Rusya’nın Avrupa’yla Enerji Savaşı

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

29 Aralık 2021 tarihinde Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Rusya’nın Avrupa’ya istediği miktarlarda doğalgaz gönderebilmesinin şartını açıklamıştır. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Novak şunları söylemiştir:

“Fiziksel olarak bu enerji kaynaklarının üretimi ve sevkiyatı mümkündür. Rusya’nın sahip olduğu kaynaklar Avrupalı tüketicilerin taleplerini karşılayabilecek büyüklüktedir. Fakat tabii ki, bu çabuk olacak bir süreç değildir. Çünkü Avrupa’nın yürüttüğü siyaset, tüketimin azaltılmasına yöneliktir. Gazprom’a uzun vadeli anlaşmalar lazım. Üretimin artırılması için uzun vadede harcamaları karşılayacak büyük yatırımlar lazım. Bizi büyük hacimlerde Avrupa’ya ek doğalgazı vermemekle itham ediyorlar. Uzun vadeli anlaşmaları imzalayın. Biz de daha büyük hacimlerde sevkiyat yapalım. Bu öneri her zaman geçerlidir.”

Uzun yıllardan beri Moskova, Avrupa enerji pazarı için ciddi mücadele vermektedir. Bilindiği üzere Rusya, Avrupa’nın en büyük enerji tedarikçisi konumundadır ve bu kozu elinden kaçırmak istememektedir. Rusya, Avrupa’nın doğalgaz ithalatının yaklaşık %30’unu tek başına karşılamaktadır. Fakat Avrupa’da meydana gelen güvenlik sorunları, Avrupa’yı Rus doğalgazına olan bağımlılığı azaltmaya yöneltmiştir.

Aslında Avrupa’nın uzun yıllardan beri Rus doğalgazına alternatif kaynaklar aradığı bilinmektedir. Bunlardan biri de 2000’li yıllarda gündemde geniş yer tutan NABUCCO projesidir. Ancak söz konusu doğalgaz boru hattı projesinin hayata geçebilmesi için “güvenilir tedarikçi” bulma noktasında zorluk çekilmiştir. Bu da Rus enerji kaynaklarına olan bağımlılığın devam etmesine sebebiyet vermiştir. Son aylarda Avrupa’da yaşanan enerji krizinde de Rusya’ya olan bağımlılığın etkili olduğu görülmüştür.

Özü itibarıyla Rusya’nın Avrupa’ya yönelik enerji politikası, doğalgaz fiyatlarının artmasının nedenlerinden sadece biridir. Rusya, Avrupa’da var olan sorunu tetikleyerek krize dönüşmesine yol açmıştır. Tabii ki bunu yaparken de kendi çıkarlarını gözetmiştir. Bu anlamda bilinçli bir şekilde önüne çıkan fırsatı değerlendirmiştir.

Rusya, Avrupa’da doğalgaz fiyatlarının yükselme trendine girdiği dönemlerde ve Avrupa’da en soğuk günlerin yaşandığı günlerde aşamalı olarak Avrupa’ya ihraç ettiği doğalgazın bir kısmını azaltmış ve daha sonra da Yamal-Avrupa boru hattının akışını tamamen kesme kararı almıştır. Bu da doğalgaz fiyatlarının hızla artmasını beraberinde getirmiştir.

Rusya’nın böyle bir yönteme başvurması, kendi hedefleriyle ilişkilidir. Bu konudaki amaçların belki de en önemlisi Avrupa’nın Rusya enerji anlamında olan bağımlılığını sürdürülebilir kılmaktır. Bu kapsamda Moskova yönetimi, kendilerine uzun vadeli garantiler sunan anlaşmalar yapılmasını beklemektedir.

Aynı zamanda söz konusu beklenti, Kuzey Akım-2 Projesi’nin hayata geçirilmesiyle de ilgilidir. Avrupa açık bir biçimde Kuzey Akım-2 Projesi’nin kıtanın çıkarlarıyla örtüşmediğini dile getirmektedir. Ayrıca Almanya’da Yeşiller Partisi’nin iktidar ortağı olması da bu eleştirel yaklaşımı güçlendirmiştir. Son aylarda Ukrayna-Rusya sınırında savaş riskinin artması ve Polonya-Belarus sınırında mülteci krizinin patlak vermesi gibi iki mühim hadise yaşanmıştır. Avrupalı devletler her olayda da Rusya’yı suçlamıştır. İşte bu ortamda Kuzey Akım-2 Projesi’ni askıya almak ve Rusya’yla enerji ilişkilerini azaltmak makul bir hamle şeklinde algılanmıştır. Moskova ise Avrupa enerji pazarından dışlanma sürecinin önüne geçmeye çalışmıştır.  

Avrupa’da doğalgaz fiyatlarında yaşanan artışının ikinci nedeni ise Novak’ın de değindiği gibi, Avrupa’nın doğalgaz tüketimini azaltmaya yönelik politikasıdır. Avrupa’nın uzun vadeli enerji stratejisi, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmeyi öngörmektedir. Lakin Avrupalı devletler, bu sürece hızla geçmek isterken; diğer faktörleri göz ardı etmektedir. Zira söz konusu ülkeler Rusya’dan ithal ettiği doğalgazı azaltmış ve böylece doğalgaz rezervlerini yeteri kadar doldurmadan kışa girmiştir.  

Avrupa’da enerji fiyatlarını etkileyen üçüncü neden de ABD’nin Avrupa’ya yönelik enerji politikasıdır. Joe Biden yönetiminin Donald Trump’ın enerji stratejisinden vazgeçmesi veya en azından ilgili dönemde uygulanan politikalara yeterince önem vermemesi, Avrupa’daki enerji süreçlerini etkilemiştir. Tüm ilgisini Asya’ya yönelten ABD, Avrupa’yı enerji sorunlarıyla baş başa bırakmıştır. Oysa Trump döneminde ABD Avrupa’nın enerji pazarına büyük önem vermekteydi.

Sonuç olarak Rusya’nın Avrupa’ya karşı enerji kartını etkin bir şekilde kullandığı söylenebilir. Böylelikle Moskova, Avrupa’daki enerji fiyatlarını etkileyebilecek bir aktör olduğunu göstermiştir. Fakat ABD de Avrupa’daki enerji fiyatlarını etkileyebilecek ciddi bir aktördür. Bu nedenle de Rusya, sürecin kaybeden tarafı olurken; ABD, Avrupa nezdinde itibar kazanan devlet olmuştur. Rusya’nın politikaları Avrupa’yı zor durumda bırakmaya yöneliktir.  ABD ise Asya’ya giden LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) tankerlerini Avrupa’ya yönlendirerek kriz çözücü rolünü oynamış ve böylece Avrupa’nın enerji sorununu çözen taraf olarak ön olana çıkmıştır. Daha da önemlisi Rusya, her ne kadar uzun yıllar boyunca “güvenilir enerji tedarikçi” olarak kendisini kabul ettirmek istemiş olsa da son hadiselerden sonra bu yönde inşa etmek istediği imajına kendi elleriyle büyük zarar vermiştir. Dolayısıyla Avrupa’nın bundan sonra Rusya’ya daha da temkinli yaklaşacağı ve enerji bağımlılığını azaltmak amacıyla somut adımlar atacağı öngörülebilir.


Dr. Sabir ASKEROĞLU
Dr. Sabir ASKEROĞLU
Lisans öğrenimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamlayan Dr. Sabir Askeroğlu, yüksek lisans derecesini Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda almıştır. Doktora eğitimini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda tamamlayan Dr. Askeroğlu, çeşitli düşünce kuruluşlarında görev yapmıştır. Başlıca ilgi alanları, Avrasya çalışmaları ve Rus dış politikası olan Dr. Askeroğlu, iyi derecede Rusça ve İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler