Yeni Delhi’de Afganistan Toplantısı: Hindistan’ı Orta Asya Devletlerine Yakınlaştıran Faktörler

Paylaş

Bu yazı şu dillerde de mevcuttur: English Русский

Taliban’ın 2021 yılının Ağustos ayında Afganistan’a egemen olması, Yeni Delhi yönetiminde rahatsızlık yaratmıştır. Nitekim Hindistan’ın komşusu ve aynı zamanda rakibi olan Pakistan da Afganistan’daki gelişmelerden en çok kaybeden aktörün Hindistan olacağını düşünmüştür. Bu yüzden de Hindistan, söz konusu dönemde Kabil Büyükelçiliği’ni kapatmış ve diplomatlarını geri çağırmıştır. Ancak son dönemde Hindistan’ın Afganistan politikasında bir değişim yaşandığı görülmektedir. Zira Yeni Delhi yönetimi, bir yandan Afganistan konulu toplantılara katılmakta; diğer taraftan da Hindistan’ın merkezinde yer aldığı yeni bir süreç başlatmaya çalışmaktadır.

Halihazırda Hindistan, Orta Asya ülkelerinin ve Afganistan’ın dahil olduğu kapsayıcı bir format arayışı içerisindedir. Nitekim Yeni Delhi, bu amaç doğrultusunda 6 Aralık 2022 tarihinde Orta Asya devletlerinin ulusal güvenlik danışmanlarını ağırlamıştır. Yapılan toplantıya Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Tacikistan’ın ulusal güvenlik danışmanları katılım sağlarken; Türkmenistan’ı ise Yeni Delhi Büyükelçisi temsil etmiştir.[1]

Toplantının açılışı esnasında yaptığı konuşmada Hindistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Ajit Doval, Afganistan’daki terör faaliyetlerinin kaygı verici olduğunu ve Birleşmiş Milletler (BM) üyelerinin terör örgütlerine yardım etmekten kaçınması gerektiğini ifade etmiştir. Gerek Doval gerekse de diğer katılımcılar, Afganistan’daki terör örgütlerinin faaliyetlerine, uyuşturucu kaçakçılığına ve radikalleşmeye dikkat çekmiştir. Özbekistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Viktor Mahmudov ise Taşkent’in Afgan Sorunu’na ilişkin genel yaklaşımını da yansıtacak biçimde Afganistan’ın yalnızlaştırılmasının bölgedeki sorunları derinleştireceğini vurgulamıştır.[2]

Yaşanan gelişmeler, Yeni Delhi’nin Afganistan konusunda Orta Asya devletleriyle birlikte hareket etmeye çalıştığına işaret etmektedir. Bunun çeşitli nedenleri vardır. Öncelikle Hindistan, Afganistan konusunda Orta Asya devletleriyle müşterek endişelere sahiptir. Bilindiği üzere Taliban’ın Afganistan’da iktidar olmasının ardından radikal terör örgütlerinin faaliyetleri, bölgesel güvenlik noktasında kaygılara yol açmıştır. Orta Asya devletlerinin bu konudaki endişeleri ile Hindistan’ın çekinceleri örtüşmektedir.[3]

Hindistan’ı Orta Asya devletleriyle yakınlaştıran tek husus terörizm değildir. Aynı zamanda aktörler, uyuşturucu ve silah kaçakçılığının artma ihtimaline karşı da beraber hareket etmeye çalışmaktadır. Her ne kadar Taliban, Afganistan’da afyon ekimini ve ticaretini yasakladığını duyurmuşsa da bu sorunun önüne geçememektedir. Dahası ABD’nin Afganistan’dan çekilme sürecinde bıraktığı silahların ayrılıkçı yapıların eline geçme olasılığı da aktörleri kaygılandırmaktadır. Bu da kolektif bir yaklaşım ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır.

Hindistan ile bölge devletlerinin üzerinde hemfikir olduğu bir başka konu da Afganistan’da uluslararası toplum tarafından tanınan bir devletin kurulması meselesidir. Nitekim hiçbir devlet tarafından resmen tanınmayan Taliban’ın bu durumu, Afganistan’a yapılan yardımları ve yatırımları olumsuz etkilemektedir. Ülkedeki ekonomik sorunların derinleşmesi ise göç sorununu beraberinde getirebilir. Böylesi bir durum ise yalnızca Orta Asya ülkelerini değil; aynı zamanda Hindistan’ı da olumsuz etkileyecektir.

Halihazırda Hindistan; Orta Asya devletleriyle ekonomi ve enerji alanlarındaki ilişkilerini geliştirmek istemektedir. Nitekim Pekin yönetimi, Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) üzerinden Orta Asya’ya açılmaya çalışırken; Yeni Delhi de İran üzerinden Çabahar Limanı vesilesiyle CPEC’i dengelemeye çalışmaktadır.[4] Afganistan da burada Hindistan-Orta Asya işbirliğinin bir alanı haline gelebilir.

Sonuç olarak Taliban yönetimi, bölge devletlerine yönelik herhangi bir tehdidin söz konusu olmadığını belirtse de Yeni Delhi’de bir araya gelen aktörler, Afganistan’dan tehdit algıladıklarını dile getirerek, bu tehdide karşı Afganistan’ı da içine alan bölgesel işbirliği içinde mücadele edilmesi ihtiyacını vurgulamıştır. Ancak mesele bundan ibaret değildir. Çünkü Afganistan, Hindistan-Orta Asya işbirliğinin gelişiminde kritik rol oynayan konu başlıklarından yalnızca bir tanesidir.


[1] “مشاوران امنیت ملی کشورهای آسیای میانه: بحران انسانی در افغانستان نیازمند اقدام جمعی است”, Afinti, https://www.afintl.com/202212061073, (Erişim Tarihi: 07.12.2022).

[2] “هند: ادامه فعالیت شبکه‌های تروریستی در افغانستان نگران کننده است”, Azadiradio, https://da.azadiradio.com/a/32164271.html, (Erişim Tarihi: 07.12.2022).

[3] “هند و کشورهای آسیای میانه نگران‌ فعالیت شبکه‌های تروریستی در افغانستان‌اند”, Independent, https://l24.im/XjCh0v, (Erişim Tarihi: 07.12.2022).

[4] “تاکید بر نقش چابهار در نشست مقامات امنیتی همسایگان افغانستان در هند”, IRNA, https://l24.im/wKzIJ, (Erişim Tarihi: 07.12.2022).

[5] “هند و کشورهای آسیای میانه نگران‌ فعالیت شبکه‌های تروریستی در افغانستان‌اند”, Independent, https://l24.im/XjCh0v, (Erişim Tarihi: 07.12.2022).

Ahmad Khan DAWLATYAR
Ahmad Khan DAWLATYAR
Ahmad Khan Dawlatyar, 2013 yılında Kunduz Üniversitesi Hukuk ve Siyaset Bilimi Bölümü’nden mezun olmuştur. Yüksek lisans derecesini Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi Anabilim Dalı’nda “Türkiye Cumhuriyeti ve Afganistan İslam Cumhuriyeti Anayasalarında Güçler Ayrılığı İlkesi Üzerine Karşılaştırmalı Bir Analiz” başlıklı teziyle 2019 yılında almıştır. Çeşitli bilimsel etkinliklere katılan Dawlatyar, Afganistan sorunuyla ilgili bildiriler ve makaleler sunmuştur. Bu kapsamda “Afganistan Sorununun Dini ve İdeolojik Nedenleri” başlıklı sunumu yayınlanmıştır. Halihazırda Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda doktora eğitimine devam etmektedir. ANKASAM bünyesinde yürütülen çalışmalara katkıda bulunan Ahmad Khan Dawlatyar’ın başlıca çalışma alanları Afganistan ve Pakistan’dır. Dawlatyar, anadil seviyesinde Farsça, Özbekçe, Türkçe ve Peştunca dillerine hakimdir. Ayrıca orta düzeyde İngilizce bilmektedir.

Benzer İçerikler