Çin-Rusya İşbirliğinde Yeni Dönem

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

24 Şubat 2022 tarihinde Rusya, Ukrayna yönelik askeri müdahalesini başlatmıştır.[1] Bu kapsamda Moskova, çok kısa bir süre içerisinde Kiev’e girmeyi ve savaşı hızlıca bitirmeyi planlamıştır. Bu da söz konusu savaşın Çin’in gözünde “hızlıca bitecek ve Batı’yı zayıflatacak bir savaş” olarak görülmesine neden olmuştur. Ancak süreç bu şekilde ilerlememiştir. Savaşın uzaması ve Moskova’nın sahada istediği sonuçları elde edememesi, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) verdiği desteğin artmasına ve Batı’nın konsolide olmasına yol açmıştır.

Nitekim savaş nedeniyle AB’nin Rusya’ya ağır yaptırımlar uygulaması,[2] ABD ve Avrupa’nın Moskova’yı tecrit etmeye yönelik bir politikayı hayata geçirmesi ve İsveç ile Finlandiya gibi uzun yıllar boyunca tarafsızlık statüsünü koruyan devletlerin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) üyelik başvurusu yapmaları,[3] Batı’yı daha da güçlendirmiştir. Kısacası Pekin’in savaştan beklediği sonuçların tam tersinin yaşandığı bir konjonktür meydana çıkmıştır.

Çin’in gerek AB ülkeleri ve ABD’yle olan ticaret hacmi gerekse de küresel tedarik zincirinin tepesinde yer alması hasebiyle savaşın yarattığı küresel ekonomik sorunlardan olumsuz etkilendiği görülmüştür.

Öte yandan Çin, Tayvan’ın yanı sıra diğer özerk ve özel yönetimli bölgeler üzerindeki egemenliğini koruyabilmek adına “Tek Çin İlkesi”ni güçlü bir şekilde savunmaktadır. Buna karşılık Rusya, uluslararası hukuku ihlal ederek Ukrayna’nın Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerini ilhak etmiştir.[4] Çin’in böylesi bir ortamda Rusya’ya destek vermesi, kendi “Tek Çin İlkesi”nin tartışmaya açılmasına neden olabilir. Zaten bu yüzden de Pekin yönetiminin savaşın başlarında Moskova’ya verdiği desteği geri çektiğini ifade etmek mümkündür.

Tüm bunların yanı sıra Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, savaşın başlamasından bu yana ilk defa Moskova’ya gitmiştir. 20-23 Şubat 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilen söz konusu ziyarette Şi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşmüştür.[5] Bahse konu olan ziyaret, Pekin’in Moskova’ya destek vermesi şeklinde yorumlanmıştır. Çünkü görüşmede Putin ve Şi’nin önemli bir birliktelik mesajı verdiği söylenebilir. Bu görüşmenin savaşın başlamasından sonra devlet başkanları düzeyinde gerçekleştirilen ilk ziyaret olması da oldukça mühimdir. Elbette bunun önemli bir işbirliği mesajı olduğu öne sürülebilir.

Nitekim ikili görüşmelerin ardından Şi’nin Putin’e “Dünya yüz yıldır şahit olmadığı değişimlere şahit oluyor ve bu değişimleri birlikte yürüten bizleriz” demesi,[6] dikkat çekici bir husustur. Moskova’ya bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirten Şi, Rusya ile Çin’in iki dost ülke olduğunu dile getirmiştir.[7] Aynı zamanda bu ziyaret, Şi’nin üçüncü dönemine başlamasının ardından gerçekleştirdiği ilk yurtdışı ziyaretidir. Kuşkusuz söz konusu ziyaretin Rusya’ya yapılması, Çin’in dış politikasındaki genel eğilimi göstermesi bakımından önemlidir.  

Tüm bu bilgiler doğrultusunda Çin’in ilerleyen dönemlerde Rusya’ya olan desteğini arttıracağı öngörülebilir. Ancak bu durum, Pekin’in Batılı devletlerle arasının açılmasına yol açabilir. Zira Washington, NATO ve AB üyesi aktörler gerek Tayvan Meselesi’nde gerekse de Güney Çin Denizi konusunda Pekin’e yönelik baskılarını arttırabilir. Batı’yla arasını açması pahasına Çin’in böylesi bir ziyarette bulunması ve Rusya’yı açıkça destekleyen mesajlar vermesi ise aynı zamanda Tayvan’la birleşme yönündeki adımlarını hızlandıracağının göstergesi olarak yorumlanabilir.


[1] “Ukraine in Maps: Tracking the War with Russia”, British Broadcasting Corporation News, https://www.bbc.com/news/world-europe-60506682, (Erişim Tarihi: 28.03.2023).

[2] “EU Trade Sanctions in Response to Situation in Ukraine”, An Roinn Fiontar, Tradala aguş Fostaiochta Department of Enterprise, Trade and Employment, https://bit.ly/3Km5pip, (Erişim Tarihi: 31.03.2023).

[3] “Secretary General in Stockholm: Time to Welcome Finland and Sweden as NATO Allies”, North Atlantic Treaty Organization, https://www.nato.int/cps/en/natohq/news_212488.htm, (Erişim Tarihi: 28.03.2023).

[4] “Russia’s Great Game: Donetsk, Lugansk, Zaporozhye and Kherson Are Now Part of The Russian Federation”, Modern Diplomacy, https://moderndiplomacy.eu/2022/10/01/russias-great-game-donetsk-lugansk-zaporozhye-and-kherson-are-now-part-of-the-russian-federation/, (Erişim Tarihi: 28.03.2023).

[5] “China’s Xi Stresses Close Ties with ‘Dear Friend’ Putin During His First Visit to Russia Since Ukraine Invasion”, Cable News Network, https://edition.cnn.com/2023/03/20/europe/xi-putin-china-russia-visit-monday-intl-hnk/index.html, (Erişim Tarihi: 28.03.2023).

[6] “As Xi and Putin Bid Farewell in Moscow, Russia Unleashed Missiles on Ukraine”, The Sydney Morning Herald, https://www.smh.com.au/world/europe/we-are-driving-changes-in-the-world-together-xi-jinping-tells-vladimir-putin-as-he-departs-kremlin-20230323-p5cuio.html, (Erişim Tarihi: 28.03.2023).

[7] “China Calls Xi’s Russia Visit One of Friendship, Peace”, Associated Press News, https://apnews.com/article/china-russia-putin-xi-us-ukraine-war-fcfd22eb1f48b3de6f115c2943c77169, (Erişim Tarihi: 28.03.2023).

Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan GÜLTEN
Zeki Talustan Gülten, 2021 yılında Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden “Amerikan Dış Politikası” başlıklı bitirme teziyle ve 2023 yılında da Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Dış Ticaret bölümünden mezun olmuştur. Halihazırda Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda Tezli Yüksek Lisans öğrenimine devam eden Gülten, lisans eğitimi esnasında Erasmus+ programı çerçevesinde Lodz Üniversitesi Uluslararası ve Politik Çalışmalar Fakültesi’nde bir dönem boyunca öğrenci olarak bulunmuştur. ANKASAM’da Asya-Pasifik Araştırma Asistanı olarak çalışan Gülten’in başlıca ilgi alanları; Amerikan Dış Politikası, Asya-Pasifik ve Uluslararası Hukuk’tur. Gülten, iyi derecede İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler