Çin-Orta Asya İlişkilerinde Güçlü İşbirliğini Pekiştirme Adımları

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Çin, küresel güç mücadelesine ilişkin yapılan değerlendirmelerde potansiyel hegemon güç olarak nitelendirilmektedir. Buna rağmen Pekin yönetimi, “Büyük Çin Mucizesi” şeklinde adlandırılan ekonomik kalkınmasını siyasi nüfuza dönüştürme noktasında çatışmacı bir karakter sergilememekte; bilakis bloklar değil, işbirliği köprüleri inşa ederek diğer devletlerin iç meselelerine karışmayan, toprak bütünlüklerine ve egemenliklerine saygı gösteren ve kazan-kazan temelli ilişkiler geliştiren bir yaklaşım ortaya koymaktadır. Bu anlamda Çin, bir hegemonya arayışında olmaktan ziyade; uluslararası sistemde tek bir gücün hegemon konumda olmadığı çok kutuplu dünya düzenini savunmaktadır. Nitekim Pekin yönetiminin söylemleri ve eylemleri de buna işaret etmektedir.

Bu bakımdan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in 2013 yılında açıkladığı Kuşak ve Yol Girişimi’nin Pekin’in işbirliği köprüleri inşa etme çabasının somut bir çıktısı olduğu ifade edilebilir. Orta Asya ise gerek mevzubahis girişimdeki yeri ve gerekse de Çin’in yakın çevresinde yer alması hasebiyle Pekin yönetiminin ehemmiyet atfettiği coğrafyaların başında gelmektedir. Bu önemden dolayı Pekin yönetimi, Çin-Orta Asya Zirvesi (C+C5) formatını geliştirmiştir.

Söz konusu format çerçevesinde Dışişleri Bakanları düzeyinde altı toplantı yapılmış ve nihayetinde 18-19 Mayıs 2023 tarihlerinde Çin’in Shaanxi Eyaleti’nin Xian şehrinde C+C5 formatındaki ilk liderler zirvesi gerçekleştirilmiştir. Bir sonraki liderler zirvesinin 2025 senesinde Kazakistan’ın ev sahipliğinde düzenleneceğinin açıklanması[1] ise Pekin yönetiminin Orta Asya başkentleriyle olan münasebetlerini çok daha kurumsal bir zemine taşıma noktasında kararlı olduğunu göstermektedir.

Tahmin edileceği üzere, Çin’in Orta Asya devletleriyle olan ilişkilerinin geleceğine dair öngörülerde bulunulabilmesi için 18-19 Mayıs 2023 tarihli liderler arasında gerçekleşen görüşmelerde alınan kararların ve zirvede verilen mesajların incelenmesi gerekmektedir. Zira Xian kentindeki toplantılarda Pekin yönetiminin bölge başkentleriyle ilişkilerini şekillendirecek çok sayıda gelişme yaşanmıştır.

İkili Temaslar ve Alınan Kararlar

İlk olarak Kazakistan’dan bahsetmek gerekirse, taraflar arasındaki münasebetlerin genişleme ve derinleşme eğiliminde olduğunu ifade etmek mümkündür. Zira Kazakistan ve Çin, Atyrau Bölgesi’nde modern bir gaz-kimya kompleksi inşa etme konusunda anlaşmıştır. Söz konusu anlaşmanın hayata geçirilmesinin ardından mevzubahis tesis, Asya’nın en büyük; dünyanın ise dördüncü büyük tesisi olacaktır. Ayrıca tarafların bakır işletme tesislerinde de işbirliği yapacağı açıklanmıştır.[2] Bu da Çin’in Kazakistan’ın iktisadi kalkınmasına katkıda bulunmayı sürdüreceği anlamına gelmektedir. Buna ek olarak taraflar; ticaret, ekonomi, petrol ve gaz, petrokimya, enerji, finans, ulaşım ve transit, bilim ve eğitim gibi alanlarda işbirliğini genişletme kararı almıştır. [3]

Öte yandan iki ülke arasındaki ilişkiler, yalnızca ekonomik anlamda değil; kültürel boyutta da gelişmektedir. Nitekim Kazakistan ve Çin, ortaklaşa kültür merkezleri kurulmasına dönük niyet beyanını içeren bir muhtıra da imzalamıştır.[4]

Elbette Kırgızistan’ın da Çin’le münasebetlerini geliştireceği söylenebilir. Çünkü taraflarda buna dönük güçlü bir irade bulunmaktadır. Bu nedenle de iki ülke, sınır ihtilaflarını tamamen sona erdiren İyi Komşuluk ve Dostane İşbirliği Antlaşması’nı imzalamıştır.[5] Böylece yaklaşık 1.000 km’lik sınır hatta netleşmiştir.

Diğer taraftan Çin, Kuşak ve Yol Girişimi çerçevesinde Orta Koridor’un eksik halkası konumunda olan[6] Kırgızistan’ın girişime dahil edilmesi noktasında da çaba harcamaktadır. Bu yüzden de Çin-Kırgızistan-Özbekistan Demiryolu Hattı’nın inşa edilmesi meselesine 2022 yılının Eylül ayından beri yoğunlaşan bir Pekin yönetimi vardır. Kuşkusuz bu demiryolunun tamamlanması vesilesiyle Çin’in Avrupa’ya erişimi kolaylaşacaktır. Fakat demiryolu hattının inşası, Kırgızistan’ın da jeoekonomik ve jeostratejik önemini arttıracaktır. Bu kapsamda C+C5 Zirvesi vesilesiyle bu projenin sonraki adımlarını planlayan üçlü belge imzalanmıştır.[7]

Tahmin edileceği gibi bahsi geçen proje, Özbekistan’ın da çıkarlarına uygundur. Çünkü bölgesel bağlantıların güçlendirilmesi, Taşkent yönetiminin bölgesel ve küresel siyasetteki etkisinin artmasına hizmet edecek ve ekonomik kazanımlarını arttıracaktır. Fakat Pekin-Taşkent hattındaki temaslar bununla sınırlı değildir. Dahası zirve vasıtasıyla Özbekistan, güneş enerjisi tesislerini geliştirmek için 4 milyar dolarlık yatırım yapmak üzere üç Çinli şirketle sözleşme imzalamıştır.[8] Bu gelişme iki ülke arasındaki ilişkilerde enerjinin önemli bir yere sahip olduğunu gözler önüne sermektedir.

Tacikistan noktasında ise taraflar, “Ortak Gelecek Topluluğu Girişimi” çerçevesinde ve egemenlik ve toprak bütünlüğüne karşılıklı saygı, sınırların dokunulmazlığı ve içişlerine karışmama ilkeleri temelinde karşılıklı yarar sağlayan işbirliğini genişletme kararı almıştır.[9] Ayrıca ikili işbirliğini genişletmeye dönük 25 belge imzalanmış ve terörle mücadele konusunda ortak tatbikatlar düzenlemesi kararlaştırılmıştır.[10] 

Diğer taraftan Çin, Türkmenistan’la da ilişkilerini geliştirmeye odaklanmıştır. Nitekim gerçekleşen temaslar vesilesiyle ikili işbirliğini geliştirmeyi öngören çok sayıda mutabakat zaptı imzalanmıştır. Böylece liderler; ticaret, ekonomi, enerji, ulaştırma, yatırım ve diğer alanlarda ortaklıkları genişletmeyi taahhüt etmiştir.[11]

Liderler arasındaki görüşmeler vesilesiyle imzalanan anlaşmalardan da anlaşılacağı üzere, Çin’in Orta Asya ülkeleriyle olan ilişkileri Kuşak ve Yol Girişimi’nden güneş enerjisine çok boyutlu bir şekilde gelişmektedir. Burada dikkat çeken husus ise Pekin-Duşanbe hattındaki işbirliğinde güvenlik faktörünün ön plana çıkacağının mesajının verilmesi ve tarafların ortak tatbikatlar düzenleyeceğinin açıklanmasıdır. Bu da Çin’in yalnızca ekonomik, siyasi ve kültürel ilişkiler bakımından değil; aynı zamanda güvenlik politikaları noktasında da Orta Asya’da daha aktif bir siyaset izleyeceğine işaret etmektedir.

Zirvede Verilen Mesajlar

Liderler düzeyinde gerçekleşen temasların yanı sıra zirvede verilen mesajlar da Çin-Orta Asya bağlarının güçleneceğini ortaya koymaktadır. Bu kapsamda zirvenin açılış konuşması esnasında Şi, Pekin yönetiminin bölgeye ilişkin beklentilerini şu sözlerle ortaya koymuştur:[12]

“Etnik çatışmalar, dini mücadeleler ve kültürel bölünmeler Orta Asya’nın ana gündemi değil. Orta Asya halklarının arayışı birlik, hoşgörü ve uyum. Hiç kimsenin anlaşmazlık ve çatışma çıkarmaya, bundan siyasi çıkarlar elde etmeye hakkı yok.”

Yukarıdaki ifadelerden de görüldüğü üzere Çin, bölgenin istikrarını önemsemektedir. Zaten bu sebeple de Şi, “Dış güçlerin bölge ülkelerinin iç işlerine müdahale etmesine ve renkli devrimler sahneye koymasına şiddetle karşı çıkacağız.” açıklamasında bulunmuştur.[13] Bu da Pekin’in Orta Asya’da yalnızca ticari anlamda değil; güvenlik temelli işbirliğiyle de varlık göstereceği anlamına gelmektedir. Fakat Çin, işbirliğinin ekonomik boyutunu da göz ardı etmemektedir. Bu anlamda bölgenin kalkınmasını önemseyen Çin, bölgedeki kalkınma projelerine 3,8 milyar dolar mali destek vereceğini duyurmuştur.[14] Çünkü Orta Asya’nın kalkınması Kuşak ve Yol Girişimi’ni de güçlendirecektir.

Bu noktada bölge devletlerinin de Çin’le olan ilişkilerden hoşnut olduklarını vurgulamak gerekmektedir. Örneğin Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Kasım-Cömert Tokayev, Kazakistan’ın Çin’e ilişkin beklentilerini dile getirirken güvenlik noktasında Orta Asya’nın istikrarını vurgulamış ve ekonomik anlamda da “Kazakistan ve Çin arasında ticaret hacmi 31 milyar dolara ulaştı ve bunu 40 milyar dolara çıkarmakta anlaştık.” açıklamasında bulunmuştur.[15]

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sayın Sadır Caparov ise işbirliğini genişletmek için 10’un üzerinde mekanizma ve platformun oluşturulacağına dikkat çekerek “Bu belgelerin ülkelerimizin çıkarlarını ve uzun vadeli kalkınmanın ortak çıkarlarını karşıladığından eminim.” demiştir.[16]

Özbekistan Cumhurbaşkanı Sayın Şevket Mirziyoyev ise bölge devletlerinin çok kutuplu dünyanın realitesine uygun hareket ettiğini ima ederek şunları söylemiştir:[17]

“Uluslararası ilişkilerde artan çatışma ve öngörülemezlik karşısında birbirimize karşılıklı destek sağlıyor ve halklarımız için birlikte müreffeh bir gelecek inşa ediyoruz.”

Benzer bir şekilde Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman ise Çin-Orta Asya Zirvesi’nin hem Pekin-Duşanbe hattındaki ikili ilişkileri hem de bölgesel işbirilğini güçlü bir şekilde yeni bir seviyeye taşıyacağına inandığını dile getirmiştir.[18]

Türkmenistan Cumhurbaşkanı Sayın Serdar Berdimuhamedov da Aşkabat yönetiminin zirveyi önemsediğini belirterek “Devlet başkanları tarafından Orta Asya-Çin zirvelerinde ortaya konan girişimlerin ve önerilerin uygulanmasını yakından takip edeceğiz.” demiştir.[19]

Sonuç olarak C+C5 formatı, Çin’in Orta Asya devletleriyle olan ilişkilerini yeni bir seviyeye taşımaktadır. Bu ilişkiler ise karşılıklı çıkarlara dayanmakta olup; ekonomiden güvenliğe kapsamlı bir işbirliğine işaret etmektedir. Bu nedenle de gerek ikili gerekse de bölgesel düzeyde yürütülen münasebetlerin genişleme, derinleşme ve kurumsallaşma eğiliminde olduğu ifade edilebilir.


[1] “Kazakhstan to host next China-Central Asia Summit in 2025”, AKI Press, https://akipress.com/news:709621:Kazakhstan_to_host_next_China-Central_Asia_Summit_in_2025/, (Erişim Tarihi: 20.05.2023).

[2] “Казахстан И Китай Подписали Внушительный Пакет Инвестиций”, 24.kz, https://24.kz/ru/news/policy/item/600776-kazakhstan-i-kitaj-podpisali-vnushitelnyj-paket-investitsij, (Erişim Tarihi: 20.05.2023).

[3] “Казахстан и Китай создадут совместные культурные центры”, Central Asia News, https://centralasia.news/21566-kazahstan-i-kitaj-sozdadut-sovmestnye-kulturnye-centry.html, (Erişim Tarihi: 20.05.2023).

[4] Aynı yer.

[5] Aktilek Musaeva, “Forging a Shared Future: Kyrgyzstan-China Relations in Focus”, CGTN, https://news.cgtn.com/news/2023-05-19/Forging-a-shared-future-Kyrgyzstan-China-relations-in-focus-1jUDguH0bqo/index.html, (Erişim Tarihi: 20.05.2023).

[6] Emrah Kaya, “The Missing Ring of the Middle Line and the Belt-Road is Kyrgyzstan”, ANKASAM, https://www.ankasam.org/the-missing-ring-of-the-middle-line-and-the-belt-road-is-kyrgyzstan/?lang=en, (Erişim Tarihi: 20.05.2023).

[7] “Подписан трехсторонний документ, определяющий следующие шаги по проекту строительства железной дороги «Китай-Кыргызстан-Узбекистан»”, Uz Daily, https://www.uzdaily.uz/ru/post/77408, (Erişim Tarihi: 20.05.2023).

[8] “Chinese Companies Invest in Uzbekistan Solar Farms”, Investment Monitor, https://www.investmentmonitor.ai/news/chinese-companies-invest-in-uzbekistan-solar-farms/, (Erişim Tarihi: 20.05.2023).

[9] “China, Tajikistan to Push Mutual Beneficial Cooperation: Joint Statement”, CGTN, https://news.cgtn.com/news/2023-05-18/China-Tajikistan-to-push-mutual-beneficial-cooperation-joint-statement-1jUDn9LCqfm/index.html, (Erişim Tarihi: 20.05.2023).

[10] “Таджикистан и Китай проведут совместные учения против терроризма”, Central Asia News, https://centralasia.news/21552-tadzhikistan-i-kitaj-provedut-sovmestnye-uchenija-protiv-terrorizma.html, (Erişim Tarihi: 20.05.2023).

[11] “По итогам туркмено-китайских переговоров в верхах подписаны двусторонние документы”, Orient, https://orient.tm/ru/post/53360/po-itogam-turkmeno-kitajskih-peregovorov-v-verhah-podpisany-dvustoronnie-dokumenty, (Erişim Tarihi: 20.05.2023).

[12] “Çin-Orta Asya Zirvesi’nin Sonuç Bildirgesi İmzalandı”, Aydınlık, https://www.aydinlik.com.tr/haber/cin-orta-asya-zirvesinin-sonuc-bildirgesi-imzalandi-389535, (Erişim Tarihi: 20.05.2023).

[13] Aynı yer.

[14] Aynı yer.

[15] Aynı yer.

[16] Aynı yer.

[17] Aynı yer.

[18] “China Ready to Make Pie of Cooperation Bigger with Tajikistan: Premier”, China Daily, https://global.chinadaily.com.cn/a/202305/18/WS64657cf5a310b6054fad39e8.html, (Erişim Tarihi: 20.05.2023).

[19] “Serdar Berdimuhamedov Proposed A New Format for Consultations Between Central Asian Countries and China”, Orient, https://orient.tm/en/old/post/53502/serdar-berdimuhamedov-proposed-new-format-consultations-between-central-asian-countries-and-china, (Erişim Tarihi: 20.05.2023).

Dr. Doğacan BAŞARAN
Dr. Doğacan BAŞARAN
Dr. Doğacan BAŞARAN, 2014 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, 2017 yılında Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda sunduğu ‘’Uluslararası Güç İlişkileri Bağlamında İkinci Dünya Savaşı Sonrası Hegemonik Mücadelelerin İncelenmesi’’ başlıklı teziyle almıştır. Doktora derecesini ise 2021 yılında Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı‘nda hazırladığı “İmparatorluk Düşüncesinin İran Dış Politikasına Yansımaları ve Milliyetçilik” başlıklı teziyle alan Başaran’ın başlıca çalışma alanları Uluslararası ilişkiler kuramları, Amerikan dış politikası, İran araştırmaları ve Afganistan çalışmalarıdır. Başaran iyi derecede İngilizce ve temel düzeyde Farsça bilmektedir.

Benzer İçerikler