ABD’de İktidar Değişimi Sonrasında Washington-Yeni Delhi İlişkilerinin Geleceği

Paylaş

Uzun yıllardır büyük güçlerle olan münasebetlerinde denge politikası çerçevesinde hareket eden Hindistan, son dönemlerde Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) daha yakın bir dış politika izlemektedir. Özellikle de Donald Trump’ın dört yıllık ABD Başkanlığı döneminde iki ülke arasındaki ilişkiler önemli bir gelişim göstermiştir. Bu durum, Trump ile Hindistan Başbakanı Narendra Modi arasındaki dostane münasebetlerle de yakından ilişkilidir. Aslında mevzubahis yakınlaşma, biraz da ortak tehdit algısından kaynaklanmaktadır. Zira her iki ülke de “Yükselen Çin” olgusunu bir tehdit olarak görmektedir. Bundan dolayı taraflar arasındaki işbirliği ve yakınlaşmanın temelinde Çin’in küresel anlamda yükselişe geçmesi yer almaktadır. Çünkü Çin, bir yandan Hindistan’a meydan okurken; diğer taraftan Kuşak-Yol Girişimi’yle ekonomik ve askeri anlamda ABD’ye rakip olmayı da hedeflemektedir.

Son dört yıllık sürece bakıldığında Hindistan, doğudaki komşusu Çin’le iki büyük çatışmaya girmiştir. Bunlardan birincisi, 2017 yılında Doklam Yaylası’nda meydana gelen gerilimdir. İkincisi ise 2020 yılının Haziran ayında 20 Hint askerinin Çin kuvvetleri tarafından öldürüldüğü Ladakh Krizi’dir. Nitekim Çin-Hindistan ilişkilerinin 1962 yılında gerçekleşen sınır savaşından beri düşük seviyede seyrettiği ve taraflar arasında mühim anlaşmazlıkların bulunduğu bilinmektedir.[1]

Öte yandan Trump, iktidara geldiğinden beri Çin-ABD ilişkilerinde gergin süreçler yaşanmış ve iki ülke arasında ticaret savaşı olarak adlandırılan mücadele başlamıştır. Nitekim Trump, seçimlerden önce yaptığı bir konuşmasında da Çin’i “en büyük düşman” olarak tanımlamıştır. Ayrıca dönemin ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, gerçekleştirdiği son Hindistan ziyaretinde Ladakh Olayı’nda hayatını kaybeden kişileri anarak ABD’nin Hindistan’ın yanında olduğunu vurgulamıştır.[2] Dahası Pompeo, Asya ziyaretinde Sri Lanka ve Maldivler’den Endonezya ve Vietnam’a kadar uzanan coğrafyada Trump’ın Çin karşıtı stratejisini uygulamaya ve ABD’nin bölgedeki müttefiklerini arttırmaya çalışmıştır.

Tüm bu gelişmeler yaşanırken Çin, ABD-Hindistan ilişkilerinin güçlenmesi konusundaki endişelerini açıkça ifade etmiştir. Konuyla ilgili olarak Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, Washington’un bölge politikasını “ABD’nin otoriter rolünü ve egemenlik sistemini sürdürmek” için tasarlanmış Soğuk Savaş düşüncesine dayanan bir Asya-Pasifik stratejisi şeklinde tanımlayarak eleştirmiştir.[3] Ayrıca Wang, ABD’yi “anlaşmazlık tohumları ekmeyi ve bölgesel barış ve istikrarı bozmayı’’ durdurmaya çağırarak “Çin’in bölge için bir tehdit değil, fırsat; rakip değil, ortak olduğunun altını çizmiştir.[4]

Daha önce de belirtildiği gibi, son yıllarda ABD-Hindistan ilişkilerinde yaşanan gelişmeler çerçevesinde Pompeo ve dönemin ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Hindistanlı meslektaşlarıyla “temel işbirliği ve değişim anlaşması” imzalamış ve bu anlaşma çerçevesinde Washington yönetimi, ilk kez Yeni Delhi’ye uzay verilerini kullanması hususunda izin vermiştir.[5] Bu anlaşma, ABD ile Hindistan arasında son yirmi yılda imzalanan dört temel askeri anlaşmanın sonuncusudur. İki ülke arasındaki ilişkiler, sadece güvenlik temelli olmayıp; aynı zamanda ticaretle de ilgilidir. Anlaşmayla birlikte ABD-Hindistan askeri ticaretinin değeri 2008 yılında sıfır seviyesindeyken; 2020 yılında 20 milyar pounda ulaşmıştır.[6]

Tüm bu gelişmeler ışığında, Hindistan’ın Trump’ın dört yıllık ABD Başkanlığı döneminde dünyanın en güçlü ülkesinin önemli müttefiklerinden biri olma yolunda büyük bir ilerleme kaydettiğini söylemek mümkündür. Ancak 2020 yılının Kasım ayında ABD’de gerçekleşen başkanlık seçimleri sonrasındaki iktidar değişimiyle birlikte Joe Biden’ın ülkenin yeni başkanı seçilmesi, ABD-Hindistan ilişkilerinin geleceği hakkında merak uyandırmaya başlamıştır. Konuyla ilgili olarak Hindistanlı siyasetçiler, jeopolitikte sürekli dost veya düşman diye bir şeyin olmadığını; sadece ulusal çıkarların önem taşıdığını vurgulamaktadır. Dolayısıyla ABD’nin yeni lideri Biden’ın da ülkesinin ulusal çıkarları doğrultusunda hareket edeceğine inanılmaktadır. Hindistan Ordusu’nun eski generallerinden General JJ Singh’e göre, ABD’nin Hindistan’a ihtiyacı vardır ve dünyadaki lider rolünü Hindistan’la müttefik olmadan sürdürmesi zordur.

ABD’nin Trump sonrası dönemine bakmak gerekirse, 1970’li yıllarda Demokratik Parti senatörü olarak çalıştığı günlerde Biden’ın Washington ile Yeni Delhi arasında güçlü ilişkiler tesis edilmesini savunduğu ve mevzubahis ilişkilerin geliştirilmesi hususunda çaba harcadığı görülebilir. Taraflar arasındaki ilişkilerin Barack Obama döneminde; yani Biden’ın Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı yıllarda güven oluşturma açısından mühim bir aşama kaydettiğini söylemek mümkündür.[7] Diğer taraftan Biden, söz konusu dönemde Başkan Yardımcısı olmadan önce, “Benim hayalim 2020 senesinde dünyadaki en yakın iki ülkenin ABD ve Hindistan olması” demiştir.[8] Bu nedenle de Biden döneminde ABD-Hindistan ilişkilerinin olumlu bir seyre sahip olacağı öngörülebilir.


[1] Behlül Çetinkaya, “Çin ile Hindistan Arasındaki Sorunun Sebebi Toprak Değil, Siyasi ve Ekonomik”, Anadolu Ajansı, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/cin-ile-hindistan-arasindaki-sorunun-sebebi-toprak-degil-siyasi-ve-ekonomik/1880187, (Erişim Tarihi: 14.01.2021).

[2] “China on Mike Pompeo’s India Visit: ‘Stop Swing Discord”’, MINT, https://www.livemint.com/news/india/china-on-mike-pompeo-s-india-visit-stop-sowing-discord-11603813620744.html, (Erişim Tarihi: 16.01.2021).

[3] Mayank Agarwal, “Trump’ın Gitmesi, Hindistan-ABD Aşkının Sonu Olacak”, Independent Persian, https://www.independentpersian.com/node/95261, (Erişim Tarihi: 15.01.2021).

[4] Agarwal, a.g.m.

[5] “India Says to Sign Military Agreement with U.S. on Sharing of Satellite Data”, Reuters, https://www.reuters.com/article/india-usa-defence/india-says-to-sign-military-agreement-with-u-s-on-sharing-of-satellite-data-idUSKBN27B1QO, (Erişim Tarihi: 15.01.2021).

[6] Agarwal, a.g.m.

[7] “Biden Will Likely Continue to Champion Strong Ties with India”, https://www.cnbc.com/2020/11/10/us-india-relationship-to-remain-strategic-imperative-under-biden.html, (Erişim Tarihi: 27.01.2021).

[8] “A Milestone in India-US Ties”, The Economic Times, https://economictimes.indiatimes.com/news/politics-and-nation/2020-a-milestone-in-india-us-ties/articleshow/79852014.cms, (Erişim Tarihi: 17.01.2021).

Begüm BARLAS
Begüm BARLAS
Begüm Barlas, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı'nda doktora yapmaktadır. Lisans eğitimini Selçuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde tamamladıktan sonra, Başkent Üniversitesi Avrupa Birliği ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde Yüksek Lisans yapmıştır. Yazar, genel olarak dış politika ve uluslararası ilişkiler alanlarında araştırmalar yapmaktadır. Başlıca çalışma alanları ise Orta Asya ve Güney Asya ülkeleridir. Barlas, ileri seviyede İngilizce, Farsça ve Özbekçe bilmektedir.

Benzer İçerikler