Avrupa Siyasetinde Polonya’nın Artan Rolü

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başta Avrupa olmak üzere dünyanın pek çok bölgesinde etkileri hissedilmiştir. Bu kapsamda Avrupa siyasetinde Avrupa Birliği (AB) ve Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) gibi kapsayıcı aktörlerin sorumluluklarının artmasının yanı sıra bölgedeki ülkelerin rolleri de değişmeye başlamıştır. Bu noktada üyesi olduğu AB’yle yaşadığı anlaşmazlıklarla ön plana çıkan Polonya, artan savunma harcamaları, NATO’nun etkin bir üyesi olması ve devam eden savaşta Ukrayna’ya katkıları sebebiyle önem kazanmış, bunlar da Polonya’nın kısa ve uzun vadede Avrupa’daki ve AB’deki pozisyonunu yeniden şekillendirmeyi isteyebileceğine dair bazı soruları akıllara getirmiştir.

Polonya, son dönemde Avrupa içerisinde en çok savunma alanında ve Ukrayna’ya sağladığı yardımlarla ön plana çıkmıştır. Polonya’nın diğer AB üyelerine göre bu savaşta daha aktif bir yardım sağlayan bir aktör olmasının sebepleri arasında Rusya’yla olan geçmişinin etkisi vardır. Uzun yıllar boyunca bu Polonya’nın birliğin diğer üyelerini Rusya’ya karşı uyarması, Varşova’nın geçmişte eleştirildiği konulardan biri olmuştur. Ancak gelinen noktada Rusya, Avrupa’yı tehdit eden bir aktör konumuna büründüğü için Varşova’nın Moskova’ya karşı tutumu önem kazanmıştır.

Bunun da ötesinde, Varşova, savunma yatırımlarını ön plana arttırmış, NATO bünyesinde ittifakın “ağabeyi” Amerika Birleşik Devletleri’yle (ABD) askeri ilişkiler geliştirmiş ve adeta Rusya’ya karşı bir aksiyon içine girmiştir. Ülke, Gayrı Safi Yurt İç Hasılası’ndan (GSYİH) savunma sanayine büyük pay ayırması, ABD’den Abram tankları ve F-35 savaş uçakları almasının[1] yanı sıra Güney Kore’yle de silah ticaretine dair anlaşmalar imzalamıştır.[2] Bunun yanı sıra Alman Patriot hava savunma sistemlerinin Ukrayna yerine Polonya’ya yerleştirilecek olması[3] da bu süreçte dikkat çeken bir unsur olmuştur.

Elbette Rusya’yla geçmişteki olayların hesaplaşmasının günümüzde yapılmasının yanı sıra Varşova, Moskova’dan gelecek olası bir tehdidi de göz ardı etmemektedir. Coğrafi olarak Ukrayna’nın hemen doğusunda yer alması, Polonya için büyük bir savaş riski doğurmaktadır. Zira ihtimali düşük olsa bile, savaşın Doğu Avrupa’ya sıçrayabileceğini düşünen uzman sayısı azımsanmayacak düzeydedir. Dolayısıyla silahlanmanın böylesi bir boyutu da bulunmaktadır.

Savunmaya verilen önemin yanı sıra 2015 yılında Avrupa’da yaşanan mülteci krizinde sığınmacılara ilişkin sert tutumuyla hatırlanan Varşova yönetiminin Ukraynalı mültecilere yönelik tavrı tamamen değişmiştir. Uluslararası medyada hazırlanan raporlar ve paylaşılan haberlerde Polonya’nın Ukrayna’da savaştan kaçan sivillere karşı kucaklayıcı yaklaştığı belirtilmiştir.[4] Burada Varşova yönetiminin Rusya-Ukrayna Savaşı başlamadan birkaç ay öncesmülteci geçişini önlemek için Belarus sınırına duvar ördürdüğünü hatırlatmakta fayda vardır.[5]

Elbette tüm bu dinamikler, Avrupa siyasetindeki dengenin tüm aktörler göz önünde bulundurularak yeniden şekillenmesine işaret etmektedir. NATO’nun Avrupa ayağında savunma alanında Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerin yanı sıra Polonya’nın da bu devletlerin arasında yer almak istediği söylenebilir. Askeri harcamalara ek olarak Varşova’nın savaşın başlamasının ardından İngiltere ve Ukrayna’yla askeri ittifak kurması bunun bir göstergesi olarak kabul edilebilir.[6]

İşin AB boyutuna gelindiğinde, Polonya ve Brüksel arasındaki anlaşmazlıkların bir süreliğine askıya alındığı görülmektedir. Bu konuların en başında hukukun üstünlüğü tartışması gelmektedir. Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi, 16 Aralık 2020 tarihinde AB bütçesinin korunması için koşulluluk genel rejimi hakkında bir tüzük kabul etmiş, bu tüzükte hukukun üstünlüğü ilkesine uymayan devletlerin birlik bütçesinden yararlanamayacağına dair bir karar vermiştir.[7] Ancak önce Macaristan, ardından da Polonya, söz konusu kararın iptali için Avrupa Adalet Divanı’na dava açmıştır.[8] Bu süreçte Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, AB yetkinliğinin bir sınırı olması gerektiğinden bahsederken;[9] AB Komisyonu ise hukukun üstünlüğü gibi kavramların birliğin temelini oluşturduğundan ve hem üye ülkelerin hem de adaylık sürecindeki devletlerin AB’nin değerlerine bağlı kalması gerektiğinden bahsetmiştir.[10]

Yaklaşık iki yıllık süreçte gerginlikler devam etse de Varşova, yasal değişikliklere dair bazı adımlar atmıştır. Her ne kadar bu değişikliklerin Polonya’daki yargı sistemini tamamen dönüştürmeyeceğine inanılsa da[11] AB’yle olan anlaşmazlıkların neticesinde bazı çıktıların alındığı düşünülmektedir.

Genel çerçeveden bakıldığında, gerçekten de Avro-Atlantik siyasette Polonya’nın yerini dönüştürme çabası içerisinde olduğu görülmektedir. Bu dönüşümün en başta güvenlik ve askeri alanda olduğu ifade edilebilir. Varşova’nın NATO’ya üye olan veya olmayan ülkelerle yaptığı silah anlaşmaları, ordusunu modernleştirmesi ve savunma bütçesini arttırması, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasının ardından dikkat çeken özelliklerden olmuştur. Güvenlik boyutunda savaşın etkisiyle bu tür değişimler gerçekleşirken; siyasal boyutta da Polonya’nın üyesi olduğu AB’yle yaşadığı sorunlar bir süreliğine ertelenmiştir. Bu sorunların en başında “hukukun üstünlüğü” noktasındaki anlaşmazlık gelmektedir, Avrupa Adalet Divanı’nda Macaristan ve Polonya aleyhine çıkan kararların ardından Varşova yönetimi, yargı anlamında bazı adımlar atmaya başlamıştır. Yasal değişikliklerin bir nebze de olsa hukukun üstünlüğünü sağlama konusunda ilerleme niteliği taşıdığını söylemek mümkündür. Sonuç olarak Polonya’nın NATO içerisindeki önemi artmış ve ülke, AB’de de olumlu bir profil çizmeye başlamıştır.


[1] Ahmet Gençtürk, “Poland Takes Delivery Of 1st Batch Of US-Made M1 Abrams Tanks”, Anadolu Agency, https://www.aa.com.tr/en/europe/poland-takes-delivery-of-1st-batch-of-us-made-m1-abrams-tanks/2639806, (Erişim Tarihi: 05.01.2023).

[2] “First Korean Tanks And Howitzers Arrive in Poland”, Notes from Poland, https://notesfrompoland.com/2022/12/06/first-korean-tanks-and-howitzers-arrive-in-poland/#:~:text=In%20July%2C%20Warsaw%20concluded%20a,K239%20Chunmoo%20rocket%20artillery%20launchers., (Erişim Tarihi: 05.01.2023).

[3] “Poland Will Place German Patriot Missiles on its Territory”, Reuters, https://www.reuters.com/world/europe/poland-will-place-german-patriot-missiles-its-territory-2022-12-07/, (Erişim Tarihi: 05.01.2023).

[4] “Poland Welcomes More than Two Million Refugees from Ukraine”, UNHCR, https://www.unhcr.org/news/press/2022/3/6234811a4/poland-welcomes-million-refugees-ukraine.html, (Erişim Tarihi: 05.01.2023).

[5] “Poland Completes 186-Kilometre Border Wall With Belarus After Migration Dispute”, Euronews, https://www.euronews.com/2022/06/30/poland-completes-186-kilometre-border-wall-with-belarus-after-migration-dispute, (Erişim Tarihi: 05.01.2023).

[6] “Britain, Poland, Ukraine to Strengthen Defence Co-operation”, Reuters, https://www.reuters.com/world/europe/britain-poland-ukraine-strengthen-defence-co-operation-2022-09-22/, (Erişim Tarihi: 05.01.2023).

[7] İlke Göçmen, “Hukukun Üstünlüğü İlkesi Çerçevesindeki Bütçe Koşulluluğu (2020/2092 sayılı Tüzük) AB Hukukuna Uygun Bulundu: Adalet Divanının Hungary v Parliament and Council (C-156/21) Kararı”, Avrupa Üniversitesi Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi, http://ataum.ankara.edu.tr/2022/02/21/blog-yazisi-28/, (Erişim Tarihi: 06.01.2023).

[8] Aynı yer.

[9] “Avrupa Komisyonu, AB Hukukunu İhlal Ettiği Gerekçesiyle Polonya’ya Karşı Yasal Süreç Başlattı”, Euronews, https://tr.euronews.com/2021/12/22/avrupa-komisyonu-ab-hukukunu-ihlal-ettigi-gerekcesiyle-polonya-ya-kars-yasal-surec-baslatti, (Erişim Tarihi: 06.01.2023).

[10] “Rule of Law: European Commission Launches Infringement Procedure to Protect Judges in Poland from Political Control”, Comision Europea, https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/es/IP_19_1957, (Erişim Tarihi: 06.01.2023).

[11] Piotr Buras, “The Final Countdown: the EU, Poland, and the Rule of Law”, European Council on Foreign Relations, https://ecfr.eu/article/the-final-countdown-the-eu-poland-and-the-rule-of-law/, (Erişim Tarihi: 06.01.2023).

Sevinç İrem BALCI
Sevinç İrem BALCI
Sevinç İrem Balcı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunudur. İyi derecede İngilizce bilen Balcı, aynı zamanda Rusça ve Yunanca öğrenmektedir. Başlıca çalışma alanları Balkanlar ve Avrupa'dır.

Benzer İçerikler