Kırgızistan’ın Tacikistan Sınırına KGAÖ’yü Davet Etmesi

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

19 Ekim 2022 tarihinde Kırgızistan Savunma Bakanı Baktıbek Bekbolotov, Tacikistan’la sınır anlaşmazlıklarının çözülmesi konusunda bir plan önermiştir. Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne (KGAÖ) ait birliklerin Kırgız-Tacik sınırına konuşlandırılması çağrısında bulunan Bekbolotov, şu ifadeleri kullanmıştır: [1]

KGAÖ Genel Sekreteri Stanislav Zas’la yaptığım toplantıda, aramızda (Tacikistan ve Kırgızistan) bir hakem kuruluncaya kadar barış olmayacağını söyleyerek, küçük bir birlik göndermeyi teklif ettim. Çatışmayı çözmek için tartışmalı bölgelerimize küçük bir KGAÖ birliğini yerleştirmeyi önerdim. Bu da birkaç sorunu çözecektir: Ateşkesin kontrolü ve ağır ekipmanların devlet sınırından çekilmesi.”

Bekbolotov, bunun yapılması halinde siyasi sınırın çizilmesiyle ilgili sorunun çözüleceğini açıklamıştır. 18 Ekim 2022 tarihinde ise KGAÖ Genel Sekreteri Zas, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman’la Duşanbe’de bir araya gelmiş ve taraflar, Tacik-Afgan sınırındaki güvenlik önlemlerinin güçlendirilmesi başta olmak üzere bölgedeki askeri ve siyasi durumu ele almışlardır. Toplantı, 18-19 Ekim 2022 tarihlerinde Duşanbe’de düzenlenen Terörle Mücadelede Uluslararası ve Bölgesel İşbirliği konulu üst düzey konferans çerçevesinde gerçekleşmiştir.

Söz konusu konferansta Rahman, Ortadoğu’dan yabancı savaşçı transferi nedeniyle Afganistan’daki çeşitli terör örgütlerinin konumlarını güçlendirdiğini ve bunun bölge ülkeleri için ciddi bir tehdit oluşturduğunu söylemiştir. Rahman-Zas görüşmesinde KGAÖ çerçevesinde Tacikistan’la işbirliğinin geliştirilmesi gibi konular ele alınmıştır. Tacikistan Cumhurbaşkanı, KGAÖ’yü bölgenin güvenlik ve istikrarının sağlanmasında önemli bir aktör olarak değerlendirmiştir.[2]

Bilindiği gibi, Tacikistan açısından öncelikli güvenlik tehdidi, güney sınırlarından gelmektedir. Son yıllarda Kırgızistan’ın güvenlik sorunları ise Tacikistan’la yaşadığı sınır çatışmalarından kaynaklanmaktadır. Tacikistan, Afganistan merkezli tehditlerle mücadelede ciddi bir dış desteğe sahiptir. Duşanbe, ikili anlaşmalar da dahil olmak üzere KGAÖ’yle yaptığı işbirliği sayesinde komşularından gelecek tehditlere karşı kendisini daha güvende hissetmektedir. Kırgızistan ise kendi ulusal güvenlik konularında KGAÖ’den beklediği desteği alamamaktadır.

Kırgızistan-Tacikistan sınırındaki güvenlik, aslında Bişkek için olduğu kadar Duşanbe bakımından da büyük öneme sahiptir. Duşanbe; tüm dikkatini güney sınırlarına yoğunlaştırmışken; kuzey sınırlarında çatışmaların meydana gelmesi durumunda hem güney hem de kuzey sınırlarında istikrarsızlıkla yüzleşmek durumunda kalabilir. Ayrıca her ne kadar Tacikistan’ın Taliban’la sorunlu ilişkisi olsa da mevcut konjonktürde Taliban’ın Afganistan’ın kuzey komşularıyla bir savaşa girmeyeceği düşünülmektedir. Dolayısıyla bölge ülkeleri için öncelikli sorun, Afganistan’daki radikal grupların güçlenmesidir.

Tahmin edileceği üzere, böylesi bir durumda Kırgızistan-Tacikistan sınırında yaşanan çatışmalar, KGAÖ için büyük bir sorun haline gelebilir. Bir diğer ifadeyle Bişkek, KGAÖ’nün önceliğini sadece Tacikistan’ın güney sınırlarına değil; aynı zamanda Fergana Vadisi’ndeki sorunlara da yöneltmesini istemektedir.

Kırgızistan’ın Tacikistan’la yaşadığı sınır çatışmaları hem ülke ekonomisi için büyük zararlara yol açmakta hem de Kırgızistan Hükümeti’nin kamuoyu nezdindeki itibarını zedelemektedir. Nitekim Bişkek’in sınır çatışmalarında geri adım atması halinde Kırgız halkı, bunu bir mağlubiyet olarak görecektir. Geri adım atmadan karşılık verilmesi ise çatışmaların daha da büyümesine ve dolayısıyla insan kaybının artmasına yol açmaktadır. Ayrıca çatışmaların şiddetlenmesi daha da riskli iki soruna neden olabilir. Birincisi, yaşanan sınır çatışmalarının kapsamlı bir savaşa dönüşme riskidir. İkincisi ise Tacikistan’ı uzun süreli bir düşman haline getirme ihtimalinin ortaya çıkmasıdır.

Kırgızistan Hükümeti’ne göre, ülkenin komşularıyla sınır sorunları var olmaya devam ettiği sürece, ekonomik kalkınma ve uluslararası ekonomiye entegre olma noktasında sorun yaşanacağının farkındadır. Tek başına güney sınırlarında güvenliğini sağlamakta zorlanan Kırgızistan, bunu KGAÖ üzerinden yapmaya çalışmaktadır. Bişkek yönetimine göre, sınıra KGAÖ barış gücünün yerleştirilmesi, savunma için harcanan maliyeti de azaltacaktır.

Kırgızistan, kendi sorununu KGAÖ üzerinden çözmek isterken; örgüt için de yeni bir fırsat doğmaktadır. Zira Bişkek, KGAÖ üyeleri nezdinde saygınlığını kaybetme sürecine girmiştir. Kırgızistan, KGAÖ’nün yeniden yapılandırılması gerektiğini söylemiş ve söz konusu örgütün kendi çıkarlarına hizmet etmediğini dile getirmiştir. Ayrıca Ermenistan, ittifaktan ayrılma noktasına gelmiştir. Her ne kadar Kazakistan, KGAÖ içinde aktif faaliyetlerini sürdürse de Rusya’yla ilişkileri nedeniyle güvensizlik yaşamaktadır.

Bu bağlamda Kırgızistan’ın Tacikistan sınırına KGAÖ’nün yerleştirilmesine dair önerisi, ittifakın yeni bir misyon ve rol üstlenmesine ve yeniden faal olduğuna dair inancın artmasına sebebiyet verecektir. Bişkek’in önerisinin hem örgütün saygınlığı hem de Kırgızistan’la ilişkileri bakımından olumlu bir gelişme olacağı düşünülmektedir. Fakat Kırgızistan’ın bu teklifinin ittifak tarafından kabul edilmesinin farklı yan etkilerinin de olacağı söylenebilir.

Öncelikle bu durum, Erivan’ın KGAÖ’yle ilişkilerine yansıyacaktır. Ermenistan-Azerbaycan çatışmalarında Erivan’ın önerisini geri çeviren KGAÖ’nün Kırgızistan’ın teklifini kabul etmesi, Ermenistan’ın KGAÖ’den uzaklaşmasını hızlandıracaktır.

İkincisi, Tacikistan’ın buna nasıl bir tepki vereceğiyle ilişkilidir. Zira söz konusu sınıra barış gücünün yerleşebilmesi için Duşanbe’nin onayının alınması gerekmektedir. Aksi durumda sınırdaki barış gücünün Tacikistan’ı sınırlandırmak için konuşlandırıldığı izlenimi oluşacaktır. Söz konusu girişim, Duşanbe tarafından Moskova’nın Bişkek’i desteklediği şeklinde de yorumlanabilir.

Üçüncüsü, Özbekistan’ın tutumuyla ilgilidir. Taşkent, KGAÖ üyesi olmadığı için kendi sınırlarına yakın bir bölgede Rus askerlerinin bulunduğu bir kolektif barış gücünün konuşlanmasına karşı çıkabilir. Geçmiş yıllarda Taşkent yönetimi, ülke sınırlarına yakın bir bölgede herhangi bir üçüncü ülkenin askeri üssünün kurulmasına karşı çıkmıştır. Muhtemelen Taşkent, bu konuya da benzer bir perspektifle yaklaşacaktır.

Zas’ın Duşanbe’de Rahman’la yaptığı görüşmede Kırgızistan’ın önerisini tartışmaya açtığı tahmin edilebilir. Daha önce de benzer bir öneride bulunan Kırgızistan Cumhurbaşkanı, Astana’da yapılan toplantıda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e sınır ihtilafının istikrara kavuşturulmasının zaruriyetini aktarmıştır. Lakin Duşanbe, bu öneriye hiçbir zaman sıcak bakmamıştır.

Sonuç olarak Rusya’nın Kırgızistan’ı desteklemesi halinde, Duşanbe-Moskova hattında birtakım problemler yaşanabilir. Aslında Astana’da yapılan “Rusya-Orta Asya” toplantısında da Rahman, Rusya’nın Orta Asya ülkelerine saygı duyması gerektiğini belirterek Moskova’nın tutumundan rahatsız olduğunu ortaya koymuştur.


[1] “Глава Минобороны Кыргызстана предлагает выставить посты миротворцев ОДКБ на проблемных участках границы с Таджикистаном”, İnterfax, http://interfax.az/view/878874, (Erişim Tarihi: 20.10.2022).

[2]  “Рахмон и генсек ОДКБ выступили за усиление охраны таджикско-афганской границы”, Tass, https://tass.ru/mezhdunarodnaya-panorama/16083325, (Erişim Tarihi: 20.10.2022).

Dr. Sabir ASKEROĞLU
Dr. Sabir ASKEROĞLU
Lisans öğrenimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamlayan Dr. Sabir Askeroğlu, yüksek lisans derecesini Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda almıştır. Doktora eğitimini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda tamamlayan Dr. Askeroğlu, çeşitli düşünce kuruluşlarında görev yapmıştır. Başlıca ilgi alanları, Avrasya çalışmaları ve Rus dış politikası olan Dr. Askeroğlu, iyi derecede Rusça ve İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler