Çin-ABD Diyaloğunun Getirdiği Küresel İşbirliği Zemini

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Amerika Birleşik Devletleri (ABD)-Çin ilişkilerinin son yıllarda iniş çıkışlı bir seyir izlemesi, küresel düzlemdeki işbirliği sürecini de etkilemektedir. Taraflar son zamanlarda diyalog ve işbirliğine ağırlık vermişlerdir. Örneğin, 30 Ocak 2024 tarihinde iki ülkeden yetkililer, ABD’ye giren fentanil akışını durdurmak için ortak bir çaba geliştirmek üzere bir araya gelmişlerdir. İki günlük toplantı, yeni bir narkotik çalışma grubu için yapılan ilk toplantı olmuştur. Görüşmelerin odak noktalarından biri, ABD’de ses getiren sentetik opioid olan fentanil ve özellikle bu ilacın Çin’de üretilen bileşenleri olmuştur.[1]

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, 2023 yılının Kasım ayında San Francisco’nun dışında ABD Başkanı Joe Biden’la buluştuğunda uyuşturucu ticareti de dahil olmak üzere birkaç alanda işbirliğini yeniden başlatmaya karar vermiştir. Anlaşmalar, ticaret ve teknoloji gibi konularda önemli farklılıkların bulunduğu bir ilişkide küçük bir ilerleme olarak kabul edilmiştir.[2]

ABD, Çin’den özellikle de büyük ölçüde Meksika’da işlenen kimyasalların ihracatını sınırlandırmak için daha fazla çaba göstermesini istemektedir. Tarafların derinlemesine ve pragmatik görüşmelerde bulunduğunu söyleyen Çin Kamu Güvenliği Bakanı Wang Xiaohong, çalışma grubunun açılış töreninde, “Çalışma grubu için iş planı konusunda ortak anlayışa vardık.” demiştir.[3]

Amerikan heyetinin başındaki Beyaz Saray İç Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Jen Daskal, Biden’ın “bu konunun Amerikan halkı için ne kadar önemli olduğunu vurgulamak amacıyla yüksek düzeyde bir heyet gönderdiğini” belirtmiştir. Çin, eskiden fentanilin önemli bir tedarikçisiydi ve 2019 yılında buna sınırlama getirmiştir. ABD, Çin’in bu adımından duyduğu memnuniyeti dile getirmiştir. Günümüzde ise ABD, Pekin’den “öncüller” olarak bilinen bileşenlerin ihracatını durdurmalarını istemektedir.[4]

Çin, ikili ilişkilerin kötüleştiği bir dönemde genellikle ABD’nin iç sorunlarını çözmesi gerektiğini ve bunu Çin’e yüklememesi gerektiğini belirterek daha önce ABD’nin yardım taleplerini reddetmişti. İki ülke arasındaki resmi görüşmeler, 2022 yılında Çin’in o dönemdeki ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan’ı ziyareti nedeniyle resmen durmuştu. Donmuş ilişkiler, Kasım 2023 tarihli Biden-Şi görüşmesine yaklaşılırken çözülmeye başlanmıştır. Ekim ayında bir ABD Senato heyeti, Pekin’i ziyaret ederken fentanil konusunu gündeme getirmiş ve Çin bu yaklaşıma olumlu bir tepki vermiştir.[5] Hatırlatmak gerekirse ABD Ticaret Bakanlığı, Çin İnsan Hakları Bakanlığı Kriminal Bilim Enstitüsü’ne yaptırımlar uygulamıştı. Çin ise bu yaptırımlar kaldırılmadığı müddetçe işbirliğini tartışmayı reddetmektedir.

ABD, fentanil konusunda işbirliği için yaptırımları kaldırmayı kabul etmiştir. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, 2024 yılının Ocak ayının yaptığı bir konuşmada, tek taraflı yaptırımların engelinin kaldırılmasının kabul edildiğini belirtmiştir. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Çin’in fentanil öncüllerinin kaçakçılığı konusundaki taahhütleri göz önüne alındığında bunun “atılması gereken uygun bir adım” olduğunu söylemiştir.[6]

Uluslararası boyutta bu tür küresel sorunlara karşı işbirliği, devletler arası ilişkilerde yeni bir paradigmanın işareti olabilir. İki büyük gücün ortak bir tehdide karşı koordineli bir şekilde çalışma isteği, uluslararası toplum için olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir.

Soğuk Savaş’ın ardından iki kutuplu sistemin çökmesiyle birlikte küresel güvenlik endişelerinin değiştiği bilinmektedir. Bu dönemde “güvenlik” tanımının genişlediği ve “devletin güvenliği” yerine daha çok “birey” ve “toplum” gibi kayda değer kavramların güvenlikleştirilmeye başlandığı bilinmektedir. Zira Soğuk Savaş süresince genellikle sınırları belli bir tehdit algılaması varken Soğuk Savaş sonrasında sınırların belirsiz olduğu bir tehdit algılaması gündeme gelmiştir. Bu değişime de temel olarak ekonomik ve teknolojik alandaki gelişmeler neden olmuştur. Ezcümle Soğuk Savaş sonrası artık temel güvenlik tehditlerinin öncesine kıyasla daha az görünür ve daha az bilinir bir yapıya büründüğü söylenebilir. Dahası güvenliğin yalnızca askeri değil aynı zamanda ekonomik, çevresel ve sosyal boyutlarının da ön plana çıktığı görülmüştür.

Bu bağlamda uluslarüstü güvenlik endişelerinin ön plana çıktığı ve devletlerin artık, insan kaçakçılığı, göçmen krizi, iklim, siber tehditler, dolandırıcılık, silah kaçakçılığı, terör, etnik ve dini çatışmalar ve uyuşturucu ticareti gibi sınırların belirsiz olduğu tehditlerle yüzleştiği öne sürülebilir. Bu da devletler arasında bir birliktelik ve işbirliği yaratma noktasında oldukça işlevsel bir rol oynamakta, aynı zamanda da idealist perspektiften bakıldığında bir ortaklık zeminini mecbur kılmaktadır.

Bu bağlamda her ne kadar jeostratejik olarak bir küresel hegemonya mücadelesi içerisinde olsalar da bahse konu olan uyuşturucuyla mücadele hususu Washington ile Pekin arasında bir işbirliği zemini oluşturmaktadır. Zira ABD ile Çin’in küresel hegemonik sistemde birer rakip olduğu söylenebilir. Ancak fentanil konusundaki işbirliği, bu gerilimli ilişkilerde bir nevi pozitif bir gelişme olarak kabul edilebilir. Ortak çıkarların bulunduğu alanlarda işbirliği, genel ilişkilerin de seyrini değiştirebilir.

Öte yandan söz konusu devletlerin uyuşturucu ve temelinde sağlık olan bir konuda farklılıklarını geri planda bırakarak ve rekabet konularını da kompartımanlaştırarak bir birliktelik sergileme iradesi göstermesi küresel sistem ve uluslararası yapının devamlılığı açısından kayda değer bir durum meydana getirmektedir.

Sonuç olarak ABD ve Çin fentanil noktasında işbirliği zemini kurabilmeyi başarmıştır denebilir. Bu da Washington ile Pekin’in devam eden süreçte de yine çeşitli alanlarda işbirliği zeminleri bulabilecekleri anlamına gelebilir.


[1] “US and China Launch Talks on Fentanyl Trafficking in a Sign of Cooperation Amid Differences”, Associated Press News, https://apnews.com/article/china-us-fentanyl-opioid-precursor-b296aeb56a3df511103ff3b2790c6450, (Erişim Tarihi: 31.01.2024).

[2] “US and China Talk on Fentanyl Trafficking”, Reuters, https://www.aljazeera.com/news/2024/1/30/us-china-starts-talks-on-fentanyl-trafficking-amid-tense-relations, (Erişim Tarihi: 31.01.2024).

[3] “U.S.-China Fentanyl Talks Get Off to a ‘Productive’ Start, Security Advisor Says”, CNBC, https://www.cnbc.com/2024/01/31/us-china-fentanyl-talks-have-a-productive-start-security-advisor-says.html, (Erişim Tarihi: 31.01.2024).

[4] “U.S. and China Launch Talks to Stem Flow of Fentanyl, in Rare Sign of Cooperation”, Time, https://time.com/6589991/us-china-fentanyl/, (Erişim Tarihi: 31.01.2024).

[5] Aynı yer.

[6] “US and China Launch Talks on Fentanyl Trafficking in a Sign of Cooperation Amid Differences”, Associated Press News, https://apnews.com/article/china-us-fentanyl-opioid-precursor-b296aeb56a3df511103ff3b2790c6450, (Erişim Tarihi: 31.01.2024).

Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan Gülten, 2021 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Amerikan Dış Politikası” başlıklı bitirme teziyle ve 2023 yılında da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dış Ticaret bölümünden mezun olmuştur. Halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans öğrenimine devam eden Gülten, lisans eğitimi esnasında Erasmus+ programı çerçevesinde Lodz Üniversitesi Uluslararası ve Politik Çalışmalar Fakültesi’nde bir dönem boyunca öğrenci olarak bulunmuştur. ANKASAM’da Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışan Gülten’in başlıca ilgi alanları; Amerikan Dış Politikası, Asya-Pasifik ve Uluslararası Hukuk’tur. Gülten, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler