III. Charles’ın Bükreş Ziyareti: Birleşik Krallık Hangi Mesajları Veriyor?

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Uluslararası basına yansıyan haberlere göre Birleşik Krallık Kralı III. Charles, ilk yurtdışı ziyaretlerinden birini 2 Haziran 2023 tarihinde Romanya’ya gerçekleştirecektir.[1] Söz konusu gelişmenin III. Charles’ın ilk yurtdışı ziyaretlerinden biri olması hasebiyle büyük ehemmiyet arz ettiği ve bazı sembolik mesajları barındırdığı ifade edilebilir. Zira bu ziyaret, en temelde Londra yönetiminin “Küresel Britanya” hedefi bağlamında ele alınabilir.

Bahse konu olan durumu açmak adına belirtmek gerekir ki; İngiltere’nin Brexit aracılığıyla Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasının ardından dış politikasında daha ziyade İkinci Dünya Savaşı’ndan önceki gibi yeniden bir küresel güç olarak konumlanma arzusu ön plana çıkmıştır. Bu anlamda Londra yönetimi, tüm jeopolitik teorilerin özel önem verdiği Avrasya jeopolitiğindeki etkisini arttırmak istemekte ve dolayısıyla Avrasya’ya açılmanın yollarını aramaktadır.  Bu nedenle de jeopolitik olarak Doğu Avrupa’nın İngiltere açısından Avrasya’ya açılan kapı konumunda olduğu söylenebilir. Zaten bu yüzden de Londra yönetimi, Rusya’nın çevrelenmesi ve sınırlandırılması hususunda somut adımlar atmaktadır. Üstelik bu politikalar, İngiltere’de yaşanan Başbakan değişikliklerine rağmen kararlılıkla sürdürülmektedir. Bu da Londra’nın “Küresel Britanya” hedefini hükümetler üstü bir devlet politikası olarak benimsediği anlamına gelmektedir.

Esasen gerek Rusya-Ukrayna Savaşı’na giden süreçte gerekse de savaş esnasında İngiltere’nin uyguladığı dış politika, Brexit kararının politik arka planını ve küresel vizyonunu ortaya koymuştur. Çünkü AB ülkeleri, savaşın başından itibaren Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İngiltere’ye kıyasla çok daha temkinli bir tavır takınmış ve savaşın akıbetini etkileyecek; dolayısıyla Rusya’nın tepkisini çekecek yaptırımlar uygulamaktan ve yardımlarda bulunmaktan imtina etmiştir. Hatta AB üyesi devletler, ateşkesin sağlanmasına dönük arayışlara da yönelmiştir. Buna karşılık İngiltere-ABD ikilisi ise savaşın uzamasından yana duruş sergilemiş, Ukrayna’ya yönelik yardımlara öncülük etmiş ve savaşın Rusya açısından bir “yıpratma savaşına” dönüşmesine odaklanmıştır.

İngiltere’nin bu konudaki politikasının başlangıcını 17 Şubat 2022 tarihinde; yani Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlangıcından günler önce İngiltere, Polonya ve Ukrayna arasında imzalanan Üçlü İşbirliği İttifakı’na dayandırmak mümkündür.[2] Nitekim bahse konu olan anlaşmadan günler sonra savaş başlamış ve savaş esnasında Ukrayna’ya ulaştırılan yardımlarda Polonya’nın üstlendiği koridor rolü kadar İngiltere’nin verdiği destek de Kiev yönetiminin direncinin arttırılması noktasında belirleyici rol oynamıştır. Yani İngiltere-Polonya-Ukrayna ittifakı sağlıklı bir şekilde işlemiştir.

Öte yandan savaş devam ederken Rusya’nın Primakov Doktrini olarak da bilinen Yakın Çevre Doktrini çerçevesinde dondurulmuş çatışma bölgelerini aktive etmeye dönük stratejisinin bir sonraki hedefinin Trans-Dinyester Bölgesi olabileceği konuşulmaya ve bu bağlamda çeşitli iddialar tartışılmaya başlanmıştır. Hatta yapılan bazı açıklamalar, Moldova’nın güvenlik kaygılarını da derinleştirmiştir. Zira tıpkı Ukrayna’nın doğusunda olduğu gibi Moldova’nın Trans-Dinyester Bölgesi’nde de Rus yanlısı ayrılıkçı kesimlerin bulunduğu bilinmektedir. Buna karşılık Kşinev yönetiminde de Romanya’ya bağlanma yönünde güçlü bir eğilim vardır. Dolayısıyla Rusya’nın Moldova’yı savaşa çekerek Trans-Dinyester’e müdahale etmesi halinde, Moldova’nın Romanya’ya bağlanma kararı alması ihtimal dahilindedir. Şayet bu karar, Bükreş yönetimi tarafından kabul edilirse, Romanya’nın Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Antlaşması’nın beşinci maddesi olarak kabul edilmesini talep ederek kendisine yapılan saldırının tüm müttefik devletlere yapılmış sayılmasını istemesi söz konusu olabilir. Bu da Rusya-NATO ve dolayısıyla Üçüncü Dünya Savaşı demektir.

Böylesi bir tartışmanın yaşandığı dönemde III. Charles’ın Bükreş’i ziyaret edecek olması ise oldukça dikkat çekici bir gelişmedir. Öyle görünüyor ki; İngiltere, Romanya üzerinden de Rusya’ya yönelik baskının arttırılmasına dönük bir çaba içerisindedir. Aynı zamanda bu durum, Bükreş’in cesaretinin ve kararlılığının arttırılması gayesini de gütmektedir.

Stratejik anlamda ise mevzubahis ziyaretin iki amacı barındırdığı öne sürülebilir. Bunlardan ilki, Romanya aracılığıyla NATO’nun Karadeniz’deki varlığının ve buna bağlı olarak da Rusya’ya uygulanan kuşatmanın sürdürüleceğinin gösterilmesidir. Aslında Moskova yönetimi, NATO’nun Karadeniz üzerinden kendisini kuşattığını düşünmektedir. Buradaki kritik eşiğin de 2004 yılında Romanya ve Bulgaristan’ın; yani iki eski Doğu Bloku ülkesinin NATO üyeliği olduğunu düşünmektedir. Bu yüzden de Kremlin yönetiminin savaşa ilişkin hedeflerinden biri de Ukrayna’nın Karadeniz bağlantısını kesmek ve böylece Karadeniz’in bir “NATO Gölü” haline gelmesini engellemektir. Bu noktada İngiltere Kralı, NATO’nun Karadeniz politikasında Rusya’ya karşı kararlı olduğu mesajını vermek istiyor gibi gözükmektedir.

İkinci olarak İngiltere’nin Avrasya’ya açılma stratejisi bağlamında Polonya-Ukrayna hattında inşa etmeye çalıştığı ittifakı, Moldova ve Romanya’yı da içerecek şekilde genişletme arzusu içerisinde olduğu öne sürülebilir. Bu da Londra’nın bölgede bir jeopolitik eksen oluşturmaya çalıştığı şeklinde yorumlanabilir. Dolayısıyla III. Charles’ın ilk yurtdışı ziyaretlerinden birinin Bükreş’e gerçekleşecek olması, İngiltere’nin Romanya’yı Avrasya’ya açılma stratejisinde kilit aktörlerden biri olarak değerlendirdiğini ortaya koymaktadır.

Neticede III. Charles, ilk yurtdışı ziyaretlerinden birini Romanya’ya yaparak bu ülkeye verdiği önemi gözler önüne serecektir. Böylece Londra yönetimi, bir yandan NATO’nun Karadeniz üzerinden Rusya’yı kuşatma stratejisini sürdüreceği mesajını verirken; diğer taraftan da Polonya-Ukrayna eksenini Moldova ve Romanya’yı da içerecek biçimde genişletmek istediğini gösterecektir.


[1] “Update: King Charles III Reportedly Expected in Romania on June 2”, Romania Insider, https://www.romania-insider.com/king-charles-expected-romania-june-2023, (Erişim Tarihi: 16.05.2023).

[2]  “Ukraine, UK, Poland Announce Security Pact Amid Heightened Tensions”, Defense News, https://www.defensenews.com/global/europe/2022/02/17/ukraine-uk-poland-announce-security-pact-amid-heightened-tensions/, (Erişim Tarihi: 16.05.2023).

Dr. Doğacan BAŞARAN
Dr. Doğacan BAŞARAN
Dr. Doğacan BAŞARAN, 2014 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, 2017 yılında Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda sunduğu ‘’Uluslararası Güç İlişkileri Bağlamında İkinci Dünya Savaşı Sonrası Hegemonik Mücadelelerin İncelenmesi’’ başlıklı teziyle almıştır. Doktora derecesini ise 2021 yılında Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı‘nda hazırladığı “İmparatorluk Düşüncesinin İran Dış Politikasına Yansımaları ve Milliyetçilik” başlıklı teziyle alan Başaran’ın başlıca çalışma alanları Uluslararası ilişkiler kuramları, Amerikan dış politikası, İran araştırmaları ve Afganistan çalışmalarıdır. Başaran iyi derecede İngilizce ve temel düzeyde Farsça bilmektedir.

Benzer İçerikler