Avrupa Kıtasında Artan Askeri Harcamalar

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından yapılan araştırmalar, 2022 yılında dünya çapında yapılan askeri harcamaların 2,24 trilyon dolara ulaştığını göstermektedir. Aynı enstitü tarafından yayımlanan verilere göre dünya çapında askeri harcamalar, Soğuk Savaş döneminden bu yana görülmeyen düzeylere çıkmıştır. Hatta 2022 yılındaki harcamalar, 1989 senesinde yapılan askeri harcamaların reel anlamda toplamını geçmiştir. Öte yandan belirtmek gerekir ki; 2022 yılında askeri harcamalardaki şiddetli yükselişe, bölgesel çatışmaların ve jeopolitik sınamaların dünya konjonktüründe hakim olması mahal vermiştir. Örneğin Rusya-Ukrayna Savaşı, bu yükselişte belirleyici rol oynamıştır.  

Verilere göre, uzun yıllardır askeri harcamalar hususunda lider konumda bulunan Amerika Birleşik Devletleri (ABD), 2022 yılında da dünyada en fazla askeri harcama yapan ülkesi olma konumunu korumuştur. ABD, 2022 yılında 877 milyar dolarlık bir askeri harcama gerçekleştirmiş ve 2021 yılındaki askeri harcamalarını %0,7 oranında arttırmıştır. ABD’nin yaptığı askeri harcamaların 19.9 milyar dolarını Rusya-Ukrayna Savaşı kapsamında Kiev yönetimine yapılan yardımlar teşkil etmiştir.

ABD’yi Çin takip etmiştir. Çin, 2022 yılında 292 milyar dolarlık askeri harcamasıyla listede ikinci sırada yer almıştır. Güney Asya’da tansiyon yükselirken; Çin, 2021 yılına kıyasla askeri harcamalarını %4,2 oranında arttırmıştır.

Listede üçüncü sırayı Rusya Federasyonu almıştır. Rusya, 2022 yılında askeri harcamalara yaklaşık 86 milyar dolar ayırmıştır. Rusya için bu rakam, bir önceki yıl yapılan askeri harcamalarda %9,2 oranında bir artış anlamına gelmiştir. Rusya, Ukrayna’daki savaş kapsamında yapmayı öngördüğü askeri harcamaların çok üstüne çıkmıştır ve çıkmaya devam etmektedir.

Dünya genelinde askeri harcamalar hızla artarken; bu eğilime mahal veren başlıca bölge Avrupa olmuştur. Avrupa’nın yakın çevresinde cereyan eden Rusya-Ukrayna Savaşı, güvenlik ve savunma politikaları açısından Avrupa’yı derinden etkilemiştir. Avrupa, algıladığı tehditler karşısında hızlı bir şekilde savunma sanayisine yaptığı yatırımları arttırmaya başlamıştır. Bu yatırımlara, savaş kapsamında Ukrayna’ya tedarik edilen askeri yardımlar eşlik etmiştir. Dolayısıyla Avrupa, 2022 yılında 345 milyar dolar tutarında askeri harcama gerçekleştirmiştir. Kıyaslama yapmak gerekirse Avrupa, 2021 yılında askeri harcamalara 225 milyar dolar ayırmıştır. Buradan da savaşın bir yıl içinde yarattığı etki, açıkça görülmektedir.

Avrupa içerisinde askeri harcamalarda genel bir artış varken; bazı ülkelerin askeri harcamaları kısa süre içerisinde rekor seviyelere çıkmıştır. Savaşın tarafı olan Ukrayna, 2022 yılında 44 milyar dolar askeri harcama yapmıştır. Bu rakam, Ukrayna için 2021 yılına kıyasla %640’lık bir artış anlamına gelmektedir. Mevcut durumda Ukrayna için gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYİH) %34’ünü, askeri harcamalar oluşturmaktadır.

Rus coğrafyasına yakın konumda bulunan bazı ülkelerde 2021 yılına kıyasla askeri harcamalarında büyük oranlarda artış gerçekleştirmiştir. Örneğin Finlandiya’da %36, Litvanya’da %27, İsveç’te %12, Polonya’da ise %11 gibi bir askeri harcama artışı görülmektedir.

Avrupa’daki askeri harcamalar, savaşın bir sonucu olarak giderek artmaktadır. Bununla birlikte savaştan uzun bir süre önce Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), Batı’nın Rusya ile rekabeti kapsamında Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını arttırmasını teşvik etmeye başlamıştı. Esasen NATO, 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhakından kısa bir süre sonra algıladığı tehdit karşısında harekete geçmiştir. NATO, üye ülkelerin gayri safi yurt içi hasılalarının %2’sini askeri harcamalara ayırması hedefini ortaya koymuş ve bu hedefe 2024 yılında ulaşmayı öngörmüştür. NATO’nun hedefini, ABD güçlü bir şekilde desteklemiştir. Bu kapsamda ABD’de Barack Obama’nın başkanlığı döneminde NATO üyelerine baskılar başlamış, aynı politika Donald Trump’ın başkanlığı döneminde devam etmiştir. Hatta Trump, belirlenen hedefin diğer NATO üyeleri tarafından benimsenmemesi halinde ABD’yi NATO’dan çıkarma tehdidini dile getirmiştir. Son olarak Joe Biden’ın başkanlık döneminde %2 askeri harcama eşiği Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasıyla gündeme gelmiş ve Biden, NATO’nun bu hedefine tam destek vermiştir. Ancak hedeflenen %2 eşiğine, 2022 yılının sonlarında 30 NATO üyesi ülkeden sadece 10’u erişebilmiştir.

NATO tarafından belirlenen %2 eşiği, üye devletler arasında bir ihtilaf konusu olmuştur. Bu eşiği rahatlıkla geçen ABD, Polonya, Litvanya, Estonya, Yunanistan gibi ülkeler, NATO’nun tasarısını desteklerken; askeri harcamalara ani bir şekilde yüksek bütçeler ayırmak istemeyen Belçika, Hollanda ve İspanya gibi ülkeler bu tasarıya ayak diremektedir. Söz konusu ülkeler, NATO misyonlarına yaptıkları katkılarına dikkat çekerek askeri harcama rakamlarının her unsuru yansıtmadığını savunmaktadır.

Ayrıca bu ülkeler, yüksek askeri harcamalar yapan bazı NATO ülkelerinin gerçekleştirdiği harcamaların büyük bir kısmının askeri personel ve emekli maaşlarına ayrıldığının altını çizmektedir. Oysa kendileri, NATO’nun 2014 yılında kabul ettiği ve 2024 senesinde gerçekleşmesi öngörülen bir başka hedefi olan NATO üyesi ülkelerin savunma harcamalarının %20’sinin yeni ekipmanlara ayrılması hedefini gerçekleştirmektedir. Dolayısıyla mevzubahis devletler, daha fazla harcama yerine daha kaliteli harcama şiarıyla hareket etmektedir.

Daha kaliteli harcama söylemi, gayri safi yurt içi hasılalarının yaklaşık %1’ini savunma harcamalarına harcayan bu ülkelerin; iki yıl içerisinde bu oranı %2’ye çıkarmalarının gerçekçi olmadığı beyanını desteklemektedir.

NATO içerisindeki fikir ayrılıklarına ve ABD’ye yönelik muhalefete rağmen yakın zamanda yeni bir eşiğin aşılacağı düşünülmektedir. Çünkü 11-12 Temmuz 2023 tarihlerinde gerçekleştirilecek NATO Vilnius Zirvesi’nde her NATO üyesi ülkenin GSYİH’nin %2,5’ini askeri harcamalar için kullanması tasarısının önerilmesi beklenmektedir.

Sonuç olarak Avrupa’da yükselen askeri harcamalar, çeşitli şekillerde yorumlanabilmektedir. Öncelikle, askeri harcamaların artmasıyla Rusya’nın caydırılabileceği ve mevcut istikrarsızlık ortamının önüne geçilebileceği savunulmaktadır. Bununla birlikte Avrupa’da askeri harcamaların yükselmesini, Avrupa’nın ABD’nin dış politikasında bir araç haline gelmesi şeklinde yorumlayanlar da mevcuttur. Zira ABD, dünyada silah üretiminde lider konumdadır. Yani baskılar vesilesiyle Avrupa, bu sektörde ABD için bir pazar haline gelmektedir. Rusya-Ukrayna Savaşı da Washington yönetiminin bu politikasını pekiştirmiştir. Lakin artan savunma harcamalarının gösterdiği realite şudur ki; 1990’lı yıllardan beri kendi güvenliğini tesis etme arayışlarında olan Avrupa, bir türlü NATO ve ABD’nin boyunduruğundan kurtulamamıştır.[1]


[1] “Trends in World Military Expenditure, 2022”, SIPRI, https://www.sipri.org/sites/default/files/2023-04/2304_fs_milex_2022.pdf, (Erişim Tarihi: 25.04.2023).

Benzer İçerikler