Rusya’nın Tahıl Anlaşmasını Askıya Almasının Nedenleri

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Rusya, Sivastopol açıklarında bulunan Karadeniz Filosu gemilerine yönelik insansız hava aracı (İHA) saldırısından sonra 30 Ekim 2022 tarihinde “tahıl anlaşmasına” katılımının askıya alındığını duyurmuştur. Rusya Savunma Bakanlığı, saldırıların Ukrayna Silahlı Kuvvetleri tarafından gerçekleştirildiğini, bu saldırılarla İngiltere’nin de ilişkisi olduğunu ifade ederek çeşitli suçlamalarda bulunmuştur. Ayrıca Rusya Savunma Bakanlığı, saldırılara maruz kalan gemilerin “Tahıl Koridoru”nun güvenliğini sağladığını belirtmiştir.

Konuyla ilgili açıklama yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e göre, Karadeniz Filosu’nun gemilerine saldıran İHA’lar, tahılın çıkarıldığı koridora doğru gitmekteydiler. Bu da hem tahıl ihracının güvenliğini sağlaması gereken Rus gemileri için hem de sevkiyatı gerçekleştiren sivil (ticari) gemiler açısından tehdit oluşturmaktadır. Rusya Devlet Başkanı, Ukrayna’nın bu ticari gemilere saldırı yapması halinde Moskova yönetiminin suçlanabileceğini belirtmiştir. Buna ek olarak Putin, Rusya’nın tahıl anlaşmasından çekilmediğini; sadece katılımının askıya alındığını açıklamıştır.[1]

Hatırlanacağı üzere, 22 Temmuz 2022 tarihinde İstanbul’da Ukrayna tahılının ihracatı için bir koridor oluşturulmasına ilişkin uluslararası bir anlaşma imzalanmıştır. Söz konusu anlaşma; Birleşmiş Milletler (BM), Türkiye, Rusya ve Ukrayna tarafından imzalanmıştır. Gelinen noktada ise Ankara, Rusya’nın kararına rağmen koridorun açık kalması için yürütülen çabaların sürdürüleceğini belirtmiştir.[2] Nitekim 31 Ekim 2022 tarihinde çoğunlukla Afrika’ya giden ve tarım ürünleri taşıyan gemiler, Ukrayna limanlarından ayrılmıştır.

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov ise Rusya’nın dahil olmadığı bir mekanizmanın çok daha riskli hale geleceği uyarısında bulunmuştur. Bu kapsamda Peskov, şunları söylemiştir:[3]

“Rusya’nın bu bölgelerde seyir güvenliğini garanti etmenin imkansızlığından bahsettiği koşullarda, böyle bir anlaşma pek mümkün değil ve farklı bir karaktere bürünüyor: Çok daha riskli, tehlikeli ve garantisiz.”

Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski ise Rusya’nın mevcut yükümlülüklerini terk etmesinden çekindiğini ve Rusya’yla imzalanan belgelerin uygulanmasından ziyade; küresel gıda krizinin ağırlaşmasıyla ilgilendiğini açıklamıştır.[4]

Rusya Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Volodin ise yaptığı açıklamada, Karadeniz’deki Rus Donanması’na karşı saldırılar devam ederken; tahıl anlaşmasının yeniden uygulanmasının mümkün olmadığını dile getirmiştir.[5]

Anlaşılacağı üzere, Moskova yönetiminin anlaşmadan çekilmesinin temel sebebi, Rusya’ya yönelik saldırıların artmasıdır. Zira Kırım ve Kırım’daki Rus Filosu’nun bulunduğu Sivastopol Limanı, 2022 yılının Ağustos ayından itibaren hiç olmadığı kadar yoğun bir şekilde hedef alınmıştır.

Üstelik bir yandan Ukrayna Ordusu, Batı tarafından verilen yeni silahlarla işgal altındaki toprakları geri almak için hazırlıklar yaparken; diğer taraftan da Batı ile Rusya arasındaki nükleer gerginlik devam etmektedir. Moskova yönetiminin diyalog ve görüşme çağrıları ise yanıtlanmamaktadır. Yani Rusya, müzakerelerin yeniden başlamasını istemekte ve İstanbul’da yapılan anlaşmayı örnek göstererek benzer bir sürecin yeniden hayata geçirilmesini beklemektedir. Ancak ne ABD ne de Ukrayna böyle bir görüşmeye sıcak bakmaktadır.[6]

Tahmin edileceği gibi Rusya, tahıl anlaşmasından çekilmeyerek anlaşmaya katılımını askıya almak suretiyle bir anlamda müzakere sürecinin tekrardan gündeme gelmesine kapı aralamıştır. Bu bağlamda Rusya anlaşmaya geri dönmek için kendi güvenlik kaygılarıyla ilgili bazı taleplerinin yerine getirilmesini arzulamaktadır. Aksi takdirde “Tahıl Koridoru”nun güvenilir olmayacağını öne sürerek tahılların en büyük tüketicilerini gıda kriziyle tehdit etmektedir.

Moskova yönetimine göre Ukrayna’dan çıkarılan tahılların sadece %3-4’e yakını Afrika ve Asya ülkelerine ulaşabilmiştir. Bunların büyük kısmı ise zengin Avrupa devletlerine gitmiştir. Rusya ise gelinen aşamada anlaşmayı askıya alarak “Tahıl Koridoru”nun güvenliğinin risk altında olduğu mesajını vermektedir. Kısacası Moskova, Avrupa’da büyük bir gıda krizinin yaşanabileceğini ima etmektedir. Diğer taraftan Rusya Tarım Bakanlığı, Afrika ülkelerinin sevkiyatları için çalışmalar başlattığını da duyurmuştur.

Sonuç olarak Moskova’nın amacı, yeni gerilimler yaşamak değil; Avrupa’ya giden gıda sevkiyatının riskte olduğu mesajını vererek Batılı devletlerin üzerinde baskı kurmak ve bu sayede Ukrayna Krizi’nin çözümü için kendi çıkarlarına uygun bir müzakere ortamı yaratmaktır.


[1] “Путин объяснил приостановку участия России в зерновой сделке”, Lenta.Ru, https://lenta.ru/news/2022/10/31/zernovaya/, (Erişim Tarihi: 1.11.2022).

[2] “Турция переживает за всех”, Kommersant, https://www.kommersant.ru/amp/5645504, (Erişim Tarihi: 1.11.2022).

[3] “Песков считает, что без России зерновая сделка вряд ли выполнима”, Kommersant, https://www.kommersant.ru/doc/5645295, (Erişim Tarihi: 1.11.2022).

[4] Aynı yer.

[5] Вячеслав Володин, https://t.me/vv_volodin/566, (Erişim Tarihi: 1.11.2022).

[6] “Песков объяснил, почему договариваться с Киевом невозможно”, Ria Novosti, https://ria.ru/20221030/peskov-1827895489.html, (Erişim Tarihi: 1.11.2022).

Dr. Sabir ASKEROĞLU
Dr. Sabir ASKEROĞLU
Lisans öğrenimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamlayan Dr. Sabir Askeroğlu, yüksek lisans derecesini Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda almıştır. Doktora eğitimini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda tamamlayan Dr. Askeroğlu, çeşitli düşünce kuruluşlarında görev yapmıştır. Başlıca ilgi alanları, Avrasya çalışmaları ve Rus dış politikası olan Dr. Askeroğlu, iyi derecede Rusça ve İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler