Tarih:

Paylaş:

Centro Studi Internazionali (CeSI) Asya-Pasifik Birimi Başkanı Tiziano Marino: “IMEC, Küresel Geçit Projesi’ni de Tamamlayacaktır.”

Benzer İçerikler

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English

Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomi Koridoru (IMEC), batı ve doğu arasında stratejik ekonomik ve ticari bağlantılar oluşturmayı amaçlayan önemli bir inisiyatiftir. 2023 yılının Eylül ayında Yeni Delhi’de imzalanan Mutabakat Zaptı ile hayata geçirilen bu projenin Hint-Pasifik bölgesinde istikrarı artırmak, ticaret ve ekonomik ilişkileri geliştirmek için büyük fırsatlar sunması beklenmektedir.

Buradan hareketle Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM), IMEC’in küresel etkilerini değerlendirmek üzere Roma’daki düşünce kuruluşu Centro Studi Internazionali’nden (CeSI) Asya-Pasifik Birimi Başkanı Tiziano Marino’dan almış olduğu görüşleri dikkatlerinize sunmaktadır.

1. Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomi Koridoru (IMEC) nedir ve hangi amaçlar doğrultusunda kurulmuştur?

9-10 Eylül 2023 tarihinde Yeni Delhi’de düzenlenen G20 Zirvesi çerçevesinde Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Hindistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Avrupa Birliği (AB), Fransa, Almanya ve İtalya liderleri, Hint-Pasifik ile Avrupa arasında Ortadoğu üzerinden bir ekonomik ve ticari koridor oluşturulmasına yönelik bir Mutabakat Zaptı imzalamışlardır.

Proje, potansiyel olarak mevcut deniz ve karayolu ulaşım yollarını entegre ederek Hindistan, Körfez ve Avrupa arasında mal ve hizmet geçişini sağlamayı amaçlamaktadır. Projenin Hindistan’ı Arap Körfezi’ne bağlayan ‘Doğu Koridoru’ ve Arap Körfezi’ni Avrupa’ya bağlayan ‘Kuzey Koridoru’ olmak üzere iki bölüme ayrılması düşünülmektedir.

“IMEC” olarak adlandırılan projenin demiryolu bağlantısı, nakliye hatları, yüksek hızlı veri kabloları ve enerji boru hatlarına odaklanması beklenmektedir. Avrupa perspektifinden bakıldığında IMEC, ‘Küresel Geçit’ olarak adlandırılan projeyi de tamamlayacak ve böylece AB’nin bölge için belirlediği bağlantı, sürdürülebilir ve kapsayıcı refah gibi bazı hedeflere ulaşılmasını kolaylaştıracaktır.

2. Çeşitli ülkelerin katılımını göz önünde bulundurarak IMEC’in Hint-Pasifik bölgesindeki istikrar ve işbirliğine nasıl katkıları olacaktır?

Projenin uygulanması halinde IMEC, Hindistan ile Körfez ve Hindistan ile Avrupa arasındaki ilişkileri güçlendirebilir ve Hindistan’ı Hint-Pasifik bölgesine daha da yakınlaştırabilir. Bölgeye yönelik güvenlik temelli bir yaklaşıma sahip olmayan AB, bu bağlamda ABD ve Çin arasındaki mevcut gerilimi azaltma çabalarında önemli bir oyuncu olma potansiyeline sahiptir.

Ayrıca IMEC’in ekonomik ve altyapı projeleri, ilgili devletlerin halkları için zenginlik yaratmayı amaçlamaktadır ve bu da istikrarın temel unsurlarından biridir. Ancak bölgede, en azından 2013 yılından bu yana, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nin de geliştirilmekte olduğu ve IMEC’in buna karşı koymayı amaçladığı da unutulmamalıdır. Dolayısıyla, paradoksal olarak, rekabet halindeki altyapı projelerinin çoğalması, uzun vadede bölgesel aktörler arasında işbirliğinden ziyade bölünmeleri teşvik edebilir.

3- Sizce IMEC, katılımcı ülkeler arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirmek için ne gibi fırsatlar sunmaktadır?

Proje, şüphesiz muazzam bir potansiyele sahiptir. Örneğin ticaret perspektifinden bakıldığında IMEC, AB ile Hindistan arasında 2021 yılında sadece 88 milyar avro olan toplam ticaret hacminin artmasını sağlayabilir. Ayrıca proje, ABD ve AB gibi teknoloji, Körfez gibi sermaye ve üretim kapasitesi sunabilecek ülkelerin yanı sıra Hindistan gibi devasa bir pazarı da bir araya getirecektir. Bu birleşmeler de koridoru, Yunanistan ve muhtemelen Ürdün ya da İsrail gibi güzergah üzerindeki devletler de dahil olmak üzere katılımcılar için potansiyel olarak son derece karlı hale getirmektedir.

Fakat projenin uygulanabilirliği henüz belli değildir. İlgili ülkelerin çoğunda yeterli demiryolu bağlantısı bulunmadığı gibi, ortaklar arasındaki ticaretin genişlemesi için gerçek alanın ne olduğu da henüz belli değildir. Bunun yanı sıra denizaltı iletişim kabloları ve enerji konularında işbirliği konusunda IMEC’in rolünün ne olabileceği de belli değildir. Dolayısıyla şu anda potansiyeller ve kritik noktalar bir arada bulunmaktadır ve Memorandumu imzalayan devletler projenin arzu edilen sonuçları vermesini istiyorlarsa, iki durumun da ele alınması gerekmektedir.

Tiziano Marino

Tiziano Marino, Roma’daki bağımsız düşünce kuruluşu Centro Studi Internazionali’de (CeSI) Asya-Pasifik Birimi Başkanı olarak görev yapmaktadır. Başlıca araştırma alanları uluslararası güvenlik ve jeoekonomidir. Asya-Pasifik üzerine çok sayıda makalenin yanı sıra 2 kitap yayınlayan Tiziano, Güneydoğu Asya ve Orta Asya’nın ekonomik ve güvenlik dinamikleri üzerine kapsamlı dersler vermiştir. 2021 yılında Endonezya’nın İtalya’daki G20 delegasyonunda Roma Hükümeti’nin irtibat görevlisi olarak görev almıştır.

Dilara Cansın KEÇİALAN
Dilara Cansın KEÇİALAN
Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Dilara Cansın KEÇİALAN, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı'nda yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında yüksek lisans eğitimini sürdüren Keçialan, ayrıca Atatürk Üniversitesi'nde Yeni Medya ve Gazetecilik bölümünde öğrenim görmektedir. ANKASAM'da Avrasya Araştırma Asistanı olarak görev yapan Keçialan'ın başlıca ilgi alanları Avrasya ve özellikle Orta Asya bölgesidir. İngilizce, Rusça ve az derecede Ukraynaca bilmekte olup Kazakça öğrenmektedir.