade eden Erol, güç boşluğunun coğrafyanın kendisi tarafından doldurulması gerektiğini dile getirdi.
Erol, Çin ve Rusya’nın Türkiye ile işbirliğinden başka şansı olmadığını kaydederek “ABD ve Avrupa açısından bakıldığında Türk ve Müslüman unsurlarla yeni bir ilişki geliştiremezlerse Batı’nın kaybedeceği bir oyun söz konusu” dedi. Dolayısıyla Batı, Çin ve Rusya’nın burada rasyonel düşünmek zorunda olduğunun altını çizerek Türkiye bu tabloyu okuduğunu ve söz konusu ülkelerle yeni bir ilişki geliştirmeyi teklif ettiğini belirtti.
Söz konusu gelişmeler ışığında yapılan ittifakların konjonktürel olduğunu söyleyen Erol, “Bu süreçte unların adları adresleri değişebilir ama esas olan Türkiye’nin bekasıdır. O yüzden bunun adı zaman zaman Rusya, zaman zaman Çin olabilir. Bu bağlamda her devletin büyük projeleri vardır ve Türkiye’de buna göre oyununu oynamaktadır.” diye konuştu.
