Rusya’nın Orta Asya’ya Yönelik Enerji Açılımı

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

29 Aralık 2022 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin’in de dahil olduğu ülkelere doğalgaz ihraç etme konusunda Kazakistan ve Özbekistan’a “üçlü gaz birliği” oluşturulmasını teklif etmiştir. Moskova’nın amacı kendisi gibi doğalgaz ihraç eden ülkeler arasında bir koordinasyon merkezi kurulmasıydı.[1] Dünyada enerji krizinin derinleştiği bir dönemde Rusya, söz konusu teklifle elindeki enerji kozunu daha etkili bir şekilde kullanabilmek için çeşitli ülkelerle işbirliği geliştirmeyi hedeflemiştir. Kremlin’in bu sayede Batı’nın izleyeceği politikalara ve yaratacağı alternatiflere karşı önlem almayı amaçladığı söylenebilir.

Moskova’nın “üçlü gaz birliği” önerisine Kazakistan ve Özbekistan, farklı tepkiler vermiştir. Astana, konunun tartışılması ve görüşülmesi gerektiğini belirtmiştir. Taşkent ise Rusya da dahil olmak üzere çeşitli ülkelerle karşılıklı anlaşmalarla işbirliği yapıldığını; ancak egemenliklerine zarar verecek bir anlaşma imzalamayacaklarını belirtmiştir. Özbekistan Enerji Bakanı Jurabek Mirzamahmudov, konuya ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullanmıştır:[2]

“Rusya’yla gaz anlaşması yapılsa bile bu birlik anlamına gelmez… Dolayısıyla komşu Kazakistan üzerinden gazın teslimi için müzakereler yapılıyor. Bu teknik bir sözleşme olacaktır; ​​bir birlik değil.”

Özbekistan, yapılan açıklamayla devletlerle işbirliği geliştirme noktasında bir iradeye sahip olduğunu; ancak bağımsız karar alma, çok yönlü dış politika izleme ve çeşitli devletlerle kurdukları ticari ilişkileri birtakım mekanizmalarla sınırlandırmama konusunda hassasiyetlerinin bulunduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca Mirzamahmudov, Rusya’nın Afganistan ve Pakistan’a Orta Asya üzerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) gönderebileceğine dair açıklamalarda bulunmuştur. Bu açıklamalar, Rusya’nın daha kapsamlı bir politika geliştirmesini ve yeni bir açılım yapmasını zaruri hale getirmiştir.

Moskova yönetimi, bu amaçla Astana ve Taşkent’le doğrudan temas kurmuştur. Kremlin’den yapılan açıklamaya göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 3 Ocak 2023 tarihinde Kazak mevkidaşı Sayın Kasım-Cömert Tokayev’le bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiştir. Görüşmede enerji merkezli ikili ilişkiler ele alınmıştır. Görüşmeye dair detaylı bilgi paylaşılmazken; liderlerin hükümetler ve uzman kuruluşlar arasındaki koordinasyonu sürdürme konusunda mutabık kaldığı duyurulmuştur.[3]

4 Ocak 2023 tarihinde ise Putin, bu kez Özbek mevkidaşı Sayın Şevket Mirziyoyev’le telefon görüşmesi yapmıştır. Görüşmede ikili ilişkilerin güçlendirilmesi ele alınmış ve taraflar, enerji de dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliğinin derinleştilmesine yönelik taahhütlerini dile getirmiştir.[4] Görüşmede enerji konusunun ele alınmasında Rusya’nın enerji noktasında müşteriye olan bağımlılığının artması ve Özbekistan’ın bir gaz birliğine soğuk yaklaşması etkili olmuştur.

Ayrıca Rusya, diğer Orta Asya devletleriyle olan enerji ilişkilerini geliştirmeye çalışmaktadır. Örneğin Kırgızistan, petrol ve doğalgaz konusunda dışarıya bağımlıdır. Bu nedenle Bişkek yönetimi, enerji ve enerji altyapısı konusunda yabancı yatırımcılara ihtiyaç duymaktadır. Bu noktada öne çıkan şirketlerden biri de Gazprom’un Kırgızistan uzantısı olan Gazprom Kırgızistan’dır. Söz konusu şirket, 2016 yılından beri ülkenin gaz endüstrisine 400 milyon dolar yatırım yapmış ve 1000 kilometreden uzun dağıtım şebekesi inşa etmiştir. Bu sayede ülkenin yaklaşık %40’ı doğalgaza erişebilir hale gelmiştir. Bu oranın 2030 senesinde %60 olması planlanmaktadır.[5]

Kırgızistan’da son dönemde konuşulan konulardan biri de ülkede bir nükleer reaktör kurulmasıdır. Zira 2022 yılında Kırgızistan Enerji Bakanlığı, Rusya merkezli olan Rosatom şirketiyle bir nükleer santral kurulması için fizibilite çalışması yürütülmesi konusunda anlaşmıştır.[6] Mevzubahis durum, Rusya’nın Orta Asya’da enerji alanında çok boyutlu bir şekilde varlık gösterdiğini gözler önüne sermektedir.

Rusya’nın Orta Asya’ya yönelik bir enerji açılımı gerçekleştirmesinin çeşitli nedenleri vardır. Öncelikle ekonomisinin önemli bir kısmı enerji ihracatına bağlı olan Moskova yönetimi, yeni pazarlara ulaşabilmek için güneye yönelmek zorunda kalmıştır. Bu yüzden de Orta Asya’nın jeopolitik önemi artmıştır. Ayrıca enerji transferini sağlayacak hatların güvenliği ve istikrarı da kritik öneme sahiptir. Orta Asya’nın diğer coğrafyalara kıyasla görece olarak daha istikrarlı olması, bu süreci hızlandırmıştır.  

Diğer taraftan Rusya, Batı’yla kopan ilişkilerinin de etkisiyle güneye yönelmektedir. Bu noktada Orta Asya, post-Sovyet bir coğrafya olduğu için Rusya’nın kendisini güvende hissettiği bir alan olarak gündeme gelmektedir. Buna ek olarak Rusya, enerji krizinin derinleştiği ve her geçen gün daha çok konuşulduğu bir süreçte enerji zengini ülkelerle ilişkilerini yoğunlaştırmaya çalışmaktadır. Bu sayede Batı’nın enerji politikalarını da dengeleyebileceğini ve enerjiyi bir koz olarak kullanmaya devam edebileceğini düşünmektedir. Özellikle de Batı’nın Orta Asya’ya artan ilgisi, Rusya’yı bu bölgeyle daha fazla ilgilenmek zorunda bırakmıştır. Zira Çin, Hindistan ve Japonya gibi ülkelerin bölgede artan varlıkları önemli bir etki yaratmıştır. Tüm bunların yanı sıra Rusya, dünya enerji piyasasında fiyat belirleme konusundaki nüfuzunu tekrardan tesis etmek istemektedir. Bunun için de enerji ihraç eden ülkelerle ilişkilerin güçlendirilmesi gerektiğine inanmaktadır.

Sonuç olarak Kremlin, Ukrayna’daki savaşla birlikte önemli bir ekonomik kayba uğramış ve büyük bir pazardan çıkmıştır. Bu bağlamda Batı’ya karşı kullandığı enerji kozu da önemli ölçüde zayıflamıştır. Söz konusu durum, Moskova yönetimini yeni politikalar üretmeye ve Orta Asya ülkeleriyle olan ilişkilerini güçlendirmeye itmiştir. Ancak Rusya’nın gaz birliği oluşturulmasına dair teklifi olumsuz karşılanmıştır. Bu sebeple de Moskova, yeni stratejiler geliştirmeye çalışmaktadır. Bu nedenle de Rusya’nın enerji açılımı yapmaya odaklandığı görülmektedir.


[1] “Putin Proposes Creation of ‘Natural Gas Union’ with Kazakhstan and Uzbekistan”, RFE/RL, https://www.rferl.org/a/russia-kazakhstan-uzbekistan-gas-union-putin/32153946.html, (Erişim Tarihi: 07.01.2023).

[2] Navbahor Imamova, “Russian Gas Swap Scheme Gets Cold Shoulder in Central Asia”, VoA, https://www.voanews.com/a/russian-gas-swap-scheme-gets-cold-shoulder-in-central-asia/6867304.html, (Erişim Tarihi: 07.01.2023).

[3] “Putin, Tokayev Discuss High Level of Russia-Kazakhstan Relations-Kremlin”, TASS, https://tass.com/russia/1558721, (Erişim Tarihi: 07.01.2023).

[4] “Telephone Conversation with President of Uzbekistan Shavkat Mirziyoyev”, President of Russia, http://en.kremlin.ru/events/president/news/70324, (Erişim Tarihi: 07.01.2023).

[5] Aygun Maherramova, “Gazprom Kyrgyzstan Talks Gas Supply, Investments in Country’s Gas Sector”, Trend News Agency, https://en.trend.az/casia/kyrgyzstan/3690654.html, (Erişim Tarihi: 07.01.2023).

[6] Aiday Erkebaeva, “The Looming Fight Over Nuclear Power in Kyrgyzstan”, Eurasianet, https://eurasianet.org/the-looming-fight-over-nuclear-power-in-kyrgyzstan, (Erişim Tarihi: 07.01.2023).

Dr. Emrah KAYA
Dr. Emrah KAYA
ANKASAM Dış Politika Uzmanı Dr. Emrah Kaya, Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezundur. Yüksek lisans derecesini 2014 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde hazırladığı “Latin Amerika'da Sol Liderlerin Yükselişi ve Uluslararası Politikaya Etkisi: Venezuela-Bolivya Örneği” başlıklı teziyle almıştır. Kaya, doktora derecesini de 2022 yılında aynı üniversitede hazırladığı "Terörle Mücadelede Müzakere Yöntemi: ETA-FARC-LTTE-PKK" başlıklı teziyle elde etmiştir. İyi derecede İngilizce bilen Kaya'nın başlıca çalışma alanları; Orta Asya, Latin Amerika, terörizm ve barış süreçleridir.

Benzer İçerikler