NATO ve BRICS’in Genişlemesi: Yeni “İki Kutuplu Düzen”

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

28-29 Haziran 2022 tarihlerinde Madrid’de düzenlenecek NATO Zirvesi’nde hem Rusya hem Çin’i ilgilendiren “yeni güvenlik konsepti” başta olmak üzere bazı kritik kararların alınması beklenmektedir. Bundan hemen önce, 26-28 Haziran tarihlerinde, Almanya’da düzenlenecek G7 Liderler Zirvesi’nde aynı şekilde Rusya ve Çin’e yönelik sert mesajların verileceği tahmin edilmektedir. Daha da önemlisi NATO Zirvesi’nde ilk kez Asya-Pasifik ülkelerinden Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda liderleri hazır bulunacaklardır.[1] Bu yönüyle NATO’nun artık Asya ve Pasifik’teki tehditlerle ilgilenmesi ve bir anlamda küresel bir konsept geliştireceği ileri sürülmektedir.

Çin, NATO’nun Asya’da giderek artan ayak izinden şikayet etmektedir. Konuyla ilgili Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, geçtiğimiz Nisan ayında yaptığı açıklamada, “Kuzey Atlantik’teki askeri bir örgüt olan NATO, son yıllarda ağırlığını koymak ve çatışmaları körüklemek için Asya-Pasifik bölgesine geldi. NATO, Avrupa’yı karıştırdı. Şimdi Asya-Pasifik’i ve hatta dünyayı alt üst etmeye mi çalışıyor?” ifadelerini kullanmıştır.[2] Bundan bir ay sonra ise BRICS’in genişletilmesi çağrısı yapan ve bu doğrultuda Küresel Güvenlik Girişimi’nin kurulması gerektiğinden bahseden Çin Devlet Başkanı Şi Cinping,[3] bu sözlerle dünyada Batı merkezli güvenlik mimarisine karşı çıkmış ve alternatif bir eksen önerisinde bulunmuştur.

Uzmanlara göre Çin ve Rusya, Batılı güçleri temsil eden G7’ye alternatif bir platform olarak BRICS’i genişletmeyi amaçlıyor olabilir.[4] Pekin ve Moskova, yanlarına Yeni Delhi’yi de almak suretiyle Batı Ekseni karşısında ve ona alternatif olarak çok kutupluluğu tesis etmek istediklerini dile getirmektedirler.[5] Ancak bu iki gücün peşine takılan ülkeler, farkında olmadan Çin ve Rusya’nın birlikte inşa etmiş oldukları Avrasya-Doğu Ekseni’ne katılıyor olabilirler. Dolayısıyla NATO ve BRICS’in genişlemesiyle birlikte dünyada yeni bir “iki kutuplu döneme” girildiği söylenebilir.  

NATO Zirvesi ve Olası Sonuçları

28-29 Haziran’da İspanya’nın Madrid kentinde düzenlenecek NATO Zirvesi’nde yalnızca Avrupa’nın güvenliğini değil, aynı zamanda Asya ve Pasifik’le ilgili tehditlerin de ele alınacağı yeni bir stratejik konseptin kabul edilmesi beklenmektedir. Son birkaç aydır başta İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss olmak üzere Batılı liderler, NATO’nun “küresel bir konsepte” sahip olması gerektiğini söylemektedir.[6] Zira Rusya’nın Ukrayna’daki savaşıyla meşgul olan Batılı güçler, Çin’in Tayvan’a yönelik olası müdahalesinden ve genel anlamda Asya ve Pasifik kaynaklı tehditlerin dünyayı sarmasından endişe duymaktadır. Bu düşünce doğrultusunda NATO Zirvesi’nde alınması muhtemel kararlar ve Zirve’nin önemi şu şekilde sıralanabilir:

  • NATO’nun genişlemesi ve bu bağlamda Asya-Pasifik ülkeleriyle yeni stratejik ortaklıkların kurulması kararı alınabilir. Bu adım, Çin’in BRICS’i genişletme çabalarına cevap olabilir. Bu, Batı ile Doğu arasındaki kutuplaşmanın derinleşmesi anlamına gelecektir. Aynı zamanda, çok kutupluluktan iki kutupluluğa geçişi ifade etmektedir. Yeni Soğuk Savaşı’n başlangıcı olarak nitelendirilebilir.   
  • NATO stratejik konseptine ilk kez “küresel tehditler” ve “Asya Pasifik” kavramları girebilir. Bu, Pasifik’te yeni NATO’nun kurulmasına yol açabilir. Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda liderlerinin NATO Zirvesi’ne katılması, bunun ilk işareti olabilir.
  • Avustralya ve Japonya liderlerinin NATO Zirvesi’ne katılması beklenirken; burada dikkat çeken husus, bir diğer QUAD ülkesi olan Hindistan’ın bu zirveye katılmamasıdır. Bu, QUAD’ın başarısızlığı anlamına gelebilir.  Başka bir ifadeyle QUAD’ın parçalanmasının yolunu açabilir.
  • Eğer Madrid’deki NATO Zirvesi’nde Asya Pasifik’le ilgili yeni kararlar alınırsa; bu durum, Hindistan’ın daha fazla baskılanacağı anlamına gelecektir. Asya Pasifik’te ABD ve diğer Batılı eksen ülkelerine (Avustralya, Japonya, Güney Kore, Yeni Zelanda) ayak uyduramayan Hindistan, yakın zamanda Batı’dan farklı bir yol izlemek zorunda kalabilir.
  • İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliklerine dair garantiler verilmesi, Litvanya’nın Kaliningrad’la ilgili ambargolarına destek verilmesi ve Pasifik ülkeleriyle yeni stratejik ortaklıkların kurulması gibi kararlar alınabilir. Bu bağlamda, 1994 yılında başlatılan “Akdeniz Diyaloğu” ve “Barış için Ortaklık” programlarına ek olarak şimdi de “Asya Pasifik Diyaloğu” programı kurulabilir.  

BRICS Zirvesi ve Sonuçları

23 Haziran 2022 tarihinde Pekin’in ev sahipliğinde sanal ortamda düzenlenen 14. BRICS Ülkeleri Zirvesi’nde Rusya, Çin, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika liderleri bir araya gelmiştir. Ukrayna Savaşı’ndan bu yana büyük devlet başkanlarıyla birlikte ilk kez bir forumda boy gösteren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, böylelikle Batı Dünyası’na yalnız olmadığının mesajını vermiştir.[7] Zira, BRICS liderlerinin Ukrayna’daki savaş nedeniyle Rusya’yı kınamamış olmaları, Putin’in dünyadaki imajına olumlu katkı yapmaktadır. Batı’nın yaptırım baskısı altındaki Rusya, BRICS gibi platformlar aracılığıyla dünyadan yeni destekçiler kazanmayı amaçlamaktadır. Bu konuda Moskova’ya en büyük desteği Pekin vermektedir. Her iki ülke de çok kutupluluk inşası için BRICS platformundan yararlanmayı arzulamaktadır.[8] En son BRICS Zirvesi’nde açıklamalarda bulun Putin, “BRICS, çok kutuplu devletler arası ilişkilere öncülük etmeli.” demiştir.[9]

Çin ve Rusya, dünyanın hızlı büyüyen ekonomilerini bir araya getiren BRICS platformunu Batılı demokrasilerin hâkim olduğu G7’ye alternatif olarak düşünmektedir. G7 ise dünyanın en büyük ekonomilerini bir araya getirmeyi amaçlamıştı. Dolayısıyla dünyada NATO ve G7 ülkelerinin başını çektiği Batı Dünyası ile Rusya, Çin ve Hindistan gibi büyük güçlerin yer aldığı ve çok kutupluluğu savunan Avrasya-Doğu Dünyası arasında kutuplaşmanın arttığı görülmektedir. Rusya ve Çin, BRICS gibi platformları genişletmek suretiyle dünyada çok kutupluluğu tesis etmeyi amaçladığını söylemektedirler. Ancak Ukrayna Savaşı üzerinden dünyada Rusya’ya tepkiler hızla artarken, devletlerin tarafsız bir tutum sergileyerek Moskova’nın da içinde bulunduğu platformlara dahil olmaları kolay değildir. 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı işgali nedeniyle Moskova G8’den atılmış ve platform G7 halini almıştı. Günümüzde ise Moskova, BRICS sayesinde daha fazla destekçi kazanmayı hedeflemektedir.

Dünyada çok kutupluluk eğilimi artarken devletler, Batı eksenindeki kuruluşların alternatiflerine yönelmektedir. Örneğin Arjantin, Endonezya ve Mısır, BRICS’e katılma niyetini açıklayan ülkelerdir.[10] Fakat burada dikkat çeken husus, söz konusu devletlerin Rusya ve Çin etkisindeki (liderliğindeki) platformlara dahil olarak aslında istemeden veya farkında olmadan Avrasya-Doğu Ekseni’ne kaymalarıdır. Kısacası Batı’yı dengelemek ve çok kutuplu bir dünya inşa etmek için yola çıkan devletler, Rusya ve Çin’in eksenine dahil olma riskiyle karşı karşıyadırlar. Dünyada NATO ve BRICS’in genişlemesi üzerinden bir kutuplaşma yaşanmaktadır. Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda ve Güney Kore gibi Pasifik ülkeleri NATO’yla işbirliğini geliştirmek suretiyle Batı kampına dahil olmaktadırlar. Diğer taraftan, çok kutupluluğu tesis etmek ve hızla büyüyen ekonomilerle işbirliği kurmak isteyen devletler ise BRISC’e katılmak suretiyle aslında Batı karşısında ve ona alternatif olarak düşünülen Doğu Ekseni’ne entegre olmaktadırlar. Bunun sonucunda dünyada Avrupa-Pasifik ortaklığı doğarken; buna rakip olarak “Asya-Avrasya-Doğu” kavramları üzerinden niteleyebileceğimiz yeni bir eksen ortaya çıkmaktadır. Bu, iki kutuplu yeni Soğuk Savaş sürecinin başlangıcı olabilir.  


[1] “G-7, NATO leaders to highlight China challenge, pressure Russia: U.S.”, Kyodo News, https://english.kyodonews.net/news/2022/06/50ecd9e09f5f-g-7-nato-leaders-to-highlight-china-challenge-pressure-russia-us.html, (Erişim Tarihi: 24.06.2022).

[2] “China says Nato has ‘messed up Europe’ and warns over role in Asia-Pacific”, The Guardian, https://www.theguardian.com/world/2022/apr/29/china-says-nato-is-messing-up-europe-and-warns-over-role-in-asia-pacific, (Erişim Tarihi: 24.06.2022).  

[3] “Xi calls on BRICS countries to build global community of security for all”, Xinhua Net, “https://english.news.cn/20220519/82a6dd1e9a324e7f821bdc1d2940f6b1/c.html, (Erişim Tarihi: 24.06.2022); “China calls for expanding BRICS bloc of emerging economies”, Nikkei Asia, https://asia.nikkei.com/Politics/International-relations/China-calls-for-expanding-BRICS-bloc-of-emerging-economies, (Erişim Tarihi: 24.06.2022).

[4] “In Beijing’s BRICS summit, Putin is back on the world stage”, CNN, https://edition.cnn.com/2022/06/22/asia/brics-summit-china-russia-beijing-2022-intl-hnk-mic/index.html, (Erişim Tarihi: 24.06.2022).

[5] “Wang Yi Attends Virtual Meeting of Russia-India-China Foreign Ministers”, FM PRC, https://www.fmprc.gov.cn/eng/topics_665678/kjgzbdfyyq/202111/t20211127_10454312.html, (Erişim Tarihi: 24.06.2022).

[6] “UK’s Liz Truss: NATO should protect Taiwan too”, Politico, https://www.politico.eu/article/liz-truss-nato-taiwan-protect/, (Erişim Tarihi: 24.06.2022).

[7] “In Beijing’s BRICS summit, Putin is back on the world stage”, a.g.e., (Erişim Tarihi: 24.06.2022).

[8] “China calls for expanding BRICS bloc of emerging economies”, Nikkei Asia, https://asia.nikkei.com/Politics/International-relations/China-calls-for-expanding-BRICS-bloc-of-emerging-economies, (Erişim Tarihi: 24.06.2022).

[9] “Putin: BRICS, çok kutuplu devletler arası ilişkilere öncülük etmeli”, AA, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/putin-brics-cok-kutuplu-devletler-arasi-iliskilere-onculuk-etmeli/2621177, (Erişim Tarihi: 24.06.2022).

[10] “BRICS group may soon expand, says China”, The Hindu, https://www.thehindu.com/news/international/brics-group-may-soon-expand-says-china/article65467886.ece, (Erişim Tarihi: 24.06.2022).

Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk TAMER
Dr. Cenk Tamer, 2014 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları Bilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2016 yılında “1990 Sonrası İran’ın Irak Politikası” başlıklı teziyle master eğitimini tamamlayan Tamer, 2017 yılında ANKASAM’da Araştırma Asistanı olarak göreve başlamış ve aynı yıl Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Programı’na kabul edilmiştir. Uzmanlık alanları İran, Mezhepler, Tasavvuf, Mehdilik, Kimlik Siyaseti ve Asya-Pasifik olan ve iyi derecede İngilizce bilen Tamer, Gazi Üniversitesindeki doktora eğitimini “Sosyal İnşacılık Teorisi ve Güvenlikleştirme Yaklaşımı Çerçevesinde İran İslam Cumhuriyeti’nde Kimlik İnşası Süreci ve Mehdilik” adlı tez çalışmasıyla 2022 yılında tamamlamıştır. Şu anda ise ANKASAM’da Asya-Pasifik Uzmanı olarak görev almaktadır.

Benzer İçerikler