Ukrayna Savaşı’nda Rusya’nın Yeni Hamlesi: Kısmi Seferberlik

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Moskova yönetimi, Kremlin’de planladığı kadar somut başarılar elde edememiş ve gelinen noktada Ukrayna Ordusu’nun güneyde Herson ve kuzeyde de Harkov’da taarruza geçtiği görülmüştür. Batı’nın askeri ve mali yardımları neticesinde taarruz kapasitesine ulaştığı anlaşılan Ukrayna’nın sahada artan etkisi karşısında Rus Ordusu’nun çeşitli bölgelerden çekildiği de gözlemlenmektedir. Dolayısıyla Rusya, yedi aydır devam eden savaşta, işlerin yolunda gitmediği, kendisi açısından oldukça olumsuz bir durumla karşı karşıyadır. Bu çerçevede Moskova yönetimi, tarih boyunca lehine işleyen “General Kış”ın da bu kez elini zorlaştıracak bir faktöre dönüşebileceğini düşünmektedir. İşte bu yüzden de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ön alıcı bir adım atma ihtiyacı hissetmiştir.

Söz konusu ihtiyacın yansıması olarak Rus lider, 21 Eylül 2022 tarihinde yaptığı açıklamayla “kısmi seferberlik” ilan ettiğini duyurmuştur.i Konuya ilişkin yaptığı açıklamada Putin, “Şu anda yedekte bulunan vatandaşlar, başta geçmişte Rus Ordusu’nda görev yapanlar olmak üzere, askerlik hizmetine çağrılacak.”ii demiştir. Esasen Rusya Devlet Başkanı’nın sözleri, Moskova yönetiminin Ukrayna’daki savaşın sürdürülebilirliği noktasında ciddi bir krizle karşı karşıya kaldığını ortaya koymaktadır. Zira bu açıklama, Rus Ordusu’nun personel ihtiyacını net bir şekilde gözler önüne sermektedir. Nitekim Putin’in ardından Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu da mevzubahis durumu teyit edercesine 300.000 yedek askerin göreve çağrılacağını belirtmiştir.iii

Anlaşılacağı üzere Moskova yönetimi, “kısmi seferberlik” kararıyla Ukrayna’da son dönemde çeşitli bölgelerde gerçekleşen geri çekilmelerin zaman kazanmak maksadıyla uygulandığını göstermiş ve Rusya’nın Ukrayna Savaşı’nda kendi halkına zafer olarak sunacak bir galibiyet elde etmekten başka bir düşüncesinin bulunmadığının mesajını vermiştir. Fakat mesele, bununla sınırlı değildir. Çünkü Putin’in verdiği asıl mesaj, “Eğer Rusya yenilirse, tüm dünya kaybeder.” şeklinde özetlenebilir.

Esasen Moskova yönetimi, bu mesajı savaşın başından beri dönem dönem vermektedir. Zira Kremlin, savaşın başından itibaren birçok kez nükleer silahları kullanmaya hazır olduğunu dile getirmiştir.iv Dahası Ukrayna’daki savaş yalnızca nükleer silahların değil; nükleer santrallerin de bir silah olarak kullanılabileceğini gündeme getirmesi bakımından riskleri arttırmıştır.

Moskova’nın böylesi hamlelerde bulunması ise Rusya-Ukrayna Savaşı’nın en temelde Rusya-Batı Savaşı şeklinde yorumlamasıyla ilişkilidir. Açıkçası Batılı devletlerin Ukrayna’ya olan destekleri göz önünde bulundurulduğunda, bunun çok yanlış bir okuma olduğu da söylenemez. Zira Ukrayna’nın taarruz kapasitesine ulaşmasında, Batı’nın Kiev yönetimine yaptığı askeri ve mali yardımların rolü yadsınamaz.

Gelinen noktada Putin, Rusya-Batı Savaşı şeklinde yaptığı değerlendirmeden hareketle, “kısmi seferberlik” açıklaması sırasında “Batı ülkemizi yok etmeye çalışıyor… Batı bize karşı nükleer şantaj yapıyor… Batı’ya söylüyorum, yanıt verecek çok sayıda silahımız var. Bu blöf değil.”v cümlelerini kullanmıştır. Aslında Rus liderin açıklamaları, Kazakistan, Belarus ve Sırbistan liderlerinden gelen uyarılarla birlikte düşünüldüğündevi ve özellikle de Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’in dünya çapında çatışmaların yaşanacağı bir savaşın yaklaştığını öne sürdüğü hatırlandığında,vii tüm dünyanın kaybedeni olacağı bir sürecin yaşanabileceğine işaret etmesi bakımından dikkat çekicidir. Nitekim Rusya’nın “kısmi seferberlik” kararı vesilesiyle II. Dünya Savaşı’ndan sonra ilk kez seferberlik kararı alması da meselenin ciddiyetini yansıtması bakımından son derece önemlidir.viii

Diğer taraftan Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı ve Batı’yla olan gerilimi tırmandıracak bu adımının Avrupa’daki enerji krizini derinleştirmeyi amaçladığı da söylenebilir. Zaten Putin’in açıklamalarının enerji piyasalarında işlem fiyatların yükselmesine sebebiyet verdiği kısa süre içerisinde anlaşılmıştır.ix

Sonuç olarak Rusya, Ukrayna Ordusu’nun çeşitli bölgelerde taarruza geçmesinden rahatsızlık duymaktadır. Bu yüzden de Rus unsurlarının çekildiği yerlerde “taktiksel geri çekilme” işleminin yapıldığını göstermek istercesine, 21 Eylül 2022 tarihinde “kısmi seferberlik” ilan etmiştir. Bu karar, Moskova yönetiminin Ukrayna’da zafer şeklinde nitelendirebileceği bir netice elde etmekten başka bir düşüncesinin bulunmadığını göstermektedir. Bu çerçevede Putin, “kısmi seferberlik” kararıyla, Putin, Rusya’nın yenileceği bir savaşın tüm dünyanın kaybedeceği bir sürece evrileceği mesajını vermiştir. Açıkçası Moskova yönetiminin II. Dünya Savaşı’ndan sonra ilk kez seferberlik şeklinde bir karar alması, meselenin ciddiyetini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Zira Rusya, sahada karşılaştığı sorunların Batı’ya da bir faturasının çıkacağı göstermiş ve Putin, bu konuda blöf yapmadığını üstüne basa basa vurgulamıştır. Elbette bu durum, Ukrayna’nın Batı’dan aldığı destekler sebebiyle Kremlin’in savaşı Rusya-Batı mücadelesi olarak yorumlamasından kaynaklanmaktadır.


i “Putin Declares ‘Partial’ Mobilization Amid Ukraine Losses, Warns West of Nuclear Response”, The Moskow Times, https://www.themoscowtimes.com/2022/09/21/putin-declares-partial-mobilization-amid-ukraine-losses-warns-west-of-nuclear-response-a78850, (Erişim Tarihi: 21.09.2022).

ii Aynı yer.

iii Aynı yer.

iv Şafak Oğuz, “Russia-Ukraine War and the Growing Nuclear Risks”, ANKASAM, https://www.ankasam.org/russia-ukraine-war-and-the-growing-nuclear-risks/?lang=en, (Erişim Tarihi: 21.09.2022).

v “Rusya Devlet Başkanı Putin, Kısmi Askeri Seferberlik İlan Etti”, Habertürk¸ https://www.haberturk.com/son-dakika-rusya-devlet-baskani-putin-kismi-askeri-seferberlik-ilan-etti-3522188, (Erişim Tarihi: 21.09.2022).

vi Hüseyin Yeltin, “Ukrayna’daki Savaşın Kaybedeni Rusya mı Olacak?”, ANKASAM, https://www.ankasam.org/ukraynadaki-savasin-kaybedeni-rusya-mi-olacak/, (Erişim Tarihi: 21.09.2022).

vii “World Running Risk of Sliding into Global-Scale Conflict in Couple of Months-Vucic”, TASS, https://tass.com/world/1510655, (Erişim Tarihi: 21.09.2022).

viii “Ukraine War: Why is Putin Mobilizing Russia and What It Means”, Mint, https://www.livemint.com/news/world/ukraine-war-why-is-putin-mobilizing-russia-and-what-it-means-11663743441082.html, (Erişim Tarihi: 21.09.2022)

ix Scott Disavino, “Oil Gives up Gains as Soaring US Dollar Offsets Putin’s Troop Mobilization”, Reuters, Oil gives up gains as soaring US dollar offsets Putin’s troop mobilization, (Erişim Tarihi: 21.09.2022).

Dr. Doğacan BAŞARAN
Dr. Doğacan BAŞARAN
Dr. Doğacan BAŞARAN, 2014 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini, 2017 yılında Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda sunduğu ‘’Uluslararası Güç İlişkileri Bağlamında İkinci Dünya Savaşı Sonrası Hegemonik Mücadelelerin İncelenmesi’’ başlıklı teziyle almıştır. Doktora derecesini ise 2021 yılında Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı‘nda hazırladığı “İmparatorluk Düşüncesinin İran Dış Politikasına Yansımaları ve Milliyetçilik” başlıklı teziyle alan Başaran’ın başlıca çalışma alanları Uluslararası ilişkiler kuramları, Amerikan dış politikası, İran araştırmaları ve Afganistan çalışmalarıdır. Başaran iyi derecede İngilizce ve temel düzeyde Farsça bilmektedir.

Benzer İçerikler