Orta Asya-Çin İlişkilerinin Dinamikleri ve Güçlenmesi

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Çok yönlü-vektörlü dış politika izleyen Orta Asya devletlerinin güçlü ilişkiler tesis ettiği ana aktörlerden biri Çin’dir. Pekin’in sahip olduğu ekonomik ve teknolojik kapasite, Orta Asya için büyük önem taşırken; derinleşen bölgesel ilişkilerin önemli kazanımları beraberinde getirdiği bilinmektedir. Ayrıca Kuşak ve Yol Girişimi ile Orta Koridor bağlamında Çin’e Batı’ya açılma konusunda güvenli ve istikrarlı bir güzergah sunan bölge devletleri, jeopolitik konumlarını jeoekonomik ve jeostratejik kazanıma dönüştürmektedir.

Taraflar arasında kurulan ilişkilerin bir diğer dinamiği ise ekonomik anlamdaki güçlü bağ üzerinden şekillenmektedir. Zira bilindiği gibi, Orta Asya devletlerinde önemli yeraltı zenginlikleri bulunmaktadır. Çin ise dünyanın en önemli hammadde ithalatçısı devletlerindendir. Örneğin petrol ve doğalgaz gibi kaynaklar, Orta Asya devletlerine ekonomik gelir sağlarken; kalkınmasını sürdürülebilir kılmak isteyen Çin’e de enerji güvenliği noktasında önemli bir garanti sunmaktadır.

Diğer taraftan hem enerji hem de jeopolitik açıdan bakıldığında, Rusya’nın da Çin’e çeşitli kaynaklar ihraç ettiği bilinmektedir. Bu kaynakların bir kısmı Sibirya’nın Gücü aracılığıyla ihraç edilirken; bir kısmı ise Orta Asya üzerinden gönderilmektedir. Bu noktada bölge devletleri, jeopolitik avantajları sayesinde ekonomik kazanımlarını arttırırken; iki aktörün müşterek çıkarlar üzerinde birleştiği bir bölgeye dönüşmektedir.

Orta Asya’nın son dönemde ilişkilerini küresel bazda arttırdığı bilinmektedir. Özellikle de Avrupa ülkeleri, Hindistan, Japonya ve Güney Kore gibi devletlerin Orta Asya’ya olan ilgileri artmıştır. Söz konusu durum, bölgenin jeopolitik konumunu ve kaynaklarını daha değerli hale getirmektedir. Dolayısıyla Avrasya’da bir merkeze dönüşen Orta Asya’daki etkisini korumak isteyen Çin açısından ilişkilerin güçlendirilmesi zaruri bir hal almaktadır.

Bunların yanı sıra Orta Asya’nın güvenlik açısından stratejik bir önemi bulunmaktadır. Başta Afganistan olmak üzere bölgede radikal ve ayrılıkçı grupların oluşturduğu tehdit, Çin’in gerek yatırımlarına gerekse de politikalarına karşı bir durum arz etmektedir. Ayrıca bölgedeki güvenlik sorunları de her devlet gibi Çin’i de tehdit ve rahatsız etmektedir. Bu noktada Orta Asya’nın sorunların çözülmesinin tehditlerin bertaraf edilmesi ve yayılmasının engellenmesinde önemli bir rolü vardır.

Bu bağlamda Çin’in son dönemde Orta Asya devletleriyle olan ilişkilerinde bir yoğunluk söz konusudur. Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ve Tayvan Krizi’nin ardından başlayan ilişkilerin güçlendirilmesine dönük adımlar, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le gerçekleştirdiği görüşme sürecinde hız kazanmıştır. Şi, bölge devletlerinin liderlerini 2023 yılının Mayıs ayındaki C+C5 (China+Central Asia/Çin+Orta Asya) Zirvesi’ne davet etmiştir.[1]

Şi’nin çağrısı, dünya ve bölge siyasetinde önemli bir gündem başlığı olurken; ziyarete ilişkin çeşitli temaslar da sürmektedir. Bu amaçla Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang, Kazakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Murat Nurtleu, Kırgızistan Dışişleri Bakanı Jeenbek Kulubaev, Tacikistan Dışişleri Bakanı Sirojiddin Muhriddin, Özbekistan Dışişleri Bakanı Bahtiyor Saidov ve Türkmenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Vepa Hajiyev bir araya gelmiştir. Söz konusu isimler, Çin’de gerçekleştirilecek ilk liderler zirvesine dair “tam siyasi hazırlıklar yapmak” için bir araya gelmiştir. Yaptığı açıklamada Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, görüşme sürecinde ele alınacak konuların taraflar arasındaki işbirliği ve uluslararası ve bölgesel meseleler olacağını açıklamıştır.[2]

26-27 Nisan 2023 tarihinde gerçekleştirilen VI. Çin-Orta Asya Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda ve görüşmelerde ikili ve çok taraflı ilişkiler ele alınmıştır. İkili görüşmelerde öne çıkan başlıklar arasında kalıcı dostluk, karşılıklı güven, ortak gelecek, stratejik ortaklık, karşılıklı yarar, kalkınma ve güvenlik topluluğu oluşturulması gibi konular bulunmaktadır. Bu temelde ilişkilerin daha da ilerletilmesine dair bir irade ortaya koyulmuştur. Ayrıca Qin, egemenlik, bağımsızlık, güvenlik ve toprak bütünlüğü konusunda Orta Asya ülkelerini destekleyeceklerini ve Birleşmiş Milletler (BM) ve Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) aracılığıyla taraflar arasındaki iletişimin arttırılacağını belirtmiştir.[3]

İlişkilere çok taraflı açıdan bakıldığında Çin Dışişleri Bakanlığı’nın toplantıya dair açıklaması önemli ipuçları vermektedir. İyi komşuluğun karşılıklı yarar sağlandığına dikkat çekilen açıklamada, bu sayede bölgesel barış ve kalkınma için dengeleyici bir dinamik oluşturulduğuna dikkat çekilmektedir. Ayrıca gelecek 30 yıllık ilişkiler “altın çağ” olarak tanımlanırken; güçlü işbirliği, Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında işbirliğinin ilerletilmesi, kültürel ilişkilerin derinleştirilmesi ve terörizm, ayrılıkçılık ve aşırıcılığa karşı koyulmasına gibi konularda ilişkilerin sürdürüleceği vurgulanmıştır. Tarafların birbirlerinin hassasiyetlerine dikkat edeceğinin ifade edildiği açıklamada Kırgızistan, Tacikistan ve Türkmenistan’da Çin kültür merkezleri açılması, Tacikistan’la endüstriyel park konusunda işbirliği yapılması, Çin-Kırgızistan-Özbekistan Demiryolu fizibilite çalışmalarının hızlandırılması gibi önemli meseleler de ele alınmıştır.[4]

Bu bağlamda Çin, Orta Asya devletleriyle olan ilişkilerini güçlendirmek istediğini gerçekleştirilen toplantı aracılığıyla net bir şekilde ortaya koymuştur. Tarafların karşılıklı çıkar ve saygı çerçevesinde güçlendireceği ilişkiler esnasında Pekin yönetimi, Orta Asya devletleriyle olan münasebetlerindeki dinamikleri aktif bir şekilde kullanacaktır. Bu kapsamda Çin’in kendi çıkarlarıyla da uyumlu olacak şekilde Orta Asya devletlerini etkileyebilecek araçları önemli ölçüde belirlediği anlaşılmaktadır. Neticede Şi’nin bölge liderleriyle 18-19 Mayıs 2023 tarihlerinde gerçekleştireceği zirve, ilişkileri yeni bir boyuta taşıyacaktır.


[1] “Xi Invites C.Asian Leaders to First Summit in China”, Zawya, https://www.zawya.com/en/world/china-and-asia-pacific/xi-invites-casian-leaders-to-first-summit-in-china-tlipdn05, (Erişim Tarihi: 28.04.2023).

[2] Wang Qingyun, “Sino-Central Asian Foreign Ministers to Meet, Prepare for Leaders’ Summit”, China Daily, https://www.chinadaily.com.cn/a/202304/26/WS6448861ea310b6054facfd60.html, (Erişim Tarihi: 28.04.2023).

[3] “Qin Gang Holds Talks Respectively with Foreign Ministers of Five Central Asian Countries”, Ministry of Foreign Affairs of the People’s Republic of China, https://www.fmprc.gov.cn/mfa_eng/zxxx_662805/202304/t20230428_11068229.html, (Erişim Tarihi: 28.04.2023).

[4] “Qin Gang Holds…”, a.g.m.

Dr. Emrah KAYA
Dr. Emrah KAYA
ANKASAM Dış Politika Uzmanı Dr. Emrah Kaya, Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezundur. Yüksek lisans derecesini 2014 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde hazırladığı “Latin Amerika'da Sol Liderlerin Yükselişi ve Uluslararası Politikaya Etkisi: Venezuela-Bolivya Örneği” başlıklı teziyle almıştır. Kaya, doktora derecesini de 2022 yılında aynı üniversitede hazırladığı "Terörle Mücadelede Müzakere Yöntemi: ETA-FARC-LTTE-PKK" başlıklı teziyle elde etmiştir. İyi derecede İngilizce bilen Kaya'nın başlıca çalışma alanları; Orta Asya, Latin Amerika, terörizm ve barış süreçleridir.

Benzer İçerikler